-buhrandan burhana- GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ Prof. Dr. İbrahim COŞKUN Prof. Dr. Hamdi GÜNDOĞAR Doç. Dr. Emrullah FATİŞ Doç. Dr. Mustafa ÜNVERDİ Doç. Dr. Veysi ÜNVERDİ Yrd. Doç. Dr. Yusuf Kenan ATILGAN Yrd. Doç. Dr. Fadıl AYGAN Yrd. Doç. Dr. Mahsum AYTEPE Yrd. Doç. Dr. Muhammet Raşit BATUR Yrd. Doç. Dr. Harun ÇAĞLAYAN Yrd. Doç. Dr. Maksut ÇETİN Yrd. Doç. Dr. Hüseyin DOĞAN Yrd. Doç. Dr. Mehmet Salih GEÇİT Yrd. Doç. Dr. Namık Kemal OKUMUŞ Yrd. Doç. Dr. Recep ÖNAL Yrd. Doç. Dr. Faruk SANCAR Yrd. Doç. Dr. Abdunnasir SÜT Osman BİLEN Mehmet ÖDEMİŞ ed. Recep ARDOĞAN İstanbul 2017 2 GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ Kelam 4: Buhrandan Burhana Günümüz Kelam Problemleri Proje sahibi ve kitap editörü: Recep ARDOĞAN © Baskı: İstanbul Matbaası 1. Baskı İstanbul 2017 ISBN: kitapla ilgili soru, öneri ve eleştiriler için 3kelam@gmail.com adresiyle iletişme geçiniz. KSÜ İlahiyat Fak. 0 544 886 89 99 GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 3 ÖNSÖZ Rahman Rahîm Allah'ın adıyla... O'na hamd, Rasulü’ne selam olsun. İlmin kadrini bilen irfan taliplerine!.. Dinî inanç, insanın gerek iç dünyası gerekse gözlemlenebilir yaşantısı üzerinde önemli role sahip bir olgudur. Din, haricî bir baskı altında kalmadan içsel motivasyonla hayra yönelmesine yardım eder. Potansiyellerini farklı yönleriyle ortaya koyması, kişilik ve karakterini geliştirmesinde insana kılvuzluk eder. Enformatik bir çağda iletişim çağında yamaktayız ve bu nedenle de dünyanın ücra bir yerindeki olay, kısa sürede tüm dünya tarafından duyulmaktadır. İnsanlar, farklı dinler ve inançlar hakkında da bilgi sahibi olmakta, inanç alanında yeni sorularla karşılaşmaktadırlar. Bunlar, İslam toplumunda yaşayan gençlerde merak uyandırmakta, onları sorgulayıcı bir hakikat arayışına yöneltmekte veya onların şüpheye düşmelerine neden olmaktadır. Yine ateist ve materyalist farklı görüşler, kısa sürede tüm dünyayı dolaşmaktadır. Katolik veya ortodoks bir ülkede bu mezheplere yönelik sorgulamalar ve tenkitler, İslam dünyasında da yasımalarını bulmakta, bazen bu tenkitler, İslam'ın diğer dinlere üstünlüğünü göstermek için bazen de İslam'a yönelik eleştiriler sıralamak için kullanılmaktadır. Dolayısıyla din ve metafizik alanında, başka bir ülkede görülen tartışmalar ve yeni fikirlere Müslüman ilim ve fikir adamları kayıtsız kalamazlar. Çağın inanç sorunlarını kelam ilmi açısından ele alıp çözümler sunmak, bu nedenle elzemdir. Kur’an’ın nüzul sürecinden bugüne yüzyıllar geçmiş, hakikatler değişmese bile insanın bilgi ve fikir birikimi; düşünme tarzı, merak ettiği konular ve sorduğu sorular değişmiştir. Klasik kelam kitaplarındaki tartışılan konular, öncelik verilen ve üzerinde durulan meseleler ile bugünün insanın merak ettiği, kendisi için cevaplanması gereken bir sorun olarak gördüğü meseleler farklılaşmıştır.1 1 Kelam ilminin sadece ihtisas düzeyinde öğrenimin bir parçası olarak kalması, temel işlevlerinden birini göremez hâle gelmesi olacaktır. Özellikle doçent olana değin araştırmacıların mutlaka 4 GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ Bu nedenle klasik kelam kitaplarında ele alınan konular yanında, kelam ilminin güncel bazı problemeleri vardır. Bazen insanlar, klasik kelam eserlerinde büyük önem verilen meselere iltifat etmemekte, yeni gündeme gelen başka konuları merak etmektedir. Bazen de düşünce tarızının değişmesinden dolayı insanlar, eskiden beri tartışılan konularda daha farklı izahlar ve deliller istemektedir. Çsğmız insanının inanç problemleri çerçevesinde yer alan bu konulara ilişkin olarak farklı eserler yazılmıştır. Bunlardan bazıları çağdaş kelamcılar tarafından bu ilminin sistematiği içinde telif edilmiştir. Diğer bazıları da doğrudan insanların yaşadığı inanç bunalımına ve sorduğu sorulara, insan sıcaklığını yansıtan cevaplar olarak, davetçi kimliğiyle, telif edilmiştir. Kanaatimizce her ikisi de gereklidir. Bugün topluma doğru yayılacak kelam ilmi, dil olarak yenilendiği gibi toplumun merak ettiği, insanların kendileri için önemli gördüğü inanç sorularını ele almalıdır. Bu nedenle günümüz inanç sorunlarının üzerinde duran nitelikli eserlerin telif edilmesi ve bu eserlerin içerik ve dil bakımında gitgide çeşitlenmesi gerekir. Bu çalışmada, bu iki yaklaşımdan izler taşımaktadır. Bu kitap, ilahiyat fakülteleri kelam derslerinde kaynak kitap olarak yararlanılacak; bunu yanında üniversiteye yeni başlayanların ilgisini çekecek bir eser olması ümidiyle yola çıkılmıştır ve kelam ilmi alanında eser veren çok sayıda akademisyenin katkılarıyla oluşmuştur. Kimi misyonerler de Kur'an'daki bazı ifadeleri, bağlamı dışında alarak kendi inançlarına delil getirmektedir. Örneğin, Hz. İsa'nın tanrılığına, kimi ayetleri delil olarak göstermektedir. Bu gibi çalışmaların amacı, hakikat arayışı, İslam hakikatin keşfedilmesi değildir. İslam dışı inançları, İslam dünyasında ulaşabilecekleri kimi insanlara aşılayabilmek için onları, zihnen hazır hale getirmektir. Kur'an'a inanmadıkları hâlde, Müslümanlara İslam'ın kökenini (?) ve Kur'an'ın hakikatlerini (?) öğretmeye çalışan insanlar, çağımız kelam ilminin ilgilenmesi gereken bir problemdir. Bunlar, İslam anlayışında kırılmalar oluşmuş, Kur'an'ı yeterince bilmeyen insanlara, "aslında bizim inanmadığımız sizin inandığınız din, inandığınızdan daha farklı" demektedir. "İslam, tarih boyunca âlimlerin açıkladığı gibi değil bizim bugün keşfettiğimiz gibi bir dindir." iddiasını taşımaktadır. Modernizmin ve sekülerizasyon mekânı, şehirlerdir. sekulerizmin mekanının şehirler olması, şehirlerin insanlar arasındaki geleneksel bağların koptuğu günümüz inanç sorunları alanında da makale veya kitap yayımlamış olmasına dikkat edilmelidir. GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 5 yeni bir yaşam tarzı sunmayla ilgidir. İnsanların birbirini komşuluk ve akrabalık ilişkileriyle yakından tanıdığı köy ve kasaba hayatında farklı bir olgudur bu. Bireyler, kalabalık şehirlerde, çoğu kez izole olmuşlar, yalnızdırlar. Özellikle günümüzde, ortak bir farklılık ile bir araya gelen ve bir süre ortak bir yaşamı paylaşan insanların, birbirinin dünyasını tanımadığı görülür. Örneğin, "kaplumbağa araba"ya sahip olan insanlar, bu ortak özellikle bir araya gelir, tanışır, kaynaşır ve sonra ailelerine dönerler. Modernitenin getirdiği bu yeni yaşam tarzı, bireyselleşmeye ve "bireysel dindarlık"a yol açmaktadır. Çağdaş şartların, öne çıkardığı ve daha önemli hâle getirdiği bazı olgulara da burada işaret etmek gerekir. Kitapta, yer alan konular, çoğunlukla kelam ilminin doğrudan ilgili olduğu yönüyle ele alınmış; bazen bir kavramının tartışılan yönünün açıklanmasıyla yetinilmiştir. Doğrudan kelamın konusu olmayan hususlarda, ayrıntıya girilmemiştir. Kitaptaki bölümlerin sıralamasında, güncel meselelerin, klasik sistematikteki yeri tespit edilmiş, imkân ölçüsünda bu sistematiğe uyulmuştur. Çağımızda insanların inanç alanında soruları ve sorunları çoğalmış ve çeşitlenmiştir. Elbette bu sorunların birçoğu 'öğrenilmiş' sorunlardır. Özellikle internet üzerinden veya çeşitli filmlerle insanlar bu sorunlarla karşılaşmakta, Batı toplumlarındaki sorunlar doğu toplumlarına da hızlı birçimde yayılmaktadır. Bu durum karşısında, ilim adamlarına büyük sorumluluklar düşmektedir. Onlar da aynı hızla, bu sorunları tespit etmek ve bunlara karşı çözüm eretmeye çalışmalıdır. Bu konuda, birbirleriyle yaygın ve hızlı biçimde bilgiv e fikir paylaşımında bulunmalıdır. Dahası, her ilim adamı, itikad alanındaki soru ve sorunların varlığına işaret etmekle yetinmemelidir. Belki Hz. İbrahim'in deist olmadığını açıklayan inceleme ve yorumlar yerine, asıl sorunun üzerine gitmelidir. Sorunu, dikkat çekmeye yönelik rijit söylemelerle dile getirmeye çalışmak yerine, çözüm üzerinde durmalıdır. Kısaca, yeri ve muhatabı açısından, bilmeyenlere, "inandığınız dinin daha başka sorunları da var." anlamına gelen bir söylemin yararı da sorgulanmalıdır. İşte bu kitap, bu yolda, bir katkı olmak üzere hazırlanmıştır. Burada "kelam ilmi nosyonu" ve "kelam ilminin karakteristiği"ne ilişkin bir hakikati tekrarlamak yararlı olacaktır. Kelam ilmi, bir görüşü, kendi içinde ne olduğu açısından değil İslam'ın nazarında, hakikatin nazarında ne olduğu açısından ele alır. 6 GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ Bir felsefî kavramın veya felsefî bir akımın kendi içindeki ihtilafları, çeşitlilikleri, onun hakkındaki tasvir edici farklı yorumlar, elbetteki kendi zaviyesinde önemlidir. Ancak, kelam ilmi açısından asl'olan, belli bir kavram veya görüşün, güncel itikadî bir sorun olarak ele alınması ve İslam açısından eleştirisinin yapılmasıdır. İslam inacının farklılığının, üstünlüğünün ve güzelliğinin ortaya konmasıdır. Kelam ilmini, (hazır cevap ve ikna hedefli) cedel mantığıyla açıklamak doğru değildir ama onun tartışmacı karakterinin arka plana itilmesi de hiç doğru değildir. Kelam ilmi, her kavramı ve her görüşü İslam'ın temelleri açısından, tartışmacı karakteriyle ele almalı veya buna yönelik bir giriş (tanımlama ve tasvir) çalışması olarak incelemelidir. Bu nedenle, elinizdeki kitapta, din ve ilahiyatla ilgili çağdaş teoriler, kelem ilminin önündeki bir sorun olarak ele alınmıştır. Bunları açıklayan bilgiler, kısa ve öz olarak verilmiş, bu teorilerin değerlendirmesi ve kritiğinin yapılmasına yoğunlaşılmıştır. Bu teorilerin tarihi gelişimi, süreç içindeki farklı yorumları, diğer teorilerle benzerlik ve farklılıkları, hangvi isimler tarfındna benimsendiği ve onların teoriye ne gibi açıklamalar ve katkılar getirdiği gibi ayrıntılar, felsefe ve din bilimlerinin konusudur. Kelamın asıl konusu ise, doğrudan teorinin inanç boyutudur. Teoriyi tanıtan