Konferans Notları pay alabilmek için, yeraltı zenginliği (kaplıca) bölgede hem nitelik hem de nicelik olarak değerlendirilerek geliştirilmesi ve rekabet koşullarına uygun hale getirecek uygulamalara gereksinim olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Karagülle, Çeşme’de bu potansiyelin varlığına değindi. Aynı gün öğleden sonra eş zamanlı olmak üzere 13 bilimsel oturum düzenlendi. 22 Kasım Perşembe (gün boyu) ve 23 Kasım Cuma günü öğleden önce farklı salonlarda eşzamanlı yapılan bilimsel oturumlarda; turizm işletmeciliği, turizm ekonomisi, kültür, sosyoloji, politika-planlama, ulaştırma ve arkeolojinin yanısıra coğrafya, bilişim, sağlık, güvenlik, medya gibi alanlarda da bildirilerin olması çeşitli bilim dalları arasındaki iletişim ve etkileşim açısından sevindirici bir gelişme oldu. Özellikle belirli bir konu üzerinde yoğunlaşmayıp konu yelpazesinin geniş tutulmuş olması sempozyuma olan ilgiyi artırmıştı. Farklı üniversitelerden ve kuruluşlardan tebliğ sunmak veya sempozyumu izlemek üzere gelen katılımcıların sayısının çok olması dikkat çekti. Çeşme’nin yetkili kuruluşlarının ve yöneticilerinin de izlediği ilk gün yapılan açılış konuşmaları ve bunları izleyen panel zengin bir katılımla gerçekleştirildi. Her ne kadar, daha sonraki bilimsel oturumlara sektör temsilcilerinin ilgisi azalmış olsa da sempozyum son derece başarılı geçti. Özellikle tüm oturumların, katılımcıların konakladığı otelde yapılmış olması hem zaman yönetimini hem de çalışmaların koordinasyonu açısından sempozyumun verimliliğini olumlu etkiledi. Bildiri kitabı incelendiğinde de görülebileceği gibi genel olarak konu zenginliği özel olarak da bildiri sayısı göstermektedir ki, sempozyumu ağırlıklı olarak belirgin bir konu çerçevesinde değerlendirme olasılığı çok zayıftır. Ancak, sunulan bildiriler arasında, geleneksel turizmden (deniz- kumgüneş) ziyade daha çok Çeşme yarımadasının turistik değerleri, özellikle termal turizm ve ikinci konutların değerlendirilmesi ile turizm sezonunun tüm yıla yayılması; özel ilgi turizm çeşitleri; küresel iklim değişikliklerinin turizm hareketlerine ve turizm destinasyonları üzerindeki etkileri; yerel kültürlerin korunması ve turizme etkisi; iç turizm ve sürdürülebilir turizm politikaları; 2023 yılı stratejik plan kapsamında turizm politikaları ve öngörüleri ile ilgili konuları işleyen bildiriler ve değerlendirmeler sempozyumun dikkat çeken çalışmaları olmuştur. Sempozyumda eş zamanlı oturumların olması zaman yönetimi açısından avantaj sağlasa da, çok sayıda ve farklı salonlarda gerçekleştirilen oturumlar nedeniyle katılımcılar istedikleri bazı sunumları izleyemediler. Ayrıca, bazı oturumlardaki izleyici sayısının azlığı (yetersizliği), bildiri sahiplerinin motivasyonunu azalttı. Soru -cevap (tartışma- katkı sağlama) bölümünün sınırlı kalması (bazen hiç olmaması) gibi nedenler oturumların verimliliğini olumsuz yönde etkiledi. Bundan sonra yapılacak Ulusal Sempozyumların turizm işletmeciliği bölümü/yüksekokulu bulunan üniversitelerin temsilcilerinden oluşturulacak kurul tarafından belirlenerek her yıl ayrı bir üniversitede düzenlenmesinin etkin ve verimli sonuçlar sağlayacağını düşünmekteyim. Ayrıca, daha