SEVDİĞİ MİLLET Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 9 Mart 2013 Sohbeti, Ehlen ve sehlen eyyuhel ahbab. Ahbap! Ehlen ve sehlen Şeyh Adnan Efendi Hz. Şeref verdiniz bize. Ş.A. Şeref bulduk. Ş.E. Allah Nurunuzu ve sürurunuzu arttırsın, ve Merhaba olsun size dünyada ve ahirette. Melekler size gelip desin ki "Selamun aleyküm bima sabertum fenime ukbed dar". Rabbimiz (cc) bizi yarattı, rızıklandırdı, şereflendirdi, Lütfu Keremiyle ihsan etti. Sübhanımız. Ehlen ve sehlen. Besmele ile başlamayan her iş ebterdir. Kat'ıyyen! Besmele olmadan ebterdir! Kısırdır. Şeytanın tek istediği insanların Bismillahir Rahmanir Rahim demeyi unutması. Bismillahir Rahmanir Rahimi unuttular ve düştüler. Ne izzetleri ne şerefleri kalmadı. İzzet ve şeref Sema'dan iner. Bismillahir Rahmanir Rahim demeyenin üzerine Sema'dan ne şeref iner ne de başka birşey. İlk unutturduğu, evvel insanlara Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Besmele ile başlamayan her iş ebterdir, bitti. İnsanlar sokaklarda bağırıp çağırıyorlar. Akıllarına gelmiyorlar ki desinler Bismillahir Rahmanir Rahim, Bismillahir Rahmanir Rahim, Bismillahir Rahmanir Rahim ve melekler insin üzerlerine. Unuttular, sonra şeytan ve tebası onları kışkırtır. Kışkırtır ve onlar da köpekler gibi bağırırlar, haşa! Vahşiler gibi bağırırlar. Bu mu İslam'ın şerefi? "Nesullahe ve nesiyehum". Adnan Efendi. Budur, Nesullahe; Allah'dan gayri ilah edindiler kendilerine! Allah'dan gayrı kim onlara ilahlık iddia edebilir? İblis, şeytan. "Sizi bilmediğiniz bir hayata götüreceğim" der. Ve insanlar şeytanın bütün talimlerini öğrendi, çocuklarına öğrettiler ve İslam'ın talimini terkettiler. Hiçbir şansları kalmadı, asla olamaz. Ne kurtulabilirler, ne de işleri yürür. İşleri yürümeyecek, hepsi başarısız olacaklar. Bütün dünya şimdi iblisin askerleri oldu. Bütün gayretleri şeytanın adımlarına ayaklarını uydurmak. "Ve lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân" (2:208). Allah emrediyor, Sübhanehu ve Teala. İnsanlar da tam tersine, adım adım bütün güçleriyle gayret ediyorlar ki şeytana ve onun her çeşit tebasına uysunlar. Ne yapalım? "Fe sevfe Ye’tîllâhu bi kavmin yuhıbbuhum ve yuhıbbûnehû" (5:54). Allahu Ekber. Sadakallahul Azim Sübhanehu ve Teala. Bunları bırakacak değil. "Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler". İslam Alemi yere düştü artık. Allah (svt) dünyanın öbür ucundan bir kabile yolladı onlara, Horosan'dan bir aşiret yolladı. Horosan'dan geliyorlar. Allah Allah! Onların Sultanları nehirde yıkanıyordu da gark oldu, boğuldu. Fırat nehrinde boğuldu. Oğlu aldı aşireti, yani küçük bir kabile. Kendisine Sultanul Enbiya Efendimiz (sav) tarafından emir verildi. Şarka gitmedi, doğu tarafına gitmedi lakın batıya gitti. Çünkü İslam'ın en büyük düşmanı Kitab ehli olduklarını iddia eden o kavımdır. www.saltanat.org Page 1 Onlardan birine sordum, büyüklerinden birine: "Nasıldır sizin dininiz?" "Bizim dinimizde Baba, oğul ve kutsal ruha inanırız" dedi. Öyle değil mi? Kutsal üçleme. Mısır'da da bilirler. Nasıl görürsün sen? İnanıyorsun ki baba var, sağ tarafında oğlu, sol tarafında da kutsal ruh var. Peki. Ne düşünüyorsun o zaman, sizin inancınızda, fikrinizde Alemlerin Rabbi olan Bir Varlık var mıdır? Siz diyorsunuz