bilgiler, kelam araştırmalrının ancak girizgahı olabilir. Bununla birlikte, bu kitabın bölüm yazarları, ele aldıkları çağdaş teori ve sorunları ayrıntılı olarak araştırmışlar, bu araştırma sonuçlarına göre meseleyi kritik etmişler ve değerlendirmede bulunmuşlardır. Bununla birlikte, söz konusu teorileri tanıtan ve açıklayan ayrıntılara, bölüm yazılarında yer verilmemiştir. Burada arkadaşlara teşekkür kabilinden bir hususun daha altını çizelim. İlim ve araştırma camiasında yer alan insanlar, çoğu kez ne derece güç bir iş yaptıklarının farkında değillerdir. Çünkü yaptıkları işe ünsiyet ve yetenek kazanmışlardır. Oysaki dışardaki insanların 2-3 sayfalık bir dergi yazısı okuyana değin yaşadıkları melal ve yılgınlığı düşününce, bir kimsenin birkaç sayfalık bir yazıyı çelişkiye, fikirlerin akışında karmaşaya düşmeden yazabilecek düzeye gelene değin ne aşamalardan geçtiğini düşününce, ilim adamlarının özel bir değeri olduğu ve şükran duygularını hakettiği anlaşılacaktır. Sahnede abartılı hatta gerçek-üstü, argo ve müstehcen şaklabanlıklarla kimilerinin alkış topldığı; kültür ve yetenek başarılarına ilişkin methiyelerle dolu röportajlar verdiği bir ortamda, akademisyenler, bir karınca sessizliğiyle ilim dünyamıza katkıda bulunuyorlar. Bu bile onların değerini anlamak için yeterlidir. "Yoldan önce yol arkadaşı" bilinciyle, bu çalışmanın ortaya çıkmasında katkıları olan bu arkadaşlara burada şükran duygularımı da iletiyorum. Böylesi bir çalışma, yol arkadaşlarının azim ve katkılarının eseridir. Üstlendiği bölüm yazısını kitabın amacına ve muhataplarına uygun şekilde hazırlayan ve tarafımıza ulaştıran, tüm arkadaşlara teşekkür GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 7 ediyorum. Kitap, ders kitabı olarak takip edilmek üzere hazırlandığından, çoğunlukla, başlangıcından itibaren İslam toplumunun ana bünyesinde yaygın olarak paylaşılan yorumlar ve görüşler, ön plana alınmıştır. Kelam ilminin İslam inancını temellendirme ve ispatında yoğunlaşan savunmacı yaklaşımı, İslam-dışı inançlar ve fikir akımlarına yöneltilmiştir. İç tartışmalarda daha çok görüşlerin dayandığı delilleri olduğu gibi ve açık olarak vermeye yoğunlaşılmıştır. Bu ilim ve hayır yarışının devamını diliyor, tüm arkadaşlara ve öğrencilere başarılar diliyorum. Kitabın okuyanlar için faydalı olmasını umuyor, kitaptaki hata ve eksikler konusunda Allah'ın affını, kullarının müsamahasını ümit ediyorum. Editör kahramanmamaraş / yaz / 2017 8 GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ...............................................................................................................3 KISALTMALAR ...................................................................................................14 GİRİŞ ...............................................................................................................15 1. DOĞUŞTAN YENİLENMEYE KELAMIN KISA SERANCAMI .............................................................................15 2. ÇAĞIMIZ KELAM PROBLEMLERİNİN BAZI NEDENLERİ................................................................................21 2.2. Modernizm ve Post-modernizm............................................................................................................................22 Maddiyatçılaşma..............................................................................................................................................24 2.3. Bilgi Kirlenmesi......................................................................................................................................................26 ÇAĞDAŞ İNKÂRCI AKIMLAR..................................................................................32 GÜNCEL ATEİST ARGUMANLAR ................................................................................... 33 İbrahim COŞKUN...................................................................................................... 33 MATERYALİZM ......................................................................................................... 34 İbrahim COŞKUN...................................................................................................... 34 1. Materyalistlerin İddiaları..........................................................................................................................................34 2. Materyalizmin Eleştirisi ............................................................................................................................................35 2.1. Maddenin Yapısı .......................................................................................................................................35 2.2. Maddenin/Evrenin Yaratılmışlığı .............................................................................................................36 2.2.3. Kâinatta Düzen ......................................................................................................................................39 POZİTİVİZM...................................................................................................................................................41 NİHİLİZM ......................................................................................................................................................42 Osman BİLEN........................................................................................................... 42 1. Fikrî Çerçeve..............................................................................................................................................................42 2. Zaaf ve Yanılsamalar.................................................................................................................................................44 AGNOSTİSİZM ...............................................................................................................................................51 Osman BİLEN........................................................................................................... 51 Ek: Ters Dogmatiklik: Bilinemezcilik, Şüphecilik, Görecilik..........................................................................................52 ATEİST VAROLUŞÇULUK................................................................................................................................53 Recep ARDOĞAN ...................................................................................................... 53 EVRİMCİLİK VE DARVİNİZM...........................................................................................................................59 Recep ARDOĞAN ...................................................................................................... 59 İnsanın anlamını ve değerini düşürme............................................................................................................62 Varoluş gayesini yok etme...............................................................................................................................62 1. Sosyal Darvinizm.......................................................................................................................................................64 GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 2. Öjenik........................................................................................................................................................................66 FRÖYDİZM (FREUD PSİKANALİZMİ)...............................................................................................................71 1. Freudizmin Din reddiyeciliği.....................................................................................................................................71 2. Freudizmin Maneviyat Tahribatı ..............................................................................................................................74 Recep ARDOĞAN ...................................................................................................... 80 DEİZM.....................................................................................................................80 PANTEİZM VE PANENTEİZM ........................................................................................85 1. Panteizm..................................................................................................................................................85 2. Panenteizm..............................................................................................................................................88 TEVHİDLE İLGİLİ MESELELER................................................................................91 VAHDET-İ VÜCUD ......................................................................................................92 Recep ARDOĞAN ...................................................................................................... 92 3.1. Terkip Anlamının Ötesinde Bir Anlayış Olarak Vahdet-i Vücud ............................................................................92 3.2. Vahdet-i Vücûd Kavramına Yönelik Düzeltme: Vahdet-i Şühûd ..........................................................................98 TEVESSÜL..............................................................................................................103 1. Meşru Tevessül...................................................................................................107 2. Bid'at Tevessül....................................................................................................108 RABITA .................................................................................................................111 Muhammet Raşit BATUR........................................................................................ 