DOMUZ GRİBİ (Swine influenza, Swine flu, Pig flu, Hog flu) Derleyen: Ragıp BAYRAKTAR, Uzman Veteriner Hekim Zoonoz bir hastalıktır. Hastalığın etkeni Influenza tip A virüsü olup domuzlarda oldukça sık görülen bir solunum yolu hastalığıdır. Klasik influenza tip A H1N1 virusu domuzlardan ilk defa 1930 yılında izole edilmiştir. Domuzlar arasında salgınlar bütün yıl boyunca görülmekle birlikte, ılımlı bölgelerde sonbahar ve kış aylarında görülme sıklığı artmaktadır. Hastalık yüksek hastalandırma oranı fakat düşük ölüm oranı ile seyreder. Birçok ülke domuz topluluklarını domuz gribine karşı, H1N2 ve H3N2 suşları ile hazırlanmış ölü aşılar ile aşılamaktadır. Hastalıktan korunmada aşılama oldukça başarılı olup çok kuvvetli bağışıklık oluşmaktadır. Hasta domuzlarda önemli klinik bulgular; ateş (42°C), durgunluk, iştahsızlık, öksürük, tıksırık, solunum güçlüğü, göz ve burun akıntısı, gözlerde kızarıklıktır. Yaklaşık 100nm (1/10,000 milimetre) Domuzlarda hastalık yapan klasik suş H1 Hemaglütinin (HA) ve N1 Nörominidaz (NA) antijenlerini ihtiva eden küresel veya uzunlamasına zarflı, sekiz segmentli, RNA genomlu virüstür. Fakat son zamanlarda çeşitli olgulardan H1N1, H1N2, H3N2 ve H3N1 suşlarıda izole edilmiştir.(Tablo-1) Geleneksel sınıflandırma: tip, konakçı türler, coğrafi bölge, seri numarası ve tecrit yılı şeklindedir. Örn: A/Swine/Wisconsin/1/84(H1N1) 1 Fiziksel koşullara dirençliliği; +70 ºC’de 1 saniye, +60 ºC’de 30 dakika, +56 ºC’de 3 saat, +20 ºC’de 7 gün, +4 ºC’de 35 gün, 0 ºC’de 90 gün, -50°C altında virüs süresiz olarak saklanabilir. Çevresel koşullara bağlı olarak özellikle soğukta ve nemli ortamlarda yaklaşık 105 gün canlı kalır. +56°C’de 3 saatte, +60°C’de 30 dakikada inaktif hale gelir. Kimyasal koşullara dirençliliği;pH [7-8]’lı ortamlarda ve düşük ısılarda yüksek direnç göstermekte, asitik pH larda inaktive olmaktadır. Formalin, iyot, QAB, Fenol türevleri, Nahipoklorit, sabun, vb. dezenfektanlar ile ve okside edici ajanlar, sodium dodesil sülfat, lipid eriticiler, ß-propiolakton gibi kimyasallar ile inaktive olmaktadır. *Tablo-1: 1918 1930 1941 1970 1976 1979 1984 1986 1987 1989 1992-1993 1993 1994 1992-1998 1998 1998 1999 2002 Domuz Gribinin Tarihçesi Kuzey orta Amerika, Macaristan ve Çin’de domuz gribi H1N1 tasvir edildi. 20-40 milyon insanın ölümüyle sonuçlanan insan pandemisinin (İspanyol gribi) sebebi olabilir. Shope tarafından domuzlardan influenza virüsu izole edildi. Prototip klasik domuz influenza virüsu H1N1 suşu (A/Swine/Iowa/30) deneysel olarak domuzlara bulaştırıldı. Avrupa’da tespit edildi ve kayboldu. İnsan H3N2 suşu domuzlara bulaştı. Asya’da domuzlarda kanatlı H3N2 suşu benzeri virüs görüldü. Avrupa’da klasik H1N1 suşu domuzlarda tekrar görüldü. Klasik suşlardan antijenik olarak farklı olan kanatlı H1N1 virüs suşu domuzlara bulaştı. Bugün bu virus hala dolaşmaktadır. İnsan H3N2 ve kanatlı H1N1 viruslarının beraber domuzlara bulaşması. Domuzlardan izole edilen bu yeniden yapılanmış H3N2 suşlarında kanatlı virusuna ait iç gen segmentlerinin tespit edildi. Bugün bu virus hala dolaşmaktadır. İngiltere’de Avrupa’daki klasik H1N1 suşuna benzerlik gösteren klasik H1N1 suşu tekrar görüldü. İngiltere’de görülen solunum salgınlarıyla ilgili olarak yeniden yapılanan H3N2 suşu görüldü. A/Port Chalmers/73(H3N2) suşuyla ilgili bulundu. Avrupa’daki kanatlı suşlarına benzerlik gösteren H1N1 suşu dominant ve yaygın olarak görüldü. İngiltere’de de yaygın olarak Avrupa’daki kanatlı suşlarına benzerlik gösteren H1N1 suşu görüldü. Hollandadaki