ki, baba var, oğul var ve kutsal ruh var. Emir nasıl geldi? Baba oğlunu çarmıha gersinler diye mi yolladı? Oraya oğlunu çarmıha gersinler diye mi yolladı? Ne diyorsunuz buna? Allah nasıl oğlunu dünyaya çarmıha gerilsin diye yollar? İnançları bu mudur? Tüh onların fikirlerine! Hangi baba bütün kudretiyle oğlunu düşmanlarına yollar onu çarmıha gersinler diye? Allah (svt) buyurdu: "Ve mâ katelûhu ve mâ salebûhu ve lâkin şubbihe lehum" (4:157). Bu din, Hristiyanlık. Bu din kökünden batıl, bozuk. Ve bütün çabaları gösteriş, göstermek için. Dinlerini göstermek için "Bakın, bizim dinimiz bu. Acayip binalar. Kiliseler, katedraller..." Vatikanı kurana sövdüm, ne münasebet? İsa Nebi Beytul Lehem'den geldi. Sen nasıl merkezi Vatikan'a götürürsün ve oraya mukaddes birini koyarsın? Kim verdi ona mukaddesliği? Kim kutsallık verdi ona? Kim onları kudsi yaptı? Birbirlerini kutsadılar, kudsilik verdiler. Ve bu sebeple bu Batılılar, Hristiyan Alemi, şiddetli hased ve inatları sebebiyle şu ana kadar İslama karşı durdular. Şu ana kadar, İslam'ı Allah'ın dini olarak görmezler. Neden? Dersiniz ki yıldızda, kutup yıldızında, birşey var diye iddia edersiniz orada. Önünüzde ay var, ayda zahir olana inanmıyorsunuz da kutup yıldızınıza inanıyorsunuz. Ne mantık var sizde, ne akıl ne de mizan. Onun için İslam'a düşmanlıkları dışında yayılamadılar. İslam'a karşı durdular. Lakin "Vallâhu ya’sımuke minen nâs" (5:67). Cenab-ı Hak Habibine dedi "Korkma". Cibril'le emir geldi. "Iz humâ fîl gâri iz yekûlu li sâhibihî lâ tahzen Innallâhe meanâ" (9:40). Resulu Kibriya böyle buyurdu (sav). Kılıncı doğudan batıya yetişir. Şeytan şimdi onlara öğretiyor. Onların öğretmenleri, ustaları şeytan. Bütün bu teknoloji dedikleri, yani teknenin içindeki ilim. Teknenden dışarıda birşey yok. Birşey yapamadılar. Şu zamana kadar fikirleri bu: İslam'ı dünya üzerinden silmek. Ben de onlara dedim ki "Avucunuzu yalayın, veya altınızdakini". Hemen bilir! Yaşa yahu! Tamam Şeyhul İslam. Yoruluyorum, hususen hazır olanlar... Allah vaizin diline hikmeti dinleyenlerin anlayacağı miktarda ilham eder. Hepiniz yüksek himmet sahibisiniz, Adnan Efendi hortumla bahrı çeker. Birkaç kelime atıldı bize de. Biz bilmeyiz ama ilham ediyorlar. "Arapçam azdır" derim de Sahabeler güler. Ahir zamanda iş bize kaldıysa... Bunlara sövmekten başka... Ben yeterim derim, gülerler. Şeyh sövsün derler, ben de söverim. Adnan Efendi geldi, edep üzerine. Sövmem. Adnan Efendi bu, kuvvetli. Şimdilik yeter bu gece için. Yoruluyorum, yoruluyorum, yoruluyorum. www.saltanat.org Page 2 Ş.A. Şeyh Efendi zat-ı aliniz Efendimizin (sav) makamını ziyaret ederken biz de hazırdık. Efendimize ve Sahabesine selam verirken Ömer bin Hattab dediniz, güldüler. Ş.E. Bak ne der Bahauddin? Ş.A. Es-Salamu Aleykum Ya Ömer ibn Hattab (Kalın değil ince H harfi ile). Ş.E. O güldü, Peygamber de güldü. E ne yapalım? Hattab derken şaşırıp kaldık orada. Hala da unuturum. Hattab mı be? Ş.B. Hattab (Kalın H ile). Kalın H ile. Hattab. Oduncu demek değil mi be o? Ş.B. İnce h ile olunca oduncu. Tövbe Estağfirullah. Bunlar da gülüyor, Şeyh öfkelendi sövüyor. E ne yapacağım? Fatiha. Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=6939&name=2013-0309_ar_QawminYuhibahum.mp4 www.saltanat.org Page 3