111 GAYBÎ BİLGİ ...........................................................................................................112 Yusuf Kenan ATILGAN ............................................................................................ 112 1. ilham, sezgi, rüya ve astrolojinin bilgi değeri.........................................................................................112 2. kehanet, falcılık ve medyumluğun inanç yönü.......................................................................................112 3. SAYILARDA GİZ, CİFR VE EBCED HESABI ..................................................................................................112 SİHİR (BÜYÜ) VE TESİRİ............................................................................................113 Hüseyin DOĞAN ..................................................................................................... 113 1. “SİHİR” KAVRAMI....................................................................................................................................113 2. İLKEL İNANÇ ve DİNLERDE SİHİR .............................................................................................................115 3. İSLÂM’IN NAZARINDA SİHİR....................................................................................................................117 3.1. Melek-Sihir İlişkisi................................................................................................................................................117 3.2. Peygamber-Sihir İlişkisi.......................................................................................................................................119 4. SİHRİN REALİTEDEKİ TESİRİ.....................................................................................................................122 ALEVİ-BEKTAŞÎ GÜNCEL İNANÇLARI ...........................................................................126 Hamdi GÜNDOĞAR................................................................................................. 126 1. Alevilik, Bektaşîlik İnançları ve Dayandığı Deliller..................................................................................126 2. Sema, semah ve itikadî hükümleri .........................................................................................................126 İNSAN VE KADER.............................................................................................. 129 Recep ARDOĞAN .................................................................................................... 130 GÜNCEL BİLİMSEL VERİLER IŞIĞINDA İNSAN İRADESİ (NÖROTEOLOJİ)..............................130 1. İradenin Alt Basamağı Olarak Dil ve Halk Psikolojisi..............................................................................................130 9 10 GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 2. Bilinçdışı Alan..........................................................................................................................................................132 2.1. Tecrübeler ve yaşanmışlıklar..................................................................................................................132 2.2. Sosyal kalıtım..........................................................................................................................................136 3. Nedenlerin ve etkenlerin varlığı, özgürlüğü kaldırır mı?.......................................................................................138 4. Beyin - Ruh İlişkisi...................................................................................................................................................141 5. Hidayet ve Dalâlette İnsan Özgür Müdür?..............................................................................................................143 KAZ VE KADERİN DEĞİŞMESİ MESELESİ .................................................................... 147 Orhan AKTEPE........................................................................................................ 147 1. Kazâ ve Kaderin Değişmesi Konusundaki Farklı Görüşler ......................................................................................148 2. Kazâ ve Kaderi Değiştirebilecek Olan Fiiller ...........................................................................................................150 3. Ecel Meselesi...........................................................................................................................................................152 Muzaffer BARLAK................................................................................................... 156 LEVH-İ MAHV VE İSBÂT? .......................................................................................... 156 1. kavramsal çerçeve ..................................................................................................................................156 2.İNSANIN İRADÎ FİİLLERİNİ ALLAH'IN EZELDE BİLİP BİLMEDİĞİ..................................................................156 Namık Kemal OKUMUŞ........................................................................................... 157 İNSAN ETKİNLİĞİ VE İLAHÎ YASALAR ARASINDA ECEL.................................................... 157 1. ECEL-İ KAZA............................................................................................................................................160 2. ECEL-İ MÜSEMMA...................................................................................................................................161 3. Katil öldürdüğü kimsenin ömrünü kısaltır mıdır?...................................................................................166 Mustafa ÜNVERDİ .................................................................................................. 167 ÖTANAZİ VE İNTİHAR .............................................................................................. 167 1. Kavramsal çerçeve..................................................................................................................................167 2. Ötanazi ve İntihar ilişkisi.........................................................................................................................168 2.1. İntihar ve Ötanazinin Meşrûiyeti.........................................................................................................................169 2.2. Ötanazi ve İntiharın Reddi ve Gerekçeleri ...........................................................................................................171 Abdünnasır SÜT ..................................................................................................... 181 İLAHÎ ADALET AÇISIDAN DÜNYADAKİ ACI VE ÜZÜNTÜLER ....................................... 181 Veysi ÜNVERDİ....................................................................................................... 186 YEİS HALİNDE İMAN VE TÖVBENİN GEÇERLİLİĞİ .................................................... 186 1. İman-ı Yeis .............................................................................................................................................186 2. Tövbe-i Yeis............................................................................................................................................190 1. BİLGİ KAYNAĞI OLARAK PEYGAMBERLİK .......................................................... 197 Recep ARDOĞAN .................................................................................................... 197 1.1. HZ. PEYGAMBER’E KUR’AN DIŞI VAHİY GELMİŞ MİDİR?........................................................................198 1.2. HZ. PEYGAMBER ŞERİAT KOYUCU MUDUR?..........................................................................................206 1.3. RÜYADA PEYGAMBER'DEN ALINAN TELKİNLERİN ŞERİATTEKİ YERİ ......................................................208 1.4. EHL-İ BEYT, SEYYİD VE ŞERİFİN DİNDEKİ YERİ ......................................................................................212 2. HATM-İ NÜBÜVVET VE ÇAĞDAŞ RİSALET İDDİALARI .................................................. 219 Recep ÖNAL........................................................................................................... 219 GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 11 3. NÜBÜVVETTEN HABERSİZ KİMSELERİN DURUMU......................................................232 Recep ARDOĞAN .................................................................................................... 232 1. Mu’tezile: Fetret Ehlinin İman ve Amel Yükümlülüğü...........................................................................................234 2. Mâturîdiyye: İnanç (Marifetullah) Konusunda Aklî Vücub.....................................................................................235 3. Eş’ariyye: Fetret ehlinin mükellef olmadığı............................................................................................................236 4. Ahlakî Sorumluluk ..................................................................................................................................................239 Recep ÖNAL........................................................................................................... 242 4. NÜBÜVVETE İMAN ETMEYENLERİN DURUMU ...........................................................242 FİZİK ÖTESİ ÂLEM............................................................................................. 243 MELEKLERİN İRADE VE MASUMİYETİ ..........................................................................243 Emrullah FATİŞ ...................................................................................................... 