pnömonili bir hastadan izole edilen kanatlı suşlarına benzerlik gösteren H1N1 suşu ve domuzlarda genetik değişime uğramış H3N2 suşu ile çocuklarda infeksiyonlar görüldü. İngiltere’de domuzlardan ilk defa H1N2 virusu daha sonrada Belçika’da izole edildi . Bu virusların insan ve kanatlıda değişime uğradığı tespit edildi. İngiltere’de H3N1 (H3 insan, N1 domuz) and H1N7 (H1 insan, N7 tek tırnaklı hayvan) virusları domuzlarda tespit edildi fakat yayılma görülmedi. Asya’da domuzlarda ve insanda H9N2 virusu görüldü. Bunun bir kanatlı virusu olduğu ve domuzlara adapte olduğu anlaşıldı. Kuzey Amerika’da ilk defa H3N2 virusları şiddetli hastalığa neden oldular. Viruslar üçlü antigenik değişime (kanatlı-insan-klasik domuz) uğramışlardı, önceki ve Avrupa’daki suşlardan farklı bulundular. H1N2 virusu H3N2 ye identikti fakat H1 HA geninin klasik domuz H1N1 virusuna ait olduğu tespit edildi. Kanada’da pnömonili domuzlardan sadece bir vak’ada kanatlı H4N6 virusu izole edildi. Avrupa’da antijenik değişime uğramış kanatlı virusu benzeri H1N1 virusu, insan virusu benzeri H3N2 ve H1N1 virusları, Kuzey Amerika’da ise klasik domuz H1N1 ve üçlü antijenik değişime uğrayan H3N2 virusları görüldü. * Done, S.H. and Brown, I.H. (1999) Swine influenza viruses in Europe. In: Allen D. Leman Swine Conference: Track V-Disease, 255-263.’den alıntı yapılarak tercüme edilmiştir. 2 Bu, domuzlarda yeni bir grip türü müdür? İspanyol gribi ya da İspanyol nezlesi (Spanish Flu), 1918-1920 yılları arasında H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgınıdır. İspanyol Gribi, 18 ay içinde 50 ile 100 milyon arası insanın (o dönemde yaşayan nüfusunun %5'i) ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgın olmuştur.İspanyol Gribinin bir özelliği, zayıf, yaşlı ve çocuklardan çok, sağlıklı genç erişkinleri etkilemiş olmasıdır. Birinci Dünya Savaşı'nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına almış, hatta kimi tarihçilere göre dört yıl süren savaşın sona ermesinde önemli bir etken olmuştur.Türkçe'de 1918'den itibaren "İspanyol Nezlesi" sözcük grubu kullanılmıştır. Ancak son yıllarda kuş gribi salgını nedeniyle dünya basınında tekrar adından söz edilen hastalık, İngilizce'den tercümeden dolayı "İspanyol Gribi" olarak anılmaya başlanmıştır. İspanyol gribinin tarihçesine bir göz atacak olursak; aslında salgın İspanya'da başlamamıştır. İspanyol nezlesi olarak adlandırılmasının sebebi İspanya'nın, Birinci Dünya Savaşı'nda yer almamış olması ve askerî sansür nedeniyle diğer Avrupa devletlerinde salgından söz edilmezken İspanyol basınının salgın konusunu ilk kez gündeme getirmiş olmasıdır. İspanyol nezlesi ilk kez 11 Mart 1918'de ABD'nin Kansas eyaletinde tespit edilmiştir. Salgın 1918 Eylül-Kasım aylarında zirve noktasına ulaşmış ve Türkiye dahil tüm dünya ülkelerini etkilemiştir. Hindistan'da 17 milyon kişi, yani ülke nüfusunun %5'i bu hastalıktan ölmüştür. ABD'de nüfusun yaklaşık %28'i hastalığa yakalanmış ve 500,000 ila 675,000 kişi hayatını kaybetmiştir. Britanya'da 250,000, Fransa'da 400,000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. Fiji Adalarında nüfusun %14'ü iki haftalık bir süre içinde İspanyol Nezlesi'nden ölmüştür. İspanyol Nezlesi vakalarına 1922-1923 yıllarından sonra rastlanmamıştır. İNSANLARDA DOMUZ GRİBİ- Önemli bir zoonoz İnsanlar domuz gribini genellikle enfekte olmuş domuzlardan almaktadır. Domuzlar arasında salgın yapan bu hastalık aslında insanlara pek bulaşmaz fakat domuz gribi virüsü ile insan gribi virüsünün bir araya gelmesiyle oluşan