PS 165 Farkl› ön tan›larla interne edilen iki kalp yetmezli¤i olgusu Öztafl Selahattin, Saraç Sema, Kurutepe Melahat, fien Güler Aytül, Erdem ‹pek, Tümer Özlen Süreyyapafla Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Konjestif kalp yetmezli¤i zaman zaman de¤iflik klinik ve radyolojik görünümlerle karfl›m›za ç›kabilir. Bu flekilde takip etti¤imiz iki vakan›n özeti afla¤›daki gibidir: Olgu 1: 80y,E,eforla gelen nefes darl›¤› flikayeti ile baflvurdu. Akci¤er grafisinde sa¤da 5. ön kota kadar uzanan nonhomojen dansite art›fl›, Toraks BT'de kalp normalden büyük, bilateral plevral efüzyon ve özellikle sa¤ akci¤erde belirgin metastatik akci¤er odaklar›n› düflündüren nodüler lezyonlar. Olgu 2: 75y,K,eforla gelen nefes darl›¤› ve öksürük flikayeti ile baflvurdu. Akci¤er grafisinde kardiyotorasik indekste kalp lehine art›fl ve retiküler dansite art›fl› mevcuttu. Toraks BT:Kardiyomegali, bilateral üst loblarda retiküler dansite art›fllar›na efllik eden buzlu cam görünümleri izlenmekteydi. Her iki hastan›n fizik muayenesinde bilateral bazallerde ralleri ve pretibial ödemleri, SFT'de restriktif paternleri mevcuttu. Bir hastan›n AKG normal iken, di¤erinin a¤›r hipoksemisi vard›. Bu bulgularla her iki hastaya ileri tetkikleri devam ederken, kalp yetmezli¤ine yönelik diüretik, oksijen ve destek tedavi baflland›. Bir hafta sonra yap›lan kontrollerinde klinik bulgularda düzelme (pretibial ödem ve bazallerdeki raller), radyolojik olarak birinci hastan›n nodüler görünümünde, ikinci hastan›n interstisyel görünümde tama yak›n regresyon izlendi. PS 166 Seronegatif wegener granulomatozisli bir olgu Ayten Gülen Ece1, Biber Çi¤dem1, Erdo¤an Yurdanur1, Çiftçi Bülent1, Ergün P›nar1, Y›lmaz Ayd›n1, Ayd›n Mehtap2, Y›lmaz Turay Ülkü1, fiahin Sezgi1, Y›lmaz Ayd›n Leyla1 1 2 Atatürk Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 7.Gö¤üs Hastal›klar› Klini¤i, Ankara Atatürk Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Patoloji Klini¤i, Ankara Wegener Granülomatozis (WG) küçük ve orta boy arterleri tutan bir vaskülittir. Üst ve alt solunum yollar›n› etkileyen granülomatöz inflamasyon ve böbreklerde nekrotizan glomerulonefritle karakterlidir. WG’de nekrotizan granülomatöz lezyonlar ve mikroapse ataklar› kartilaj doku destrüksiyonuna neden olabilmektedir. Antinötrofilik sitoplazmik antikor (C-ANCA) ölçümü erken tan› ve tedaviye olanak sa¤lar. Biz klini¤imize baflvuran semer burun deformitesi de geliflmifl olan C-ANCA negatif W.G.’li bir olguyu sunmay› uygun bulduk. 47 yafl›nda bayan hasta Mart 2007’de serohemorajik burun ak›nt›s›, ses k›s›kl›¤› ve nefes darl›¤› flikayetiyle baflvurdu. Fizik muayenede burunda yayg›n kurutlar ve semer burun deformitesi mevcuttu. Solunum sistemi muayenesi normaldi. Di¤er sistemik muayeneleri normaldi. Hastan›n laboratuar tetkiklerinde sedimantasyon yüksekli¤i mevcuttu. Akci¤er grafisinde sa¤ sinüs künt bilateral üst zonlarda havalanma art›fl› mevcuttu. Torax BT ve HRCT tetkiklerinde heriki akci¤erde yayg›n flüpheli kavitasyon gösteren nodüler dansite art›mlar› ve yamal› vas›fta retikulonodüler infiltrasyonlar izlenmekteydi. Hasta özgeçmiflinde 15 y›l önce d›fl merkezde larengeal obstrüksiyon nedeniyle KBB bölümünde dilatasyon yap›ld›¤›n› belirtti. Hastaya KBB konsültasyonu yap›ld›.Burun içi ve larinxte yayg›n granulamatöz, kolay kanayan ve inflamasyon gösteren lezyonlar oldu¤u belirtildi. Burundan yap›lan biyopside mikst tip iltihabi hücre infiltrasyonu fleklinde geldi. Hastan›n C-ANCA sonucu negatif olarak geldi. Hastan›n paranazal sinüs BT’sinde nazal septumda kemik erozyonu