243 1. MELEKLERDE İRADE VE ŞUUR..................................................................................................................243 1.1. Meleklerin Sorgulayıcı Olmaları ..........................................................................................................................244 1.2. Meleklerin Eleştirel Yaklaşımda Bulunmaları .....................................................................................................244 1.3. Meleklerin İradeyi Gerektiren Görevler Üstlenmeleri .........................................................................................245 2. MELEKLERİN MASUMİYETİ BAĞLAMINDA HARUT VE MARUT..................................................................246 ŞEYTAN ANLAYIŞINDAKİ ÇAĞDAŞ SAPMALAR...............................................................254 Recep ARDOĞAN .................................................................................................... 254 1. SATANİZM...............................................................................................................................................254 1.1. Satanizm Nedir ve Neden Vardır?........................................................................................................................254 1.2. Satanizmin Yanılgıları..........................................................................................................................................258 2. ŞEYTANIN YARATILMASINDAKİ HİKMET..................................................................................................262 Şeytan, kötülüğün var olması için yaratılmış değildir...........................................262 Şeytanın Yaratıcı Bir Güce Sahip değildir...............................................................263 Şeytanların yaratılması, beşerî manevî derecelerin ortaya çıkması gayesine yöneliktir. 265 RUHLARLA VE CİNLERLE İLETİŞİM..............................................................................268 Harun ÇAĞLAYAN................................................................................................... 268 1. RUHLAR ..................................................................................................................................................268 1.1. Ruh Kavramı.........................................................................................................................................................268 1.2. Zaman ve Mekân Bağlamında Ruhlar.................................................................................................................270 1.3. Ruhlarla İletişim...................................................................................................................................................273 1.4. Ruh Kavramının Güncel Değeri............................................................................................................................275 2. CİNLER....................................................................................................................................................276 2.1. Cin Kavramı..........................................................................................................................................................276 2.1. Zaman ve Mekân Bağlamında Cinler...................................................................................................................277 2.2. Cinlerle İletişim....................................................................................................................................................278 1.4. Cin Kavramının Güncel Değeri.............................................................................................................................281 ÖLÜM SONRASI VE AHİRET İNANCI...................................................................... 283 BERZAH VE KABİR AZABI..........................................................................................283 Mehmet ÖDEMİŞ.................................................................................................... 283 1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE.............................................................................................................................283 2. KABİR AZABI İLE İLGİLİ AYETLER .............................................................................................................286 12 GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 3. KABİR AZABI İLE İLGİLİ HADİSLER ...........................................................................................................290 REENKARNASYON (YENİDEN BEDENLENME)................................................................ 299 Recep ARDOĞAN .................................................................................................... 299 1. Tenasüh inancının gerekçeleri................................................................................................................302 1.1. Ruhi tekamül sağlama iddiası.............................................................................................................................302 1.2. Mutlak Adaletin Gerçekleşmesi...........................................................................................................................306 1.3. Hasta ve saplantılı bazı insanların hipnoz esnasında söyledikleri......................................................................308 2. Tenasühe delil olarak gösterilen bazı ayetler .........................................................................................309 MEHDİ VE DECCAL İNANCI........................................................................................ 316 Fadıl AYGAN .......................................................................................................... 316 1. MEHDİ İNANCI.........................................................................................................................................316 1.1. Mehdi Kavramı.....................................................................................................................................................318 1.2. Mehdinin Şahsiyeti..............................................................................................................................................319 1.3. Mehdi Dönemi .....................................................................................................................................................320 2. DECCÂL İNANCI .......................................................................................................................................323 DİNDE AŞIRILIK PROBLEMİ................................................................................ 333 İSLAM’DA VASATLIK İLKESİ ...................................................................................... 333 Mahsum AYTEPE.................................................................................................... 333 GİZLİ İLİM VE BÂTINÎ TE'VÎL İDDİALARI ...................................................................... 342 Recep ARDOĞAN .................................................................................................... 342 1. BATINÎ TEVİLİN YASLANDIĞI ZİHNİYET....................................................................................................342 2. GİZLİ İLİM/EZOTERİZM ............................................................................................................................348 3. İSLAM AÇISINDAN İLMİ GİZLEMEK ..........................................................................................................350 EKSTREM İDEOLOJİK GRUPLARIN BEYİN YIKAMA STRATEJİLERİ ..................................... 353 Faruk SANCAR........................................................................................................ 353 TEKFİR SORUNU..................................................................................................... 354 Recep ARDOĞAN .................................................................................................... 354 1. TEKFİRİN NEDENLERİ...............................................................................................................................354 1.1. Tekfirin Sebebi Olan İstidlal Yanlışları.................................................................................................................354 1.2. Tekfirin Sosyal Nedenleri.....................................................................................................................................357 2. TEKFİRİN KIRMIZI ÇİZGİLERİ -AŞIRILIKLARDAN KORUYAN İLKELER-........................................................359 İRTİDATIN CEZALANDIRILMASI................................................................................. 