M Meclisi fi : 57 Tefsir, fıkıh ve hadis konularında 6 anakaynak eser basımı kararlaştırılmış, bunların sadeleştirme, Türkçeleştirme çalışmaları sonuçlanma safhasına ge­ tirilmiştir. Ayrıca, milli birliği ve yurdun bütünlüğü­ nü korumayı amaçlayan diğer tür eserler yayınlan­ ması kararlaştırılmış, önceden açılan yarışmada ba­ şarılı görülen 6 eserin bıasımı için ihale aşamasına gelinmişti. Şüphesiz bildiğiniz gibi Diyanet İşleri Başkanlığının en önemli konularından birisi, toplu­ mu aydınlatma, eski deyimiyle cemaati irşat etme görevidir. Bunu, bir taraftan sözle olduğu gibi, çağ­ daş dünyada bunu yayınla yapmak, diğer yayın araç­ larından da yararlanmak gereklidir. Cumhuriyet ku­ rulduğu zaman Diyanet İşleri Başkanlığından en önemli bir görev olarak, Büyük Atatürk Kur'an'ı Kerimin tefsirini, açıklamasını ve Peygamberin söz­ lerinin Türkçeye çevriılmesini istemiş, o zamanki Bü­ yük Millet Meclisinin kararlarıyla bu gerçekleşmiş­ tir. Büyük Elmalı Hamdi, merhum, tefsir yapmış ve Kâmil Miras ve diğerleri de Hadisleri Türkçeye çe­ virmiştir. Ancak, sevgili, değerli milletvekilleri, o zamanki dil, o zamanki araçlarla yapılan bu yayınlar yetme­ mektedir. Çağımızda Türk Ulusunun bu gereksinme­ lerimi karşılamak için geniş ölçüde halka, çeşitli yö­ relere, çocuklarımıza, hanımlarımıza, işçilerimize ve özellikle halka yönelik yayınlara büyük itina edile­ cektir. Örnek hutbe - vaaz - planlaması yapılmış, irşat hizmetlerinin kendi kendine buyrultudan, başlı ba­ şına çalışmasından kurtarılması planlanmış «Kur'aıvı Kerimin Sesi» yayını hazırlıkları bitirilmiştir. Özellikle değerli 'milletvekillerinin zaman zaman gezilerinde dikkatimizi çeken konu buydu. Hutbe ve vaazların düzenli olması ve söyleyen insanın, halka neyi söylemek istediğini, söylemeden önce bilmiş olması, gerçekken; yalnız milli birlik için, bütünlük için, devlet için değil, aynı zamanda dini bütünlü­ ğün de bir gereğidir. Din görevlilerinin vaazlarında ve hutbelerinde, bunları yapmadan önce halka neyi söylemesi lazım geldiğini bilmesi ve bunun da plan­ lanması Diyanet İşleri Teşkilat Kanununun özel maddesinde de olduğundan ötürü, bu, gerçek anla­ mıyla yapılacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı mevzuatı yeniden göz­ den geçirilmiş, hizmet konularında 5 ayrı yönetme­ lik yürürlüğe konulmuştur. Bunlar arasında çok önem verdiğimiz bir konu da bir kamu görevlisi' ola­ rak, din görevlilerinin, her seviyeden din görevlile­ 19 . 2 . 1979 O : 3 rimin sorumluluklarını, görevlerini ve yetkilerini be­ lirten yönetmeliğin bir an önce çıkması olacaktır. 1979 yılı içerisinde Din Şûrasının toplanması ka­ rarlaştırılmıştır. Yurdumuzun tanınmış bilim adam­ larının katılacağı bu Şûrada ulusumuzun nasıl aynı değer yargısında birleşebileceğini tartışacak, umu yorum ki, kutsal dinin birleştirici fonksiyonu so­ mut olarak ortaya konulacaktır. Değerli milletvekilleri, İslam Dini tebliğ edildi­ ğinden sonra çeşitli, dönemlerde aynı konu çeşitli biçimlerde yorumlanmıştır. Bu bakımdan birtakım yöntemler çıkmıştır. Bu yöntemler içinde; akılcı yo­ lu izleyenler, nakilci yolu izleyenler, tasavvuf yo­ lunu izleyenler, mütekellirnin yolunu izleyenler, fel­ sefeciler, felsefe yolunu izleyenler ve çeşiti yorum­ lar ve mezhepler meydana gelmiştir. Özellikle Türklerin İslam uygarlığına geçişinden sonra İmparatorluk devrinde düzenlenen İslam ha­ yati sürmüştür. Ancak çağımızda dünya sorunlarının geiişmeai, büyümesi bilimin ve tekniğin gelişmesi müslümanları yeni birtakım büyük konular önünde düşünmek mecburiyetinde bırakmıştır. Biraz önce Millet Meclisi üyelerinin, hangi par­ tiden olursa olsun, dine karşı hassasiyetleri, Türk Ulusu arasında da aynı şekilde birtakım anlamları anlamaktaki yorumlan, içinden çıkılmaz bazı tar­ tışmalara itmektedir. Bu bakımdan, ulusal birlik için, dini bütünlük için, mezhep taassupları içinde İslâm Dininin bütünlüğünün kaybolmaması içim, çe­ şitli yorum tarzlarımın, biçimlerinin, anlayışlarının tartışılması ve bu konuda Diyanet İşleri Balkanlı­ na izleyeceği yolu vermesi gerekli görülmektedir. Bu bakımdan kanunun da önerdiği Din Şûrasını in­ şallah bu yıl yapmış olacağız. Değerli üyeler, Diyanet İşleri Başkanlığınca bir yılda yapılanlar bunlardan ibaret değildir. Bu son yıl içerisinde kadrosu bulunmayan bucak ve köyler için 2 aşamada 4 bin kadro alınmıştır. Bu kadro­ lardan 2 bini henüz dağıtılmıştır. İlgili tüzüğün yü­ rürlüğe girdiği zamandan bu yana ortaya çıkan nü­ fus değişiklikleri, ekonomik gereksinmeler gözönüne alınarak dağıtımda bazı yeni kriterler geliştirilmiş­ tir. Bunun için valiliklere genelge gönderilmiştir. 1Q?9 yıhnda 4 bin kadro daha alınması hususunda Sayın Maliye Bakanı arkadaşımızla vardığımız mu­ tabakatı bilginize sunmak istiyorum. Değerli milletvekilleri, genellikle her milletveki­ linin gittiği yerde halktan en fazla istenen imam hatip kadroları konusu, bu Hükümetiniz zamanında biti- — 384 —