global strateji enstitüsü

advertisement
HABER BÜLTENİ
9 Ocak 2008
Haber Özetleri
Irak

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani yaptığı açıklamada, Irak İslam Partisi ile
imzalanan üçlü anlaşmanın çok önemli olduğunu söyledi. Talabani
konuşmasının devamında, “Biz Bağdat’ta, 140. maddenin uygulanması için
büyük çaba gösteriyoruz, ayrıca Kürtlerin, Birleşmiş Milletlerin Kerkük
referandumunun 6 ay ertelenmesi isteğini kabul etmesi ve bunun uygulanması
Kürtlerin yararınadır”, diye konuştu. (www.alsabaah.com)

Anayasa Düzenleme Komisyonu üyesi Hüneyn Kaddo, Irak Anayasasında yer
alan 140. madde ve petrol gelirinin dağıtılması konusunda yapılan çalışmaların
Kürt gruplar tarafından engellendiğini iddia etti. Kaddo açıklamasının
devamında, Kürt grupların engellemelerinin devam etmesi ve siyasetçilerin
gerekli iradeyi göstermemeleri halinde komisyonun çalışmalarının 1 veya 2 yıl
kadar uzayabileceğini ifade etti. (www.hewarat.dk)

Özel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık
El-Haşimi’nin, El-Maliki hükümetini devirme çabasında olduğu iddia edildi. Kürt
gruplar ile yapılan anlaşmanın bu amaç için imzalandığı belirtilirken, Kürt
grupların hükümetten desteğini çekmeleri için ikna edildiği bildirildi. Ancak Irak
Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Kürt partilerin hükümetten çekileceğine ilişkin
haberleri yalanladı. (www.wasatonline.com)(www.yakindoguhaber.com)

Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari El-Şark El-Avsat gazetesine yaptığı
açıklamada, Irak’ın, Temmuz aynın ortalarında güvenlik, siyaset ve ekonomi
alanlarında ABD ile uzun vadeli bir anlaşma yapacağını ifade etti. Zebari,
Irak’ın güvenlik durumunun iyiye gitmesinde Suriye ve İran’ın önemli payının
olduğunu söyledi. (www.aswatalirq.info)

Irak’ın kuzeyindeki sözde yönetimin lideri Mesut Barzani, Türkiye’nin sınır ötesi
operasyonlar yerine sorunları diyalogla çözmesi gerektiğini yineledi. Topçu
ateşleri dâhil olmak üzere bütün operasyonların durdurulmasını isteyen
Barzani, Irak hükümetinin üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini belirtti.
Mesut Barzani, Irak hükümetinin, Kerkük referandumu, petrol yasası ve
peşmerge meselesinde yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek,
bundan duydukları rahatsızlığı Başbakan Nuri El Maliki’ye ilettiklerini söyledi.
(NTV)
1

Irak’ın kuzeyindeki sözde Kürt Yönetimi, Bağdat’a rağmen 2 petrol anlaşması
daha imzaladı. Anlaşma yapılan şirketlerden biri Türk. Anlaşma kapsamında
Erbil’in 100 km güneydoğusundaki iki ayrı bölgede 2008 yılı içinde petrol
aramaları yapılabilecek. Sözde yönetimin anlaşma imzaladığı şirketlerin
rafineri kurmayı planladığı da belirtiliyor. Konuyla ilgili NTV’nin sorularını
yanıtlayan Irak’ın kuzeyindeki sözde Kürt Yönetimi Tabii Kaynaklar Bakanı Aşti
Hawrami, yapılan petrol anlaşmalarının Anayasaya aykırı olmadığını belirtti ve
anlaşmaların devam edeceğini söyledi. Öte yandan Irak Başbakan Yardımcısı
Berham Salih, 2008 Irak bütçesinin yüzde 17’sinin bölgesel Kürt hükümeti
bütçesine aktarılacağını ve bu yıl kalkınma alanında birçok projelere imza
atılacağını belirtti. Berham Salih, peşmergelere ayrılan bütçe konusundaysa
“Irak anayasasına göre Kürt savunma kuvvetlerine Irak bütçesinden pay
ayrılması gerekiyor”, dedi. Bütçeden en az yüzde 20 pay bekleyen sözde Kürt
Yönetimi ise rahatsızlığını merkezi hükümete iletti. (NTV)

Irak Başbakanı Nuri El Maliki, hükümetinin ülkesindeki Hıristiyanların
güvenliğini sağlamak için çalıştığını söyledi. Vatikan Büyükelçisi Francis Assisi
Chullikatt'ı kabul eden El Maliki, Irak'taki Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında
güçlü bağlar olduğunu vurgulayarak, her iki dine mensup kişilerin barış içinde
birlikte yaşamayı istediklerini söyledi. Saldırıları kınayan El Maliki, sorumluların
yakalanacağı sözünü de verdi. Papa 16. Benediktus, Irak'ta kiliselere ve bir
rahibe manastırına düzenlenen saldırılardan sonra yaptığı açıklamada,
saldırıları kınamıştı. (AA)(AP)

Amerikan ve Irak birliklerinin, Irak'taki El Kaide ve diğer militanlara karşı ortak
operasyon başlattığı bildirildi. Irak'taki Amerikalı komutan Korgeneral Ray
Odierno yaptığı açıklamada, bölük ve tugay seviyesinde dün başlatılan
"Phoenix Hayaleti" adlı operasyonun hangi bölgeleri kapsadığını söylemedi.
Operasyonda terörist destek bölgelerinin ve düşman komuta-kontrol zincirinin
hedef alındığını belirten komutan, Amerikan ve Irak birliklerinin, El Kaide ve
diğer militanların peşini bırakmayacağını belirtti. (AA)(AP)