366 1. İrtidat Olayının Muhtevası......................................................................................................................366 2. Cezanın Nedeni.......................................................................................................................................369 3. Cezanın Subûtu.......................................................................................................................................370 İmanın Özellikleri Açısından İrtidatın Cezalandırılması.............................................................................................373 a) Aklen İkna Olma..................................................................................................................................373 b) Özgür İradeyle benimseme .......................................................................................................................373 c) Duygu Âlemiyle Bütünleşme: Gönüllülük ve Samimiyet ..........................................................................374 d) Allah’tan Mükâfatını Umma......................................................................................................................375 DİNE DAYANDIRILAN ŞİDDET SORUNU ....................................................................... 377 1. FUNDAMENTALİZM.................................................................................................................................377 GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 13 2. SLOGANİK DİN ANLAYIŞI.........................................................................................................................383 “Hüküm Allah’ındır” Söylemi.........................................................................................................................384 3. İSLAM'IN ŞİDDETE BAKIŞI........................................................................................................................388 3.1. Fitne: Din Konusunda Baskı ve Şiddet.................................................................................................................390 3.2. Cihat Kavramı.......................................................................................................................................................392 ÇAĞDAŞ SELEFÎLİK ..................................................................................................397 Vechi SÖNMEZ ....................................................................................................... 397 DİN VE SİYASET................................................................................................ 399 ÇAĞDAŞ SİYASETBİLİMİ VE KELAM .............................................................................399 Mehmet Salih GEÇİT............................................................................................... 399 IRKÇILIK................................................................................................................400 Maksut ÇETİN ........................................................................................................ 400 Ek: Ruanda'daki Soykırım Sömürgecilerin Eseri.........................................................................................................407 ADALET VE HUKUKU KALDIRAN YÖNETİCİYE KARŞI BAŞKALDIRI .....................................411 Recep ARDOĞAN .................................................................................................... 411 Dış Güçlerin Müdahalesi Olarak Darbeler ...........................................................415 MÜELLİFLER ................................................................................................... 418 KISALTMALAR İst.: İstanbul Ank.: Ankara s.: sayfa S: sayı ss.: sayfa numaraları, sayfa aralığı İFD: İlahiyat Fakültesi Dergisi TDV: Türkiye Diyanet vakfı İA: İslam Ansiklopedisi Yay.: Yayınevi, Yayınları Kit.: Kitabevi, Kitaplığı, Kitapları SİHİR (BÜYÜ) VE TESİRİ Hüseyin DOĞAN Güncel ifadesiyle “büyü” ya da dinî nasslardaki söylemiyle “sihir” kavramı, ilk dönemlerden itibaren insanlık âlemini fazlasıyla meşgul eden problemlerdendir. İslam hariç tutulursa sihrin, dinî inanç ve pratikler ile benzerlikler taşıdığı görülür. Zira dinin içinde var olan uyarma, korkutma, meraklandırma ve ümitlendirme gibi temel bazı dinamikler, sihirde de bulunmaktadır. Bu durum, sihri kelam açısından ele alıp değerlendirmeyi gerekli kılmaktadır. İşte bu bölümde, gizemli bir konu olan sihir olgusunu, dinle ilişkisi, dinî ritüellerden farklılıkları, İslam'ın nazarındaki hükmü, hakiki tesiri olup olmadığı açısından inceleyeceğiz. 1. “SİHİR” KAVRAMI Arapçada “ﺳﺤﺮ َ َ ” kökünden türemiş olan “sihir” kelimesi, “döndürmek, çevirmek, geri yüklemek, aldatmak, kandırmak, hile yapmak ve havale etmek” gibi değişik anlamlara gelmektedir.1 Taberî (vf. 310/922), bir terim olarak "sihr"i, “herhangi bir şeyin, bir kimsenin gözüne, o şeyin hakikatine karşıt bir biçimde görünmesi” biçiminde tarif eder.2 Tabatabâ’î (vf. 1401/1981) ve Âlûsî de, “gerçekliği olmayan şeyleri ortaya koyup göstererek insanların duyularını etkileme sanatı” biçiminde tanımlar.3 1 ibn Fâris, Mu‘cemü mekâyîsi’l-lüga, IV, 41; ibn Manzûr, Lisânu’l-‘Arab, III, 223; Ebû Mansûr elEzherî, Tehzîbü’l-lüga, XIII, 456-457; Ebû Nasr el-Cevherî, es-Sıhâh tâcu’l-lüga ve sıhahu’l-‘arabiyye, IV, 1955-1956; Kâtib Çelebi, Keşfü’z-zünûn, I, 334; ibn Nedîm, el-Fihrist, 238-239. “Sihir” kelimesinin bunun dışında “kabarmak, yükselmek, ölçüyü aşmak, kopmak ve terk etmek” gibi anlamları da mevcuttur. el-Firûzâbâdî, el-Kâmûsu’l-muhît, 365. Bazen edebiyatın insanın duyguları üzerinde oluşturduğu derin tesir de sihir olarak nitelenir. ‘Abdullâh b. ‘Ömer’in naklettiğine göre “Doğudan iki adam geldi ve insanlara hitap etti. İnsanlar, bunların açık, beliğ ve anlaşılır konuşmalarına hayran kaldılar. Bunun üzerine Allah Rasulü (s.a.v.) şöyle buyurdular: ‘Elbette açık, beliğ ve anlaşılır sözde sihir vardır’ Ya da, ‘Elbette açık, anlaşılır veya beliğ konuşmaların bazısında sihir vardır.’” el-İsfehânî, Müfredât, 703-704. 2 et-Taberî, el-Câmi‘u’l-Beyân ‘an Te’vîli’l-Kur’ân, I, 648. 3 et-Tabatabâ’î, el-Mîzân fî Tefsîri’l-Kur’ân, VIII, 226; Âlûsî, Rûhu’l-Me‘ânî, IX, 25-26. Râzî (vf. 606/1210) ise, “sebebi ve illeti gizli kalan, hakikatinin dışında görünen tüm işler” olarak 114 GÜNCEL İNANÇ SORUNLARI Buna göre “sihir”, insana yönelik tabiatüstü ya da doğaüstü gizli güçlerin yardımı ve aracılığıyla, "belli bir maksadı gerçekleştirmek ve belli bir gayeye ulaşmak için uygulanan ve etkili olduğu kabul edilen eylem";4 "bir şeyin veya olayın gerçek hüviyetinden uzak olarak başka bir halinin gösterilmesi" biçiminde ifade edilmektedir.5 Sihir yapan kişi (sâhir), birtakım araç gereç ya da teknik malzemelerle, hile ve kandırma yoluyla gerçekte olan şeyi başka bir hâle çeviren anlamına gelmektedir.6 Sözgelimi, hile ve gösteri ile demir ya da bakırı altın ve gümüşle kaplayarak gerçekmiş gibi sunmak ve insanları buna inandırmak, sihre örnek verilebilir.7 Nitekim Kur’ân’ın şu beyanı bu doğrultudadır: “…İnsanların gözlerini büyülediler ve onlara korku saldılar. Büyük bir 8 ٍ ِ َ ﺑﺴﺤﺮ ٍ ْ ِ ِ وﺟﺎءوا ِ َﻋﻴﻦ اﻟﻨ sihir yaptılar. ( ﻋﻈﻴﻢ ْ َ ﱠﺎس َ َ ـﺮﻫﺒﻮﻫﻢ ْ ُ ُ َ ْ َواﺳﺘ َ ُ ْ ﺳﺤﺮواْ أ ُ َ َ …)” “Sihir” kelimesi, Kur’ân’da türevleriyle birlikte toplam altmış yerde geçmektedir.9 Kur’ân'da, sihir işlemi yapan ve uygulayan kişi anlamında “kâhin” kelimesi de kullanılmaktadır.10 Türkçede “sihir” kelimesi yanında “büyü” kavramı da kullanılmaktadır. Büyü, genel olarak sırlı ve gizil yöntemler kullanmak suretiyle insanüstü hatta doğaüstü varlık ve güçlerden beslendiğini ya da onlardan destek aldığını ileri süren kimselerin benimsemiş olduğu bazı teknik uygulamaları veya düşünceleri içermektedir. Büyüde, insanları ve diğer canlıları etkisi altına aldığı, onları yönlen- tavsif etmektedir. er-Râzî, Mefâtîhu’l-Gayb, I, 619. Cürcânî’ye (vf. 816/1413) göre de “sihir”, “her ne olursa olsun, sebebi ya da illeti gizli ve saklı olan ince (latîf) şey” anlamına gelmektedir. elCürcânî, et-Ta‘rifât, 432-433; Âsım Efendi, Kâmûs Tercemesi, 365. 4 el-Münâvî, et-Tevkîf ‘alâ Mühimmâti’t-te‘ârif, 399. 5 ‘Eşkâr, ‘Alemü’s-Sihr ve’ş-şa‘Veze, 9-10; Karadaş, “Büyü ve Din”, 112. Nitekim fecir vaktinin başlangıcına da, ufuk çizgisinin inceliğinden dolayı “seher” denilmiştir. Şemseddîn Sâmî, Kâmûs-i türkî, 296; el-İsfehânî, Müfredât, 705. 6 İbn Fâris, Mu‘cem, IV, 41; İbn Manzûr, Lisânu’l-‘arab, III, 223. 7 el-Kurtubî, el-Câmi‘ li-Ahkâmi’l-Kur’ân, I, 42. 8 el-A‘râf: 7/116. 9 Sihir işini yapan kişilere aynı zamanda “kâhin” de denilmektedir. Kâhinler, Resûlullâh’ın gönderilmesinden önce de Arap toplumunda çok yaygındırlar. Resûlullâh, peygamber olarak gönderilince, gökyüzü meleklerle korundu; böylece cin ve şeytânların gökyüzüne giderek kulak hırsızlığı yapıp kâhinlere haber getirmelerinin de önü kesilmiş oldu. Dolayısıyla, kâhinlik ilmi iptal edildi. Allah, kâhinlerin bâtıllarını, Allah’ın içerisinde hakla bâtılı ayırmış bulunduğu Furkân’la (Kur’ân) ortadan kaldırdı. Allah, ihatasından kâhinlerin âciz kaldıkları gaybî ilimlerden dilediğine Resûlünü vahiy yoluyla muttali kılmıştır. el-Ezherî, Tehzîb, XIII, 459. 10 Bk. et-Tûr: 52/29. GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 115 dirdiği söylenen uygulamalar söz konusudur.11 İbn Haldûn (vf. 808/1406), herhangi bir dış destek almaksızın yapılan büyüye “sihir” derken, dış çevre ve unsurlardan yardım alınarak yapılan büyüye de “tılsım” demektedir. Bu bakış açısına göre sihrin üç türünden bahsetmek mümkündür: a. Dışarıdan ve çevreden destek almaksızın ve herhangi bir alet kullanmaksızın ortaya konan sihir. b. Esrarengiz bir güç olarak iddia edilen bazı unsurlardan yardım ve destek alınarak ortaya konan sihir (tılsım). c. İnsanların tasavvur ve hayal dünyalarını etkileyerek ve bazı güçlerin etkisi altına alarak gerçeği başka türlü gösterme uygulaması (göz boyama) olarak sihir.12 Buna göre herhangi bir dış destek ve çevresel faktörlerden yardım alınmadan gerçekleştirilen sırlı ve esrarengiz olaylar sihir veya büyü kapsamında değerlendirilirken, dış etkenler ve çevresel saiklerin etkisiyle sergilenen veya ortaya konan olaylar illüzyon olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla İbn Haldûn, gerçek anlamda etkisinden söz edebileceğimiz sırlı ve tabiatüstü olayları “büyü” kavramı içerisinde mütalaa etmiştir. Göz boyama, efsun ve illüzyonizm gibi insanların ve çevredekilerin güç ve imkânlarıyla sahnelenen gizil olayları ise, büyü olarak kabul etmemiş ve büyü kavramı içerisinde de değerlendirmemiştir. 