ISSN 1300-9672 SÜLEYMAN DEMiREL ÜNiVERSiTESi iLAHiYAT FAKÜLTESi DERGiSi Review of the Faculty of Divinity University of Süleyman Demirel Hakemli Dergi Yıl: 2001 Sayı: 8 DERGiNİN SAHiBi Prof Dr. İsınail YAKIT (Dekan) DERGiNİN EDiTÖRÜ Doç. Dr. M. Saffet SARIKAYA FAKÜLTE YAYlN KURULU Prof Dr. İsınail YAKIT (Dekan) Prof Dr. Ekrem SARIKÇIOGLU Prof Dr. Orhan Üner Prof Dr. Talat Sakallı Doç. Dr. M. Saffet SARIKAYA Doç. Dr. İ. Hakkı GÖKSOY Doç. Dr. Kemal SÖZEN Yard.Doç.Dr Ahmet YILDIRIM Yard.Doç.Dr. Talip TÜRCAN DİZGi M.S.SARIKA Y A-N.DURAK KAPAK SDÜ Basın ve Halkla İlişkiler BASKI AliÇOLAK Dergide Yayınlanan Yazıların Sorumluluğu Yazariarına Dergide yayınlanan makale ve yazılar Aittir kaynak gösterilmek şartıyla iktihas ve kullariılabilir © ilahiyat Fakültesi lsparta-2002 iSTEME ADRESi SDÜ ilahiyat Fakültesi 32260 ISPARTA Tlf: O 246 237 10 61 Fax: O 246 237 lO 58 atıf şeklinde ARAPÇA VE TÜRKÇE'DE SÖZDİZİMİ/CÜMLE Nejdet GÜRKAN* Giriş Her dilin kendine mahsus bir iç yapısı vardır. Kendi ana dilinden başka ikinci bir dil öğrenme veya ediniminde karşılaştığımız güçlüklerin temelinde, anadilimizin iç yapısıyla hedef dilin iç yapısı arasındaki farklılıklar bulunmaktadır. Edinilmesi amaçlanan bir dile ait cümleleri zihnimizde çevirirken veya kendi dilimizdeki cümleleri bu dile aktarırken, çoğu kez kendi dilimizle düşündüğümüz için, kendi dilimizin cümle yapısı ve sözdiziminden uzaklaşamayız. 1 Bu konuda Amerikalı ruhbilimci C. E. Osgood "İkinci dil okulda öğrenildiğinde, öğrenilen dil hep anadiline gönderme yapılarak kullanılır; konuşucu hep anadiline çevirme gereksinimi duyar. Kendi anadilinin sözlüksel ve anlamsal yapısını, öğrendiği dile uygulamaya çalışır."demektedir. 2 Ancak çeviri eylemi sırasında iki dil arasında yapısal eşdeğerlik ve 3 anlamları birebir ifade etme gereğinden dolayı ogrenmeyi hedeflediğimiz dilin ve kendi dilimizin sözdizimi veya cümle yapısının çok iyi bilinmesi de gereklidir. Ancak bu konuya geçmeden önce diller hakkında kısa bilgiler vermek istiyoruz. Biçim ve yapısal özellikler bakımından genel kabul gören bir tasnife göre ise diller üç türe ayrılmaktadır. Bunlar; 1- Yalınlayan diller, 2-Bağlantılı ve kaynaştıran diller, 3-Bükümlü dillerdir. 4 Diğer * 2 4 Yrd. Doç. Dr. Süleyman Demirel Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Arap Dili ve Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. Aksan, Doğan, Her Yönüyle Dil (Ana Çizgileriyle Dilbilim), Ankara 2000, I, 76. Kıran, Zeynei-Kıran, Ayşe, Dilbilime Giriş, Ankara 2001, s. 267(C.E. Osgood'dan naklen). Kıran, Zeynei-Kıran, Ayşe, a.g.e, s. 300. Ayrıca eşdeğerlik çeşitleri konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. Aktaş, Tahsin, Çeviri İşlemine Genel Bir Bakış, Ankara 1996,99. Aksan, Her Yönüyle Dil (Ana Çizgileriyle Dilbilim), I, 103, 104. Belagatı 51 yandan diller arasındaki benzerlikler ve ayrılıklar nedeniyle dünya dilleri, kaynak (genetic), biçim (morphologic) bakımından belli grup ve tipiere ayrılmıştır. Buna göre diller; kaynağı itibariyle Ural-Altay, Hint-Avrupa ve Hami-Sami dil ailesi olmak üzere üç ana kategoriye ayrılmaktadır. 