Sevgili Sarı Siyahlılar, Tunceli’de, terörün, ölümün yanıbaşında askerlik görevimi yapmak, hayatımı değiştiren bir deneyim oldu. Asker olan babalarının, eşlerinin yanında gelip komutanlık sınırlarının dışına gönül rahatlığıyla çıkamayan ve iki senelerini o sınırlar içinde geçiren yüzlerce aile... Görevimin bir parçası olarak subaylara ve ailelerine verilen müzik dersleri, eğlencelerde ise yeri gelince halk müziği, yeri gelince klasik müzik, onları en rahatlatıcı müzikleri icra etmek... “Normal” hayatlarına onları bağlayan ve travmalarına iyileştirici etkide bulunan çalışmalar... İşte bunlar, farkına bile varmadan içinde bulunduğum ve insanlara müziğin iyileştirici gücünü sunduğum ilk müzik terapi deneyimlerimdi. 6 yaşında İ.Ü. Devlet Konservatuarı’nda başlayan müzik yolculuğu, lise yıllarında okulumuz adına Milliyet Müzik yarışmasında birincilikler ve AFS programıyla gittiğim ABD’de gelen ulusal müzik başarılarıyla devam etti. Ardından Boston’da bulunan Berklee Müzik Okulu’nda Güncel Müzik Besteciliği ve Prodüksiyon (Contemporary Writing & Production) bölümüne kabul edildim. Farklı müzik türlerinde besteciliğe ve aranjörlüğe odaklanan bu bölümde, dinleyenin hislerini ve ruh halini etkileyebilecek teknikler üzerine çalıştım. Finansal nedenlerle okulu en kısa zamanda bitirmem gerekiyordu, bu sebeple yılda üç dönem okuyup ekstra dersler de alarak üç yıldan kısa bir sürede 3.78 GPA not ortalaması ve Magna Cum Laude üstün derecesi ile mezun oldum. Türkiye’ye dönüp bestecilik ve prodüktörlük çalışmalarıma başladım; televizyon ve radyo için reklam müzikleri ve dört müzik bankası albümü hazırladım. Müziğin psikolojik ve dramatik etkilerinin tanıtımı güçlendirmek için yoğun şekilde kullanıldığı parçalardan oluşan bu albümler tüm dünyaya dağıtıldı, ABD başta olmak üzere İngiltere, Fransa, İsviçre, Brezilya, Kanada, Finlandiya, Meksika, Danimarka, Norveç, İsveç, İsrail, Tayvan gibi ülkelerde en önemli markalar, ajanslar, filmler ve TV programları tarafından kullanıldı. Her kültüre hitap etmesi hedeflenen ve geniş tarz aralığına sahip parçalarımı uluslararası ve ulusal alanda tercih eden bazı markalar şunlar: 118 80 Dumankaya Hillside Miele Panasonic Show Tv Ülker atv Faber Castell İşbankası Migros Peugeot Siyaset Meydanı Vakıfbank Banvit Fenerbahçe SK Mavi Milupa Praktiker So You Think You Can Dance Volkswagen Beyaz Show Finish Mediamarkt Nestlé Red Bull Superfresh Yapı Kredi Coca-Cola Ford Mercedes Nightcrawler Renault The Daily Show with Jon Stewart Yataş Doğtaş Hasbro Michelin Onur Air Sheraton Toyota Ziraat Bankası 2009 senesinde Türk Müziği konusunda da kendimi eğitebilmek amacıyla Beşiktaş Musıki Derneği’ne katıldım. Burada edindiğim deneyimi projelerime aktarmaya devam ediyorum. Müzik çalışmalarımın beni sevindiren bir başka yanı da, camiamızda bazı görevler yapma şansı tanımış olmasıdır. 2008-2009 yıllarında müziğe ilgi duyan bir sarı siyahlı kardeşime derneğimizin projesi kapsamında mentörlük, 2014 senesinde ise kültür haftası çerçevesinde düzenlenen liselerarası müzik yarışmasında jürilik yaptım. 