2. İLKEL İNANÇ VE DİNLERDE SİHİR Sihir (büyü), tabiat kuvvetleri aracılığı ile insanlara belli birtakım etkilerin yapıldığı ilkel bir kuram ve olgu anlamına gelmektedir.13 Bazı kuramlara göre din, evrim yoluyla muhtelif saha ve aşamalardan geçmiştir. Hatta bu düşünce sisteminde, ilkel dinlerin kaynağını sihrin oluşturduğu ve sihirbazın bir nevi din koyucu konumda olduğu dahi iddia edilmiştir.14 Özel- 11 “Büyü”ye karşılık olarak Fransızca ve Almanca “magie” kelimesi ile İngilizce “magic” sözcükleri kullanılmaktadır. Bu sözcükler, köken olarak Yunancadaki “magos” sözcüğünden alınmadır. King, Religion and Ethics, 268. 12 ‘ibn Haldûn, Mukaddimme, II, 549-551. Krş. Leyzûl, el-Cîn ve’s-Sihr fi’l-Manzûri’l-islâmî, 24-26. 13 Tanımdaki “olgu” kelimesi için bkz.: Doğan, İlk Dönem İslâm Kelâmcılarında Dinsel Metinleri Anlama ve Te’vîl Problemi, 19. 14 Eşkâr, ‘Alemü’s-sihr, 27-28. 116 GÜNCEL İNANÇ SORUNLARI likle de animizm15, totemizm16, dinamizm17 ve natüralizm inancının yaygın olduğu toplumlarda insanları etki altına almak, yönlendirmek ve onlara hükmetmek için çeşitli göz boyama ya da yanıltmaca yollarıyla icra edilen sihir İran, Çin, Mezopotamya, Arabistan, Mısır, Hindistan ve bu bölgelere yakın coğrafyada kendisine sıkça rastlanan bir meslek haline dönüşmüştür.18 Tarihî kökeni çok eski olan sihir, özellikle de İran ve Sasanî kültüründe bir bilgelik yöntemi olarak algılanmıştır. Nitekim “mage/magi” kavramı, İran’da Zerdüşt rahiplerinin birer unvanı olarak kullanılmıştır.19 İran’ın eski dinlerinden sayılan “mecusî” kelimesinin de buradan türediği dikkate alınırsa, bu bölgede o dönemde din ile sihir arasındaki ilişkinin boyutunu tahmin etmek mümkündür. Frazer gibi bazı düşünürler, özellikle de dinin etkin ve fonksiyonel olmadığı zamanlarda sihrin, insanlardaki inanç veya iman boşluğunu doldurduğu tezini ileri sürmüşlerdir. Ona göre, “sihir ya da büyü çağı, din çağından öncedir.”20 Bu anlayışta eski din ve inançların kaynağını, sihrin veya büyücülüğün teşkil ettiği ve büyücünün de bir anlamda din koyucu konumda olduğu fikri ön plana çıkmıştır.21 Her şeyden önce dinin evrimi ve tekâmülünden değil, sadece insanlar tarafından bozulmasından ve değiştirilmesinden söz edebiliriz. Bu anlamda ilk dönemlerde görülen sihir denemelerinin, monoteist dinlerdeki bazı dinî uygulamaların (ritüeller) dejenere olmuş biçimi ya da sonraları insanlar tarafından ortaya çıkarılmış gelenek ve uygulamalar olarak değerlendirilmesi daha sağlıklı o15 Animizm, eski din ve kültürlerde rüyada çeşitli olayların yaşanmasına dayalı bir inancı ifade eder. Animizm, bir şeyde ruhlar olabileceği ve öldükten sonra da ruhların yaşayabileceği inancını savunur. “Bedendeki ruh” ve “serbest ruh” olmak üzere ikiye ayrılır. Serbest ruh, daima özgürdür ve istediği yere gidebilir. İnsanların bu şekilde düşünmesinin nedeni, büyük ihtimalle rüyalarıdır. Çünkü insan rüyasında birçok şey yaşarken aslında külübesinde uyumaktadır. O halde uyuyan kimseyi istediği gibi hareket eden tek bir şey terk edebilir ki o da, ruhtur. 16 Totem, mana inancındaki gözle görülmeyen gücün maddeleşmiş biçimidir. Totemizm ise, bir grup ya da klanın, bir hayvan, bir bitki türüne ya da bir nesneye mistik, majik ve akrabalık duygularıyla bağışlanışı ve bu bağışlanıştan doğan görevleri, kaçınmaları ve törenleri ifade etmektedir. 17 Doğada var olduğuna inanılan özelliklerin belirli nesnelerde, bitkilerde, hayvanlarda ve insanlarda daha belirgin olan dinamik ve mistik kuvvetle yüklü bulunduğu inancıdır. 18 ‘Kadıyânî, Târih-i edyân ve mezâhib der İrân, 182; Kadir, “İslâm Öncesi Hint Düşüncesi”, I, 3640. 19 King, Religion and Ethics, 269. 20 Frazer, Altın Dal, I, 32-35. 21 Frazer, Altın Dal, I, 34. GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 117 lacaktır. Öyle anlaşılıyor ki sihir, hak dinden uzaklaşıldığı zamanlarda sıkça rastlanan bir olgu olup, zamanla bazı toplumlarda dinî bir ayin haline getirilmiştir.22 Kur’ân’da, “(Mûsâ), ‘Siz atın’ dedi. Bunun üzerine onlar ellerindekini atınca insanların gözlerini sihirlediler ve onlara korku saldılar. Büyük bir sihir yaptılar ِ َ ﺑﺴﺤﺮ ٍ ْ ِ ِ وﺟﺎءوا ِ َﻋﻴﻦ اﻟﻨ (ﻋﻈﻴﻢ َ َ )”23 ve “Mûsâ: ‘Yok önce siz ْﻘﻮاْ ﻓَ َﱠ ْ َ ﱠﺎس َ َ ـﺮﻫﺒﻮﻫﻢ ْ َ ـﻠﻤﺎ أَﻟ ْ ُ ﻗﺎل أَﻟ ْ ُ ُ َ ْ َواﺳﺘ َ ُ ْ ﺳﺤﺮواْ أ ُ َ َ ْْﻘﻮا atın’ dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dola- ِ ِ ُ ُ ِ ﻓﺈذا yı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor ( إﻟﻴﻪِ ِﻣﻦ َ ◌ق َِْ ﻳﺨﻴﻞ ْ ُ ﺣﺒﺎﻟﻬﻢ َوﻋﺼﻴﱡ ْ َ َ َِ ﺑﻞ أَﻟ ُْﻘﻮا ْ َ َال ُ ـﻬﻢ ُ َ ﱠ ِ ِ 24 ﺗﺴﻌﻰ َ ْ َ ﺳﺤﺮﻫﻢ أَﻧﱠ َـﻬﺎ ْ ِ ْ )” denmektedir. İşte, Kur’ân’ın sihirbaz ve kâhinleri kınamasındaki temel gaye, insanları gizemli, karanlık, akıl dışı, boş ve sapkın inanç ve uğraşılarla oyalayıp onları tevhitten uzaklaştırmalarını engellemektir. 3. İSLÂM’IN NAZARINDA SİHİR 3.1. Melek-Sihir İlişkisi İslâm düşünce tarihinde sihir ile ilgili olarak, bu işleri ilk kimlerin öğrettiği veya kimlerden miras alındığı problemi de tartışılmıştır. Bazılarınca, Hârût ve Mârût isimli iki meleğin sihri, peygamberlere dolayısıyla da insanlara öğretmiş olduğu iddiası ileri sürülmüştür. Oysa, Kur’ân’a göre melekler, her daim o’nun emriyle hareket eden,25 kendilerine ne emredilmişse onun gereğini yapan ve kesinlikle Allah’a âsi olmayan nuranî nitelikteki varlıklardır. Allah’ın izin verdikleri dışında hiçbiri konuşamaz, izin verilenler de, mutlaka doğruyu söylerler.26 Kâfirleri değil, sadece mü’minleri desteklerler. Onlar, Hz. Âdem ve eşinin gıpta ettiği ve tıpkı onlar gibi olmak istedikleri yüce varlıklardır.27 Tartışmanın odağındaki ayetin meâli şu şekildedir: “[Tuttular da] Süleymân mülküne dair şeytânların uydurup izledikleri şeyin ardına düştüler. Hâlbuki Süleymân inkâr edip kâfir olmadı; lakin o şeytânlar kâfirlik ettiler. O şeytânlar, insanlara sihri ve (özellikle de) 22 Eşkâr, ‘Alemü’s-sihr, 21; Eliade, Dinin Anlamı, 50-52. 23 el-A‘râf: 7/116. 24 et-Tâhâ: 20/66. 25 et-Tahrîm 66/4; en-Nahl 16/32. 26 el-Enbiyâ 21/26-27; en-Nisâ 4/172; en-Nebe’ 38/78. 27 el-A‘râf 7/20. 118 GÜNCEL İNANÇ SORUNLARI Bâbil’deki Hârût ve Mârût isimli iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı. Hâlbuki o iki melek, “Biz, ancak ve ancak sizi denemek için gönderildik, sakın sihir yapıp da kâfir olmayın!” demeden kimseye bir şey öğretmezlerdi. İnsanlar ise, onlardan karı ile kocanın arasını ayıracak sihri öğreniyorlardı. Fakat Allah’ın izni olmadıkça bununla kimseye zarar verebilecek değillerdi. Kendi kendilerine zarar verecek ve bir fayda sağlamayacak bir şey öğreniyorlardı. Yemin olsun ki, onu her kim satın alırsa, onu alanın âhirette bir nasibi olmayacağını da çok iyi biliyorlardı. Hakkıyla bilselerdi, uğruna canlarını ِ ِ ْ ﻋﻠﻰ sattıkları şey ne çirkin bir şeydi. ( ﺳﻠﻴﻤﺎن ُ َ َْ ُ ﻛﻔﺮ َ َ َْ ُ ﻣﻠﻚ َ َ ﺳﻠﻴﻤﺎن ُ َ َ اﻟﺸﻴﺎﻃﻴﻦ ُ َ َواﺗﱠـﺒَ ُـﻌﻮاْ َﻣﺎ ﺗـﺘَْ ُـﻠﻮاْ ﱠ َ َ َ وﻣﺎ ِ ِ وﻣﺎروت وﻣﺎ ﻳ ﱢ ِ ِ ِ ِ ْ َ َ َ ﻋﻠﻰ اﻟ ﻣﻦ َ ِ وﻣﺎ أ َ َ ُﻧﺰل ََ ِ ﱠ َ ُ ﻛﻔﺮواْ ﻳُ َ ﱢ َ ُ َ ﺑﺒﺎﺑﻞ ْ ـﻌﻠﻤﺎن َ َ اﻟﺴﺤﺮ َ َ ُ َ َ َ ُ َ َ ﻫﺎروت َ ْ وﻟﻜﻦ ﱠ َ ـﻌﻠﻤﻮن اﻟﻨ َ ْ ﱠﺎس ﱢ ُ َ َ اﻟﺸﻴﺎﻃﻴﻦ َ َ ْﻤﻠﻜﻴﻦ ِ ِ ِ َ ْﻤﺮء ِ َ ُ ـﻌﻠﻤﻮن ِﻣﻨْـﻬﻤﺎ ﻣﺎ ﻳ َ ﱢ ِ ْ َ ﺣﺘﻰ ﻳ ُـﻘﻮﻻَ ِ ﱠإﻧﻤﺎ ٍ أ ﺑﻀﺂرﻳﻦ ِ ِﺑﻪ ْ َ ْ َ ـﻴﻦ اﻟ َ َ وزوﺟﻪ ُ َ َ ُ َ ُ ﺗﻜﻔﺮ ﻓَـﻴَﺘَ َ ﱠ َ َﺣﺪ َ ﱠ َ َ وﻣﺎ ُﻫﻢ ِ َ ﱢ َ ْ َـﻔﺮﻗﻮن ِﺑﻪ ﺑ ْ ُ ْ َ َﻧﺤﻦ ﻓﺘْ َـﻨﺔٌ َﻓﻼ ُ َ ِ ِ ِ اﺷﺘـﺮاﻩُ ﻣﺎ َﻟﻪ ِﻓﻲ ِ ْ ََ ﻳﻨﻔﻌﻬﻢ ٍ ِﻣﻦ أ ِ ْ ِِ َﺣﺪ إِﻻﱠ ٍ َ َ ﻣﻦ ِ َ َ ْﻋﻠﻤﻮا ﺧﻼق ّ ﺑﺈذن َ ُ اﻟﻠﻪِ َوﻳـَﺘَ َ ﱠ ُ َ َ َ ْ ﻟﻤﻦ ْ اﻵﺧﺮة َ ْ ُ َ وﻟﻘﺪ َ ْ ُ ُ َ َ َﻳﻀﺮﻫﻢ َوﻻ ْ ُ ـﻌﻠﻤﻮن َﻣﺎ َ ُ ﱡ َ 28 ِ ِ ـﻌﻠﻤﻮن َ ُ َ ْ َﻛﺎﻧﻮاْ ﻳ ُ َ َﻧﻔﺴﻬﻢ َ ْﻟﻮ ْ َ َ وﻟﺒﺌﺲ َﻣﺎ ْ ُ َ ُ ﺷﺮواْ ِﺑﻪ أ َ ْ َ َ )” Görüldüğü üzere ayetin konusu, şeytânlar, onlara uyan Yahudiler, Hz. Süleymân’a ve nihayetinde de Hârût ile Mârût adında iki meleğe atılan “büyücülük” iftirasıdır. Şeytânlara uyan kimseler, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Hz. Süleymân’ı (a.s.) peygamber zannetmekle gerçekte yanıldığını iddia ediyorlardı. Hz. Süleyman'a verilen verilen mucizeleri29 de birer “sihir” olarak değerlendiriyorlardı. Çünkü inkârcılar, her dönemde peygamberlerini “sihirle” suçlayarak mucizeleri inkâra ve vahyi yalanlamaya meyletmişlerdir. Hz. Süleymân’ın hükümdarlığı hakkında da Yahûdî bilginler, şeytânların uydurup naklettikleri haberlere uymuşlardır. Oysa Hz. Süleymân, sihir yapmamış, öğrenmemiştir. Çünkü sihir, bir küfürdür. Fakat o şeytânlar, sihir öğrettikleri için küfre girmişlerdir. Dolayısıyla, insanlara sihri aktarıp öğretenler esasen şeytânlardır.30 Kur’ân-ı Kerîm’de bütün peygamberler, büyücülükten ve sihirden yani göz boyayarak insanları aldatmaktan31 şiddetle tenzih edilmiştir. Dolayısıyla ayet, 28 el-Bakara 2/102. 29 Bk. es-Sebe’ 34/12; en-Neml 27/16, 18, 40. 30 er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, I, 631. Bazı ayetlerde sihir, “hile yapmak, kandırmak ve aldatmak” la ilişkilendirilmektedir: 31 “Bunun üzerine onlar, durumlarını aralarında tartıştılar; gizli gizli fısıldaştılar ve şöyle dediler: ‘Bu ikisi, muhakkak ki, sihirleriyle sizi yurdunuzdan çıkarmak ve sizin örnek yolunuzu ortadan kaldırmak isteyen iki sihirbazdırlar sadece.’ Öyle ise hilenizi kurun; sonra sıra halinde gelin! Muhakِ َ ِ ان ِ ِ َ ﻫﺬان ِ ْ ِ َﺳﺮوا اﻟﻨﱠﺠﻮى َﻗﺎ ُﻟﻮا kak ki bugün, üstün gelen kazanmıştır ( ﻣﻦ ُ َ ِ ْ ُ ﻳﺮﻳﺪان أَن ـﻬﻢ َوأ َ ﱡ ُ َ ْ ـﻨﺎزﻋﻮا أ ُ َ ََﻓَـﺘ ْ ﻳﺨﺮﺟﺎﻛﻢ ﱢ ُ ﻟﺴﺎﺣ َﺮ ْ ُ ََﻣﺮﻫﻢ ﺑَـْﻴـﻨ َْ َ َ َ إن GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 119 Yahudiler’e yönelik bir nevi eleştiri mahiyetindedir.32 Öyle ki Bakara 102. ayetten önceki 100. ve 101. ayetlerin genel muhtevası da yine Yahudilerle ilişkilidir. Hârût ve Mârût’a sihir ile ilgili bilgileri içeren vahiy gönderildiğini kabul etmek, çeşitli açılardan kabul edilebilir değildir: i. Şayet sihri, Allah iki meleğine indirmiş olsaydı bu durumda, Allah sihri emretmiş olurdu. Ancak Allah, ayette “kötü ve şeytân işi birer pislik” olarak tanımladığı sihirle iştigal etmekten, vahiy yoluyla onu öğretmekten münezzehtir. ii. İlgili ayette Allah, sihri, “küfürle” eşdeğerde nitelendirmiştir. Zira "... o şeytanlar kâfirlik ettiler... Fakat şeytânlar, insanlara sihri... öğretiyorlardı…” ifadesi, sihrin küfür olduğuna delildir. Buna göre hem Allah’ın hem de meleklerin “küfürle” nitelendirilmesi gerekir ki bu doğru değildir. Sihrin şeytânlar tarafından öğretildiği bir ortamda, iki meleğin bu ifsada ve fitneye ortak kılınması şeklindeki bir düşüncenin hiçbir şekilde anlaşılır yanı yoktur. Melekler, yaratılış olarak temiz ve nuranî olan varlıklardır. Onların sihir gibi toplumu ifsat edecek, insanlara menfi örnek teşkil edebilecek büyüyü öğretmeleri, yaymaları kesinlikle kabul edilemez.33 3.2. Peygamber-Sihir İlişkisi Bilindiği üzere Kur’ân, İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından cahiliye toplumuna tebliğ edildiği sırada müşrikler, bu mesajı alışılmadık, duyulmadık veya akla gelmedik şeyler olarak değerlendirmişlerdir. Hz. Peygamberi, ِ ٍ ِ َ ); sihirbaz, büyücü (ﺳﺎﺣﺮ ُ ْ ;) ﱠkâhin (ﻛﺎﻫﻦ ٌ َ ); sihir yapılmış, büyülenmiş (ﻣﺴﺤﻮًرا ٍ ُ ْ ] kimseler cinlenmiş [cinlerin etkisinde kalmış, aklî dengesi bozulmuş, ﻣﺠﻨﻮن َ ِ ِ ِ ُ ِ ) أ.” Bk. Tâhâ 20/62-64. ِ ِ ْ ﺑﺴﺤﺮﻫﻤﺎ ِ ِ َ ـﻮم ـﻌﻠﻰ َ ْ َْﻣﻦ اﺳﺘ ﻛﻴﺪﻛﻢ ُﱠ ْ َ َ ﺻﻔﺎ ْ َ ْ َـﻠﺢ اﻟْﻴ َ ﺛﻢ اﺋْ ُـﺘﻮا ْ ُ َ ْ َ ﻓﺄﺟﻤﻌﻮا ُ ْ ََ .ْﻤﺜْ َـﻠﻰ َ َ َ َ َ ِ ْ َرﺿﻜﻢ َ َ ْوﻗﺪ أَﻓ ُ ﺑﻄﺮﻳﻘﺘﻜﻢ اﻟ ُ ُ َ ِ َ وﻳﺬﻫﺒﺎ 32 Ebu’l-A‘lâ Mevdûdî, Tefhîmü’l-kur’ân, I, 100-101. Yahudiler, esaretleri cahillikleri, fakirlikleri ve yurtsuz dolaşmaları sebebiyle ahlâken ve maddî açıdan çok bozulup bütün iyi niteliklerini kaybettiklerinde sihir, büyü, tılsım ve buna benzer diğer sanatlarla ilgilenmeye başladılar. Hiçbir çaba sarf etmeksizin bu tür tılsım ve sihirlerle kendi geleceklerini kazanabilecekleri konusunda kendilerini aldatmaya başladılar. Daha sonra kötülükler onları her taraftan sardı ve büyücülük ilmini Hz. Süleymân’a (a.s.) atfettiler. Hz. Süleymân’ın, büyük saltanatını ve muhteşem güçlerini bu büyülerle elde ettiğini ileri sürdüler. Yahudiler, sihir ve büyü gibi bu tür sanatları birer nimet zannettiler hatta Yahudi din adamları dahi sihirle uğraşmaya başladılar. Bkz. Mevdûdî, Tefhîm, I, 100. 33 Ebû Bekr el-‘Arabî, Ahkâmu’l-kur’ân, I, 46-47; ez-Zemahşerî, el-Keşşâf, I, 305; er-Râzî, Mefâtîhu’lgayb, I, 633-634. Meleklerin masumiyetiyle ilgili ayrıntılı değerlendirme için bu kitabın "MELEKLERİN İRADE VE MASUMİYETİ /2. MELEKLERİN MASUMİYETİ BAĞLAMINDA HÂRÛT ve MÂRÛT" bölümüne bakınız. 120 GÜNCEL İNANÇ SORUNLARI ٍ ُ ْ ] kimseler olarak nimiş [cinlerin etkisinde kalmış, aklî dengesi bozulmuş, ﻣﺠﻨﻮن َ telemişlerdir.34 Ayrıca Kur’ân’a göre müşrikler, Hz. Muhammed’in şahsının yanı sıra, onun tebliğ etmeye çalıştığı ilâhî vahye de, “bu bir sihirdir/büyüdür” demişlerdir.35 Öte yandan müşrikler, Hz. Muhammed’in meydan okuyup mu‘cize göstermesi olayına da, yine sihir demişlerdir.36 Bu ithamlara karşı Kur’ân, sihrin peygamberlerle ve vahiyle uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan şeytânî bir pislik ve küfür olduğunu da vurgulamaktadır.37 Hz. Peygamber de, sihir anlamı taşıyan her türlü davranışı ve söylemi yasaklamıştır.38 Kimi hadislerde de, “sihir” yapan kimsenin şirke kayacağını bildirmiştir: “Kim (sihir maksadıyla) bir düğüm atar da ona üflerse, sihir yapmış olur. Kim sihir yaparsa, şirke düşer. Kim bir şey asarsa, o astığı şeye ha39 ِ ْ َ ـﻌﻠﻖ ِ َ َ َﻋﻘﺪةً ُﺛﻢﱠ ﻧ vale edilir (ِإﻟﻴﻪ ْ َ َﺳﺤﺮ ﻓ ْ َ َﻓﻴﻬﺎ ﻓ َ ْ ُ ﻋﻘﺪ َ َ َ ﻣﻦ َ ّ َ َوﻣﻦ ﺗ َْ ﻛﻞ َ ـﻔﺚ ْ َ َ أﺷﺮك ْ َ َ ،ﺳﺤﺮ ْ َ ).” َ ْ ـﻘﺪ َ َ َ وﻣﻦ َ َ َ ـﻘﺪ َ ﺷﻴﺌﺎً ُو Faydalı şeylerin celbi ile zararlı şeylerin defedilmesi, ancak Allah’tan bilinir ve O’ndan istenir. Bu itibarla, düğümlere üflemek suretiyle faydalıyı celp etme veya zararlıyı defetme düşüncesi, Allah’a inanıp O’na tevekkül eden hiç kimseye yakışmaz; bu ancak müşriklerde görülür. Yukarıdaki hadiste geçen, “kim bir şey asarsa, o astığına havale edilir” ibaresi ise, “Cenâb-ı Hakk’ın yardımından mahrum kalır” anlamında veya mahiyetinde yer verilen bir kinaye olarak değerlendirilmelidir. Gaybî bilgiler (vahiy) söz konusu edildiğinde bu konuda öncelikle peygamber ile sihirbazın konumlarının iyi belirlenmesi gerekmektedir. Zira hem pey34 Aslında, inkârcıların bu takıntısı, Hz. Muhammed’e olan güven eksikliğinden değil tam aksine, geleneksel inanca sorgusuz bağlılıktan ve peygamberlik gibi ulvî bir görevin onların sosyal statü, itibar, soyluluk ve zenginlik gibi kıstaların dışında birine tevdi edilmesini yadırgamalarından kaynaklanmıştır. Kur'an-ı Kerim'de çok sayıda ayette inkârcıların bu anlayış ve Hz. Peygamber'e yönelik ithamlarının kesin olarak reddedildiği görülür. Bk. el-Yûnus: 10/2; et-Tûr: 52/29; el-Hâkka: 69/42; el-Kalem: 68/2; el-İsrâ: 17/47. 35 Bk. en-Neml: 27/13. 36 Bk. el-Mâ’ide: 5/110; el-Kasas: 28/48; es-Saffât: 37/14-15 37 el-Bakara: 2/102. 38 “(Şu) helâk edici yedi şeyden sakının. Dediler ki, ‘Bunlar nelerdir?’ Hz. Peygamber buyurdular ki: Allah’a şirk koşmak, sihir yapmak, Allah’ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmek, yetim malı yemek, fâizcilik yapmak, savaşta düşmandan kaçmak, kendini savunmaktan âciz namuslu kadınlara zina iftirasında bulunmak.” Buhârî, Kitâbu’t-Tıb, 48, Kitâbu’l-Muhâribîn, 31; Müslim, Kitâbu’lİman, 38; Ebu Dâvud, es-Sünen, 10. 39 en-Nesa’î, es-Sünen, VII, 212, (Hadis No: 4079). GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 121 gamber hem de sihirbaz, sonuçta gaybtan bilgi aldıklarını iddia etmektedirler. Ancak, peygamber ile sihirbazı ayırt eden bazı özelliklerin bulunduğu bir gerçektir. 1. Her şeyden önce sihirbaz ya da kâhinler bu işi belli bir menfaat, fayda, çıkar ve ücret karşılığında yapmaktadır. Öyle ki sihirbaz, sihrinde başarılı olmak adına meşru ya da gayr-i meşru tüm unsurları devreye sokabilmektedir. Sihirde, mutlaka bir hakikatin ve dinî hassasiyetin takip edileceğine dair bir usul ve anlayış asla söz konusu değildir. Amaç, sihirde başarılı olmak, karşıdakini “efsun” yoluyla etki altına almak, inandırmak, kandırmak ve yönlendirmektir. Hâlbuki, peygamberin davasında asla bir karşılık beklemek ve menfaat temin etmek yoktur. Nitekim Kur’ân’da, “Sizden herhangi bir ücret istemeyen (elçilere) uyun, on40 lar doğru yoldadırlar (ﻣﻬﺘﺪون َ ُ َ ْ وﻫﻢ ﱡ ُ َ َﺟﺮا ُ ِ ”) ﱠdenmektedir. Çünkü peyْ ُ َُ ْ َ اﺗﺒﻌﻮا َﻣﻦ ﻻﱠ ً ْ ﻳﺴﺄﻟﻜﻢ أ gamberlerin gaybten aldıkları bilgiler gerçek bilgilerdir; bu nedenle de karşılığında hiçbir çıkar, menfaat ve beklenti olmamalıdır. Eğer aksi söz konusu olsaydı, hiçbir peygamber bu kadar eziyete ve hakarete maruz kalmazdı ve davaları da başarıya ulaşamazdı. Zaten, herhangi bir beklenti ve yarar amacı taşımayan işlerin uzun süreli ve kalıcı olduğundan bahsedilebilir. Bu yüzden de, ancak dava ve kimlik sahibi insanlar kitleleri peşinden sürükleyebilmiş ve başarıya ulaştırabilmiştir. Öte yandan Kur’ân dilinde peygamberin en temel özelliği de âlemlere bir rahmet, uyarıcı ve müjdeleyici41 olarak gönderilmiş olmasıdır. 2. Sihirbaz, kimi zaman yaptığı eylemlerle bir toplulukta önü alınamaz ya da telafisi zor bazı durumlara neden olabilmektedir. Çünkü sihirbazın amacı, çıkar sağlamaktır. Bu sebeple sihirbaz, bu hedefi elde edebilmek için olumlu ve olumsuz bütün yolları deneyebilmektedir. Yapılan araştırmalar, sihirbaz veya kâhinlerin başkalarının hayatını ve onların varlığını görmezden gelen, daha çok dünyevî ve şahsî menfaat peşinde koşan ve bunun mücadelesini veren egoist yapıda insanlar olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Oysa, peygamber, insanlardan hiçbir dünyevî karşılık beklemez. Dinde yegâne amaç hakikati kavramak ve en yüksek ideal olan gerçek mutluluğa (cennet) erişmektir. Peygamber sadece tebliğ etme, hatırlatma, uyarma ve öğüt verme konumundadır. Sihirbaz ise, göz boyayarak, yanlış algı oluşturarak, bireyin basiretini bağlayarak onun iradesine ipotek koyar ve istediği gibi yönlendirir. Hatta elden tutmak yerine bir bakıma o eli kullanan, aldatan bir konumdadır. Çünkü sihir menfaat üzere kuruludur. 3. Hiç kuşkusuz sihir, etkisi altına almaya çalıştığı insanları yönlendirmek, 40 el-Yâsîn: 36/21. 41 el-Enbiyâ: 21/107; el-Fetih: 48/8; el-Ahzâb: 33/45. 122 GÜNCEL İNANÇ SORUNLARI aldatmak ve etkilemek için, bütün aktivitesini korkutma üzerine inşa etmektedir. Kur’ân, sihrin bu geçici ve anlamsız korkutma gücüne karşılık, kişinin inanç dünyasının her zaman canlı ve aktif olmasını istemiştir. Dinde temel amaç, kişinin iman ve inanç eksenini sürekli canlı tutmaktır. Bu nedenle, Allah kendisini sürekli diri ve kayyûm42, hatta her gün yeni bir iş başında43 olarak tarif etmekte ve vasıflandırmaktadır. Din, asla insanları maceralara sürükleyip orada bekletmek niyetinde değildir. Din kutsaldır, dolayısıyla kutsalın olduğu yerde sihirde olduğu gibi insanı meraklandırarak ve hayrete düşürüp ümitlendirerek ortada bırakmak söz konusu olamaz. Dinde, Allah’ın, peygamberlerin, meleklerin ve kitapların konumu bellidir ve bunların durumları vahiyle belirlenmiştir. ِ ﱠ44 ِ َْ ـﺆﻣﻨﻮن ِﺑﺎﻟ Kur’ân’da, “Onlar gayba inanmaktadırlar (ْﻐﻴﺐ َ ُ ِ ْ ُاﻟﺬﻳﻦ ﻳ َ )” veya “Ben cinleri ve 45 ِ ُ ْ واﻹﻧﺲ ِﱠإﻻ ﻟِﻴ ِ ﺧﻠﻘﺖ اﻟ ِ ﱠ insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım (ـﻌﺒﺪون ُ َْ َ وﻣﺎ َُ َ َ )” َ ْ َ ْﺠﻦ buyrulur. Dolayısıyla din, kişiyi tam bir imân psikolojisi içinde rûhen tatmin ve huzura kavuşturur. 