7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 1 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 2 TOPLUMSAL CİNSİYET 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 3 TOPLUMSAL CİNSİYET: KAVRAMLAR Cinsiyet, erkekler ve kadınlar arasındaki evrensel ve değişmez biyolojik farklılıkları tanımlar. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 4 TOPLUMSAL CİNSİYET “Toplumsal cinsiyet, herhangi bir zamanda, herhangi bir toplumda, bir toplumun belli bir topluluğunun üyesi olarak erkek (eril) ya da kadın (dişil) olmaya ilişkin toplumun verdiği özellikler, roller, eylemler, sorumluluklar ve ihtiyaçlar” olarak tanımlanabilir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 5 Cinsiyet • Biyolojiktir • Değişmez • Evrenseldir Toplumsal Cinsiyet • Toplumsal olarak belirlenir • Sosyo-kültürel yapı içinde öğrenilir • Zaman ve mekan içinde değişiklik gösterir KADINLIK VE ERKEKLİK Her kültür, bireylerde, genelde kadın ve erkeklerin özellikleri, yetenekleri ve olası davranışlarına ilişkin çeşitli fikir ve beklentiler oluşturur. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 7 TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ Toplumsal cinsiyet rolleri, erkek ve kadınların, erkek ve kadın olarak yerine getirdikleri rolleri anlatır. Bunlar esnek veya katı olabileceği gibi bireysel özelliklere ve zamana göre de değişebilir. Örneğin, birçok geleneksel toplumda kadın ve erkek rolleri, toplumsal cinsiyet algısına göre şekillenmiştir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 8 TOPLUMSAL CİNSİYET DEĞERLERİ VE NORMLARI Bir toplumda/kültürde kadın ve erkeklerin “nasıl” olması gerektiğine dair bireylerde yaratılan fikirler, yargılar… Örneğin, kadınların güzel, bakımlı, itaatkâr, uyumlu, yumuşak başlı, ev ve aile işlerinde becerikli vb. Erkeklerin güçlü, cesur, sert, lider vb. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 9 TOPLUMSAL CİNSİYET STEREOTİPLERİ Kadınların ve erkeklerin, neleri yapabilme yetisine sahip olduklarına ilişkin genel fikirler… Örneğin, kadınlar evi daha iyi yönetir… erkekler daha iyi liderlik yaparlar… gibi. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 10 TOPLUMSAL CİNSİYET İLİŞKİLERİNİ DÖNÜŞTÜRMEK -­‐I Toplumsal cinsiyet ilişkileri, kadınlar ve erkekler arasında güç dağılımını şekillendirir. Bu ilişkiler sayesinde, herhangi bir toplumda kadın ve erkek arasındaki konum (statü) farklılıkları oluşur ve yeniden üretilir. Toplumsal cinsiyet ilişkileri, değişime, dönüşüme konu olan dinamik bir alandır. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 11 TOPLUMSAL CİNSİYET İLİŞKİLERİNİ DÖNÜŞTÜRMEK -­‐II Yerleşik algılar, alışkanlıklar gibi toplumsal cinsiyete dair pek çok şey sorgulanmakta ve ciddi bir mücadeleye konu olmaktadır. Söz konusu değişim sürecinin başarıyla yönetilmesi, hem stratejik hem de uygulamaya dönük bir dizi kararlar almayı ve uygulamayı gerektirir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 12 GÜÇLENDİRME Kadınların güçlendirilmesi, bireysel ve kolektif olarak: kendi yaşamlarının denetimini ellerine alabilmeleri, gereksinimlerini belirleyebilmeleri, ilgi alanlarına göre kendi gündemlerini oluşturabilmeleri ve harekete geçilmesini sağlayabilmeleri anlamına gelir. İşgücüne katılma ve toplumu dönüştürme, kadınların güçlenmesinde, anahtar rol oynayan kavramlardır. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 13 TOPLUMSAL CİNSİYET VE KALKINMA-­‐I Stereotipik algılar ve ayrımcı uygulamaların olumsuz sonuçları sadece kadınları değil, erkekleri de olumsuz etkiler. kısa vadede, kızları ve kadınları etkilemesi nedeniyle, ilgili girişimlerde onların koşullarını ve onlara karşı tutumları iyileştirmeye ağırlık verilmelidir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 14 TOPLUMSAL CİNSİYET VE KALKINMA-­‐II Uzun vadede ise, bu girişimler genç ve yetişkin erkeklerin koşullarını da olumlu yönde etkileyecektir. Toplumsal cinsiyet eşitliği, herkesin bireysel, sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik açılardan iyileştirilmesi ile ilgilidir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 15 AYRIMCILIK Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesine (CEDAW) göre, kadınlara karşı ayrım deyiminden, “cinsiyete bağlı olarak yapılan herhangi bir ayrım, yoksun bırakma veya kısıtlama anlaşılmaktadır”. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 16 SİSTEMATİK AYRIMCILIK kurumların işleyişine yön veren politika ve uygulamalardan kaynaklanır… kadınları sistematik olarak dışlayan etkilere sahiptir… 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 17 SONUÇ EŞİTLİĞİ -­‐I Kadın-­‐erkek eşitliğinin sağlanması için kadınlara yalnızca fırsat eşitliği sağlanması, bazen yeterli olmayabilir. Konumları, yani başlangıç koşulları eşit olmayan insanlar, eşit fırsatlardan da yararlanamayabilirler. Kaynaklar, kadın ve erkeklere eşit sunulsa bile, onlara erişimi güçleştiren sistematik engeller söz konusu olabilir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 18 SONUÇ EŞİTLİĞİ -­‐II Koşulları eşit olmayanlara “eşit” muamele “aynı, adil” muamele anlamına gelmez. Hem başlangıç koşullarında ve fırsatlarda, hem süreçte hem de sonuçta eşitliği güvenceye alacak önlemler alınması gerekir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 19 Leylek ve Tilki Hikayesi Tilkinin iyiliği tutmuş bir gün ! Leyleği yemeğe buyur etmiş -­‐ Ama, demiş tilki, bizde misafir Umduğunu değil bulduğunu yer. Meğer tilkinin cimrisi hepsinden betermiş Bir çorba çıkarmış topu topu O da sulu mu sulu Hem nerden getirse beğenirsiniz? Tabakta. Leylek gagasıyla uğraşadursun Tilki bitirmiş hepsini bir solukta. Leylek kızmış, ama çekmiş sineye. Bir zaman sonra 7/31/13 O da tilkiyi buyur etmiş yemeğe. -­‐ Hay hay, demiş tilki, nasıl gelmem? Ben dostlara naz etmesini sevmem. Tam saatinde gelmiş. Leyleğe türlü diller dökmüş. Şu güzel bu güzel, Hele yemeğin kokusu Gel iştahım gel! Gerçi tilkilerin iştahı Pek nazlı değilmiş ama Et kokusu başka şeymiş. -­‐ Kuşbaşı galiba, demiş Bayılırmış etin böylesine Hele kıvamında pişmişine. Derken yemek sofraya Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi gelmiş, Gelmiş ama nasıl? Kokusunu al, eti arada bul! Dar boğazlı upuzun bir çömlek içinde Tam leyleğin gagasına göre Tilki burnunu burgu etse nafile. Kısmış kuyruğunu evine dönmüş. Aç kaldığına mı yansın Bir kuşa rezil olduğuna mı? El alemi aldatanlar Bu masal size: Bir gün sizi de sokarlar Kurduğunuz kafese ... LA FONTAINE 20 İŞBÖLÜMÜ VE TOPLUMSAL CİNSİYET-­‐I Çalışma yaşamında cinsiyete dayalı işbölümü belirgindir. Kadınların belirli işlerden dışlanması, aslında toplumsal yaşamdan dışlanma, ayrımcılık anlamına gelir. Ev işleri, çocuk bakımı, yemek hazırlama, çamaşır yıkama, hasta ve yaşlılara bakma, tarlada çalışma… Tüm bunlar kadını kamusal yaşamdan dışlayan işlerdir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 21 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 22 İŞBÖLÜMÜ VE TOPLUMSAL CİNSİYET-­‐II Çalışmanın tek anlamı gelir elde etmek değildir. Erkekler gibi kadınlar da çalışarak kendilerini gerçekleştirme fırsatı bulurlar. Çalışmanın, kariyer edinme, işte yükselme, yönetme, saygınlık elde etme gibi gelir elde etmenin yanı sıra çok önemli kazançları vardır. Kadınlar da bunları keşfetmeye başlamışlardır ve hiçbir zaman kamusal alandan çekilmek ve yeniden “eve dönmek” söz konusu olmayacaktır. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 23 Söz -­‐ Müzik: Geleneksel (Teke yöresi) -­‐ Söz: Feryal Öney, Fehmiye Çelik Müzik: Neriman Güneş Gülsüm, a Gülsüm, sen buralardan gittiğinde davarları, koyunları, sığırları, sıpaları, tavukları, köpekleri kim gütsün? uğurlama inek sağdırı, odun kıydırı, südün pişiri, kaymağı taşırı, ocakta yemek, öğlene pişcek, tarlaya gitcek "anası, atası, danası, sıpası..." (atıyo tepesi, atıyo tepesi) "öffffff beeeeee!" 7/31/13 kınamızı soldurana gülümüzü kurutana ömrümüzü çürütene "öfff be!" diyelim hele.... Gülsüm, kız Gülsüm, gelin olup gittiğin evde ahıra avluya, çalıya çırpıya, tarlaya oduna da sen koşma gari kız Gülsüm.... Gülsüm yolun açık olsun gurbet elde başın (bahtın) gülsün gözünden yaş döktürenin yollarına duman çöksün Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 24 TOPLUMSAL CİNSİYETİN ADIM ADIM YAPILANDIRILMA SÜRECİ İçinde bulunulan toplumların/kültürlerin kadından ve erkekten beklentileri, onlara dair önyargıları zamanla yapılandırılmış toplumsal cinsiyet algısına göre değişir. Bu beklentiler, önyargılar, algılamalar zamana ve mekâna duyarlıdır; yani tarihseldir. Toplumsal cinsiyet kavramları ait olunan sınıf, yaşanan yer (köy, kasaba, kent vb.), yaş vb. pek çok değişkenden etkilenen, dinamik bir kavramdır. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 25 Nasıl Öğreniyoruz? Çin’de ?bbi gereklilik olmadıkça cinsiyet tespiJ engellenecek Bebeğin cinsiyetini öğrenme isteği; kız ya da erkek oluşuna göre tepkiler… bazen “kız doğar” sessizliğe bürünür ev; erkek doğunca neşelenir herkes. Çocuklara konan adlar: Kızlar Nazlı’dır, Narin’dir, Duygu’dur; erkekler ise Efe, Mert, Yiğit vb… 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 27 “Erkekler ağlamaz” örneğin; ağlarsa da “karı gibi ağlama” sı hoş karşılanmaz. Ancak erkeklerden beklenebilecek nitelikler (cesaret, atılganlık, gözü peklik vb.) sergilerse bir kadın “Erkek Fatma” dır o; yine de kadın olduğunu vurgulamak için. Kız ve erkek çocukların oyunlarına da yansır toplumsal cinsiyet algısı. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 28 Kızlar cinselliklerini belli eden giysiler giyemez. Oturuşuna, duruşuna, sözlerine hep dikkat etmelidir. Erkek çocukların cinsellikleri sürekli vurgulanır ve hatta kışkırtılır. Kız çocuk, yapma bebekler alır kucağına, onu besler, uyutur, altını temizlerken; erkek çocuk ata biner, silah kullanır, araba sürer… 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 29 1. Dünyada aşırı yoksulluk içinde yaşayan 1.3 milyar insanın ne kadarını kadınlar oluşturmaktadır? a. b. c. d. 7/31/13 % 50 % 60 % 70 % 80 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 30 Cevap: c. 70% 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 31 7/31/13 4. Dünya genelinde parlamentolardaki kadın oranı nedir? a. % 10 b. % 17 c. % 25 d. % 50 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 32 4. Cevap: 7/31/13 b. 17% Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 33 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 34 TOPLUMSAL CİNSİYET VE EĞİTİM-­‐I Toplumsal cinsiyet eşitliği, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (1948) Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesinde (1979, CEDAW) kadınlara karşı ayrımcılığın eşitlik hakkı ve insanlığa saygı ilkelerini ihlal ettiğini kabul eder. Pekin Bildirgesi ve Eylem Platformu (1995) “tüm kadınlar ve erkekler için eşit haklar” yinelemiştir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 