BÜTÜN MÜSLÜMANLARA TEK EMİR Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hz.’nin 4 Mayıs 2012 Sohbeti, Meded Ya Sultanul Evliya. Meded Ya RicalAllah. La ilahe ill'Allah La ilahe ill'Allah La ilahe ill'Allah Seyyidina ve Nebiyyuna Mevlana Muhammedun Resulullah. Allahümma Salli ve Sellim ve Barik Aleyh. Hoşgeldiniz, hoşgeldiniz dinleyenlerimiz. Esselamu Aleykum ve Rahmetullahu ve Berekatuhu. Ümid ederiz ki, son nefesimize yetiştiğimizde ve melekler ruhumuzu karşılamak için geldiklerinde, güzel bir karşılama olur, ve melekler der ki: "Esselamu Aleyke Ey Rabbimizin salih kulu". Eğer buna ulaşabilirseniz.. Buna ulaşabilmek herkes için en önemli gayedir. Öyle şanslıdır o kimse, eğer melekler son nefesinde onu güzel karşılarsa. Euzubillahi mineşşeytanirracim. Bismillahir Rahmanir Rahim. İlk önce şeytana, onun hilelerine karşı, ve onun tuzaklarına düşmemek için gardınızı alın. Bu yüzden, Euzubillahimineşşeytanirracim diyoruz. Ey Rabbimiz, bizi tuzaklarına düşürmek için peşimizde koşup duran şeytandan Sana sığınıyoruz. Ve, Bismillahir Rahmanir Rahim diyoruz. Eğer bir insan Bismillahir RahmanirRahim demeyi unuttuysa, o kişi artık bitmiş demektir. Rabbini, Yaratıcısını unutan insan bitmiş demektir. Efendimiz (sav) buyurdu: "Ya Rabbi, la tunsina zikrak- "Ey Rabbimiz, bizlere zikrini unuttuma!" Her zaman, her zaman; diliniz hep Rabbimizin zikriyle ıslak olmalı. Cenab-ı Allah'ın bizlere lütfettiği bu hal, dilimizin zikriyle ıslaklığı bize öyle bir güç ve zevk verir ki bu bahar zamanında, o bahar esintilerinin Tabiata verdiği gibidir. Tabiattaki her şeyde Rabbimizi zikreder ve bedenlerimize öyle zevkler verirler. Ve zevk de, keyif ve memnuniyet getirir. Bu yüzden o zakir olanlar, sürekli Rablerini zikredenler bize yeni bir nefes verirler. Vücudumuzun tümü, ve vücudumudaki sayısız cüzler, kısımlar hepsi ayağa kalkar ve öyle bir zevkle "Allah!" derler. Öyle bir tazelik, yenilenme verir vücudumuza. Öyle bir zevk verir ki, bu zevk vücumuzu hep en iyi formda tutar. Ama şimdi insanlar bunu kaybettiler. Çünkü şimdiki insanlar yalnız bu hayat içinyalnız bu hayat için yaşıyorlar, ve bu hayatın zevklerine ulaşma vesileleri için yaşıyorlar. Zannediyorlar ki bu dünyanın zevkleri onlara hiç bitmeyen şeyler verecek. Hayır! Maddi ve cismani zevkler öyle küçük bir alandadır ki bedenimizdeki her şeye ulaşamaz. Kendilerini mutlu etmek için yasaklanmış şeyleri, maddeleri kullananlar; onlar yalnız bazı duyular ve bazı organlar içindir. Ve onun dışındakilerin hepsi, kötü duruma ve üzüntüye düşer. Üzüntü ve keder bütün vücudu kaplar. Bütün vücut üzüntüdedir, ama vücudumuzdan birşey, bazı bölümler bir zevke ulaştığımızı sanırlar (o şekilde algılarlar). Ve çok küçük şeylerle sonsuz bir mutluluğa, tatmine ulaştıklarını sanırlar. Halbuki vücudun büyük bölümü keder okyanuslarına düşmüştür. Ama taklit, sahte zevkler vücudumuzun yalnız belli noktalarındadır. Ve biz de zevk ve keyifin son noktasına ulaştık sanırız. Bu, şeytanın insanları aldatmasıdır. "Gel de seni çok mutlu edecek, keyiflendirecek bir şeyler iç" der. www.saltanat.org Page 1 Şu anda olanları, veya önceden olmuş şeyleri, hepsini unutursun. Veya, geleceğini düşündüğünde seni üzen şeyler için gel küçük bir kadeh al, dostum, canım. Hadi, gel her şeyi unutalım. Lütfen hayatım, al bu