M. Meclisi B • 38 11 . 1 . 1 9 7 3 mi hangi bilimsel yetikiye sahip olursa olsun, biz millet inamına bir yetiki veriyoruz, işte bir anaprensip, 'bunun dışında hiçbir zaman Aka­ demi bir bilimsel araştırma yapamaz. Ne de­ mek bilimsel araştırma? «Benim bilimsel kanâ­ atime 'göre Atatürk», millî irade karşısında, «böyleldir» diyemez. BAŞKAN — Saym Enoğan, 19 nen maiddeyle ilgi kurun. KADRİ EROĞAN (Devamda) — 19 ncu madde sayın Başkanım, istirham, ederim sözü­ mü kesmeyin. BAŞKAN — Hayır ilgi kurun, KADRİ EROĞAN (Devamla) — Kurdum Ikurdıım; Zatıâliniz yorulmuşsunuz galiba. Aka­ deminin çallışma esasları.. Akademinin çalışma esasları... İstirhamı lederim. AkaJdemi dâyüsel de­ ğildir. Sayın Hükümet, Saym Komisyon Baş­ kanı, bu tavzih edilmeli.. İleride felâket olur bu kanun sonra, Atatürk'e de iyilik olmaz. So­ rumsuz değildir, millî hâkimiyet prensibini hiç bir zaman zedeleyemez, Cumhuriyete hiçbir za­ man göılge düşüremez; hakkı değildir, haddi de değildir. Ne diyor o büyük zait : «Em büyük leselrim TüıMye Büyülk Millet Meclisi...» Sahibi biziz, şimdi. Bu emanet, bütün vebali ile bizim omuzumuzdadır. «Bilimsel bir müessese kuruyorum» demek ne demek? Korkmaya başladım. Neden korku­ yorum? Yukarıda bir madde geçti; Hükümet dilediği zaman bu akdemiye müracaat edecek, onun görüşünü' alıp gelecek, bu Yüce Meclise. Dikkatlerinize arz ediyorum. Farz edelim ki, Yüce Meclisin, Anayasa te­ minatı altında bulunan hür millî iradesini ze­ deler mahiyette bir görüş ile Hükümet gelirse, karşınıza çıkarsa, «Bu getirdiğim tasarı, bilim­ sel araştırmaya ve ehliyete sahibolan akademi­ nin mütalâasına iktiran etmiştir. Sakın ola ki, bu tasarının karşısına çıkamayasıhız • bu. Ata­ türk ilkelerini çiğnemek olur.» derse, yeni baş­ tan bir Anayasa gibi karşımıza çıkarsa bu Par­ lâmento ile yapacak? Böyle bir şey düşünüle­ bilir mi? : Muhterem arkadaşlarım, yani arz etmek is­ tiyorum ki, Yüce Meclise, Sayın Hükümete, Muhterem Komisyona, bu müessese lâyüsel değil­ dir, sorumsuz değildir. Demokrasilerde sorum­ suz ne şahıslar vardır, ne müesseseler vardır. O : 3 Koskocaman bir Anayasamız var. Bütün vebali biz Atatürk'e yükleyemeyiz; şu anda kalksa «Benim olmadığım zamanda milletin bütün vebalini bana mı yüklüyorsunuz? Ben o ayrıldı­ ğım zaman şu kadar nüfusunuz vardı, bir darül­ fünununuz vardı, şu kadar bütçeniz vardı; bugün 36 milyonsunuz, milyarlar milyarlar büt­ çeniz var, ordunuz var. Kendi kendinizi artık biraz kollayın, koruyun, vebal taşıyın, mesuliyet alın.» der ve diyecektir. Binaenaleyh, böylesine memlekete hizmet et­ miş, bütün milletin kalbinde ihtilafsız, tereddüt­ süz aynı samimiyette; gelmiş geçimiş nebiler, ve­ liler gibi aziz bir insan olarak, muhterem bir zat olarak ve bir Türk büyüğü olarak yaşamasını temenni ediyoruz. Ansamimül kalp duygum bu. Bunu başkalarının nezdinde şöyle veya böyle anlaşmaya zemin hazırlayacak bir hale getirme­ mek için hüsnünüyetle kurduğumuz bu büyük müessesenin, hakikaten «Hayatta en hakikî mürşit ilimdir», «Türk âleminin en büyük düş­ manı komünizmdir; görüldüğü yerde ezilmelidir.».. BURHANETTİN ASUTAY (İzmir) — Mad­ de ile ne ilgisi var? BAŞKAN —• Sayın Eroğau, süreniz bitti, bağlayınız lütfen. KADRİ EROĞAN (Devamla) — Beyefendi, istirham ederim; saym arkadaşım eğer yorulmamışsanız, akademinin çalışma esasları üzerin­ de konuşuyorum. Demin Saym Başkana arz et­ tim; akademi nasıl çalışacak; yani bırakaca­ ğız, keyfine göre «Benim bilimsel düşüncem budur, araştırmalarım bana bunu getirmiştir; Atatürk'ün öyle «Komünizm nerede görülürse ekilmelidir.» diye bir prensibi yoktur.» derse ve bunu şimdi derse veya 50 sene sonra derse, ben bunun vebalini mi taşıyacağım ? «Hayatta en hakikî mürşit ilimdir» demiş, «Hâkimiyet bilâkaydü şart milletindir» demiş, hür demokratik rejimi getirmiş. Bu çeşit şey­ ler asla ve kat'a zedelenemez; Türk millî menfatleri istikâmetinde, Türk Milletinin daima terakkiye, yeniliğe olan çalışmaları istikâmetin­ de ve yaşadığı müddetçe bilinen ve kabul edilen anaprensiplerin dışında, günün birinde hangi zamanda olursa olsun, kendiliğinden İcatta bu­ lunamaz. Bu hususun iyice tespit edilmesi lâ­ zımdır. Arz ederim. Hürmetlerimi takdim ederim. 144 —