M. Meclisi B : 56 rünüyor, karanlık görünüyor. Bize, hiç de

advertisement
M. Meclisi
B : 56
rünüyor, karanlık görünüyor. Bize, hiç de hu­
zur verici, yüz aklığı verici, net, mert, açık bir
manzara arz etmemektedir.
Bu önergeyi veren arkadaşıma teşekkür ede­
ceğim. Bu söylediklerim var veya yok. Şaibe­
leri silmek, şek ve şüpheden efkârıumumiyeyi
- ben dâhil - kurtarmak için kurulacak bir ko­
misyon, yapılacak bir araştırma memleketin,
fakir fukaranın, bilhassa orta tabakanın hayrı­
na olacaktır.
Her yerde görürüm, gezerim zaman zaman
fırsat bulursam. Amerikan pazarları bu memle­
kette bütün milletin gözvi önünde, sizler, bizler
dâhil, sanki memleketin kanunu yok, sahibi yok
gibi fütursuzca sereserpe işler. Hazinenin dö­
vizini sömürür. Faturalı mal satmadığı için
vergi de vermez. Bunlar bir vakıa, bunu kim­
se inkâr edemez.
Güney hudutlarına gidip tetkik etmedim, gi­
dip görenlerden dinledim. Kilis dahil, birçok ka­
sabalarda kaçak malların kapalı çarşılar halinde
pazarları varmış. Dilediğini bulurmuş buralar­
da. Yeni Gümrük Bakanına çok teşekkür ede­
rim, bir - iki baskın yaptı, neticeler alıyor, sağ
olsun, inşallah bunun arkası gelir. Ancak bun­
ların hâlâ çalıştığı ve garip vatandaşların bun­
ları aldığı, fakat Antep'ten Kilis'ten çıktıktan
sonra yolda vasıtaları durdurulup bavullarının,
sepetlerinin alındığı, mahkemeye verildiği, va­
tandaşın mağdur edildiği de bir vakıadır.
Bunlar için artık ciddî tedbir alınmalıdır.
Bir hudut kasabasında alınır, bir şey yok, ama,
alan yola çıkar, Konya'ya gelirken boğazda yo­
lu kesilir, bavulu, sepeti aranır, vatandaş mağ­
dur edilir. Bu batağı kökünden kurutmak ge­
rek. Ben bunun gerektiğine inanıyorum, ama
nasıl yapılır, onu tirt sahibi olanlar bilir, onu
ben bilmem.
Evet, hayvan kaçakçılığı... Devamlı olarak
bunu söylemekteyim. Türkiye'nin selâmeti, dış
ticaret açığını kapatacak mevzu bugün için de
bulunduğumuz şartlara göre ne tarımdadır, ne
de sanayidedir; hayvancılıkta, hayvancılıkta...
Ciddî olarak ele alınırsa, kaçaklar önlenirse,
güldürecek büyük potansiyele sahipttir, fakat
yeteri kadar ciddî tedbir alınmadığı için Gü­
ney hudutlarından ve Şark hudutlarından her
sene bir milyon koyunun kaçırıldığı bir vakıa­
dır. Bunun karşılığında en az beşyüz milyon
Türk lirası döviz, boncuk, cıncık, kumaş, Çin
— 573
16 . 3 . 1970
O : 1
işi, Japon işi gibi lüzumsuz maddelerle takas
gördüğü de bir gerçektir.
İhracatımızın artışı bir türlü plân hedefleri­
ne varamamıştır, bu gidişle varmıyacaktır da.
İthalin devamlı artması, ihracatımızın yerinde
sayması aradaki mesafeyi kapayıcı olmamış, de­
vamlı olarak mesafe artmış. Bu yüzdendir ki
dış ticaret açığı karşılanması güç bir hale gel­
miştir. Mevcut iktidarı da bugünden sıkıntıla­
ra sokmuştur. Bu hal böyle devam ederse dış
ticaret açığı, ödeme güçlüğü daha da çok arta­
caktır. Senelere doğru inşallah yeni ve genç,
enerjik Sayın Maliye Bakanımızı bu sıkıntılar
içinde görmek istemem ama, bu tablo, manza­
ra böyle giderse Sayın Mesut Erez dış ticaret
açığını ödemekte daha çok güçlükler çekecek­
tir. Transferler bugün içinden çıkılmaz hale
gelmiştir. Bâzı transferler yapacağınıza, bu ka­
bil transferlere çare arasak çok daha iyi olur
kanısındayım.
Evet, ihracatımızın feci yönü, yalnız tarım­
sal ürünlere dayanmış olması, bizim için bir ta­
lihsizlik olmaktadır. Hiçbir zaman Türkiye yal­
nız tarımsal ihracatla dış ticaret açığını ve me­
safeyi kapıyamaz. Sanayi dalları maalesef dışa
açılıcı, döviz sağlayıcı imkânlara kavuşturulamıyor. Gerek yerli sanayi, gerekse montaj sa­
nayii, gerekse yabancı sermaye ile kurulan sa­
nayi dışarda pazar arayıcı, bize döviz sağlayıcı
ve bizi çıkmazdan kurtarıcı değil, Türkiye'yi
tümü ile içpazar halinde kullanıcı, sömürücü,
istismar edici haldedir, öyle ise montaj sana­
yiini, yabancı sanayii, kendi yerli sanayiimizi
de içte bizden kâr sağlayıcı, dışarıya akıcı, açı­
lıcı oradan kâr ve imkân sağlayıcı hale getirme­
nin tedbirlerini almaya mecburuz; eğer dışarı­
ya el açmada, haysiyetli bir millet, haysiyetli
bir Devlet olarak yaşıyacaksak. Bilirsiniz ki
veren el aziz, alan alildir. El açmak kişide na­
sıl kötü ise. Devletlerin de tarihleri boyunca
dışarıya avuç açıp para alarak hayatiyetlerini
devam ettirmesi, haysiyetini . koruması müm­
kün olmamıştır. Tarih boyunca milletlerin en
eski efendisi olan Türk Milleti, bugün de hay­
siyetini koruyacaktır. En haysiyetli millettir.
öyle ise, «Tedbirde kusur etme, takdire büh­
tan edersin» derler, Parlâmento ve millet ola­
rak böyle bir tedbiri mutlaka almanın kapısına
gelmiş bulunduğumuzu huzurlarınızda söyle­
mek istiyorum.
Download