5 Araştırmaya esas aldığımız Arapça ve Türkçe'nin bu tasnif1erdeki yerlerine bakıldığında karşılaştığımız tabioyu şu şekilde özetlemek mümkündür. Arapça, kaynağı itibariyle Hami-Sami (Semitic Languages) dil ailesine mensup olup 6 , yapısal açıdan bükümlü7 dillerin (İnflected languages) karakteristik örneğini teşkil eder. Türkçe ise kaynağı bakımından Ural-Altay dil ailesine mensup olup, yapısal açıdan ise bağlantılı 8 dillerin (Agglutinative languages) özelliklerini taşımaktadır. 9 Görüldüğü gibi farklı dil ailelerinde yer alan Arapça ve Türkçe'nin ifade biçimleri elbette birbirinden farklılık arz edecektir. Dolayısıyla her iki dilin kendine özgü yapısım ve sistemini genel hatlarıyla tamyarak; bu farklılıkların bilinmesinin en uygun metodu, onları birbiriyle mukayese etmektir. Biz de incelememize konu edindiğimiz bu iki dili; cümle kuruluşu, bağtaçlar ve cümle uzunluğu kategorileri bakımından karşılaştıracağız. Bu karşılaştırmanın bazı bölümlerinde Muhammed Teymur (1892-192l)'un, "Fi'l-Kıtar" 10 isimli Arapça kısa hikayesi ile bu hikayenin Hüseyin Yazıcı 11 ve Musa 6 9 lO ll Aksan, a.g.e., I, 103-110. Aksan, a.g.e. , I, 134. Büküınlü dil: Çekim sırasında kökün, özellikle kökteki ünlünün değişmesidir. Örneğin Arapçada; ~ J~ JI.S kelimelerindeki orta kök harf olan vav, eylemin geçmiş zaman, geniş zaman ve geçmiş edilgen biçiminde değişikliğe uğramaktadır. Buna benzer değişiklikler isim kalıplarında da mümkündür. Tekil kalıptaki bir ismin çoğulunda değişiklikler mümkündür. (Bkz. Aksan, Her Yönüyle Dil, I, 107.) Bağlantılı dil: Başka başka biçimbirimlerin (morfemlerin) ve sözcüklerin birbirine bağlanması olarak tanımlanmaktadır. Değişmeyen bir köke, yetenek, işteşlik, olumsuzluk, zaman, ve kişi gibi çeşitli görevleri olan ekler getirilip birbirlerine kaynaştırılır.(Aksan, Her yönüyle Dil, I, 105) Aksan, Her Yönüyle Dil, I, 105-107, 135. Bu eser, Modern Arap hikayecilerinden Muhammed Teymur'a ait olup, Arap edebiyatının ilk kısa hikayelerindendir. (Bkz. et-Tahir Ahmed Mekkl, elKıssatü'l-kasfra (Dirasfit ve muhtarfit), Mısır, 1985, s. 108-1 13). Bkz.Yazıcı, Hüseyin, Çağdaş Arap Öyküleri (Seçkiler), İstanbul 1999, s. 163168. 52 Yıldız 12 tarafından "Trende" ismiyle Türkçe'ye çevrilmiş metinleri esas alınacaktır. Cümle Kuruluşu Bakımından Bir düşünceyi, bir duyguyu, bir durumu ve bir olayı yargı bildirerek anlatan kelime veya kelime dizisine cümle denir. 13 Hangi dilde olursa olsun birden çok düşünce, duygu ve yargıyı içeren ve birden çok hareket gösteren karmaşık cümlelere rastlandığı gibi tek sözcükten oluşan ve yine bir yargı, bir düşünce ve bir duyguyu anlatan cümleler de vardır. 