Nisan-1996 KUTLU DOĞUM HAFTASI Diyanet َٰ ّللاِ اُس َْوةٌ َح َسنَةٌ لِ َم ْن َكانَ يَرْ جُوا ه ٰ لَقَ ْد َكانَ لَ ُك ْم ۪في َرسُو ِل ه ّللا َو ْاليَوْ َم ْ ه ٰ اْل ِخ َر َو َذ َك َر ه ّللاَ َك ۪ثيرا (Ahzab: 21) Muhterem Müslümanlar! Önümüzdeki (…-... Nisan) tarihleri arasında Sevgili Peygamberimizin 14….. doğum yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen Kutlu Doğum Haftasını idrak edeceğiz. Rasülü Ekrem (S.A.S.) Efendimiz miladın 571. yılında. 20 Nisan tarihinde Rebiûl Evvelin 12. Pazartesi gecesi sabaha karşı Mekke'de dünyaya geldi. Güneş henüz ufku aydınlatmadan, alemler O'nun nuru ile aydınlandı. Şüphesiz O'nun doğumu beşeriyetin saadeti açısından, insanlık tarihinin en önemli olayıdır. Hz. Muhammed (S.A.S), peygamberlik öncesi yaşayışında Mekke halkının güven, saygı ve takdirini kazanmıştı. Bu yüzden Mekkeliler O'na daha çocukluk döneminden itibaren "Muhammedü'lEmin" diyorlar, hiç kimseye güvenip teslim edemedikleri en değerli eşyalarını O'na emanet ediyorlardı. Kabe'nin tamiri sırasında "HacerülEsved" de nilen kutsal taşın yerine konulması ile ilgili olarak kabileler arasında çıkan anlaşmazlıkta, Mekkelilerin O'nun hakemliğine razı olmaları da, kendisine olan güvenlerinin bir sonucu idi. Aziz Müslümanlar! "önce en yakın hısımlarını uyar. (Onları Allah'ın azabı ile korkut.)" anlamındaki Şuara Suresinin 14. ayeti inince Safa tepesinde Mekke'nin ileri gelenlerini toplayarak: "Size, şu dağın arkasında düşman atlılarının bulunduğunu, baskın için hazırlandıklarını söylesem bana inanır mısınız?" dediği zaman, orada bulunanlar hep bir ağızdan: "Evet, inanırız; çünkü sen yalan söylemezsin; şimdiye kadar senden hiç yalan duymadık.." diye cevap vermişlerdi. Hz. Muhammed (S.A.S.) peygamberliğini ilan ederek insanları tevhid inancına davete başlayınca, gerek kendisi, gerekse O'nun Peygamberliğini kabul eden ilk müslümanlar müşriklerin çok şiddetti tepklerine maruz kaldılar. O sırada Mekke, putperestliğin merkezi halinde idi. Kutsal Kabe ve civarı, putlarla doluydu. Hz. Muhammed (S.A.S.)'in Mekke halkına karşı Allah'dan başka yardımcısı yoktu. Karşılaştığı zorluklar O'nun azmini kırmadı. 23 yılda insanlara sözleri, davranıştan ve yaşayışı ile; "Hak dini" öğretti. Kız çocuklarını acımadan diri diri toprağa gömen bir toplumdan şefkat, merhamet ve nezaket örneği bir toplum meydana getirdi. Kuranı Kerim'in telkin ettiği üstün ahlak ve fazilet binasını tamamladıktan sonra Miladi 632 yılı yine Rebiül Evvel ayında, Kameri yıl itibariyle 63 yaşında iken Rabbına kavuştu. O'nun üstün başarısı, kuvvetli iman, irade ve azmi yanında, üstün bir ahlaka sahip olmasının bir sonucu idi. Çünkü O'nun bütün sözleri, davranışları ve bütünüyle yaşayışı, peygamber olduğunun en açık ve kesin delilli idi. Sevgili Peygamberimiz, güler yüzlü, nazik tabiatlı, ince ve hassas ruhlu idi. Katı yürekli, şart ve kırıcı değildi. Nitekim Kuranı Kerim'de Ali İmran Suresinin 159 ayetinde: "Allah'ın rahmetinin eseri olarak sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalpli olsaydın, şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi" bu yurulmuştur. Mekke'nin fethedildiği gün daha önce kendisine her türlü kötülüğü reva görüp O'nu çok sevdiği yurdundan ayrılmaya mecbur eden ve bu yüzden kendilerine verilecek cezayı merakla bekleyen Mekkelilere: "Bugün size geçmişten dolayı bir azarlama yok... Haydi gidiniz, hepiniz serbestsiniz..." buyurarak, toptan hepsini atfetmişti. Aziz Cemaat! Böylesine yüce ve üstün ahlaklı bir peygamberin ümmetiyiz. Kuranı Kerim de "Allah'ın Rasulünde, sizin için en güzel örnek vardır"; "Peygamber size neyi getirmiş ve emretmişse onu alın (yapın); neyi de yasaklamış ise, ondan sakının."; "Kim Peygambere itaat ederse gerçekte Allah'a itaat etmiştir" buyurulmaktadır. O halde sevgili Peygamberimizi iyi tanıyalım. O'nun hayatını, örnek yaşayışını, üstün ahlakını, güzel öğütlerini anlatan kitapları alıp okuyalım. Çocuklarımıza, küçük yaştan itibaren Peygamberimizi öğretelim; Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla, onlara Peygamberimizi tanıtan, seviyelerine uygun kitaplar hediye edelim. Bu münasebetle O'nun örnek hayatıyla ilgili düzenlenen va'z, konferans ve panellere iştirak edelim. Bütün hayatımızda her işimizde, O'nu kendimize örnek edinelim ve O'nun gösterdiği nurlu yoldan ayrılmayalım. Sevgili Peygamberimizi anlatmak maksadıyla Kutlu Doğum Haftasında düzenlenen toplantılarda konuşacak hatipleri yalnız bırakmayalım.