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), şiddet nedeniyle
evlerini terk etmek zorunda kalan yüz binlerce Iraklı mülteci için bu yıl 261
milyon dolar yardım talebinde bulundu. BMMYK sözcüsü Ron Redmond,
Irak'ta yaklaşık 2.5 milyon kişinin yerlerini terk ettiğini tahmin ettiklerini
belirterek, Irak'ın çoğu yerinde güvenlik koşullarının iyi olmaması nedeniyle bu
kişilerden bazılarına ulaşmanın çok zor olduğunu söyledi. Redmond,
Komiserliğin ihtiyacı olanlara ev ve barınma malzemeleri dağıtmayı, Irak'ın
içinde insanların mülteci durumuna düşmelerinin engellenmesi için yerel
yetkililere yardım etmeyi planladığını ifade etti. Iraklıların çoğunun Suriye ve
Ürdün gibi ülkelerin kentsel bölgelerine kaçtığını söyleyen Redmond, istenen
parayla sağlık harcamalarının karşılanacağını, insanlara mali destek
sağlanacağını ve diğer yardımların yapılacağını belirtti. Redmond, savaştan bu
yana 2 milyon Iraklının ülkeden kaçtığını, 400 bin kadar Iraklının da evini terk
ettiğini, ancak ülkesinden ayrılmadığını hatırlattı. Redmond, BMMYK olarak,
Irak hükümetinin "2007 sonunda en az 30 bin Iraklı aile evine döndü"
açıklamasını doğrulayabilecek durumda olmadıklarını da söyledi. Komiserliğin,
güvenlik durumu nedeniyle Iraklı mültecileri evlerine dönmeleri konusunda
cesaretlendirmediğini ifade eden Redmond, ancak Irak hükümetinin gönüllü
2
olarak evlerine dönen mültecilere yardım etme çabalarına destek verdiklerini
kaydetti. Redmond, bölgede İran, Mısır, Lübnan, Türkiye gibi ülkelerin Iraklı
mültecilere yaptığı yardımları da desteklediklerini bildirdi. Redmond,
BMMYK'nın Irak ve bölgedeki programı için yaklaşık 350 kişinin çalıştığını,
mülteciler için geçen yıl 152 milyon dolardan fazla yardım aldıklarını ifade etti.
(AA)(AP)

Beyaz Saray sözcüsü Dana Perino, ABD'nin, PKK meselesine ''uzun dönemli
bir çözüm'' bulunması yönünde bir fırsat bulunduğuna inandığını söyledi.
Perino, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ABD Başkanı George W. Bush
arasındaki görüşmeden önce gazetecilere bazı değerlendirmelerde bulundu.
Dana Perino, Bush-Gül görüşmesinin iki ülke arasındaki uzun dönemli ve
önemli ortaklığı yansıttığını belirtti. Perino, genç demokrasileri destekleme,
Irak, Afganistan, Lübnan gibi bölgelerde barış ve istikrarın desteklenmesinden
Türkiye ve ABD'nin ortak çıkarı olduğunu da söyledi. PKK konusunda
Türkiye'nin şu ana kadar ''ihtiyatlı'' davrandığını ve sadece PKK hedeflerini
vurduğunu belirten Perino, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Başbakanı
Nuri El Maliki'nin, PKK konusunda Türkiye'nin endişelerini paylaştığını
kaydetti. Genel olarak iyi bir diyaloğun bulunduğunu belirten Perino,
''Hedeflerden biri, daha uzun dönemli bir çözüm oluşturulması. Bu mesele çok
uzun zamandır devam ediyor ve artık bunu durdurmaya çalışmanın zamanı'',
diye konuştu. (AA)
Ortadoğu

İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud
Abbas, ABD Başkanı George Bush'un bölgeye ziyaretine saatler kala, iki taraf
arasındaki anlaşmazlıkların belli başlı alanlarını oluşturan "kilit konular"da
görüşmelerin hemen başlatması konusunda uzlaştı. Olmert'in sözcüsü Mark
Regev, Olmert'in Kudüs'teki ikametgâhında 2 saati aşan görüşmeden sonra
basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Bugün, her iki lider, tüm nihai statü
konularında, tüm kilit noktalarda görüşmelerin yapılması için heyetlerin yetkili
kılınmasında uzlaştılar", dedi. Regev, bu görüşmelerin derhal başlayacağını
umduklarını da belirtti. Abbas-Olmert görüşmelerine katılan Filistinli görüşmeci
Saib Erekat da Olmert-Abbas görüşmesinin "çok ciddi" ve "derinlemesine" bir
görüşme olduğunu belirtti. Kudüs'ten döndükten sonra Ramallah'ta
gazetecilere açıklama yapan Erekat da her iki liderin, heyetlerin kilit noktalarda
görüşmelere hemen başlaması için uzlaştıklarını doğruladı. Erekat, ayrıca
toplantıda Abbas'ın, Nablus'ta geçen hafta düzenlenen, 3 gün süren askeri
operasyonu hatırlatarak, İsrail tarafını Batı Şeria'daki operasyonları konusunda
uyardığını ifade etti. Erekat bir soru üzerine, Bush'un İsrail ve Filistin'e, iki taraf
arasındaki görüşmelere katılmak için gelmediğinin altını çizdi. Erekat, bunun
İsrail ve Filistinlilerin görevi olduğunu söyledi. Olmert-Abbas görüşmesinde, iki
liderin müstakbel Filistin Devletinin nihai sınırları, Kudüs'ün durumu, Filistinli
mülteciler konularının yanı sıra güvenlik, ticaret, ekonomi konularında ayrı
komisyonlar halinde görüşmelerin yürütülmesini benimsedikleri kaydedildi.
Olmert ve Abbas'ın, görüşmelerin seyrini yakından takip ederek, gerektiği
noktalarda müdahale edebileceği ifade edildi. Öte yandan İsrail ve Filistin
tarafının, kilit noktaları ele almaları halinde partisinin İsrail koalisyonundan
ayrılacağı tehdidinde bulunan İsrail Evimiz Partisi lideri ve Stratejik
3
Tehditlerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Avidor Lieberman, Bush'un
İsrail'deki ziyareti süresince görevinden istifa etmeyeceğini söyledi.
Lieberman, Olmert-Abbas görüşmesi sonrasında, görüşmelerin başlatılması
kararı üzerine bir yorum yapmaktan kaçındı, sadece Olmert'ten, açıklama
isteyeceğini belirtmekle yetindi. Olmert'le görüştükten sonra nasıl bir karar
alacağını kararlaştıracağını söyleyen Lieberman, daha sonra Olmert ile baş
başa görüşmeye girdi. (AA)