kadehi. Ben de alıyorum zaten, içinde bulunduğum her şeyi unutmak için". Şeytanın teşvik ettiği budur. Şeytan insanları böyle kışkırtır, ve böyle hilelerle tuzağına düşürür. Halbuki, o yasak içkiden bir kadeh alıp mutlu ve keyifli olacağını sanırken vücuda daha fazla, çok daha fazla sıkıntı ve külfet verir. Ama dediğimiz gibi, sarhoştur o kimse artık, anlamaz. Sonra o sarhoş yavaş yavaş kendine gelip ayıldıkça "Aman başım, of midem, önümde arkamda, ayağım bacağım" der. Hiç sebebini sormaz bunların ve sürekli içmeye devam eder, o yasak içkiyi kullandığında, kendisine zevk ve keyif verdiğini düşünür. Sarhoş insanların zihniyeti budur. Şeytan onları böyle yapmıştır. Ey Rabbimiz, zayıf kullarını şeytanın ve onun evlatlarının eline düşmekten muhafaza et. Bu yüzden, Euzubillahimineşşeytanirracim dememiz lazımdır, bir koruma gelir. Bismillahir Rahmanir Rahim dediğinizde bir açılış gelir- hakiki varlığınıza açılan bir açılış gelir, ki hakiki varlığınız da ruhunuzla temsil edilir. Ruhunuz sizi temsil eder. Böyle yasak edilmiş, haram şeyler kullandığınızda şeytan o insanın bütün reflekslerini tam tersi yönüne değiştirir, tam tersi görünüşe sokar. "Bunu (kötü) iç, bunun gibi (iyi) olacaksın" der. (tam ters istikametler). Ve insanlar için asıl sıkıntı, en büyük bela budur: kötü şeyleri iyi olarak görmek, sonra da iyi şeyleri kötü olarak görmek. Çünkü şeytan semavi ilhamlarla savaşıyor, tersini yaptırmak için. Ve şeytanın Kıyamet Gününe kadar dünyada insanlarla birlikte olmasına izin verildi. Evet! Neden? Size bir şeref verildi- şeytanın kendisi için istediği şeref size verildi. Bu şerefe ulaşmaktan men edildiğinde çok öfkelendi, öyle öfkelendi. Ve öfke, bütün insanların da akıllarını zehirler. Öfkelendiklerinde dengelerini kaybederler- Anlayışlarının, hareketlerinin dengesi, hepsi yanlış yolda gider. Yanlış istikamette gider. Bu yüzden bize emredildi: "Ey kullarım, sakının! Şeytan sizi sonsuz dert ve bela okyanuslarına düşürmek ister. Bir insan o bela okyanuslarına düşerse, ucu bucağı sonu yoktur artık onun. Bu yüzden, sakının ey insanlar!" Bu, Risalet Sahibi Efendimizin (sav) kutsal makamına ait olan zatlardan gelen yeni bir ikazdır. İnsanları uyarıyorlar ve diyorlar ki: "Öfkeden sakının. Öfke sizi öyle bir duruma getirir ki hem kendinize hem etrafınızdakilere zarar verir. Ve nihayet o kimsenin üzerine bir lanet iner, ve lanet ateşe benzer. Öyle ki eğer bir yere ateş, veya gülle, mermi, misil atsanız onu atınca yalnız o yer değil, etrafındaki herşey de zarar görür. Bu yüzden eğer bir insana öfke gelirse kendine de zarar verir etrafındaki her şeye de zarar verir. Bu şeytan o kötü, korkunç huyunu kullanır insanların. Öyle kolay ve çabuk kullanır ki bir sözle insanı volkan gibi patlatır, kendine de başkalarına da zarar verdirir. Bu yüzden Efendimiz (sav), öfkenin verdiği zararla ilgili olarak Ashabını uyarıyordu, biz de aynı şekilde uyarıyoruz. "Sakının!" Efendimiz buyuruyordu: "Öfkenizden sakının! Size de zarar verir başkalarına da. Sizi de yıkar başkalarını da. Şimdi bütün dünyada herkes, öfkeyle yanıyor. Şimdi Allah yolunda cihat yok. Hayır! www.saltanat.org Page 2 Allah için savaşmayı bulamazsınız artık. Her yerde şeytan için savaşıyorlar. İngilizcede ne derler o tayfaya, köktenciler. Onların hepsi şeytanı programdır. Hepsi