14 Örneğin;- Ahmet var mı? , -Yok. - Görmedim. , gibi. Türkçe' deki cümle ile Arapça' daki cümleyi bazı kategorilerde mümkündür. Ancak bu karşılaştırmaya geçmeden önce her iki dilin cümle tasnifleri hakkında kısa bilgiler vermek istiyoruz. Türkçe cümle çeşitleri, anlam, yapı ve biçim bakırnından temelde üç türe ayrılır. Anlama göre; bildirme, soru, emir, istek ve ünlem cümlelerine, yapıya göre; isim/ad ve fiilieylem cümlelerine, biçime göre; yalın/basit, bileşik, sıralı, girişik ve devrik cümlelere ayrılır. 15 Ancak bazı tasniflerde basit ve bileşik olarak iki temel cümle biçiminden bahsedilmektedir. 16 Arapça cümleler de anlam, yapı, biçim ve fonksiyon özelliklerine göre bazı kategorilere ayrılmaktadır. Arapça'daki cümle tasnifleıinin 17 de çeşitlilik arz ettiğini belirtmek isteriz. Klasik kitaplarda dağınık olarak bulunan bu tasnifleri beş kategoride ele almak mümkündür: karşılaştırmak 1-Anlam bakırnından (inşa 18 veya haber/bildirme kipinde olan cümleler), 12 13 14 15 16 17 18 Yıldız, Musa, "Arap Edebiyatında İlk Modern Kısa Öykü: Muhammed Teymur'un Ff'l-Kitiir'ı", Nüsha, Yıl II, Sayı 4 (Kış 2002), s. 43. Banguoğlu, Türkçe'nin Grameri, Ankara 1988, s. 10; Karahan, Leyla, Türkçede Söz Dizimi, Ankara 1999, s. 44. Aksan, Her Yönüyle Dil, II, 122. Hengirmen, Mehmet, Türkçe Dilbilgisi, Ankara 1997(2. baskı), s. 367-368. Banguoğlu, Türkçe'nin Grameri, s. 524. Bu tasnifler hakkında geniş bilgi için bkz. İbn Hişam, Cemaluddin ei-Ensari, Muğni'l-lebfb, Kahire ty., II, 374 vd. İnşa: sözlükte; yapma, kurma, yükseltme gibi anlamlara gelmektedir. Bu kelime ayrıca güzel yazı yazma ve şiir söyleme anlamlarını da kazanmıştır. Arap beliigatında ise; Söyleyenin doğruluk veya yalancılığına hükmedilemeyen sözdür. Türkçe'ye dilek kipi olarak tercüme edilmektedir. Geniş bilgi için bkz. 53 2- Yapı bakımından (Cümledeki ilk kelimenin türüne göre isim, fiil veya zarf cümlesi olanlar), 19 3-Haberi cümle olup olmama cümle), açısından (Büyük veya küçük 4-Temel cümleyle olan bağlantısı ve fonksiyonu açısından ( Hal, tefsiriye/açıklama, sıfat, sıla/bağlaç, haber, mef'ul, muzaf ileyh20 ve şartın cevabı cümleleri) S-Cümledeki konumu bakımından(İrapta yeri olanlar veya olmayan cümleler), Ayrıca her iki dildeki cümleler çatılan bakımından; yani öznenin durumuna göre etken ve edilgen olmak üzere iki kısımda değerlendirilmektedir. Ancak genel olarak, yapılan tasniflerde iki temel cümle çeşidi ifade edilmektedir. Bunlar isim cümlesi ve fiil cümlesidir. Bu tasnif cümlenin yapısına göre yapılmıştır. Ancak biz bu karşılaştırmayı, yukandaki karmaşık tasniflere göre değil, örneklendirme yoluyla bazı kategorilerde yapmak istiyoruz. Bunları; tip(anlam, yapı ve biçim), ögeler ve çatı şeklinde ifade edebiliriz. Ayrıca cümleyi oluşturan fiilierin zamanına göre karşılaştırılmasının her iki dildeki cümle yapılannın daha iyi anlaşılınasına yardımcı olacağından zaman bakımından bir mukayese de ilave edilmiştir. a)Cümle tipi : Türkçe