mutasyon, bu virüsün insanlar arasında da salgın yapar hale gelmesine yol açmıştır. Dünya Sağlık ÖrgütüDSÖ’ye göre, Meksika’da ölümlere neden olan, salgına yol açan bugünkü domuz gribi A/H1N1 virüsü, insan, domuz ve kuş gribi virüslerinin karışımından oluşmaktadır. Nitekim A/H1N1 tipi virüs, Mart ayı sonundan bu yana Meksika ve ABD’nin güneyinden başlamak üzere insanlar arasında da salgın yapar hale gelmiş, bu hastalığa bağlı olarak şu ana kadar çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir. DSÖ, İsviçre’nin Cenevre kentinde saatlerce süren acil toplantının ardından DSÖ Başkan Yardımcısı Keiji Fukuda, düzenlediği basın toplantısında, alarm düzeyini 5′e yükseltme kararının alındığını söyledi. Fukuda, virüsün kimi ülkelere de yayılmış olması nedeniyle domuz gribinin kontrol altına alınamayabileceğini bildirdi. DSÖ ayrıca, gribin yayılmasını durdurmak için sınırların kapatılması tavsiyesinde bulunmadığını, henüz yolculuk kısıtlamalarının gerekli olmadığını açıkladı. Kış aylarında görülen gripten (mevsimsel influenza) farkı nedir ? H1N1, kış aylarında görülen grip etkeni ile benzer özelliklere sahiptir. Hastalığın bulaşma yolu ve belirtileri de benzerlik göstermektedir. Ancak yeni H1N1 tipinde virus, insanları, kanatlı hayvanları ve domuzları etkileyen bir genetik özelliğe sahiptir. 3 Resim-1: İnsanlardaki grip virüsü gibi, domuz gribi virüsü de domuzlarda sürekli değişim göstermektedir. Domuz solunum yolu hücreleri insan, memeli ve kanatlı reseptörlerinin hepsini ihtiva ettiğinden koenfeksiyon mümkün olmakta, hem kanatlı ve hemde insan influenza virusları bu hayvanları enfekte edebilmektedir. Dolayısıyla diğer türlerin viruslarından gelen genomik parçacıklar domuzda yeniden yapılanmakta genellikle türler arası yatay geçişler domuzlarda olmaktadır. Hastalığın belirtileri nedir? Domuz Gribi’nin belirtileri, normal insan gribi ile aynıdır. Titreme ile başlayan yüksek ateş, ileri derecede halsizlik, boğaz ağrısı, öksürük, şiddetli baş ve vücut ağrısı karakteristik belirtiler arasındadır. Bazı kişilerde kusma ve ishal de olabilir. Hastalık zatürre ve buna bağlı solunum yetmezliği ile hayatı tehdit etmektedir. Nasıl Bulaşıyor? İnfluenza A (H1N1) virüsün sebep olduğu domuz gribi, mevsimsel insan gribi ile aynı bulaşma yollarına sahiptir. Hasta kişilerin aksırık ve öksürük ile çevreye saçtığı virüsler, hastalığın hızla yayılmasına yol açmaktadır. Hasta kişilerin aksırma, öksürme, burun silme gibi eylemler sırasında ellerine bulaşan virüsler, tokalaşma, kapı kolu, elektrik düğmesi gibi herkesin kullandığı nesnelere temas ile de sağlam kişilerin ellerine ve daha sonra ağız burun ya da göze temasla vücuda girerek hastalığın başlamasına yol açmaktadır. 4 Ne kadar süreyle hastalık bulaştırılabiliyor ? Virüs bulaşmış kişiler, henüz hastalık belirtileri göstermeden 1 gün öncesinden ve hastalandıktan itibaren de 7 gün süreyle hastalığı bulaştırabilmektedirler. Bu nedenle henüz sağlıklı gözüken kişilerden bile hastalık bulaşabileceğini unutmamak gerekir. Domuz eti ve domuz ürünlerini yemek güvenli midir? Domuz gribinin, usulüne uygun hazırlanan domuz eti veya diğer domuz ürünlerinin yenmesiyle bulaştığına dair bulgu yoktur. Domuz influenza virüsu, 70ºC ısıtılınca ölmektedir. Nasıl korunurum? En önemli korunma sık sık el yıkamaktır. Hasta olduğu bilinen kişilerden uzak durmak da önemlidir. Kapalı, havasız ve çok kişinin bulunduğu ortamlar bu açıdan risklidir. Hastalığın salgın yaptığı hallerde maske ile ağız ve burunun kapatılması da yararlıdır Ayrıca