İsrail'e gidişinin ertesi günü, Batı Şeria'ya, Ramallah'a da helikopterle geçecek
olan ABD Başkanı George W. Bush'un gidişi öncesi, Filistin Yönetimi Devlet
Başkanı Mahmud Abbas, Filistin hükümet yetkilileri ve diğer El Fetih liderleri,
Bush'un bölgeye gidişini, barış görüşmeleri ve Filistin için "altın bir fırsat"
olarak nitelendirdi. Filistinli görüşmeci Saib Erekat, Abbas ve Başbakan
Feyyad'ın, Başkan Bush'dan, İsrail'e, yerleşim faaliyetlerini durdurması, ayrıca
Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki devam eden askeri operasyonlarına son
vermesi için baskı yapmasını isteyeceklerini söyledi. Erekat, Abbas'ın, Bush'un
İsrail'e baskı yapacağından ümitli olduğunu da belirtti. Filistin tarafı, Bush'a
sunulacak talepleri ile ilgili uzun bir liste hazırladı. Listede, yerleşim
faaliyetlerinin durdurulmasından başlanarak, Batı Şeria'daki hareket
kolaylıklarına, askeri kontrol noktalarının kaldırılmasına, Gazze'ye uygulanan
ablukanın kaldırılarak geçiş noktalarının açılmasına kadar bir dizi talep var.
Hamas'ın önde gelen liderlerinden Mahmut Zahar, Bush'un bölgeye ziyaretini
hoş karşılamadıklarını belirterek, "George Bush, ABD'de yapılacak seçimler
nedeniyle, terörist faaliyetlerinin bozduğu imajını düzeltmek için bölgeye
geliyor", dedi. Zahar, Gazze'de yaptığı açıklamada, "Bush'un ziyareti, Filistin
halkına hizmet etmeyecektir. Filistin halkının beklentilerinin en düşük
seviyesini bile karşılaması mümkün değildir", diye konuştu. Gazze'deki Hamas
Sözcüsü Fevzi Barhum ise "Bush'un Filistin devleti yaratma yolundaki
sözlerinin, asla gerçekleşmeyecek bir illüzyon" olduğunu söyledi. Barhum,
Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve El Fetih'in diğer
yetkililerinin Bush'a gösterdiği tavrı şiddetle eleştirdi ve "Bu birkaç kişi, sadece
kendilerini temsil ediyorlar, kendilerini Amerikan Siyonistlerin yerine
koyuyorlar", dedi. (AA)

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, ABD Başkanı George W. Bush'un
İsrail ve Filistin'e yapacağı resmi ziyaretin bir gün öncesinde, ABD'nin, Doğu
Kudüs'teki Yahudi yerleşimleriyle ilgili görüşünü net bir şekilde ortaya koydu ve
"ABD, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleriyle ilgili bir ayırım
yapmıyor", dedi. Rice, Yol Haritası'ndaki yükümlülüklerin, genel olarak
yerleşim faaliyetleriyle ilgili olduğunu vurguladı. George W. Bush ile birlikte,
bugün İsrail'e gidecek olan Rice, İsrail'in Jerusalem Post gazetesine verdiği
demeçte, ABD'nin Doğu Kudüs'ün bazı mahallerinin "yerleşim" olduğuna
inandığını ve Yol Haritası'nın ilk aşamasında yerine getirilmesi gereken
yükümlülükler doğrultusunda, İsrail'in buralarda bina inşaatlarını durdurması
gerektiğini belirtti. Özel olarak, Beytüllahim yakınlarındaki Har Homa (Arapların
Ebu Gneym Tepesi olarak adlandırdıkları bölge) yerleşimine atıfta bulunan
Condoleezza Rice, "Har Homa, ABD'nin başından bu yana karşı olduğu bir
yerleşimdir", dedi. Rice buna rağmen, Yeşil Hat üzerindeki, Gilo ve Ramot gibi
diğer bazı Yahudi yerleşimleriyle ne düşündüklerini belirtmedi, "Burada önemli
olan nokta, neyin İsrail'e ait olup, neyin olmadığı tartışmalarına nokta koyacak
4
bir anlaşmaya varma ihtiyacımız", diye konuştu. ABD Başkanı George W.
Bush da İsrail ziyareti öncesinde, geçen hafta, yerleşimleri barışın önünde bir
engel olarak gördüklerini belirtmişti. (AA)