35 TOPLUMSAL CİNSİYET VE EĞİTİM-­‐I HERKES İÇİN EĞİTİM DÜNYA KONFERANSI (1990, JOMTİEN, TAYLAND) DAKAR EYLEM ÇERÇEVESİ: Herkes İçin Eğitim: Ortak Yükümlülüklerimizin Yerine Getirilmesi (2000, Dakar, Senegal) BM BİNYIL BİLDİRGESİ/ BİNYIL KALKINMA HEDEFLERİ 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 36 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre (md.10) herkes, cinsiyet dâhil hiçbir ayırım gözetilmeksizin, kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Devlet, yoksul ama başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile gerekli yardımları yapar. Aynı anlayışla özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 37 HERKES İÇİN EĞİTİM DÜNYA KONFERANSI (1990, JOMTİEN, TAYLAND) Konferans 2000 yılında kadın-­‐erkek arasındaki okuma yazma eşitsizliğini gidermeyi amaçlamaktadır. Yaşam için temel bilgi, beceri ve değerleri kazanan insanlar, insanlığın karşı karşıya kaldığı ekonomik, toplumsal ve çevresel sorunların çözümünde kilit rol oynayacaktır 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 38 DAKAR EYLEM ÇERÇEVESİ(2000, Dakar, Senegal) Bu belgede eğitimin temel insan haklarından biri olduğu bir kez daha vurgulandıktan sonra herkesin temel eğitim ihtiyaçlarının ivedilikle karşılanabileceği ve karşılanması gerektiği ifade edilmektedir. Bu çerçevede, kız çocukları da dâhil olmak üzere, bütün çocukların 2015 yılına kadar kaliteli, zorunlu ve parasız bir ilköğrenime erişmeleri ve tamamlamaları hedeflenmektedir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 39 BM BİNYIL BİLDİRGESİ/ BİNYIL KALKINMA HEDEFLERİ Eylül 2000’de toplanan BM Genel Kurulunda 147 devlet ya da hükümet başkanı (ve toplam 189 üye ülke) küresel düzeyde insan onuru, eşitlik ve esenlik ilkelerinin güçlendirilmesi için topluca taşıdıkları sorumluluğu kabul ederek Binyıl Bildirgesini ilan ettiler. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 40 BM BİNYIL BİLDİRGESİ/ BİNYIL KALKINMA HEDEFLERİ evrensel ilköğretimin gerçekleştirilmesi ve bu bağlamda tüm kız ve erkek çocukların ilköğretimlerini eksiksiz tamamlamaları kadın-­‐erkek eşitliğinin sağlanması ve kadınların konumunun güçlendirilmesi ilköğretim ve orta öğretimde kız-­‐erkek öğrenci dengesizliğinin tercihan 2005 yılına kadar ve her düzeyde giderilmesi 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 41 Kadın okumaz-­‐ yazmazlık oranı % 9,8, Erkek okumaz-­‐yazmazlık oranı ise % 2,2’dir. (TÜİK, 2010) 42 Ortaöğretime Devam Düzeyleri (2007) Ülke K E Bulgaristan 87 89 Gürcistan 81 81 Irak 31 44 İran 75 79 Suriye 60 64 Yunanistan 92 90 Türkiye 52 61 TÜSİAD, 2008 EĞİTİMDE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği, kız ve erkek çocuklarının farklı ihtiyaçlarını dikkate alır ve bu çocukların öğrenim ortamına dahil olmalarını, katılım ve başarı sağlamalarını mümkün kılar. Ayrıca, tüm erkek ve kadın öğrencilerin farklı ihtiyaç ve kapasitelerine cevap verecek şekilde eğitim müdahalelerinin kültür, politika ve uygulamalarının yeniden yapılandırılmasını içerir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 44 Kız ve erkek çocukların, öncelikle, eğitim sistemine dahil olmaları ve eğitim hedeflerini başararak ilerleme olanakları bulabilmeleri gerekir. Hakkaniyet, kız ve erkek çocuklarına karşı adil olma sürecidir. Adaletin sağlanması için, kız ve erkek çocuklarının eşit şartlara sahip olmalarını engelleyen tarihi ve sosyal dezavantajları telafi edecek tedbirlerin alınması gereklidir. Hakkaniyet, tüm öğrencilere aynı şekilde davranmak değildir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 45 Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla uzun vadede öğrencilere, öğretmenlere ve topluma yönelik politika ve uygulamalar ağırlık vermek gerekmektedir. Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin dört boyutu vardır: erişimde eşitlik, öğrenme süreçlerinde eşitlik, eğitim sonuçlarında eşitlik ve dış sonuçlarda eşitlik 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 46 Erişim eşitliği, yalnız okula kaydı değil ve devamı da kapsar. Tek başına eşit erişim, eğitimde her zaman için anlamlı süreç ve sonuçlar doğurmayabilir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 47 OKULLARDA TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİKLERİ NASIL YARATILIP YENİDEN ÜRETİLMEKTEDİR? Toplumsal cinsiyete duyarlı bir okulun akademik, sosyal ve fiziksel ortam ile okulun çevresi, kız ve erkek çocuklarına özgü ihtiyaçları dikkate alır. Bu, öğretmenlerin, ebeveynlerin ve genel olarak toplumun, toplumsal cinsiyet eşitliğinin bilincinde olduğu ve bu eşitliği uyguladığı anlamına gelir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 48 ÖĞRETİM/ÖĞRENİM YÖNTEMLERİ VE MATERYALLERİ Toplumsal cinsiyete duyarlı bir okulda öğretim yöntemleri, öğretim ve öğrenim materyalleri, sınıf etkileşimi ve akademik süreçlerin yönetimi gibi akademik hizmetler toplumsal cinsiyete duyarlıdır. Birçok okulda kız ve erkek çocuklarına eşit katılım olanağı sunmayan öğretim yöntemleri uygulamaktadır. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 49 ÖĞRETMENLER Toplumsal cinsiyete duyarlı öğretmenler, öğretim ve öğrenim süreçlerinde kız ve erkek çocuklarına özgü ihtiyaçları anlar ve bunları karşılar. Öğretmenler bunu, cinsel olgunlaşma gibi kız ve erkek çocuklarının özel ihtiyaçlarının farkında olarak, sınıf faaliyetlerine kız ve erkeklerin eşit şekilde katılmasını ve müdahil olmasını teşvik ederek ve öğrenim materyallerine eşit erişimi sağlayarak başarır. Öğretmenlerin, toplumsal cinsiyet konusundaki anlayışı ve farkındalığı, kız ve erkek çocuklarının öğrenim süreçlerine etkili bir şekilde katılmalarında çok önemlidir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 50 YÖNETİM VE FİZİKSEL KOŞULLAR Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir okulda yönetim, okulda geçerli politika ve uygulamalar, kız ve erkek çocuklarının toplumsal cinsiyet ya da cinsiyetle ilişkili ihtiyaçlarının farkındadır ve bunları dikkate alır. Böyle bir okulda binalar, eşyalar ve ekipmanlar da dahil olmak üzere okulun fiziksel ortamının toplumsal cinsiyet eşitliği dostu olması gerekir. Birçok okulda kız ve erkekler için yeterli ya da ayrı tuvaletler olmayabilir. Okul tesisleri, genelde, kız çocuklarının özel ihtiyaçlarını karşılamaz ve adet döneminde hijyen sağlayacak araçlara (mahremiyet, su, kadın bağı ve çöp kutusu gibi) sahip değildir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 51 AKRANLAR Eğitimde toplumsal cinsiyetçi tutum, davranış ve sonuçların belirlenmesinde akranların, diğer öğrencilerin de önemli bir rolü bulunmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir okulda, bütün öğrenciler, toplumsal cinsiyet eşitliğine saygılı ve her iki toplumsal cinsiyetin de demokratik haklarını/ insan haklarını korumaya isteklidirler. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 52 TOPLUM VE EBEVEYNLER Eğitimde toplumsal cinsiyetçi sonuçların belirlenmesinde genel olarak toplumun, yakın sosyal çevrenin ve ebeveynlerin rolü oldukça önemlidir. Öyle ise toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri ile mücadele ederken genel olarak topluma, yakın sosyal çevreye ve ebeveynlere yönelik programlar da geliştirilmelidir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 53 Küresel cinsiyet eşitliği endeksine göre, Türkiye 135 ülke arasında 122. sırada (Dünya Ekonomik Forumu 2009) TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DUYARLI EĞİTİM ORTAMI YARATMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER-­‐I Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir eğitim ortamı; Erkek ve kadınların toplumsal cinsiyetinden kaynaklanan farklılıklara saygı duyarak, öğrencinin kimliğinin tüm parçalarını (toplumsal cinsiyet, yaş, etnisite, dil, engellilik ve din gibi) tanıyarak, kız ve erkek çocukların önündeki toplumsal cinsiyetçi engelleri kaldırır. Eğitim yapı, sistem ve yöntemlerinin, tüm kız ve erkek çocuklara (kadın ve erkeklere) duyarlı olmasını sağlar. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 55 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DUYARLI EĞİTİM ORTAMI YARATMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER-­‐II Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, toplumun geneli için de benzer sonuçları almayı amaçlayan, daha geniş bir stratejinin bir parçası olarak ele alınır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan uçurumları kapatmak ve toplumsal cinsiyetçi ayrımcılığı ortadan kaldırmak için sürekli gelişim gösterir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 56 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DUYARLI EĞİTİM ORTAMI YARATMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER-­‐III Böyle bir eğitim ortamının yaratılabilmesi için çeşitli müdahaleleri içeren bütüncül bir yaklaşım gereklidir: Kız çocuklarının eğitimlerinin desteklenmesi ve bu konudaki farkındalığın artırılması amacıyla ebeveynler, toplum liderleri, üyeleri ve öğretmenler, toplumsal cinsiyet konusunda duyarlı hale getirilmelidir. Öğretim ve öğrenim süreçleri, kız ve erkek çocuklarının spesifik ihtiyaçlarına duyarlı hale getirilmelidir. Toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımlarını benimseyip, içselleştirmeleri ve başarıyla uygulayabilmeleri için öğretmenlerin bilgi ve becerileri artırılmalıdır. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 57 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DUYARLI EĞİTİM ORTAMI YARATMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER-­‐IV Eğitimde toplumsal cinsiyetçi kısıtlamaların üstesinden gelebilmeleri için kız çocuklarına özgüven, kararlılık, fikrini ifade etme, karar alma ve müzakere etme becerileri kazandırılmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini olumlu bir şekilde kabul etmeleri için gerek duyulan özgüveni geliştirmeleri ve toplumsal cinsiyet baskısı altında kazandıkları (maçoluk, zorbalık, cinsel açıdan rahatsız edici hakaretleri) edindikleri özellikleri terk etmeleri için erkek çocuklar, güçlendirilmelidir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 58 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DUYARLI EĞİTİM ORTAMI YARATMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER-­‐V Okulda yönetim, öğretmenler, sağlık görevlileri ve diğer çalışanlar, kız ve erkek çocukların cinsel olgunlaşma konularını (adet yönetimi özellikle vurgulanarak) yönetme konusunda eğitilmelidir. Öğretmenler rehberlik ve danışma becerileri konusunda eğitilmelidir. Kız ve erkek çocukların sosyal ve psikolojik gelişimlerine yönelik rehberlik ve danışma masaları kurulmalıdır. İhtiyacı olan (risk altındaki) kız ve erkek çocuklara burs ve benzeri destekler sağlayarak, bu çocukların okulu terk etmeleri önlenmelidir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 59 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DUYARLI EĞİTİM ORTAMI YARATMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER-­‐ VI Toplumsal cinsiyete duyarlı fiziksel altyapı (Kız ve erkek çocukları için ayrı ve yeterli tuvaletler, yeterli ve temiz su, genel sağlık ve temizlik vb.) sağlanmalıdır. Kız çocuklarının bilim, matematik ve teknoloji konularına katılımlarının artırılmasına yönelik faaliyetler gerçekleştirilmelidir. Okulun yönetimi ve işleyişinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak toplumsal cinsiyete duyarlı bir okul yönetim sisteminin kurulmalıdır. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 60 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DUYARLI EĞİTİM ORTAMI YARATMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER-­‐ VII Kız çocuklarının eğitiminin desteklenmesi konusunda farkındalığı artırmak üzere okul yönetimi, okul-­‐aile birliği, bölüm başkanları ve üst düzey görevlileri kapsayan okul yönetimine toplumsal cinsiyet eğitimi verilmelidir. Kız çocuklarının okullulaşma, okula devam ve okul başarılarının artırılmasını sağlamak üzere diğer paydaşların (toplum, sosyal çevre ve ebeveynler) desteği sağlanmalıdır. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 61 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DUYARLI EĞİTİM ORTAMI YARATMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER-­‐ VIII Okulda toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki ilerlemeleri ölçmeye elverişli göstergeler belirlenmeli ve geçerli ve güvenilir bir veri tabanı oluşturulmalıdır. Kız ve erkek çocukların okula katılımlarının izlendiği, öğretmenlerden kurulu danışma komiteleri oluşturulmalı ve gerektiğinde müdahalede bulunulmalıdır. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 62 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DUYARLI EĞİTİM ORTAMI YARATMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER-­‐IX Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ebeveyn eğitimlerine gerekli önem verilmelidir. Çeşitli sebeplerle eğitimleri yarım kalan çocuklar, hızlandırılmış eğitim programları ile örgün eğitim sistemine tekrar dâhil edilmelidirler. Yoksulluk, etnisite, dil ya da cinsiyet ayrımcılığı sebebiyle dışlanmış çocukları tekrar eğitime kazanmaya yardımcı olacak kapsayıcı öğretim programları geliştirilmelidir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 63 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DUYARLI EĞİTİM ORTAMI YARATMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER-­‐X Toplumsal cinsiyet stereotiplerine dayalı akademik akış (ör. kızların beşeri bilimleri, erkeklerinse bilim ve teknolojiyi seçmesi) durdurulmalıdır. Müfredatı geliştirenler, ders kitabı yazarları, idareciler, yöneticiler ve öğretmenler, toplumsal cinsiyet dinamikleri konusunda eğitilmelidir. Öğretmenlerin, kız ve erkek çocuklarla etkileşimleri, toplumsal cinsiyet duyarlılıkları açısından izlenmelidir. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 64 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DUYARLI EĞİTİM ORTAMI YARATMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER-­‐XI Demokratik öğrenci katılımını destekleyen ve kız-­‐ erkek öğrencilerin etkin liderlik rollerini üstlenmelerini öngören bir okul ve sınıf yönetimi anlayışı geliştirilmelidir. Kız ve erkek çocuklarının toplumsal cinsiyet rolleri hakkında konuşmalarına olanak veren ve kadınlık ve erkeklik hakkında olumlu bir imge oluşturmalarına yardımcı olan yaşam becerileri programları oluşturulmalıdır. 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 65 TEŞEKKÜR EDERİM 7/31/13 Prof. Dr. Kasım Karataş, Hacettepe Üniversitesi 67