ve Arapça cümleler anlam bakımından hemen hemen benzer isimlerle tasnif edilmektedir. Türkçe' de; bildirme ve tasariama kiplerindeki 21 fiillerle yapılmış iki tip cümle vardır. Arapça'da da bu İbn Manzur, Muhammed b. el-Mükerrem, Lisanu'l-Arab, Beyrut 1994, I, 171, 172; Şemseddin Sami, Kamus-u Türkf, Dersaadet 1317, s. 177; Tahir-ül Mevlevl, Edebiyat Lügatı, İstanbul 1994, s. 64-66; Ali Carim-Mustafa Emin, eiBeliiğatü'l-vddıha, İstanbul t.y. , s. 139. ı9 ez-Zemahşeri, şart cümlesini de bu tasnife katmaktadır. Bkz. ez-Zemahşerl, el-Mufassalfi 'ilmi'l-lüğa, Beyrut 1990, s. 36. Muzaf ileyh: Arapça isim tamlamasının iki unsurundan birisi olup, Türkçe'deki Ebu'l-Kasım, 20 tamlayanın karşılığıdır. 21 Tasariama kipleri şunlardır: şart, istek, gereklilik ve emir. Bkz. Ergin, Muharrem, Türk Dil Bilgisi, İstanbul 1981, s. 288, 289. 54 çeşit cümleler; temel olarak haber ve inşa diye iki kısma ayrılmıştır. Türkçe'deki bildirme cümlesinin karşılığı haber cümlesidir. İnşa da istek ifade eden ve etmeyen olmak üzere iki kısımdır. Bunlar; emir, nehiy, soru, temenni, ve nidalünlem gibi istek bildiren, taaccüp, övgü, yergi, yemin, reca!ummak ve akit ifadeleri gibi istek bildirmeyen cümle çeşitleridir. 22 Cümlelerin olumlu ve olumsuz anlam taşımasına göre veya farklılığını göz önüne aldığımızda şu hususlan görmek mümkündür: eşdeğerliğini Olumlu cümleler: ~~ a)Gittim. .~~~.J~i b)Gidebilirim . ~\~\·0-" c )Eleştirmek kolaydır. Türkçe ve Arapça ifadeler görünüşte birebir gösterir. Ancak Arapça cümle bitişik iki kelimeden ( eylem/fiil+ l.tekil şahıs zamiri)oluşurken Türkçe cümle çekim ekli olarak tek kelimedir. b örneğinde, gid- eylem kökü+ -ebil/-abil yeterlik biçim biıimi+ -ir/ır geniş zaman eki+-im çekim ekinden oluşan tek kelimelik Türkçe cümlenin Arapça karşılığı olan cümle ise; gidlgit kök eyleminin karşılığı olan masdar (masdar-ı müevvel) 23 + yeterlik eylemi(estatiyu) bağımsız olarak yer almış olup, gizli özne hariç toplam üç kelimeden oluşmaktadır. c örneğinde, Türkçe cümle iki kelimeden oluşurken; Arapça cümle üç kelimeden oluşmaktadır. "kolaydır" kelimesinin karşılığı ca.r ve mecrurdan oluşan ve haber fonksiyonu gören iki Arapça kelimedir(şibh cümle)24 . Türkçe'de tek kelimeyle ifade edilebilen bir cümlenin Arapça karşılığı en az iki kelime olmaktadır. a örneğinde, eşdeğerlik 22 23 24 Şemseddin Sami, Kamus-u Türkf, s. 177; Tahir-ül Mevlevi, Edebiyat Lügatı, s. 64-66; Aliel-Carim-Mustafa Emin, el-Beliigatü'l-vadıha, İstanbul, t. y., s. 137170. Masdar-ı müevvel: fiil ve masdar harfinden oluşan, masdar anlamına gelen terkip tir. Şibh Cümle: Arapça'da zarf ve onu takip eden muzaf ileyh veya car ve mecrurdan oluşan ifadeler olup tam bir cümle kabul edilmezler. 