BAŞYAZI İMO ANKARA ŞUBE BÜLTEN ŞUBAT-MART 2008 Merhabalar… 26-27 Ocak 2008 günlerinde İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nin 18. Olağan Genel Kurulu’nu demokratik bir ortamda gerçekleştirdik. Ardından 7-8-9 Mart 2008 tarihlerinde İMO 41. Olağan Genel Kurulu’nu da aynı duyarlılıkla tamamladık. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 40. Olağan Genel Kurulu’nu da aynı duyarlılıkla tamamlayacağımızı biliyor ve inanıyoruz. Öncelikle Şube Yönetim Kurulluğu görevini ve sorumluluğunu bizlere layık gördüğünüz için, bu anlayış ve duyarlılığınıza teşekkür ederiz. Bu iki yıllık süreçte aynı duyarlılığınızın yönetimimize büyük katkılar sağlayacağını hep birlikte görecek ve yaşayacağız. Değerli Meslektaşlarımız… Biz Yönetim Kurulu olarak, Odamızın ve dolayısıyla bizlerin ne tür problemlerinin olduğunu biliyoruz. Bu problemleri aşabilmek ve siz meslektaşlarımıza faydalı olabilmek için göreve talip olduk. Bu sorunları hep birlikte aşacağımıza yürekten inanıyoruz. Hiçbir olgu bütünsel davranıştan ayrı, tekil, soyutlanmış olarak düşünülemez. Meslek alanlarımızın sorunları ülkemizdeki ve dünyadaki sorunlardan bağımsız değildir. Türkiye yıllardır kendisine dayatılan sömürgeciliğin açık pazar sistemi üzerine kurulmuş ekonomik modeli üzerinden sürüklenip gidiyor. Bunun sonucu yatırımsızlık, üretimsizlik, gitgide daralan bir kamu hizmeti anlayışı, % 20’lere varan işsizlik, hepimizin kaybolup giden refah düzeyidir. Ülkemizde ekonominin belirleyici ve öncü sektörlerinden biri, hiç kuşkusuz inşaat sektörüdür. Bu sektör, her ülke ekonomisini doğrudan olumlu yada olumsuz etkileme gücüne sahiptir. İnşaat sektörü iş olanakları sunması yönüyle, istihdam yaratılması ve dolayısıyla işsizliğin azaltılmasında çok önemli katkılar sağlamaktadır. Buna karşın, doğrudan ilişkili birçok yan sektörle birlikte, sektörün Gayri Safi Milli Hasıla’daki payı %40’lardan % 20’lere gerilemiştir. Önemle belirtmek gerekir ki; inşaat sektörünün türü ne olursa olsun, yapı üretim sürecini ülkemiz depremsellik gerçeğini göz ardı ederek ele almak, değerlendirmek ve yönlendirmek mümkün değildir. Çünkü “öldüren deprem değil, yapılardır”. Bu gerçeği göz ardı etmeden, depremlere karşı dayanıklı yapı üretiminin zorunlu olduğunu ısrarla vurgulamamızın, binalarımızı denetlemek maksadıyla çıkarılan 4708 sayılı Yapı Denetim Yasası’nın işlevselliğini yapabilmesi için değişiklik önerimizi ısrarla yinelememizin, Yapı Denetim Firmalarında çalışan meslektaşlarımızın ücret politikalarını yakın takibe almamızın, etkin yapı denetiminin sağlanması gerekliliğinin meslektaşlarımıza ve ülkemiz vatandaşına karşı öncelikli görevlerimiz olduğunu biliyoruz. Odamız, hem ülke sorunlarına hem de meslek ve meslektaşlarımızın sorunlarına eğilmesini bilmeli, bu iki görevi olanakları ve gücü oranında yerine getirmeye çaba göstermelidir. İMO’nun rehberi bilimsel düşüncedir. Odamız gücünü ve saygınlığını bu özelliklerinden almaktadır. Mesleki bilgimizi, birikimimizi, her yönüyle deneyimimizi ortak amaçlar uğruna birleştirmek, mesleğimiz ve yaşamımız üzerinde söz sahibi olmak ve insani bir irade koymak için sizlerin destek, öneri ve eleştirilerinize daima açık olduğumuzu belirtir saygılar sunarız. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi 18. Dönem Yönetim Kurulu 2 web sitemiz hizmetinizde www.imoankara.org.tr