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack, İran'ın Türkiye'ye doğal
gazı kesmesinin iki ülkeyi ilgilendirdiğini belirtti, ancak ''Bu tür şeylerin siyasi
araç olarak kullanılması, bu rejimin yapısına ilişkin gerçek bir uyarı işareti'',
dedi. Düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtlayan McCormack, İran'ın
Türkiye'ye doğal gazı kesmesi konusunun, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile görüşmesinde gündeme
gelmediğini, ancak ABD tarafının enerji konularını konuşmak üzere hazırlıklı
olduğunu söyledi. McCormack, ''Türkiye, Asya ile Avrupa arasında önemli bir
geçiş noktası. Bu enerjinin taşınmasında kilit bir rol oynayacaklar'', diye
konuştu. Sözcü, İran'ın Türkiye'ye doğal gazı keserken, teknik aksaklıklara
işaret ettiğini belirtti ve ''İran'ın eylemleri, daha çok İran ve Türkiye'yi ilgilendirir.
Ancak bu tür şeylerin siyasi araç olarak kullanılması, bu rejimin yapısına ilişkin
gerçek bir uyarı işareti. Şimdi İranlılar bunun bazı teknik zorluklardan olduğunu
söylüyor. Bilmiyorum. Ancak bunu, daha önce İran rejiminden gördüğümüz
türdeki davranışlara ekleyince rejimin ortaya çıkan resmi; güvenilmez, karar
verme sürecinde kesinlikle kapalı ve bölgede ya da küresel alanda olumlu bir
rol oynamakla ilgili olmadığıdır'', ifadesinde bulundu. Ortaya çıkan bu resmin,
bölgede daha fazla boru hattı için bir gerekçe olabileceğine ilişkin soruya ise
McCormack, İran'ın doğal gazı kesmesinin doğrudan bu tartışmayı
getirdiğinden emin olmadığını belirterek, ''Ancak genel olarak konuşursak,
Asya'daki enerji varlığının Avrupa veya başka yere taşınması, Türkiye'nin de
içinde olduğu şekilde, kaynakların ve yolların çeşitlendirilmesi çok önemli bir
mesele'', diye konuştu. (AA)

Beyaz Saray, Tahran yönetiminin İran teknelerinin Hürmüz boğazında
Amerikan donanmasına ait gemilerle karşı karşıya gelmesini "normal", sıradan
bir olay olarak nitelendirmesinin ardından İran'ı "yeniden başlamaması"
konusunda uyardı. Beyaz Saray sözcüsü Dana Perino, "Bu sıradan değil,
tehlikeli. Ne düşündüklerini, ne istediklerini, gelecekte neyi planladıklarını ya
da neyi yeniden başlatmak istediklerini söylemek bizim için zor. Tavrımızla ilgili
olarak söyleyebileceğim şey ise yeniden başlamamaları gerektiğidir", ifadesini
kullandı. Sözcü, İran yönetiminin şeffaf olmadığını ve neyin peşinde olduklarını
anlamanın zor olduğunu da kaydetti. (AA)(AFP)

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine füze saldırısında bulunduğu ve ilk
bilgilere göre 1 kişi öldüğü bildirildi. İslami Cihad örgütü, Gazze'nin kuzeyinde
kendisine bağlı unsurların İsrail'e roket saldırısında bulunurken, İsrail
tarafından fırlatılan karadan karaya füzeyle vurulduklarını açıkladı. Filistinli
sağlık görevlileri de 1 kişinin öldüğü saldırıda 6 kişinin de yaralandığını ve
yaralılardan birinin durumunun ağır olduğunu aktardı. (AA)(AP)

ABD Başkanı George W. Bush'un İsrail'e yarın yapacağı ziyaretten önce on
binlerce İsrailli, İsrail hükümetinin genişleme planları yaptığı Har Homa
yerleşiminde hükümete karşı gösteri yaptı. Kudüs'ün bölünmesine karşı çıkan
"Tek Bir Kudüs" adlı İsrailli örgütün kampanyası çerçevesinde on binlerce
İsrailli, Doğu Kudüs sınırları içindeki Har Homa yerleşiminde (Ebu Gneym
5
Tepesi) toplanarak Kudüs'ün bölünmesini protesto etti. Kudüs'ün bölünmesine
karşı çıkan İsraillilerden biri, Filistin liderlerini "terörist" olarak niteleyerek,
İsrail-Filistin görüşmelerinin, Kudüs'ün teröristlere verilmesi anlamına geldiğini
öne sürdü. İsrailli, Bush'a, Kudüs'ün bölünmesine meydan vermeyecekleri
mesajını iletmeyi amaçladıklarını da söyledi. Öte yandan Gazze Şeridinde de
yüzlerce kişi, bölgeye uygulanan ablukayı protesto için tabutlarla yürüdü.
Göstericiler, Gazze Şeridi'ndeki abluka yüzünden gerekli tedaviyi göremeyen
hastaların ölmesine dikkat çekmek amacıyla, bugüne kadar ölen 62 hastayı
temsilen 62 boş tabut taşıdı. (AA)

Lübnan'daki Birleşmiş Milletler barış gücü UNIFIL'in sözcüsü, ülkenin
güneyinde yola yerleştirilen bir bombanın patlaması sonucu 2 barış gücü
askerinin yaralandığını doğruladı. UNIFIL Komutanlığı Danışmanı Milos
Strugar, patlamada bir UNIFIL aracının tahrip olduğunu, 2 barış gücü askerinin
de hafif yaralanarak hastaneye kaldırıldığını söyledi. Strugar, yaralanan
askerlerin milliyetleri konusunda bilgi vermedi, ancak bu askerlerin İspanyol
birliğinden olmadığını söyledi. Lübnan'da görev yapan UNIFIL devriyesine
Sayda kenti yakınlarındaki Rmeyle kasabası civarında bombalı saldırı
düzenlenmiş ve ilk belirlemelere göre 3 İspanyol askerinin yaralandığı
bildirilmişti. Bu arada bazı güvenlik kaynakları, yaralı askerlerin İspanyol değil,
İrlandalı olduğunu öne sürdü. (AA)(AP)(REUTERS)