55 Olumsuz cümleler: a-Gitmedim. b-Gidemeyebiliriın. Olumsuz yapılardaki eşdeğerlik ve farklılığa göz atıldığında ise; Türkçe cümlede köke eklenen ve aynı kelimede yer alan bir olumsuzluk ekine karşılık( -me-); Arapça' da olumsuzluk edatı(':l) bağımsız olarak başta yer almaktadır. Türkçe cümle, basit ve bileşik olmak üzere Arapça'da da benzer biçimde cümleler olmasına rağmen benzer isimlerle yapılmış bir tasnif yoktur. Ancak yapı bakımından benzeşen isim ve fiil cümleleri her iki dilde de aynı isimle am lmaktadır. Türkçe' deki basit cümle, ya fiil ya da isim cümlesi olur. Basit cümlenin ögeleri; yüklem, kirnse/fail, nesne, isimleme ve zarflama olmak üzere beş ögeden oluşur. 25 Biçim iki ana bakımından çeşide aynlmaktadır. Arapça' daki isim cümlesi ile Türkçe isim cümlesinin sözdizimi birbirine benzeşmektedir. Arapça'da rnübteda ve haber adını alan ve temelde bu iki ana unsurdan oluşan isim cümlesinde; önce mübteda (Türkçe' deki karşılığı özne) ve daha sonra haber (Türkçe' deki karşılığı yüklem) bulunur. 26 Öte yandan yüklemi ek fiille çekirolenmiş bir isim veya isim grubu olan Türkçe isim cümlesinin sözdizimi de aynıdır. Özne başta, yüklem son dadır. Zira Türkçe' de cümlenin ana unsuru yüklem genellikle cümlenin sonunda bulunur. Yardırncı unsurdan ana unsura doğru bir diziliş Türkçe cümle yapısının temel özelliğidir. Bu özellik Türkçe'yi diğer birçok dilden 27 ayırır. Bu benzeşmeyi aşağıdaki örneklerde açıkça görebiliriz. düzeneği 25 26 27 Banguoğlu, Türkçenin Grameri, s. 524. Not: Bu sıralama kesin olmayıp, bazı durumlarda yer değişikliği mümkündür. (Bkz. İbn 'Akil, Bahauddin Abdullah, Şerhu İbni 'Akfl, Kahire 1980, I, 240244. Karahan, Türkçede Söz Dizimi, s. 11, 68-70. 56 Türkçe Arapça İsim cümlesi İsim cümlesi Yükiem Haber Özne Mübteda y. O (bir) yazard ır. . <.,-Ü\.S Gökyüzü berraktır. -~~ .,Wl Ceylan güzeldir. -~ Jly.ll Soldan sağa doğru yazılan Türkçe cümlenin birinci unsuru özne, ikinci unsuru ise yüklemdir. Yine sağdan sola doğru yazılan Arapça cümlenin birinci unsuru (sağdan birinci) mübteda (özne) ve daha sonra haber (yüklem) yer almaktadır. Ancak Arapça'daki fiil cümlesi ile Türkçe'deki fiil cümlesinin ögelerinin sıralamasında farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Türkçe cümlenin sözdizirn sıralaması; özne-nesne-yüklem şeklinde gerçekleşirken, 28 Arapça fiil cümlesinin sıralaması; yüklem!fiilözne/fail-nesne/mef'ul biçiminde olmaktadır. Aynı anlamlan ifade eden Türkçe ve Arapça iki fiil cümlesi örneğini ele alalım. Özne Nesne Yüklem Ahmet Topa vurdu. Zeynep mektup yazıyor. Nesne Özne Yük! em .ofll ~ y~ .:UL..ı_) <-;-ll)j yjS:ı Görüldüğü gibi Türkçe yüklem, cümle sonunda yer alırken; Arapça fiil/yüklern cümlenin ilk kelimesidir (sağdan sola doğru). Türkçe cümlede özne başta iken; Arapça cümlenin öznesi ikinci sıradadır. Nesneler de farklı konumdadır. Her dilin farklı cümle dizilişini bozmak veya bunları bire bir eşitlemek de mümkün değildir. Zira her bir ögenin yerini değiştirdiğimiz zaman, ya cümlenin türü değişir ya da vurgusu değişir. Bu sebeple anlam farkları ortaya 28 Karahan, a.g.e. , s. 68. 