şeytanın mahkumlarıdır. Şeytan emreder "Zarar verin. Öfkenizle hareket edin. Öldürün! Yakın yakın!" Bu şimdi yasaklanmıştır, çünkü onlar İslam adına en kötüyü yaparlar. Asla olamaz, haşa! Sümme kelle. İslam şeytana karşı savaşmak, ve her şeytani şeyi kaldırıp Cenab-ı Hakkın ilahi sancağını dikmek ve Doğudan Batıya barış getirmek için gelmiştir. Siz ne diyorsunuz ey Selefi Alimleri? Ne diyorsunuz? Arapça anlar mısınız? Cenab-ı Hak ne buyuruyor? Cenab-ı Allah "Es sulhu hayr" (4:128) buyuruyor. Kur’an-ı Kerim'den midir bu? Soruyorum Bin Ladin'e ve diğerlerine. Cenab-ı Allah, "sizin için bizim için savaş daha hayırlıdır" diye mi buyuruyor yoksa, "barış daha hayırlıdır" diye mi? "Ves sulhu hayr" (4:128) "Biz Müslümanız ve İslam'a karşı olan her şeyle savaşmalıyız" diyebilirsiniz. İslam'a karşı olanı yapanların ilki sizsiniz. Bir de "biz Arapça anlarız" diyorsunuz. Onlar Kur’an'ı anlayan Araplar. Kur’an-ı Kerim ne buyuruyor? "Ey Müslümanlar, bütün İslam alemi için tek bir Emiril Müminin olmalıdır". Bakınca kaç tane görüyorsunuz? Ve, "Emiril Müminin biziz" derler. Cenab-ı Hak buyuruyor, "2 tane gelirse birini kaldırın. Yalnız bir tane kalsın". Evet! Ey Arapça anlayan Araplar, ey Selefi alimleri, neden bunu söylemiyorsunuz? Cenab-ı Hak buyuruyor bunu: "Eğer Müslümanların İmamıyım, Müminlerin Emiriyim, diyerek iki kişi kalkarsa ikincisini kaldırın. Yalnız biri kalsın". Efendimizin (sav) zamanında kim hükmediyordu? Efendimiz (sav) hükmederdi. Sonra 4 Halife, Raşidin el Mürşidil el Mehdiyyin. Evet, onlar Umera/Emiril Müminin idi. Sonra Emeviler, sonra Abbasiler, sonra Osmanlılar. Bir olacak, iki olamaz! Allah'ın Şeriatına karşıdır bu. Bin Ladin Arap'tır. Evet, Mekkavi veya Medeni. O biliyor bunu. Neden Ümmete nasihat etmiyor? Eğer bütün Ümmet için, bütün Müslümanlara hükmeden bir Emir olsa o zaman gidip ondan beyat almamız lazım. Ama şimdi yok. E, sizin bunu bilmeniz lazım Selefi alimleri. Ve diyebilirsiniz ki, Cenab-ı Allah Müslümanlara emretti: "Kâtilû fî sebîlillâhi" (2:244) Sadakallahul Azim. Bunu biliyoruz. Biz de biraz olsun anlıyoruz. Ama diyoruz ki, siz anlamıyorsunuz! Cenab-ı Allah aynı zamanda ne buyuruyor? Ne zaman küfre karşı savaşmaya muktedir olabilirsiniz? Gayri Müslimlere karşı İslam için savaşacağınızda.. Cenab-ı Allah ne buyuruyor? "Ve fevka kulli zî ilmin alîm" (12:76). Evet, ama anlamanız, sormanız lazımdır. Biz aslen Hicazın yerlisi değiliz. Arap kavminden değiliz, Acemiz. Ama, bizim alimlerimizden de Arapça ve Tefsir ilmini öğrenenler ve izinli olanlar da İslam hakkında vaaz ederler, bilirler. Cenab-ı Allah ne buyuruyor? "Eğer kafirlerle savaşmak isterseniz kendinizi hazırlamanız lazım". Estaizubillah: "Ve eıddû lehum mesteta'tum min kuvvetin" (8:60). Nerede Bin Ladin'in kuvveti? Bin Ladin'in kuvveti nerede? Arabistanda ve İslam alemindeki bir sürü kralların kuvveti nerede? Alemlerin Rabbi buyuruyor: "Ve eıddû lehum mesteta'tum min kuvvetin ve min rıbâtil hayli turhibûne bihî aduvvallâhi ve aduvvekum ve âharîne min dûnihim, lâ ta'lemûnehum, Allâhu ya'lemuhum" (8:60) Bu Arapça mı Türkçe mi? Siz mesulsünüz. Mesuliyetiniz var. Efendimiz buruyor: "Hakikati bilip de söylemeyen dilsiz şeytandır" www.saltanat.org Page 3 Bu Efendimizin (sav) Hadisi mi değil mi? Biz bildiğimizi söylüyoruz! Bana ne öğretiyorlarsa