Lübnan ordusu, ülkeden İsrail'in kuzey kesimine füze atıldığı haberini
yalanladı. Ordu sözcüsü AFP'ye yaptığı açıklamada, "Bu bilgiler yanlıştır,
Lübnan'dan hiçbir füze fırlatılmamıştır", dedi. İsrail'in kuzeyindeki Şlomi şehri
sakinlerinden Gabi Niman, ordu radyosuna yaptığı açıklamada, şehre 3
füzenin düştüğünü söylemiş, bölge sakinlerinin patlamayı önce gök gürültüsü
sandığını, ancak uyandıklarında bunların füze olduğunu gördüklerini
belirtmişti. (AA)(AFP)

Batı Şeria'nın Nablus kentinde, El Fetih'e bağlı El Aksa Şehitleri Tugayı'nın
önde gelen 9 lideri, silahlarını Filistin Yönetimi güvenlik kuvvetlerine teslim etti.
Edinilen bilgiye göre, başta Nablus'taki El Aksa Tugayları Sözcüsü ve önde
gelen liderlerinden Mehdi Ebu Gazali olmak üzere, İsrail'in uzun zamandır
aradığı isimlerden biri olan Salih Ebu El-Hayat, Omer Akkuba, Stevan
Anabtavi, Ahmed Anabtavi, Ahmed Şantir, Ala Suvali, İmad Suveli ile Allem
Ar-Rai, Filistin Yönetimi güvenlik güçlerine teslim olarak silahlarını da verdi.
Nablus'taki El Aksa Şehitleri Tugayı'ndan ve aranan isimlerden sadece Cafer
Samhan'ın silah bırakanlar arasında olmadığı bildirildi. Mehdi Ebu Gazali,
silahlarını bırakma kararını, hiçbir baskı altında olmadan, tamamen kendi
rızalarıyla aldıklarını belirtti. Ebu Gazali, Nablus'un İsrail ordusu tarafından
işgal edilmesine ve kentin gördüğü büyük hasara işaret ederek, El Aksa
Şehitleri Tugayı üyelerinin, Filistin Yönetimi tarafından Nablus'ta uygulanmaya
çalışılan siyasi planların önünde bir engel yaratmamayı amaçladıklarını
söyledi. El Aksa Şehitleri Tugayı liderleri, daha önce İsrail ile Filistin Yönetimi
arasında varılan ve silah bırakan militanlara uygulanan anlaşma
doğrultusunda, İsrail'e karşı tüm askeri eylemlerini durduracaklarına ilişkin bir
taahhütname imzaladılar. Bu doğrultuda 3 ay süreyle Nablus'un El Cüneyd
bölgesindeki askeri karargâhta gözetim altında bulunacaklar, daha sonra
Filistin Yönetimi güvenlik kuvvetlerinin emri altında çalışacaklar. (AA)
6
Kafkasya ve Orta Asya

AB, Gürcistan'da hafta sonunda yapılan cumhurbaşkanı seçiminde usulsüzlük
ve hile iddialarının vakit geçirilmeden soruşturulmasını istedi. AB
Komisyonunun Dış İlişkilerden Sorumlu Üyesi Benita Ferrero-Waldner, yazılı
açıklamasında, seçimin şiddette başvurulmadan düzgün şekilde yapılmasının
Gürcü halkının demokratik ilkelere, hukukun üstünlüğüne ve temel
özgürlüklere dayanan bir toplum modeli geliştirme iradesini ortaya koyduğunu
belirterek, uluslararası gözlemcilerin ilk bulgularına göre seçimin Avrupa
Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Avrupa Konseyi standartlarına uygun
olsa da bazı önemli usulsüzlük ve eksikliklerin rapor edildiğini kaydetti. Bu
sorunların aşılmasında Gürcistan makamlarının çoğulcu ve katılımcı topluma
güçlü ve sürdürülebilir bağlılığına ihtiyaç duyulduğunu belirten FerreroWaldner, birkaç ay sonra planlanan milletvekili seçimlerinin en uygun şartlarda
yapılabilmesi için usulsüzlük iddialarının vakit geçirilmeden soruşturularak
eksikliklerin tamamlanmasını istedi. AB Komisyonu Üyesi Ferrero-Waldner,
muhalefete de şikâyetlerini barışçıl ve yasal yollarla dile getirmeleri ve resmi
sonuçların kabullenmeleri çağrısında bulundu. Bu arada Gürcistan'da
muhalefet liderleri, Merkez Seçim Komisyonu Başkanı Levan Tarhınişvili'nin
görevinden istifa etmesini istedi. Birleşik Muhalefet Hareketinin lideri Levan
Gaçeçiladze, önceden bildirmeden gittiği Merkez Seçim Komisyonu binasında
Tarhınişvili ile yaptığı görüşmede, seçime büyük oranda hile karıştığını ileri
sürerek, kendisine verilen en az 500 bin oyun çalındığını da iddia etti. (AA)
Diğer Haberler

Kıbrıs Rum Yönetiminin, bu yıl içinde Ürdün'ün başkenti Amman'da elçilik
açacağı bildirildi. Rum basınının haberlerine göre, Rum Yönetimi Dışişleri
Bakanı Erato Kozaku Markulli'nin dün Ürdün'de yaptığı görüşmeler sırasında
bu konu da gündeme geldi. Markulli, "kısa zamanda Ürdün'ün elçiliğinin de
Güney Kıbrıs'ta faaliyete geçmesi" temennisinde bulundu. (AA)
Diğer Haberler