genel sağlık kurallarına dikkat ederek yeterli uyumak, aşırı yorgunluktan kaçınmak, temiz havada hafif sporlar yapmak, bol sıvı almak, taze sebze ve meyve yemek de etkili önlemler arasındadır. İlacı ve aşısı var mıdır? Kuş gribi salgınında da gündeme gelen oseltamivir ve zanamivir etken maddeli antiviral ilaçlar hastalığın başlangıcında kullanıldığında tedavi edebildiği gibi, bulaşma halinde koruyucu olarak da kullanılabiliyor. Bu ilaçlar virüslerin bünyede çoğalmalarını önleyerek çare oldukları için, hastalığın ilk 2 günü içinde kullanıldıklarında etki gösterebiliyorlar. Bunlar kesinlikle doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır. DOMUZ GRİBİNİN ŞU ANDA AŞISI YOKTUR. Mevsimsel grip için kullanılan grip aşıları antijenik olarak farklı olduğundan H1N1 domuz gribine etkili değildir. Bir aşının hazırlanması 3-6 ayı bulabilmektedir. Çocuklar hastalığı daha çok bulaştırabiliyor !.. Hasta kişiler 7 gün süreyle virüs bulaştırabiliyorlar. Ancak çocuklar, özellikle küçük çocukların bünyesinde virüs çok daha uzun yaşayabiliyor. Bu süre iki haftaya kadar uzayabiliyor. Çocuklar oyun sırasında ya da okullarda hastalığı birbirlerine çok daha kolay bulaştırabiliyor. Domuz eti yemenin bulaşmada bir etkisi var mı? Virüs gıdalarla bulaşmamakta, solunum yolu ile bulaşmaktadır. Domuz eti yemenin bulaşmada bir etkisi olmadığı gibi, domuz eti yemiyor olmak da koruyucu bir avantaj yaratmaz. Virüs vücut dışında yaşayabiliyor mu? Virüslerin vücut dışında da çevre koşullarına bağlı olarak canlı kalabildikleri bilinmektedir (Bakınız,Fiziksel özellikler). Aksırma ya da öksürme sırasında saçılan virüslerin doğrudan bulaşmasıyla ya da hasta kişilerin elleri aracılığıyla masa, telefon ahizesi, kapı kolu, elektrik düğmesi gibi herkesin dokunabildiği yüzeylere bulaşan 5 virüsler burada 2 saat civarında canlı kalabilmektedir. Bu yüzeylere temas ettikten sonra eller yıkanmaz ise, ağız, burun ya da göze temas edilirse virüsü bulaştırabilirsiniz. Elleri bol sabunla ve tercihen sıcak su ile 15-20 saniyeden az olmayacak süre yıkamak, eğer yıkama olanağı yoksa kolonya gibi alkollü bir madde ya da eczanelerde satılan el dezenfektanları ile dezenfekte etmek gerekmektedir. Hastaysanız bulaştırmamak için ne yapmalısınız? Hasta kişilerin başkalarıyla teması önlenmeli. Öğrencilerin okula, çalışanların işe gitmemesi önerilir. Aksırma ya da öksürme sırasında ağız ve burunu mendille kapamak ve mendili çöpe atmak, eğer mendil bulamıyorsanız elinizle kapamak ama ardından elleri sabunla yıkamak gereklidir. İyice iyileşinceye kadar başkalarıyla öpüşmeyin ve el sıkmayın. Hastalığı hafife almayın, sizde hafif geçen bir hastalık bir başkasının hayatını riske sokabilir. Hastalık başladıysa ne yapmalıyız !… Çevrenizde domuz gribi hastaları varsa ve siz de yüksek ateş, baş ve vücut ağrısı, boğaz ağrısı, burun akıntısı, bulantı ishal gibi grip belirtileri gösteriyorsanız, hemen bir doktora başvurun, grip araştırması yapacaklar ve gerekirse tedavisine başlayacaklardır. Eğer hastalık belirtileri varsa, başkalarıyla temastan olabildiğince uzak durmalı ve mümkün olduğu kadar istirahat edilmelidir. Eğer aşağıdaki belirtiler başlarsa veya görülüyorsa hemen vakit kaybetmeden bir acil servise başvurulmalıdır. Çocuklardaki acil belirtiler nelerdir? • Nefes darlığı ya da çok hızlı nefes alma • Morarma • Yeterli sıvı alamama • Uyandırılamama, ya da aşırı dalgınlık • Aşırı hırçınlık • Döküntüyle birlikte aşırı ateş • İyileşti derken ateşin tekrar çok yükselmesi Erişkinlerdeki acil belirtiler nelerdir? • Nefes