önceki bilimsel etkinliklerde de görüldüğü gibi, bildirisini sunmaya gelmeyen panelistlerin bildirisi yayımlanan bildiri kitabında yer almaması sağlanmalıdır. Bundan sonra gerçekleştirilecek toplantılarda bu noktaya önem verileceğini umar, turizm konusundaki çalışmaların artmasını temenni ederim. Gönderilme tarihi : Ocak 2008 Kabul : Şubat 2008 Yrd. Doç. Dr. Asım SALDAMLI. İstanbul Ticaret Üniversitesi, Ticari Bilimler Fakültesi, Turizm İşletmeciliği Bölümü, Eminönü Kampüsü 34452 Eminönü / İstanbul. E-mail : asaldamli@iticu.edu.tr Sektörle Buluşmalar Toplantısı: 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul Turizmi Murat AZALTUN Beykent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği´nin (TUYED) düzenlediği aylık Sektörle Buluşma Toplantılarının yirmidokuzuncusu 25.10.2007 tarihinde İstanbul Talimhane’deki Nippon Otel’de yapıldı. TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu’nun yönettiği panelde 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilen İstanbul’un 110 n Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi turizm ve kent sorunları tartışıldı. Panele İstanbul’un turizmden sorumlu Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, Turistik Otelciler ve Yatırımcılar Birliği Başkanı Timur Bayındır, Toplumsal Tarih Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu ve Retur Seyahat Acentası Genel Müdürü İskender Çayla konuşmacı olarak Konferans Notları katıldılar. Panelin başında dağıtılan TUYED’in İstanbul otelleri ile ilgili yaptığı bir araştırmadaki sonuçlar panelin başlangıç sorusunu oluşturdu: Acaba 2007 yılında İstanbuldaki otellerdeki doluluk (%7.1) ve gelir artışının (%26) nedenleri nelerdi? Daha sonraki sorular ise İstanbul’un 2010 yılına hazırlanırken yapılan çalışmalar, eksiklikler, sorunların ortaya konması yönündeydi. TUYED Başkanı Köfteoğlu’nun başarılı yönetimi ve katkılarıyla tartışmalı ve interaktif bir şekilde gerçekleşen panelde dikkati çeken tespit ve değerlendirmeler aşağıdaki gibi sıralanabilir: • 11 Eylül olaylarından sonra Avrupa’da üçüncü sınıf hizmet gören Arap turistler İstanbul’a yöneldiler. Arap turist sayısı artarken, İstanbul Ortadoğu ülkeleri için toplantı merkezi olmaya başladı. Oteller rekabeti fiyat üzerinden değil, daha kaliteli hizmet vererek yapmaya başladılar. • İstanbul turizmi Türkiye ortalamasının üstünde artış kaydederken, turizmle ilgili çalışmalar yapan kurumlar arasında gerçek bir koordinasyon kurulamadı. Tanıtıcı kitaplar tek elden çıkmamakta ve kitaplarda çoğu kez yalan-yanlış bilgilere yer verilmektedir. • Tarihi miras yeterince korunmamakta, 2010 Avrupa Kültür Başkentinde AKM ve Muhsin Ertuğrul örneğinde olduğu gibi kültürel saldırılar devam etmektedir. İstanbul’un göbeğinde bazı oteller Turizm Bakanlığı belge kurallarına aykırı davranarak yerli-yabancı turiste içki vermeyip, Kültür Başkentine yakışmayan dayatmalar yapmaktadır. • Tüp geçit çalışmaları sırasında Yenikapı’da ortaya çıkan tarihi eserlerin akıbeti konusunda kimse net bilgi vermemektedir. Günümüzde hazırlıkların bitirilmiş olması gerekirken, 2010 Kültür Başkentliğiyle ilgili hazırlanan 11 maddelik özel yasa hâlâ Meclis’te onaylanmayı