Meme kanserine `dur` diyen 3 kural

advertisement
On5yirmi5.com
Meme kanserine ‘dur’ diyen 3 kural
Ülkemizde kadınlrda en çok görülen kanser türlerinden biri olan meme kanserinde her
kadının bilmesi gereken 3 kural...
Yayın Tarihi : 5 Ekim 2016 Çarşamba (oluşturma : 10/20/2017)
Meme kanserinde teşhis ve tedavi süreci, kadının kendisini olduğu kadar yakınlarını da olumsuz
etkiliyor. Bu istenmeyen sürecin yaşanmaması için tüm kadınların ‘erken tanı’yı ihmal etmemeleri
gerektiğini belirten Acıbadem Etiler Tıp Merkezi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hüseyin Güney bu
konudaki üç altın kuralı şöyle sıralıyor: “Her kadın 20 yaşından sonra kendi kendini muayene etme
alışkanlığı kazanmalı, belli sıklıkta klinik meme muayenesinden geçmeli ve belirli bir yaştan itibaren
düzenli olarak mamografi tetkiki yaptırmalı.” Özellikle kadınların 40 yaşından sonra her yıl
‘mamografi’ çektirmeleri gerektiğinin altını çizen Dr. Hüseyin Güney kadınların hangi yaşta hangi
muayene yaptırmaları gerektiğini şöyle açıklıyor.
1- Kendi kendine kontrol
Elle muayene, her kadının mutlaka uygulaması gereken bir ‘tanı’ yöntemi. Çünkü belli aralıklarla
kadınların memesini kontrol etmeleri, kanserin ileri safhalara ulaşmadan fark edilmesini sağlıyor. 20
yaşından sonra her kadının ‘ayda bir kez’ kendini muayene etmesinin önemine değinen Genel
Cerrahi Uzmanı Dr. Hüseyin Güney “Düzenli olarak kendini ‘elle muayene’ eden bir kadın, bir süre
sonra normal meme dokusunu ve kendi meme yapısını öğreniyor. Böylelikle memedeki renk-şekil
değişikliklerini ya da farklı bir ‘kitle’yi daha erken safhada fark edebiliyor” diyor. Genel Cerrahi
Uzmanı Dr. Hüseyin Güney hangi belirtilerden şüphelenilmesi gerektiğini ise şöyle anlatıyor:
“Memede veya koltukaltında ele kitle geliyorsa, memenin boyutu veya şeklinde değişiklikler varsa,
meme başından akıntı oluyorsa, memenin veya meme başının derisinde renk değişikliği görülüyorsa,
bu belirtiler mutlaka bir doktor tarafından değerlendirilmeli”.
Nasıl yapılmalı?
Elle muayenenin adet başlangıcından 5-7 gün sonra, hormon etkisinin en az olduğu dönemde
yapılması öneriliyor. Çünkü bu günlerde memelerdeki hassasiyet daha az oluyor. Eğer hamile veya
menopozda iseniz, kontrolü her ay aynı güne denk getirmenizde fayda var. Elle muayenede
izlenecek yolu, önce ayna karşısında kendini incelemek, ardından bir yere uzanarak ‘elle’ muayene
etmek olarak sıralayan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hüseyin Güney şöyle devam ediyor: “Bir aynanın
karşısına geçerek ellerinizi belinize koyun. Memeleriniz simetrik görünüyor mu? Ya da görünürde bir
kitle, meme derisinde çöküklük ya da portakal kabuğunu andıran pütürükler var mı? Aynı işlemi
ellerinizi kaldırarak yineleyin. Ardından yatarak muayene geçebilirsiniz. Sağ elinizi başınızın altına
yerleştirin. Sol elinizin ikinci, üçüncü ve dördüncü parmaklarıyla meme başı çevresinden meme
derisine doğru nazikçe bastırarak dairesel hareketler uygulayın. Herhangi bir ağrı, hassasiyet ya da
kitle hissediyor musunuz? Koltukaltınıza baktıktan sonra sol memeye de aynısını uygulayın”
2- Klinik meme muayenesi ve meme ultrasonografisi
Bu yöntemin tek farkı; elle muayenenin bir uzman doktor tarafından yapılıyor olması. Uzmanlara
göre; klinik muayenenin ve meme ultrasonografisinin 20 yaşından sonra 1-3 yılda bir, 40 yaşından
sonra ise her yıl yaptırılması şart. Ancak muayene sıklığı, her kadının aile öyküsüne ve taşıdığı
risklere göre değişebiliyor.
3- Mamografi taraması
Mamografinin düzenli olarak uygulandığı ülkelerde meme kanserine bağlı ölüm oranı;
uygulanmayan ülkelere göre ortalama yüzde 30’dan daha az. Diğer bir deyişle meme kanserinde
‘erken tanı’ya olanak sağlayan en etkili yöntem; mamografi. Bu tetkik ile elle muayenede
saptanmayacak kadar küçük kitleler, hatta kanser öncüsü hücresel değişiklikler bile tespit
edilebiliyor. Çarpıcı bir sonuç olarak; mamografi taramasıyla kansere yol açan oluşumlar henüz
kitlelere dönüşmeden 2 yıl öncesinden görüntülenebiliyor. Normalde bu yapıların ‘elle’ ya da ‘klinik’
muayenede hissedilebilmesi için 2 yıl geçmesi gerekiyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hüseyin Güney
bu nedenle herhangi bir bulgu ve belirti olmasa bile 40 yaşın üzerindeki her kadının yıllık meme
ultrasonografisi ile mamografi çektirmeleri gerektiğinin altını çizerek, “Özellikle 40-50 yaş
arasındaki kadınlarda rastlanan kanserlerin büyüme oranlarının daha yüksek olduğunu düşünürsek,
her yıl aksatmadan yaptırmaları çok önemli” diyor.
***KUTU***
Meme kanserini artıran 8 risk
Cinsiyet: Meme kanserinin erkeklerde görülme oranı, yüzde 1’den daha az. Başka bir deyişle yüzde
99 oranla en sık kadınlarda rastlanıyor.
Yaş: Genç kadınlara göre, 50 yaş ve üzerindeki kadınlar daha fazla risk altında bulunuyor.
Aile hikayesi: Özellikle anne tarafındaki birinci derecelik akrabalıklarda; anne, teyze ve
anneannelerde meme kanseri öyküsü varsa, kişide görülme riski daha yüksek.
Östrojen hormonu: 12 yaşından önce yani erken adet olmak kadar menopoza geç girmek (55 yaş)
de meme kanseri riskini artırıyor.
Hormon tedavisi: Menopoza giren kadınlara uzun süreli reçete edilen (5 yıl ve fazlası) bazı hormon
ilaçları, meme kanseri ihtimalini artırıyor.
Meme kanseri hikayesi: Memelerden birindeki kanser oluşumu, ileride diğer memede de
görülmesine sebep olabiliyor.
Beslenme: Yağ ağırlıklı beslenen ve fazla kilosu olanlarda meme kanseri daha çok görülürken,
düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite bu riski azaltıyor.
Genetik bozukluklar: Tüm meme kanserlerinin yüzde 5 ila 10’u, BRCA1 ve BRCA2 adındaki kalıtsal
meme kanseri genlerinden kaynaklanıyor.
***KUTU***
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Meme kanserine ‘dur’ diyen 3 kural
Download