2013 senesi başında bir gün, Amerikan Müzik Terapi Derneği AMTA’nın web sitesine denk gelmem hayatımda köklü değişikliklerin başlangıcı oldu. Müzik terapinin ne olduğunu ve yararlarını öğrendikten, ilaçla ve başka yollarla mesafe kat edilemeyen birçok durumda bile nasıl faydalı olabileceğini keşfettikten sonra bu konuya ilgim iyice arttı. Araştırmaya devam ettikçe, müzik terapinin bugüne kadar profesyonelce ve amatörce defalarca hayatımın içine girdiğini şaşkınlıkla farkettim. Müziğin, hayatımızın ilk gününden beri oynadığı rolün büyüklüğünü, tüm kültürlerde ibadetlerde, tedavide ve neşenin, heyecanın, üzüntünün, kahramanlığın ve aşkın dışavurumunda kullanıldığını farketmem hayranlığımı artırdı. Türkiye, müziğin ve dansın tarihsel kullanımına bakıldığında müzik terapinin son derece etkili olabileceği bir ülke. Buna karşılık Türkiye’de müzik terapi eğitimi olmaması ve yurt dışında böyle bir eğitimden geçip ülkemize dönüp çalışan bir terapist olmaması üzücü. Bunu değiştirmek için bu eğitimi alarak bu işe nasıl ve neresinden başlayabilirim araştırmasına girdim. 2013 Mart ayında Çapa’da düzenlenen Sanat Psikoterapileri Çalıştayı'na katılarak konunun ülkemizdeki durumu hakkında bilgi edindim. Ardından Ağustos ayında, dünyanın birçok ülkesinden sanat terapi öğrencilerinin katıldığı üç günlük seminer ve atölyelerden oluşan 4ArTS International Arts Therapies Students Conference'ta hem katılımcı, hem de gönüllü çalışan olarak bulundum. 2013 Eylül ayında, İ.Ü. Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Sanat Psikoterapisi ve Rehabilitasyonu Servisi'nde sanat terapisi eğitimleri almaya başladım. Konuya yoğun ilgim ve yaptığım araştırmalar sayesinde bu serviste üstlendiğim görevleri başarıyla yerine getirdim, bu da bana kısa sürede giderek artan sorumluluklar alma şansı tanıdı. Dönem başında psikotik psikiyatri hastalarından oluşan Ritim-Müzik Terapi grubunun yıllık çalışma programını hazırladım ve sene içerisinde etkinlik yürütücülüğünü yaptım. Aynı zamanda Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi birimi altında onkoloji hastalarıyla çalışan iki kişilik sanat terapi ekibinde bulundum. Bu ekiple, Kemik İliği Transplantasyonu ünitesinde izolasyon altındaki hastalar ile müziği de kullandığımız sanat terapi uygulamaları yaptık. Bunun yanında çalışmalarıma farklı perspektifler eklemek amacıyla yine psikiyatri hastalarından oluşan Dans-Hareket grubunda gözlemci-katılımcı olarak bulundum. Bu tecrübelerim sonucunda 2014 Mayıs ayında TEDx BogaziciUniversity organizasyonunda müzik terapi konulu bir konuşma yaptım. Aynı dönemde bir psikoloji yüksek lisans programı da dahil olmak üzere birçok ayrı kurumda psikoloji ve psikoterapi eğitimlerine katıldım ve üstün başarı gösterdim. Hastalara/danışanlara uygulanabilecek müzik terapi yöntemleri ile ilgili sağlam bir teorik ve pratik eğitim sürecinden geçmemin çok yararlı olacağını düşünüp Finlandiya’da Jyväskylä Üniversitesi’ndeki Müzik Psikolojisi bölümüne Müzik Terapi yüksek lisansı yapmak üzere başvurdum. Bu programın dünyadaki diğer programlardan farkı, konuya psikodinamik ağırlıklı