ABD'de Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimi için dün New Hampshire'da
yapılan ön seçimde bu sefer Demokrat Parti'de Hillary Clinton, Cumhuriyetçi
Parti'de ise John McCain zafer elde etti. New Hampshire'da düzenlenen
Demokrat Parti ön seçimini, ilk kez başkanlığa yaklaşan kadın aday, New York
Senatörü Hillary Clinton yüzde 39 ile birinci sırada bitirdi. Demokratların ilk ön
seçiminin yapıldığı Iowa'da birinci olan siyahî aday Illinois Senatörü Barack
Obama yüzde 36, John Edwards yüzde 17 oranında oy aldı. Edwards,
sonuçların ardından kampanyasını sürdüreceğini açıkladı. Cumhuriyetçi
Parti'nin New Hampshire'daki ön seçimindeyse, Arizona senatörü John
McCain yüzde 37 oy ile birinci oldu. (AA)(AP)(REUTERS)

Sırbistan'ın aşırı milliyetçi devlet başkanı adayı Tomislav Nikoliç, Kosova için
savaşa girmeyeceklerini söyledi. Radikal Parti'nin devlet başkanı adayı Nikoliç,
Belgrad'da yayımlanan Vecernje Novosti gazetesine yaptığı açıklamada,
7
Kosova'ya ticari ambargo uygulanması ve bölgenin Sırbistan'dan ayrılmasına
destek veren Batılı ülkelerle diplomatik ilişkilerin azaltılması gerektiğini ifade
etti. Sırbistan'ın, Kosova'nın Arnavutlar tarafından kontrol edilen bölgeleriyle
tüm ekonomik ilişkileri, ulaşımı, sermaye akışını, mal ve insan girişini kesmesi
gerektiğini söyleyen Nikoliç, Kosovalı Arnavutların pasaportlarının Sırbistan'da
geçerli olmayacağını, Sırbistan'a giremeyeceklerini kaydetti. Nikoliç'in, 20
Ocak'ta yapılacak devlet başkanlığı seçiminde en büyük rakibinin Batı yanlısı
Devlet Başkanı Boris Tadiç olduğu bildiriliyor. Sırbistan'daki tüm büyük siyasi
partiler ve devlet başkanı adaylarının tamamına yakını Kosova'nın
bağımsızlığına karşı çıkıyor. Uzmanlar, Nikoliç'in ılımlı seçmenlerin oyunu
alabilmek için söylemini yumuşattığına dikkati çekiyor. (AA)(REUTERS)
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ABD Ziyareti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile Beyaz
Saray'da bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Gül, Beyaz Saray'a gelişinde Beyaz
Saray özel defterini imzaladı. Gül'e, ABD Başkan Yardımcısı Cheney ile
görüşmesinde Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Enerji ve Tabi
Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ve Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi
Şensoy eşlik etti. (AA)

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ı
kahvaltıda kabulünde, iyi bir görüş alışverişi yapıldığı ve ortak hedeflerin
vurgulandığı bildirildi. ABD Dışişleri Bakanlığının bir yetkilisi AA'ya yaptığı
açıklamada, kabulde terör örgütü PKK, Irak, Ortadoğu, Afganistan-Pakistan,
enerji güvenliği ve ortak demokratik değerler konularının ele alındığını belirtti.
(AA)

ABD Başkanı George W. Bush, Türkiye ile ABD'nin "ortak düşman PKK'ya
karşı işbirliğinin devam edeceğini" söyledi ve Türkiye'yi "ABD'nin stratejik
ortağı" olarak niteledi. Gül ve Bush, ikili görüşmenin ardından Beyaz Saray'ın
bahçesinde South Lawn'da ortak açıklama yaptılar. Başkan Bush, "Türkiye,
ABD'nin stratejik ortağıdır. Amerika ile Türkiye arasındaki ilişkiler çok
önemlidir. Biz bu ilişkileri daha güçlü yapmak için çok çalışıyoruz", dedi. Bush,
"Türkiye ile ortak düşmanımız PKK'ya karşı savaşta işbirliğimiz devam ediyor.
PKK, Türkiye'nin, Irak'ın, ABD'nin ve barış içinde yaşamak isteyen herkesin
ortak düşmanıdır. Biz, PKK'ya karşı savaşmaya devam edeceğiz", diye
konuştu. ABD Başkanı, "Ben kuvvetle şuna inanıyorum ki, Avrupa Birliği
Türkiye'nin üyeliğinden fayda görecektir. Türkiye, dünya üzerindeki milletler
için muhteşem bir örnek oluşturuyor", dedi. Bush, Türkiye'nin demokrasi ve
İslam dinini bir arada var olabileceğini gösterdiğini de söyledi. Başkan Bush,
"Türkiye, Avrupa ve İslam dünyası arasında bir köprüdür", ifadesini
kullanırken, ayrıca Türkiye'nin "yapıcı" bir rolü olduğunu vurguladı. Bush, Gül
ile görüşmesinde ayrıca enerji kaynaklarının güven altına alınmasına yardım
etme konusunu ele aldıklarını kaydetti. Başkan Bush, bugün çıkacağı
Ortadoğu gezisine değinerek, Cumhurbaşkanı Gül ile Ortadoğu meselelerini
de ele aldıklarını ve kendisinin İsrail ile Filistin'in yan yana olacağı iki devletli
bir çözümü desteklediğini vurguladı. ABD Başkanı Bush, Cumhurbaşkanı Gül
ile görüşmesi için "yapıcı bir konuşma oldu", değerlendirmesinde bulundu. (AA)
8

