اَّللِ الهر ْْحَ ِن الهرِحي ِم بِ ْس ِم ه ِع ِ ِب فَ ََل يظْ ِهر علَى َغيب ِ ضى ِم ْن أ ه ي غ ل ا اِل ْ َ َ َ) إِهَّل َم ِن ْارت26( َح ًدا َ ْ ْ َ َُ ُ ُ ِ ْي ي َدي ِه وِمن خْل ِف ِ ُ ُول فَِإنهه يسل ٍ رس )27( َ ًدا ر ه َ َ َ ْ َ ْ َ ِ ْ َك م ْن ب َُ َُْ Muhterem Müminler. Alemlerin Rabbi olan Hz.ALLAH (c.c.) Cin Suresinde (26-27) : “O bütün görülmeyenleri bilir. Sırlarına kimseyi muttali kılmaz; Ancak, (bildirmeyi) dilediği peygamber bunun dışındadır. Çünkü O, bunun önünden ve ardından gözcüler salar.” Buyuruyor. Hz.Pir Efendimiz diyor ki!.. Gaybı yalnız ALLAH bilir. Gaybı bilen odur. Gaybı kimseye göstermez. Ancak razı olduğuna ve elçilerine lüzumu kadar ihsan eder. Bildirilen küll değil cüz’idir. Küll zatına mahsustur (sure-i Cin’de belirtildiği gibi.) Gayba iman imanın amentü’sünün kısaltılmış ifadesidir. İslam’a girmeyi, müslüman olmayı imanın altı şartına benzeterek eş değer telkinde bulunmak ALLAH’tan başka ilah olmadığını ikrar eden kula beş şartı daha yerine getirmeden İslam olamayacağını bildirmek tertib-i ilahiye ters düştüğü gibi İslam’ın anlamını bilmemekten kaynaklandığı için İslam’a vurulan darbedir. Bu tutumumuzla ALLAH’ın kullarına İslam olmayı zorlaştırdığımızı bilelim. Emr-i ilahiye ve peygamber efendilerimize tabi olmayı güçleştirdiğimizi de şahide gerek duymadan iyi anlayalım. Bakara Suresinde (3-4-5) “O müttakiler ki, gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan zekat verirler. Gene onlar sana indirilene, senden önceki peygamberlere indirilen kitaplara ve ahiret gününe iman ederler. Onlar Rabblerinden hidayet üzeredirler ve kurtuluşa ermişler ancak onlardır.” Buyurulur. Emr-i ilahiler umumi olup, zamana uygun, kullarının anlayacağı biçimde lutfedilmiş rahmet-i ilahidir. Öyle ise ALLAH’a inanan Ehl-i Kitab’a “gayr-ı müslim, kafir, gavur” deme günahından kurtulalım. Çizmeden yukarı çıkmayalım, lütfen. 02.10.2015 M 1