beklemektedir. Avrupa Başkenti’nde hâlâ kuduzdan ölüm vakaları görülebilmektedir. Her yağmur sonrasında bazı bölgedeki evleri su basmakta, yollar tam bir trafik işkencesine dönüşebilmektedir. • 2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesi ortak iş yapabilme kapasitesinin gelişmesine katkı yapması bakımından önemli bir fırsattır. Ancak kamu ve sivil toplum birlikte hareket edeceğine, devletin pek çok işi tek başına karar alarak yapması bu fırsatın değerlendirilmesini engellemektedir. • Süleymaniye bölgesinin UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesinden çıkarılmak istenmesinin kültür başkentliğini gölgede bırakacak ciddi bir gelişmedir. Bu gerçekleşirse, kültürüne sahip çıkamayan bir kültür başkenti olarak İstanbul için trajikomik bir durum ortaya çıkacaktır. • Kamunun desteği olmadan İstanbul’da turizm gelişemez. Kentinizin altyapısı iyi değilse, güvenliği yetersizse turizmde ilerleyemezsiniz. Turizm sektörü kamu kurumları ile en fazla işbirliği içerisinde hareket eden sektördür. Sivil toplum kuruluşları ve kamu arasındaki diyalog eksikliği azaltılmalıdır. Kamu ile sürekli diyalog halinde olunmalı ve şikayetler anında kamuya iletilmeli ve takibi ise sabırla yapılmalıdır. • 2010 için hazırlanan 87 projenin kültürel yapıyı bozmayanları hayata geçirilmelidir. • İstanbul İl Özel İdaresi, İstanbul Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı‘nın katkılarıyla oluşturulan 3 milyon YTL’lik bütçenin artırılarak daha fazla projenin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır. • İstanbul’a gelen turistin kentin farklı yaşam alanlarına çekilmesi gerekmektedir. İstiklal Caddesi ya da Ortaköy gibi bölgelere yenileri eklenmeli, Perşembe Pazarı başta olmak üzere kentin farklı bölgeleri turistleri çeken “yaşam alanlarına” dönüştürülmelidir. Panelin sonunda 2010 yılının İstanbul kültürel değerlerine sahip çıkıp onu turistik çekim noktası haline getirme konusunda önemli bir fırsat olduğu konusunda tüm panelistler ve katılımcılar hemfikirdi. 2010 yılına çok fazla zaman kalmadığından yapılan çalışmaların bir an önce hızlandırılması gereklidir. Geliştirilen projelerden talana yol açmayan, İstanbul’un tarihi ve doğal güzelliklerini ortaya çıkartan projeler hayata geçirilmelidir. Meclisteki 11 maddelik özel yasa bir an önce yasallaşırsa ve İstanbul 2010 çalışmalarını yönlendiren kurullar etkin çalışırsa, kalan kısa sürede daha çok işin yapılması sağlanacaktır. Bu arada mevcut turizm işletmeleri gerekli yenileme çalışmalarını yaparak sundukları hizmetlerinin kalitelerini ve sonuçta fiyatlarını artırarak daha fazla gelir elde etme imkanını yakalamalıdırlar. İstanbul turizmi için çok önemli olan bu konudaki gelişmelerin tartışıldığı paneli düzenledikleri için TUYED yöneticilerini kutluyor, bu başarılı organizasyonun gerçekleştirmesine destek olan Nippon Oteli yönetimine de teşekkür ediyorum. Gönderilme tarihi Kabul : Ekim 2007 : Kasım 2007 Yrd. Doç. Dr. Murat AZALTUN. Beykent Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı, Şişli Ayazağa Kampusu, Şişli Ayazağa Mahallesi, Hadım Koru Yolu Mevkii, Şişli-İstanbul. E-posta: mazaltun@beykent.edu.tr Cilt 19 = Sayı 1 = Bahar 2008 = 111