ABD yönetiminin bir üst düzey yetkilisi, terör örgütü PKK'ya karşı mücadelede
askeri yöntemlerin, kapsamlı bir çözümün sadece bir parçası olacağını, ancak
uzun dönemli çözüme Türkiye'nin güneydoğusunda ''sosyal gelişmeye'' ağırlık
verilmesinin de dâhil olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ABD
Başkanı George W. Bush arasında Beyaz Saray'da yapılan görüşme ve öğle
yemeğinin ardından, Beyaz Saray'dan üst düzey bir yetkili iki liderin
temaslarına ilişkin soruları telekonferansla yanıtladı. Adının açıklanmasını
istemeyen yetkili, PKK ile mücadele konusundaki bir soruya karşılık, PKK
konusunun Gül-Bush görüşmesi sırasında çok ağırlıklı olarak ele alındığını ve
bir dizi çözüm yöntemi üzerinde konuşulduğunu söyledi. Yetkili, PKK'ya uzun
dönemli bir çözümün ''kapsamlı'' olması gerektiğini belirtirken, ''sadece askeri
değil, siyasi çözümün de'' devreye sokulması gerektiğini kaydetti ve ''buna
Türkiye'nin güneydoğusundaki koşullar da dâhil'', dedi. Bu bölgede koşulların
iyileştirilmesi yönünde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de sözleri bulunduğunu belirten yetkili,
terörizme açık bölgelerde koşulların iyileştirilmesi ve halka ''alternatif''
sunulmasının, terörizme katılımı azalttığı değerlendirmesini yaptı. Gül ile
Bush'un, Erdoğan ve Bush'un 5 Kasımda Beyaz Saray'da ele aldığı ''istihbarat
paylaşımı'' konusundaki temaslarının devamı niteliğinde de görüştüklerini
belirten yetkili, Gül'ün, Türk tarafının, istihbarat paylaşımından duyduğu
memnuniyeti dile getirdiğini ve işbirliğinin devamı üzerinde mutabık kalındığını
söyledi. Amerikalı yetkili, af meselesinin gündeme gelip gelmediği sorusuna
karşılık, kapsamlı çözüm konusunda genel bir çerçevede konuşulduğunu ve
bu tür ayrıntılara girilmediğini belirtti. ABD'nin, uzun dönemli bir çözüm için
Türkiye'yi, Iraklı Kürtlerle de diyaloğa girmeye teşvik ettiğini belirten yetkili,
''uzun dönemli çözüm için askeri yöntem, bu tehditle başa çıkmanın sadece bir
parçasıdır'', dedi. Amerikalı yetkili, güneydoğuda yaşam standardının
yükseltilmesinin de çözümün diğer bir parçası olacağını söyledi. ABD'nin,
güneydoğuda koşulların iyileştirilmesi için ekonomik yardım önerip önermediği
yönündeki soru üzerine yetkili, iki liderin görüşmesinin daha çok, Bush'un,
Başbakan Erdoğan ile görüşmesinde ele aldıklarının devamı niteliğinde
olduğunu ve istihbarat paylaşımı konularını konuştuklarını ifade etti. Amerikalı
yetkili, ''Bu ziyaret, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın ilk ziyareti. İyi ilişkilerin bir
teyidi anlamına geliyor. Şu sırada Türk-Amerikan ilişkileri çok kuvvetli. İki lider,
düzenli olarak temastalar. Bu çok iyi bir ziyaret oldu. Türkiye stratejik
ortağımız'', diye konuştu. İki liderin konuştukları konular ise PKK ile mücadele,
Bush'un Ortadoğu ziyareti, Afganistan, Pakistan, Irak, Türkiye'nin Irak'ta
oynadığı önemli rol, nükleerden arınmış bir İran, Türkiye'nin ABD'nin
desteklediği AB'ye üyelik süreci, enerji meseleleri ve Kıbrıs olarak sayıldı.
Enerji konusunda, Türkiye'nin, Orta Asya ülkeleriyle Avrupa arasında, enerjide
önemli bir geçiş yolu olduğunun tekrarlandığı ve Gül'ün Orta Asya'ya
ziyaretinin ele alındığı belirtildi. Amerikalı üst düzey yetkili, Kerkük konusunun
da konuşulduğunu, bu konuyu Gül'ün gündeme getirdiğini söyledi, ancak
ayrıntı vermedi. Kıbrıs meselesinde ise iki liderin, bu soruna kapsamlı bir
çözüm bulunması gereğini vurguladığı ve Bush'un, ilerlemek için BM sürecini
desteklediği belirtildi. Yetkili, görüşmede, Türk-Yunan ilişkilerininse gündeme
gelmediğini, Kosova'da çözüm ihtiyacının da kısaca ele alındığını anlattı.
Türkiye'nin İran ile doğal gaz anlaşmasının gündeme gelmediğini ifade eden
yetkili, ''Bush bu konuyu Erdoğan ile görüşmüştü. Bu sefer konuşulmadı'', dedi.
Türkiye-AB ilişkileri konusundaki bir soruya yanıt veren yetkili, Türkiye'nin
9
yapması gereken bazı reformlar bulunduğunu, bunların AB tarafından talep
edildiğini belirterek, ''Türkiye bazı reformlar yaptı. Daha fazlasını yapmalarını
bekliyoruz'', dedi. (AA)
Dünya Basını
Bugünkü İngiliz gazetelerinin çoğunun manşetlerinde, Amerika Birleşik
Devletleri'nin New Hampshire eyaletinde yapılan ön seçimler var. Gazetelerin
ilk baskıları, Demokrat Parti cephesinde Senatör Barack Obama'nın zaferine
uygun şekilde hazırlanmış görünüyor. "Barack Obama'nın inanılmaz
yolculuğu", "Obama'nın sihiri rekor sayıda Amerikalıyı ön seçimlere katılmaya
cezbetti", "Yenilgiyle yüzleşen Hillary yardımcılarını kovacak", "Clinton B
Planı'na geçiyor" ve "Clinton artık umutlarını Süper Salı olarak bilinen 5