57 çıkabilir. Dolayısıyla önünde Arapça öğretimi ve ediniminde bu farkıann göz ve mukayeseli cümle dizilişi iyi bir şekilde ele ve çok sayıda örneklerle desteklenmelidir. bulundurulması alınmalı b) Cümlenin ögeleri : Türkçe' de, çeşidine bakılmaksızın, cümlenin temel ögeleri, özne, yüklem ve türnleçtir. Arapça' da ise bu ögelere benzerlik gösterenler fiil cümlesinde bulunmaktadır. İsim cümlesinin ögeleri ise mübteda ve haber adını almaktadır. Bu kısımda iki dilin cümle ögelerinden tümleçleri karşılaştırmaya çalışacağız. Tümleçler: Yüklemi çeşitli yönlerden tarolayan ve kesinleştiren ögelere tümleç denir. 29 Başka bir tanıma göre ise, eylemin anlamını tümleyen, ad durum ekieri ve il geç alan sözcüklere denir. 30 Çeşitleri şunlardır: Nesne (düz tümleç), dolayh tümleç (yer tarnlayıcısı), belirteç tümleci ve ilgeç tümleci. Sırasıyla, bunlara ait birer örnekle her iki dildeki eşdeğerliliği incelemeye çalışalım. Türkçe Arapça kırdı. a-Ali c arnı b-Tiyatro-ya gidiyorum. c-Akşamleyin yürüdül<. d-Şeyma sınavlar ~ y..$ ·C:~\ ı)! ~:ıl . .. L..... ~ .(!:4-)1 çalıştı. ...::..ı\.:ı\..:..:i...,';/ ,. L.....ı..:;, ~ ..::.ı~\ 2 ı için ı 2 3 3 b.a. Nesne/düz tümleç: 31 29 30 31 Aksan, Her Yönüyle Dil, II, 125. Hengirmen, Türkçe Dilbilgisi, s. 333. Bu ögenin Arapçadaki karşılığı "Mefulün bih"tir. Sarih ve gayru sarih olmak üzere iki kısımdır. Gayru sarih olan meful, müevvel masdar(masdar yorumuna gelen ifade), tek bir kelime hükmünde kabul edilen cümle ve car-mecrur terkibi olmak üzere üç kısımdır.(Bkz. Şeyh Mustafa GaHiy1nl, Climiu 'd-durusi 'l'arabiyye, Beyrut 1983, (I-III), III, 4.) Gayru sarih mef'ulün Türkçedeki karşılığı "Dolaylı Tüınleç"tir. 58 Sözdizimi bakımından her iki yapıları şekil bakımından benzeşmekte dildeki nesne (düz tümleç) olup, cümledeki konumları farklıdır. Mesela, Türkçe (a)cümlesindeki nesne olan "camı"kelimesi ikinci sırada iken Arapça cümlede "cam/zücac" nesnesi üçüncü sıradadır. b.b. Dolayh tümleç: Türkçe'de, -a(e), -da(de), -dan(den) durum eklerini alarak yüklemin anlamını çeşitli yönlerden tamamlayan tümleçlerdir. 32 Arapça'da aynı işlevi harfu'l-cee 3 denilen bir kelime ve mecrur denilen bir isimle beraber ya da zarf ve onu takip eden mecrur bir isim görür. Örneğin İngilizcedeki "to" ilgeci gibi, Arapçadaki (iHi) harfu'lcerri yönelme anlamını sağlar34 ve bu harf ile arkasından gelen mecrur isim terkibi daha önce zikredilen yükleme bağlı kabul edilerek, müteallak adını alır. 35 Örneğin tablodaki Türkçe (b) cümlesindeki "Tiyatroya ... " yönelme durumunu; Arapçadaki cy.o.JI ı)l ... "şeklinde ifade edilen iki kelimeden oluşmuş bir kelime grubu karşılar. Türkçede kalma ve çıkma durumunu belirten tümleçler ve Arapça karşılığı olan örnekleri de şöyle ifade edebiliriz: ... ti yatrodaJ c y.o.Ji ı) ... ti yatrodan/ c y.o.JI 0-<> ... ti yatrodan/ c y.o.JI rYb.c. Belirteç tümleci: Bir cümlede; nasıl?, ne zaman?, ne kadar? ve nereye?sorulannın cevabı olarak bulunan sözcüklerdir. 