eklektik bir şekilde yaklaşması ve dersleri daha önce de eğitim gördüğüm dil olan İngilizce literatür üzerinden işlemesi. Finlandiya eğitim sisteminin dünya tarafından gıpta ile izlenmesi de kararımda etkili bir unsur oldu. Başvurumun bütün aşamaları olumlu sonuçlandı ve Finlandiya Devleti sponsorluğunda bu yüksek lisans eğitimini ücretsiz almaya hak kazandım. İlk senemi üstün başarıyla tamamladım ve tezimin konusunu şizofreni hastalarıyla müzik terapi çalışmaları olarak belirledim. Bu konuda Türkiye’de yapılacak ilk araştırma olacak olan müzik terapi grubu çalışmama, İ.Ü. Tıp Fakültesi Çapa Hastanesi’nde Haziran ayı itibarı ile başladım. Ayrıca bu yılın Ağustos ayında da Almanya’nın Bremen şehrinde 4ArTS International Arts Therapies Students Conference'ta bir müzik terapi sunumu ve atölyesi yapmayı planlamaktayım. Hiç bir kişi ve kuruluştan yardım almadığım ve okul programı nedeniyle profesyonel hayatıma devam edemediğim bu dönemi kapsayan eğitimimin ikinci yarısı Eylül ayında başlayacak. Türkiye’nin ilk müzik terapi uzmanı olma hedefime ulaşabilmek için gerekli finansal desteği, yenilikçi bakış açısıyla öne çıkan sarı siyahlılardan alabilmek beni çok memnun edecektir. Bu eğitimi ve klinik tecrübeyi tamamladıktan, Finlandiya’da klinisyenliğin pratiğini ve metodolojiyi inceleyip Türkiye’ye ilk müzik terapi uzmanı olarak döndükten sonra, aşağıdaki alanlarda çalışmalar yapmayı düşünüyorum: - Müzik terapi uygulamaları ile psikoterapi, - Araştırma projeleri üretme, yürütme ve yönetme, - Eğitim. Bu aşamada aklıma gelen araştırma projelerini ise şöyle sıralayabilirim: * Şizofreni hastalarında müzik terapi yöntemlerinin ilerletilmesi, * Beyin görüntüleme teknikleriyle terapi sürecinde kişiye uygun müzik seçimi, * Farabi ve Gevrekzade’den kalan Türk Müziği Makamları kullanılış bilgilerinin beyin üzerindeki etkilerinin incelenmesi, * Türk Müziği Usulleri’nin beyin üzerindeki etkilerinin incelenmesi, * Türk geleneksel melodilerinin ve Türk Müziği’nin aktif müzik terapide kullanımı, * Ezan, mehteran, cem, mevlevihaneler, sema, tekke musıkisi gibi Türk müzik unsurlarının beyin üzerindeki etkisi ve ritüelleşmesi, * Türk kültüründe ninnilerin çoğunda kullanılan Hicaz makamı - uyku ilişkisi, * Beste ve prodüksiyon tecrübemi kullanarak, danışanlara terapi ortamı dışında da dinleyebilecekleri müzikler hazırlayıp sunmak. Maddi desteğinizle beraber, alandaki arzumla, eğitim hayatımda elde ettiğim yüksek akademik başarı referansımla, çalışma disiplinimle, müziği birçok türde, duyguları yönlendirme amacıyla kullanmadaki tecrübem ve İ.Ü.Tıp Fakültesi’nde deneyimlediklerimin de yardımı ile bunları başarabileceğime ve Türkiye’de müzik terapiyi, geleneksel ve modern teknikleri sentezleyerek daha önemli bir noktaya taşıyabileceğimize inanıyorum. Talep ettiğim burs miktarı için bir yıllık yaklaşık bir hesap yaparsak: Eğitim (zorunlu eğitim giderleri, ulaşım, oturma izni ve sigorta): 5.000 TL Konaklama: 30.000 TL Diğer yaşam giderleri: 10.000 TL Toplam: 45.000 TL Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Saygılarımla, M. Özgür Salur