Şubat'ta 22 eyalette yapılacak ön seçimlere bağladı", İngiliz gazetelerinin ilk
baskılarındaki manşet ve başlıklar... Ancak New Hampshire'daki ön seçimi
Hillary Clinton kazandığından, İngiliz gazetelerinin bugün yeni baskılar
yapmaları kaçınılmaz.
Times, Demokrat Parti'nin başkan adayını ilan etmek için toplanacak 4040
delegeden 3248'inin eyaletlerden seçileceğini; 792'sininse parti liderleri ve
yetkililerinden oluşacağını belirtiyor. Gazetenin dikkat çektiği nokta, bu 792
delegenin çoğunun da Hillary Clinton'a destek vermesi. Cumhuriyetçi Parti'nin
New Hampshire'daki ön seçiminiyse Senatör John McCain kazandı. Times
haber başlığında "McCain geri döndü", diyor. Gazete, 71 yaşındaki senatörün
artık gözünü Michigan ve Güney Karolayna'daki ön seçimlere çevirdiğini
yazıyor. McCain 2000'de New Hampshire gibi Michigan'da da ön seçimi
kazanmıştı. Ancak Times'a göre senatör, Michigan'da, Iowa'daki ön seçimin
galibi olan Mick Huckabee'nin kendisini zorlayabileceğinin farkında.
"Michigan'da büyüyen adaylardan Mitt Romney'ninse bu eyalette seçimi
mutlaka kazanmaya ihtiyacı var" diyor Times.
Financial Times'a göreyse, gelinen noktada esasında, Cumhuriyetçi Parti
cephesinde panik havası var ve bu hava eski New York Belediye Başkanı
Rudolph Guiliani'nin önünü açıyor. Gazete, bahsettiği panik havasının üç
nedeni olduğunu belirtiyor. Birinci neden, Iowa'daki ön seçimi, popülist
ekonomik görüşlere sahip ve başkanlık seçimini alamaz görünen Mike
Huckabee'nin kazanması. İkincisi, New Hampshire'daki ön seçimin galibi John
McCain'e, güvenilmeyecek bir siyasetçi damgası vurulması. Ve son olarak da,
Cumhuriyetçi Parti'nin önde gelenlerinin destek verdiği Mitt Romney'nin ilk iki
eyalette ön seçimleri kaybetmesi.
Guardian da, bölünmüş görünen Cumhuriyetçileri zor günlerin beklediği
kanısında. Gazete bu şartlar altında, Rudolph Guiliani'nin, 29 Ocak'ta
Florida'da yapılacak ön seçimi kazanarak kampanyasına ivme kazandırmak
isteyeceğini belirtiyor.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki başkanlık yarışından, 2009 yılı Ocak ayına
dek başkanlığı sürecek George Bush'un Ortadoğu turuna geçiyoruz. Bush'un
Ortadoğu turunun ilk durağı İsrail. Independent, gezi nedeniyle büyük
10
güvenlik önlemleri alınacağını, bu çerçevede İsrail'de 10 binden fazla polisin
görevlendirildiğini aktarıyor.
Daily Telegraph ise dün İsrail'e, Hizbullah'ın kontrolündeki Güney Lübnan'dan
iki roket atıldığını duyuruyor. Gazeteye göre bu gelişmeyle, Hizbullah'ın
İran'daki destekçileri, George Bush'un Ortadoğu turu öncesi güçlerini
göstermiş görünüyor.
Times ve Financial Times George Bush'un Ortadoğu turunu başyazılarına
taşımışlar. Times'a göre Bush, başkanlığının en uzun, en zorlu ve potansiyel
olarak da en önemli turlarından birine başlıyor. Gazete Beyaz Saray'ın turu
yanlış planladığı kanısında. "Bush, İsrail ve Filistin'den önce, daha sıcak
karşılanacağı Körfez ülkelerine gitmeliydi", diyor Times. Amerikan Başkanı'nın
iki önemli mesaj vereceğini de ekliyor: "Bush ilk olarak, Amerika Birleşik
Devletleri'nin, bölgede İran'ın saldırgan milliyetçiliğinin neden olduğu korkuları
anladığı ve tavrını değiştirmesi için Tahran'a baskıyı sürdüreceği mesajında
ısrarcı olacaktır. İkinci olarak da, ülkesinin arabuluculuğunda bir yıl içinde
yaşayabilir bir Filistin devleti kurulması için Arap ülkelerine daha fazla
ekonomik ve siyasi destek çağrısı yapacaktır."
Financial Times'ın başyazısının başlığıysa "Bush'un Orta Doğu'daki son
şansı". Gazeteye göre başkanlığının son yılında George Bush'un siyasi
sermayesi sınırlı ancak Bush bu yine de elinden geleni yapmalı". Financial
Times, İran konusunda, Amerika'nın Sünni müttefiklerinden gelen son
işaretleri Washington için iç açıcı bulmuyor. Bu noktada verilen örnekler;
Mahmud Ahmedinecad'ın geçen ay Körfez İşbirliği Konseyi zirvesine katılan ilk
İran Cumhurbaşkanı olması, Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın Ahmedinecad'ı
Hac için ülkeye davetiyle, davetin kabulü ve Mısır'ın, İran'la 1979'daki İslam
Devrimi
sonrası
kestiği
diplomatik
ilişkileri
yeniden
başlatmayı
değerlendirmesi. Financial Times'a göre nihayetinde ABD Başkanı
olduğundan, George Bush bile bölgede siyasi havayı değiştirecek güce sahip
olmalı. Ancak bunu yapması için İslamcı militanlardan Gazze'den roket
saldırılarını durdurmayı istediği kadar, İsrail'den de Filistin topraklarını işgali
genişletmeye son vermesini talep etmesi gerekiyor. Gazete ancak bu koşulla,
George
Bush'un
İsraillilerin
ve
Filistinlilerin
çoğunun
desteğini
kazanabileceğini, tarafların da hala sorunlarının son bulması için Amerika
Birleşik Devletleri'ne baktıklarını vurguluyor.
11
Download