C« Senatosu B :8 met boşluğu, hükümet başarısızlığı döner dolaşır, bir yerde gelir; eğer çaresi bulunamıyorsa Devlet boş­ luğuna ıgelir. Türkiye bu sınırdadır. iBinaenaleyh, şimdi Türkiye'nin bütün fertleri, bü­ tün 'vatandaşları ve kamu hizmeti yapmak için öne çıkmış olanlar; siyasetçiler, aydınlar velhasıl bu ül­ keyi sevenler, bu ülkeye sadakatle bağlı olanların hep­ si kafa kafaya verip, el ele verip mutlaka bu kanı durdurmaya mecburdurlar. Onun içindir ki, gayri siyasi bir mesele haline gel­ miştir Türkiye'de can derdine çare bulmak. İşte bu­ rada uzun zamandır, «Elbirliği yapılsın, işbirliği ya­ pılsın» sözleri karşısında nasıl işbirliği yapılsın? Ya­ ni, «Çok partili hayattan bir partiye mi dönelim tek­ rar?» şeklinde ortaya koyduğumuz itirazları; bir me­ sele etrafında toplanabiliriz, bir meseleye çare arar­ ken beraber hareket ederiz, noktasına getirmiş durum­ dayız. lAıuarçiye çare bulunacaktır. Huzurunuzda bulu­ nan Hükümet ve Omun Programı, bir numaralı me­ sele olarak anarşiyi önünüze koyuyor; M iletin önüne kjoyuyor. Daha doğrusu, bugün Türkiye'de, yundun (hangi klişesine 'giderseniz gidiniz, kime sorarsainz so­ runuz, «Aman bir lokma eksik yiyelim; ama şu can derdinden bizi kurtarın» diyor. , . Kim kimi tehdit ediyor ve niçin tehdit eliyor? (Niçin kan dökülüyor, Türkiye'de? Türkiye'de kim kiminle savaşıyor? Birçok meçhul iç içedir. Malum­ ları vardır. Türkiye, komplike, zor, muğlak mese­ lelerle 'karşı karşi'yadır. İBir memleket eğer haribe girse, harpte millet müt­ tehittir müşterek düşmana karşı; ama bir memleket ikenidi içimde böılbi^ini kıriip geçirmeye kalkarsa o za­ man işin içinden çıkamayız. Devlet nerededir bu me­ selede?.. Devlet yatıştırmaya çalışıyor m aceleyi; ama bu zamana kadar çare olmadığı gerçektir, şu ana ka­ dar çare olmadiğı gerçektir. Hadiseler azalara:;: git­ miyor, artarak gidiyor. Öyleyse, gelin yeni bir dok­ tor, yeni bir reçete, yen/i bir ilaç deneyelim. Millet doktoru değiştirdi. «Siz olmayım» dedi, «'Bunlar ol­ sun» eledi. Büz de öyle geldik 'buraya zaten. Çimdi, gelin yeni bir reçete, yeni bir ilaç deneyelim ve mut­ laka netice alalım. iEugün, bu noktada netice ala•ntamak hali, çok daha ağır, çok daha vahini birtakım acılara katlanmamızı gerektirecektir. Bu noktada hiç valkiit kaybetmeden netice nasıl ahnacaksa, ona hep bersiber düşünelim ve alalım diyoruz. fBiz düşüflceleclmizi söyleyeceğiz. Geliniz Türkiye'­ yi hep beraber düşünelim. Geliniz Türkiye'nin birkaç — 186 23 . 11 t 1979 O :2 tane ana meselesini, (Çok meselesini değil) hetp be­ raber düşünelim. Hep beraber d'üşünmdc için mutla­ ka koalisyon olmaya, beraber hükümet olmaya fa­ lan (hacet yok. Gelin bunun bir misalini verelim Tür­ kiye'de. tşte o noktada bulunuyoruz. iBu gözden kaçmamalıdır. Hem her zaman, «He­ pimiz,» bu memleketin çocuğuyuz, niye bu memleke­ tin İdiline olmayan şeyleri düişüinmeyelim..,» deniz. Evıeıt, ba memleketin lehine oimayan şıeyler'i düşiünmeyiz, düşünmemiz lazımdır; ama lehine olan şeyi düşünmek içıin elimizde fırsat var. Hizmetse, hazmet için vaıisak, sanıyorum ki bu fırsatı kaçırmayalım di­ yorum. Meseleye böyle girerken, Türkiye'yi hep beraber 'düşüneceğiz. Türkiye'nin nenin'i düşüneceğiz, yani nelerini hep beraber düşüneceğiz?.. Türkiye'nin bir­ çok meselesi var; ama lifci meselesini halledemediği­ miz. takdirde diğer meselelerini zaten düşünmeye vaktimiz olmayacak. İlki canavarla karşı karşıyadır, Türkiye. Bunlar­ dan birisi, kanun nizam hâkimiyetinin zedelenmiş ol­ ması. Türkiye'de kanunları aşan, devlete silah çeken, Devletin güvenlik kuvvetlerine silah atan, m'smleketin içine nifak sokan; binlerce yıl bir arada yaşamış bu memleketin çocuklarım, aynı kadere inanmış, aynı ibayrağrn altında toplu, aynı cephede şehit olmakta fcûıhir'yla yarış etmiş, kanını bu memleketin toprak­ larına vermiş bu memlekeün çocuklarını birbirine düşünmek isteyenler var. 'Malazgirt'ten bu yana bin seneye yakın bu top­ raklar üzerinde hep aynı devletin vatandaşı olmuş; inanç farla, etnik farklar, şunlar, banlar mazinin 'gclirıdıiğü farklılıkların tümünü bir zaaf telakki etme­ miş, ailesine milletin zenginliği telakki etmiş ve bu memleketin padişahının hilâfeti terncii ettiği yıllarda dahi bir büyük tesanütle, Müslüman olmayanlara dahi büyük bir tesanüt göstermek suretiyle bu mem­ lekette yaşamalarına, rahat rahat yaşamalarına mü­ saade edilmiş; bugün bu -memleketin çocukları mez­ hep farkından dolayı biıbiıiinli kırp geçirmeye kalka­ mazlar.. Onun içindir ki, aralarına nifak sokma ha­ disesi vardır. Zaten bir beynelmilel bozgunculuk ce­ reyanı dünyayı kasıp kavurmaktadır. Bu bozguncu­ luk cereyanı muvaffak da «olmuştur. Kore'de rnuvafi'ais. olmuştur. Vietnam'da muvaffak olmuştur. Afga­ nistan'da muvaffak olmuştur. Habeşistan'da muvaf­ fak olmuştur, Eritre'de muvaffak olmuştur, Afrika'nın ibir çok yerinde kan gövdeyi gc'türmdktsdir.. Birinin eli­ ne silah vermektedir, öbürünün eline vermektedir. Han-