TBMM B: 27 8 . 12 . 2009 O: 3 bulunmadığı yerlerde Tekelin tütün depolan vardı. Bakın, sağlık ocağının bulunmadığı yerlerde, bankaların bulunmadığı yerlerde, PTT'nin bulunmadığı yerlerde, Türkiye devletinin var olmasını sağlayan o yerlerde tütün depolan, tütün alım depoları var. O dönemden bu döneme kadar en çok kâr eden kuruluş, en çok istihdam yapan kuruluş, en çok vergi ödeyen kuruluş nasıl oluyor da biraz önce Alaattin arkadaşımızın söylediği gibi, AKP Sözcüsünün söylediği gibi zarar ediyor? En büyük vergiyi vereceksiniz, kâr etmeden nasıl vergi ödeyebilirsiniz! En büyük vergiyi vereceksiniz, en çok insan sizde çalışacak ve hiç yatırım yapmadan bunları yok pahasına birilerine peşkeş çekeceksiniz, satacaksınız yetim hakkını, tüyü bitmemiş çocuğun hakkını ve diyeceksiniz ki bunun adına: "Biz, devlet zarar ediyordu, özelleştiriyoruz." Arkadaşlar, kim inanır buna! Siz hepiniz, çoğunuz işçi çocuklarısınız, köyden geliyorsunuz, köylü çocuklarısınız. Siz bunları bilmiyor musunuz? Şimdi o Tekelin işçileri, 10 bin-15 bin tane işçi dışarıdan buradaki konuşmaları bekliyor, buradaki tam görüşmeleri bekliyor. Bu görüşmeler arasında Özelleştirme Daire Başkanlığından İzmir'deki Balatçık Yaprak Tütüne bir yazı gidiyor: "31/12'de bütün iş haklarınız feshedildi." Şimdi biraz önce telefonla bildirdiler bana, yani şuradan, beş dakika evvel. Biz burada bunları konuşmaya başladık, Tekel Büyük Millet Meclisinde görüşülmeye başlandı, "Milletvekili belki de bu konuda geri adım atar." düşüncesiyle hemen, alelacele Özelleştirme Daire Başkanı, kimden talimat alıyorsa, oradaki işçilere bu tebligatı yapıyor saat dört itibarıyla sevgili arkadaşlarım. Acımasızca bir durum. Şimdi şunu anlayamıyorum: İçki bölümü satıldı, içki bölümünde çalışan 3.500 tane insanımıza "özelleştirme" dediler, "zoraki işten çıkarma" dediler, "Ya gideceksin 4/C'ye tabi kalacaksın ya buraları terk edeceksin..." İstanbul'da çalışan Diyarbakır'a, Diyarbakır'da çalışan Mardin'e, Mardin'de çalışan Adana'ya... "Ya gidersin ya işini bırakırsın ya da emekli olursun..." FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Onların hepsi kapandı. MEHMET SEVİGEN (Devamla) - Başka bir şey yok, bunların hepsi kapandı gitti. İki: Sigara bölümü yine aynı şekilde oldu. Dağıtım-pazarlama bölümü zaten mahvoldu gitti. Ortada hiçbir şey yok. Orada da kaldı 2.500 tane işçi, yine bu dediğim olaylar karşısında zorunlu emekliliğe ya da göçe zorlanarak yok edildi gitti. Şimdi kaldı bir Yaprak Tütün elinizde. Yaprak Tütünde çalışan 10 bin-15 bin tane işçi sokakta bekliyor şimdi sevgili arkadaşlarım. Bütün bu Tekeli aldığınız zaman yaklaşık 1,5 milyon insan bundan ekmek yiyordu. Şimdi bizden gelecek bir merhameti bekliyor, bir el uzatmayı bekliyor sizlerden. Diyor ki: "Lütfen bizi 4/C gibi veyahut da daha önce yapılan uygulamalar gibi sokağa atmayın." Bakın biraz önce söyledim, yine aynı şekilde bir telefon geldi. Daha önce İstanbul Tekelde çalışan, İstanbul Sigara Fabrikasında çalışan İmam ismindeki bir işçiye 4/C uygulanıyor, başka bir bölüme gönderiliyor, gece kendini asıyor, gece kendini asıyor. Bir Tekel işçisi... Bundan acaba Özelleştirme Daire Başkanlığının, Hükümetin bundan haberi var mı acaba? Bunalıma giriyor, asıyor, işsiz kalıyor, çocuk yok, et yok, para yok. Sevgili arkadaşlarım, tabii bunların yanında bu insanlar da feryat edecek, bu insanlar da demokratik ülkede haklarını arayacaklar. Kasıl girecekler? Ya milletvekillerine gelecekler ya sokağa dökülecekler. "Sokağa da dökülemezsin." diyor. Sokağa döküldüğü zaman ne oluyor biliyor musunuz? Sokağa döküldüğü zaman eksi 10 derecede -geçen sene buraya geldi bu insanlar, hatırlarsınız- üzerlerine sanki Nazi ülkelerinde bile rastlanmayacak bir şekilde soğuk su dökerek... İşkenceye bakın, şunlar işçilere uyguladıkları şeyler. Geçen sene hakkını aramaya gelen Tekel işçilerinin başından geçen olaylar bunlar sevgili arkadaşlarım. Eksi 10 derece, geçen sene Ankara'da hava soğuk ama soğuk suyla vurduğun zaman eksi 30 derece. Kim vuruyor bunu? Başbakan işçi -329-