4. SİHRİN REALİTEDEKİ TESİRİ Din, sihirde olduğu gibi bir “yanıltma” veya “oyuna getirme” mantığı ve ilkesi üzerine kurulu değildir. Tam tersine din, bir “hakikat”, “amaç” ve “istikrar” üzerine inşa edilmiştir. Zaten din kelimesi bir nizamı, kanunu, gerçekliği, itaati, teslimiyeti ve bağlanmayı ifade eder.46 Gerek kaynak açısından gerekse de uygulanış biçimleri açısından olsun, büyü ile din arasında önemli farklılıkların olduğu bir gerçektir. Din, her şeye gücü yeten, ilim ve hikmet sahibi yetkin bir varlığa inanmak; sihir ise, tabiatta vehmedilen gizli bir güce yönelmek ve dayanmak anlamına gelmektedir. Sihirde daima bir yarar ve yaranma, aklı çelme, yanıltma, göz boyama, karşıdakini etki altına alma vb. düşünceler yer almaktadır. Dinde bulunan dua, ibadet, ahlâk, dayanışma ve kardeşlik gibi temel unsurların hiç birisi sihirde yoktur. Sihirde dinî uygulamalardaki maneviyattan, ruhanî özden ve derunî inanıştan çok dış unsurlar, maddî araçlar ve amaçlar ön plândadır. 42 el-Âl-i İmrân 3/2. 43 er-Rahmân 55/29. 44 el-Bakara 2/3. 45 ez-Zâriyât 51/56 46 Tümer - Küçük, Dinler Tarihi, 2-3. GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 123 Sihirbaz, sihrinde tabiatüstü güç veya varlıkların kudretini aşarak, bunların üzerinde bir şey yapmak ve onları zorlayarak bir gayeyi gerçekleştirmek arzu ve iddiasındadır. Buna mukabil dinde ise, Yüce Yaratıcıya mutlak itaat etmek, bağlanmak, O’nun hoşnutluğunu kazanmak, gazabından sakınmak söz konusudur. Sihrin temel amacı, dünyevî menfaat temini olduğundan sihir, yerine göre kutsal sayılan kimi değerleri kendi amacı için kullanarak dini açıkça istismar etmektir. Her şeyden de önemlisi, dinin sürekli devam eden hakikatine karşılık sihirle uğraşan kimsenin bilgi, yetenek ve imkânı bitince veya söz konusu amacını gerçekleştirince sihir kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Büyünün din dışı bir uygulama hatta küfür olduğu yönünde hemen hemen bütün amelî mezhepler ittifak etmişlerdir. Özellikle de Hanefî ve Şafiî fıkıhçılar, sihre dayanıp güvenmenin veya sihrin etkisine girmenin insanı dinden çıkaracağını kabul etmişlerdir. Bu açıdan, hiçbir şekilde sihrin ilahî yönünden bahsedilemez. Merkezinde tevhit inancı bulunan İslam’da, insanların inançlarını bozan ve tevhide zarar veren sihre yer açılması mümkün değildir. Bitmek bilmeyen bir hırsa sahip olan insan, zaman zaman başkalarını etkilemek ve menfaat sağlamak için Rabb'inin gösterdiği yoldan ayrılarak değişik güç imkânlarından faydalanmak istemektedir. İşte sihir veya büyü de insanın Rabb'inin gösterdiği hayır, iyilik ve güzellik yollarının dışında kalan güç mihrakını simgelemektedir. Başka bir deyişle, büyü, Allah’ın dışında başka kuvvetlerin ya da insanların güç ve hâkimiyetini kabul etmek demektir. Böyle bir anlayış ve uygulamanın, kesinlikle dinimizde yeri yoktur ve bir başka nazardan da şirktir. Çünkü İslam’da Allah’ın dışında başka kuvvetlerden, büyücü, medyum ve kâhin denen insanlardan yardım talebinde bulunmak, medet ummak, onların güç ve kuvvetlerine iltica eylemek Allah’a karşı başka inanç referansları aramak anlamına gelmektedir ki bu, dinimizce şiddetle reddedilmiştir. Sihir, insanların aslında gördüğü gibi olmayan bir şeyi gördüğünü zannetmelerine hatta vehmetmelerine yol açan bir işlemdir. Sihir yapan veya yaptıran kimselerde bedenî, nefsî ve fikrî açıdan bir şartlanmışlık söz konusudur. Bu üç noktaya bağlı kalınarak gerçekleştirilen sihrin başarısından ya da güvenilirliğinden asla söz edilemez. Bu bakımdan onun ancak kısa vadede sağladığı geçici doyum ve tatmininden bahsedebiliriz. Oysa İslam dininde, hakikati elde etme veya gerçek saadete ulaşama konusunda hiçbir “şartlanma” yoktur. İnancı konusunda Allah ile başbaşa kalan insan, değişik aracılara, kuvvetlere ve şeffatçılara asla imkân tanımaz ve tanımamalıdır da. 124 GÜNCEL İNANÇ SORUNLARI Kur’ân’da aklı kullanmayı emreden,47 hatta insan iradesini aklının ve vicdanının ön gördüğü biçiminde yönlendirebileceğine vurgu yapan bunca ayet varken48, sihir gibi tamamen insanın akıl ve iradesini ipotek altına alan bir yanlış inanca sığınması anlaşılır değildir. Bizim gibi Allah’a, melekelere, peygamberlere ve âhirete inanmakla mükellef olan kimilerinin, bizim akıl ve irademizin üstünde daha fazla akıl, irade, güç ve imkâna sahip olduklarını kabullenmek bir akıl tutulmasıdır. Bizim, tek sığınacağımız mercii, huzur-i ilâhiyyedir. Çünkü İslam’da, Allah’ın izni ve inayeti olmadan hiç kimse bir başkasına doğrudan zarar veremez. Var olduğunu düşündüğümüz ve karşılaşmış olduğumuz kötülük ve şerler ise, bizlerin yeterince fiilî tedbileri alamayışımızdan, akıl ve irademizi gereğince yönlendiremeyişimizden kaynaklanmaktadır. Başımıza gelen her sırlı ve esrarengiz olayın hemen ardından büyücülerin veya sihirbazların kapısını çalarsak, İslam'ın ilkelerinden uzaklaşırız. Kendi içimizdeki gerilim ve buhran nedeniyle sürekli bir çıkmazın içine sürekleniriz. KAYNAKLAR Âlûsî, Ebû Senâ Şehâbeddîn Mahmûd, Rûhu’l-Me‘ânî fî Tefsiri Kur’âni’l-‘Azîm ve’s-Sebi’l-Mesânî, Beyrut, trs. el-‘Arabî, Ebû Bekr Muhammed b. ‘Abdillâh, Ahkâmu’l-Kur’ân, thk. M. ‘Abdilkâhir ‘Atâ, Dâru’l-Kütibi’l-‘İlmiyye, Beyrut, 1407/1983. Aydın, Mehmet, Dinler Tarihine Giriş, Din Bilimleri Yay., Konya, 2000. el-Bağdâdî, Ebû Mansûr Muhammed ‘Abdülkâhir, Kitâbu Usûli’d-Dîn, İstanbul, 1346/1928. el-Buhârî, Ebû ‘Abdillâh Muhammed b. İsmâ‘îl, el-Câmi‘u’s-Sahîh, İstanbul, 1315. el-Cevherî, Ebû Nasr İsmâ‘îl Hammâd, es-Sıhâh Tâcu’l-Lüga ve Sıhahu’l-‘Arabiyye, nşr. ‘Ahmed ‘Abdulgafûr el‘Attâr, Mısır, 1956. el-Cürcânî, es-Seyyîd eş-Şerîf ‘Ali b. Muhammed, et-Ta‘rifât, Dâru’l-Kütübi’l-‘İlmiyye, Beyrut, 1416/1995. Çelebi, Kâtib Mustafa b. ‘Abdillâh, Keşfu’z-Zünûn ‘an Esâmi’l-Kütüb ve’l-Fünûn, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1360/1941. Doğan, Hüseyin, İlk Dönem İslâm Kelâmcılarında Dinsel Metinleri Anlama ve Te’vîl Problemi, Kardeşler OfsetMatbaacılık, Samsun, 2011. Ebû Dâvud, Süleymân b. Eş‘as es-Sicistânî, es-Sünen, İstanbul, 1992. Efendi, Mütercim Âsım, Kâmûs Tercemesi, İstanbul, 1268. Eliade, Mirce, Dinin Anlamı ve Sosyal Fonksiyonu, trc. Mehmet Aydın, Din Bilimleri Yayınları, Ankara, 1990. Eşkâr, ‘Ömer Süleymân, ‘Alemü’s-Sihr ve’ş-Şa‘veze. Dâru’n-Nefâ’is, Amman, 1418/1997. el-Ezherî, Ebû Mansûr Muhammed, Tehzîbü’l-Lüga, nşr. İbrahîm el-Ebyârî, Dâru’l-Kâtibi’l-‘Arabî, Kahire, 1967. el-Firûzâbâdî, Muhammed b. Ya‘kûb, el-Kâmûsu’l-Muhît, Müessetü’r-Risâle, Beyrut, 1995. Frazer, James G., Altın Dal, trc. Mehmet H. Doğan, Payel Yayınları, İstanbul, 1991. İbn Fâris, Ebu’l-Hüseyin ‘Ahmed, Mu‘cemu Mekâyîsi’l-Luga, nşr. ‘Abdüsselâm M. Hârun, Beyrut, 1991. İbn Haldûn, ‘Abdurrahmân Ebî Zeyd, Mukaddimme, haz. S. Uludağ, Dergah Yay., İstanbul, 1991. 47 Bk. el-Bakara 2/44; el-A‘râf 7/57; el-Hûd 11/51; es-Sâffât 37/137-138. 48 Bk. et-Tahrîm 66/10; el-Mülk 67/3-4. GÜNÜMÜZ KELAM PROBLEMLERİ 125 İbn Manzûr, Ebu’l-Fazl Cemâlüddîn, Lisânu’l-‘Arab, Dâru Lisâni’l-‘Arab, Beyrut, trs. İbnü’n-Nedîm, Ebu’l-Ferec Muhammed b Ya‘kûb, el-Fihrist fî ahbâri’l-‘ulemâi’l-musannifîn mine’l-kudemâ ve’lmuhdesîn ve esmâ’i kütübihim, Dâru’l-Ma‘rife, Beyrut, 1398/1978. el-İsfehânî, Râğıb, Müfredât (Kur’ân Kavramları Sözlüğü), trc. Yusuf Türker, İstanbul: Pınar Yay., 2012. Kadıyânî, ‘Abbâs, Târih-i Edyân ve Mezâhib der İrân, Tahran, 1374. Kadir, C. A., “İslâm Öncesi Hint Düşüncesi”, çev. Kürşat Demirci, İslâm Düşüncesi Tarihi, ed. M. M. Şerif, İnsan Yayınları, İstanbul, 1990. Karadaş, Cağfer, “Büyü ve Din -İslâmî Nokta-i Nazardan Bir Değerlendirme-”, Usûl İslâm Araştırmaları Dergisi, S 1 (Sakarya, 2004), ss. 111-135. King, Irving, A Dictionary of Religion and Ethics, Unitied Studies, 1921. el-Kurtubî, Ebû ‘Abdillâh Muhammed b. ‘Ahmed (vf. 497/1104), el-Câmi‘ Li- Ahkâmi’l-Kur’ân, Mısır, 1372/1952. Leyzûl, Reşîd, el-Cîn ve’s-Sihr fi’l-Manzûri’l-İslâmî, Dâru’l-Kütübi’l-‘İlmiyye, Beyrut, trs. Mevdûdî, Ebu’l-A‘lâ, Tefhîmü’l-Kur’ân, trc. Komisyon, İnsan Yayınları, İstanbul, trs. el-Munâvî, Muhammed ‘Abdurraûf, et-Tevkîf ‘alâ Mühimmâti’t-Te‘ârif, Daru’l-Fikri’l-Mu‘âsır. Beyrut, 1410. el-Müslim, Ebu’l-Hüseyin Müslim b. Haccâc (vf. 197/813), el-Câmi‘u’s-Sahîh, İstanbul, 1992. en-Nesa’î, Ebû ‘Abdirrahmân ‘Ahmed b. Şu‘ayb, es-Sünen, thk. ‘Abdülfettâh Ebu Gudde, Mektebetü’l-Matbuâti’lİslâmiyye, Halep, 1986. en-Nesefî, Ebu’l-Mu‘în Meymûn b. Muhammed, Tabsıratu’l-Edille fî Usûli’d-Dîn, nşr. Hüseyin Atay, DİB Yay., Ankara, 1993. er-Râzî, Fahruddîn b. ‘Ömer, Mefâtîhu’l-Gayb (et-Tefsîru’l-Kebîr), Dâru’l-Kütübi’l-‘İlmiyye, Beyrut, 1990. Sâmî, Şemseddîn, Kâmûs-i Türkî, İstanbul, 1317. es-Sâbûnî, Muhammed ‘Ali, Revâ’ihu’l-Beyân Tefsîru Âyâti’l-Ahkâm, Beyrut., 1980. es-Sâbûnî, Nûreddîn, Mâtürîdiyye Akâidi, trc. Bekir Topaloğlu, DİB Yay., Ankara, 1998. Tümer, Günay-Küçük, Abdurrahman, Dinler Tarihi, Ocak Yayınları, Ankara., 1997. et-Tabatabâ’î, es-Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mîzân fî Tefsîri’l-Kur’ân, Dâru’l-Kütübi’l-İslâmiye, Tahran., trs. et-Taberî, Ebû Ca‘fer Muhammed b. Cerîr, Câmi‘u’l-Beyân ‘an Te’vîli’l-Kur’ân, nşr. Dâru’l-Fikr, Beyrut, 1983. ez-Zemahşerî, Ebu’l-Kâsım Cârullâh Muhammed b. ‘Ömer, el-Keşşâf ‘an Hakâ’iki Ğavâmizi’t-Tenzîl ve ‘Uyûni’lEkâvil fî Vücûhi’t-Te’vîl, thk. Mustafa Hüseyin ‘Ahmed, Dâru’l-Edyân li’t-Türâs, Kahire, 1407/1987.