onu sözylüyorum size, ben yalnız hatırlatıcıyım. Evet, sizden para istemiyorum. Beni Baş Müfti yapın istemiyorum. Baş Kadı veya Hükümdar yapın istemiyorum, hayır! Biz yalnız zayıf bir kuluz ve Kur’an-ı Kerim’den öğrendiğimizle sizi uyarıyoruz. Eğer siz Allah'ın bu buyruğu ile ilgili başka bir anlam biliyor musunuz? "Onlara karşı kuvvetiniz ne kadar yeterse hazırlayın" (8:60) Ayrıca bizim Gaza ehline ve komşuları İsrail ile savaşmaya çalışan diğerlerine de sesleniyorum: Savaşmak istiyorsunuz ama, onları ortadan kaldıracak kuvvetiniz var mı? Yok, o zaman en kötü olanı yapıyorsunuz. Yaptığınız doğru değildir. Kimse size savaşacağınıza dair fetva veremez, çünkü siz kendi içinizde Allah'ın emrine karşısınız. Ki Cenab-ı Allah buyuruyor: Ve hepiniz, Allah'ın ipine sımsıkı tutunun, fırkalara ayrılmayın" (3:103). Kaç fırkaya ayrıldınız Ey Gaza ahalisi? Şeytan sizinle oynuyor. Ve şimdi siz Araplar arasında sevilmeyen insanlar oldunuz. Hepiniz bir araya gelip birleşmiyorsunuz ki Cenab-ı Allah üzerinize heybet ve azamet libası giydirsin! Allah size o vakit giydirir bunu, bütün İslam Alemi bir araya gelirseniz. "Ve hepiniz, Allah'ın ipine sımsıkı tutunun. O zaman Ben size, bütün gayri Müslim aleminin önünde heybet ve azamet libası giydiririm". Doğru mu? Eğer ben yalancıysam Allah'ın laneti yalancıların üzerinedir. "La’netallâhi alel kâzibîn" (3:61) Eğer siz yalancıysanız, Allah'ın laneti sizin üzerinize olsun. Ey Müslümanlar, Kur’an-ı Kerim'e uyun. Batılıların fikirlerini takip etmeyin. Hayır, Allah'ın Şeriatını getirmeniz lazım! Eğer getirmezseniz, Semadan bize hiçbir yardım gelmez. Biz buradayız, Kıbrıstayız. Kıbrıslılar Allah'ın emirlerine hiç dikkat etmezler. Türkler de aynı, Irak da aynı, İran da aynı, Mısır da aynı, hepsi böyle fikirler peşinde. Biz fikir istemiyoruz. Bizim Şeriatımız, Semadan gelen Kurallarımız var. Eğer gelip böyle zayıf bir kimseyi tehdit ederseniz arkanızdan bazı ordular da sizi takip eder. Ey insanlar, ölüm herkesin peşindedir. Şeytandan sakının! Allah'ın Şeriatı ne der ona bakın. Ben yalnız hatırlatıyorum. Ben yalnız hatırlatıcıyım, başka birşey yapmıyorum. Eğer benim söylediklerimden memnun değilseniz, o zaman Allah ve melekleri ile konuşup doğru yolda olduğunuza dair fetva alın ve bana getirin. Ben de "Evet efendim" diyeyim. Yoksa ağır mesuliyet altında kalırsınız. Ey İslam liderleri, Arap ülkelerinin hükümdarları! İslam liderleri, adil olun. Cenab-ı Allah'ın Kur’an-ı Kerim'indeki ilahi emirlere dikkat edin ki hepimiz İslam'ı yükseltelim, ve insanlar ona erişmeye çalışsın. Şimdi İslamı ayaklarımızın altına aldık, kimse gelip"İslam nedir?" diye sormuyor. "İslam böyleyse biz İslamı kabul etmeyiz" diyorlar. Burada ve ahirette bütün mesuliyeti sizin üzerinizdedir. Allah bizi affeylesin. Allah Allah Allah Allah Allah Allah Aziz Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Subhan Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Sultan Allah Hasbun Allahu ve nimel vekil, Hasbun Allahu ve nimel vekil, Hasbun Allahu ve nimel vekil. Rabbi tekabbel minna. Vagfu anna vagfirlena verhamna, ve tub aleyna. Bi cahi men enzelte aleyhi Suretul Fatiha. Video Link: http://www.saltanat.org/Blog/tabid/271/PostID/660/One-Amir-for-All-Muslims-B-t-n-M-slmanlara-Tek-Em-r-en.aspx www.saltanat.org Page 4