saptand›. Üriner USG normal idi. Hastan›n burun ve larinksten al›nan biyopsi sonucunun tan›sal gelmemesi nedeniyle tomografide saptanan nodüllerine yönelik BT eflli¤inde biyopsi planland›. Biyopsi sonucu W.G. ile uyumlu olarak geldi. Hastan›n sadece üst ve alt solunum yollar› tutulumu olmas› nedeniyle s›n›rl› Wegener olarak kabul edildi. TMP-SMZ’e allerjisi olmas› nedeniyle hastaya siklofosfamid ve prednizolon tedavisi baflland›. Hasta halen remisyondad›r. PS 167 Endobronflial aspergilloma olgusu A¤ca Meltem, Ar›nç Sibel, Y›lmaz Aynur, Güney Cengiz, Akel Gülcihan, Karagöz Turan Süreyyapafla Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹stanbul Aspergilloma, immun sistemi bask›lanm›fl veya atopik hastalardaki ciddi enfeksiyon, ABPA (bronko-pulmoner aspergillosis) veya aspergilloma olarak üç grup alt›nda s›n›fland›r›labilir. Baze n aspergillus bu üç kategorinin d›fl›nda sa¤l›kl› bireylerde oluflabilir. Bu yaz›da, sa¤l›kl› bir erkek hastada endobronflial aspergillus olgusunu sunmak istedik. Olgunun akci¤er grafisinde ve tomografisinde düzgün s›n›rl› olmayan infiltrasyon görüldü ve bronkoskopisinde sol alt lob giriflinde kitle izlendi. Al›nan biopsi materyali aspergillus olarak raporland›. Aspergillusun sa¤l›kl› bireylerde de görülebilece¤i ak›lda tutulmal›d›r. 85 PS 168 Bir pulmoner eozinofilik granülom olgusu fiahin Birsen, Aksel Nimet, Çakan Aydan, Özsöz Ayfle ‹zmir Dr Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Gö¤üs Hastal›klar› Klini¤i Pulmoner eozinofilik granülom, nedeni belli olmayan, klinik spektrumu çok genifl olan, erkeklerde ve üçüncü dekatta daha s›k görülen interstisyel bir akci¤er hastal›¤›d›r. Hastal›¤›n % 90’ n›ndan fazlas›nda sigara içimi vard›r. Olgular›n üçte biri asemptomatiktir. Semptomatik olanlar›n %70’ i nonprodüktif öksürük, %20-30’ u gö¤üs a¤r›s›, %40’ › dispne ile kendini göstermektedir. Akci¤er grafisinde üst ve orta zonlarda retikülonodüler ve kistik görünümlerin olmas› karakteristiktir. Radyoloji, transbronfliyal i¤ne biopsisi ve bronkoalveolar lavaj ile tan›ya gidilebilirse de kesin tan› için aç›k akci¤er biopsisi gerekmektedir. Çal›flmam›zda gö¤üs a¤r›s› ile klini¤imize baflvuran ve aç›k akci¤er biopsisi ile tan› alan bir olgu sunulmufltur. PS 169 Petrol ürünleri aspirasyonuna ba¤l› geliflen lipoid pnömoni: ‹ki olgu sunumu Batmaz Emrah1, Eskitütüncü Nilüfer Banu1, Hatipo¤lu Osman Nuri1, Gençhallaç Hakan2 1 2 Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi, Gö¤üs Hastal›klar› Anabilim Dal›, Edirne Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dal›, Edirne Gaz ya¤›, mazot ve benzeri uçucu hidrokarbon türevi petrol ürünlerinin aspire edilmesi ciddi ve hayat› tehdit eden pnömoni tablolar›na yol açabilmektedir. Literatürlerde atefl yiyenlerin pnömonisi olarak geçen bu tablo genelde eriflkinlerde ve atefl üfleme gösterisi yapan animatörlerde görülmekle birlikte çocuklarda ve eriflkinlerde de petrol ürünlerinin kazayla içilmesi veya aspire edilmesi sonucunda geliflen vaka bildirimleri az say›da sunulmufltur. Biz de kazayla gaz ya¤› aspirasyonu ve gaz ya¤› içme öyküsü olan 16 ve 72 yafllar›nda pnömoni klini¤i ile seyreden iki erkek hastam›z› sunmay› uygun bulduk. ‹lk olgumuz 16 yafl›nda erkek hasta öksürük, balgam, gö¤üs a¤r›s› flikayeti ile baflvurdu. Kimyasal madde deposundaki mazotu aktarmak amac›yla a¤z›ndaki hortumla çeken hastada bu s›rada kazayla aspire etme öyküsü vard›. Ikinci olgumuz 72 yafl›nda erkek hasta öksürük, yüksek atefl ve hemoptizi ile baflvurdu. Baflvurudan 5 gün once su sand›¤› 1 çay barda¤› kadar gaz ya¤›n› kazayla içme öyküsü vard›. 86