darlığı veya nefes yetmezliği • Göğüs ya da karında ağrı ya da basınç hissi • Şuur bulanıklığı • Aşırı ve devam eden kusma Domuz gribi salgını ne kadar tehlikelidir? Şimdilik insanlık tarihinde en yoğun ölüme sebep olan hastalık olarak bilinen İspanyol Gribi salgını kadar tehlikeli gözükmüyor. Ancak buna rağmen hastalığa 6 yakalananlarla ölenlerin oranları %10 civarında. Epidemiyolojik olarak değerlendirildiğinde bu salgın Kuş Gribi hastalığından daha önemlidir. Çünkü Kuş Gribi, kanatlılardan insanlara bulaştığından tehlike daha azdır. Oysa Domuz Gribi, insandan insana bulaşabilir bir özellik taşımaktadır. Grip çok kolay bulaşan bir hastalıktır. Virüs bulaşmış olmasına rağmen henüz hasta olmayanlar da hastalığı bulaştırabildiği için kolayca salgın yapabiliyor. Türkiye’de durum ne? Şu ana kadar Türkiye’den bildirilmiş vaka yoktur. Ancak Avrupa ve Ortadoğu’da vakalar görüldüğüne göre, Türkiye’nin de geçiş bölgesi olması nedeniyle vakaların görülmemesi için bir neden yoktur. Bu nedenle yoğun önlem almakta gecikmemek gerekir. Hastalığın görüldüğü ülkelere seyahat edeceğim. Neler yapmam gerekir? Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanmış seyahat kısıtlaması yoktur. Mümkün olduğunca kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunulmaması, bulaşma riskini azaltacaktır. Solunum yoluyla bulaşan tüm hastalıklar için olduğu gibi başta sabunla el yıkama gibi kişisel hijyen önlemlerini uygulamak son derece önemlidir. Gidilen ülkelerin yerel otoritelerinin öngördüğü tedbirlere uyulması ve gerektiği durumlarda basit cerrahi maske kullanılması hastalığın bulaşma riskini azaltacaktır. Ayrıca grip belirtileri görüldüğünde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Hastalığın görüldüğü ülkelere seyahat ettim. Ne yapmam gerekir? Hastalık şu ana kadar Meksika, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Avrupa’da görülmüştür. Son 2 hafta içinde hastalığın görüldüğü ülkelere ziyarette bulunmuşsanız ve başta 38ºC’den yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, vucutta ağrı, yorgunluk, kırgınlık, baş ağrısı, üşüme, kusma ve ishal gibi grip benzeri belirtileriniz varsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir. Böyle belirtiler sadece grip yada domuz gribi hastalıkları sonucu ortaya çıkmaz. Zatürree, nezle, bronşit gibi başka birçok solunum yoluyla bulaşan hastalık da benzer belirtiler gösterebilir. Bu durumların ayırt edilebilmesi için en yakın sağlık kuruluşuna zaman geçirmeden başvurmak gereklidir. Uluslar arası seyahate çıkmayı planlıyorum, hastalıktan korunmak için neler yapmalıyım? Halen Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri, seyahatin yada ticaretin kısıtlanması gerekmediğini bildirmektedirler. Genel olarak kişisel temizlik önlemlerinin alınması, kalabalık ve havasız ortamlardan mümkün olduğunca kaçınılması şu an için yeterli önlemlerdir. En etkili önlem el yıkamadır. Öksürürken ya da hapşırırken ağız ve burnu tek kullanımlık mendil ile kapamak ve mendili uygun bir şekilde atmak gereklidir. Özellikle hapşırma yada öksürme sonrasında ellerin su ve sabunla yıkanması çok önemlidir. Alkol bazlı el dezenfektanları kullanılabilir. Hastalığın başlıca insandan insana, hapşırma, öksürme gibi yollarla bulaştığı düşünüldüğünden hasta kişilerle temastan kaçınmak uygun bir korunma yöntemidir. Kirli ellerle gözlere, burna ve ağza dokunmak buradaki virüslerin eller yoluyla yayılmasına neden olmaktadır. Bol sıvı gıda tüketilmeli, iyi beslenilmeli, istirahat ve dinlenmeye dikkat edilmelidir. 7