36 Arapçadaki zarf+mecrur veya harfu'l-cer+mecrur terkipleri de aynı işlevi görür. Şu örnekleri incelediğimizde, her iki dildeki aynı işlevi gören yapılar 32 33 34 35 36 Hengirmen, Türkçe Dilbilgisi, s. 334. Harfu'l-cerler yirmi tanedir. Bu harfler, kendisinden sonraki ismi önceki bir fiile veya fiil türünden bir isme bağlar ve onun cer işareti almasına sebep olurlar. Ayrıca önüne geldiği isimle beraber bir anlam oluştururlar. Sayı ve anlamları için bkz. İbn Hişam, Cemil.luddin, Evdalıu'l-mesalik ila Elfiyeti İbn Malik, Daru'l-fikr, t.y. , s. 345-378. İbn Hişam, Muğni'l-lebfb, I, 74. Müteallak: Sözlük anlamı bağlanmış demektir. Bazı istisnalar dışında, her harfu'l-cer bir fiil veya fiilimsiye(fiil görevi gören isim) bağlıdır. Bkz, İbn Hişam, Muğni'l-lebfb, Il, 440. Hengirmen, Türkçe Dilbilgisi, s. 341-343. 59 kelime sayısı bakımından bazen örtüşmektediL Örneğin tablodaki Türkçe (c) cümlesindeki "Akşamleyin ... "kelimesi Arapça karşılığı ",.l...ı..a" kelimesiyle sayı bakımından bire bir örtüşmektediL Şu örneklerde de durum benzerdiL ... gün boyuncal ·r~l Jl_,b ... gece gündüz/ .J4J J.ıl ... az/~ b.d. İlgeç tümleci: Türkçe'de, (ile, için, gibi, göre ve kadar) gibi ilgeçlerle oluşturulmuş tümleçlerdir. 37 Arapça'da bu ekieri karşılayan bazı edatlar ve isimler bulunmaktadır. Bunlar; (ba, lam, kaf, misl, bi'nnisbeti ll, fi, haW!)gibi harflerdir. Tablodaki Türkçe (d) cümlesindeki " ... sınavlar için ... " ibaresi bir ilgeç tümleci olup; Arapça karşılığında ise iki kelimeden müteşekkil olan bir harf(Hlm cer harfi) ve mecrur isim bitişik halde bulunmaktadır. Türkçe' deki "için" ilgeci ise ayrı yazılır. Ancak bu ilgeçlerden "ile" genelde bitişik yazılır; vurgu amacı taşıdığı zaman ayrı yazılır. 38 Diğer ilgeçlerle ilgili örneklere bakıldığında; bazılarının, hem Türkçe hem de Arapça' da bitişik veya ayrı olarak yazıldığı görülmektedir. .s.J~l: ~~ Araba ile (Arabayla) gittik. - Bana göre o haklıdır. Güneş .~ ı).c. ~ı .; ~Lı . . .~LS <.::.Gl gibisin. ..:.ı_jA1~~~ Ölünceye kadar seveceğim. özelliklerinden birisi ulaçlı 39 cümle özelliğidir. Örneğin "Kadın bilet almadan trene bindi."cümlesindeki (meden) ulacıyla ifadede kısalık sağlanır. Oysa Arapça'da bu Türkçe'nin dizim 40 37 38 39 40 Hengirmen, a.g.e., s. 339. Hengirmen, a.g.e, s. 339. Ulaç: Eylemden türeyen ve belirteç görevini yapan sözcüklere denir. Ulaçlar çatı ve olumsuzluk eki alıp, genellikle sözcükler arasında ilgi kurar.( Hengirmen, Türkçe Dilbilgisi, s. 254, 255) Aksan, Her Yönüyle Dil, II, 141. 60 cümlenin anlam karşılığı olan ifadedeki "almadan" kelimesinin karşılığı olarak bazen iki bazen üç kelime kullanılır. Ögelerin dizilişi bakımından cümle mukayesesİ yapmak da mümkündür. Cümlenin elemanlarının kendi içinde yer değiştirmesi halinde ortaya çıkan cümle varyasyonu ve anlam çeşitliliğine göre yapılacak bir mukayesede bu iki dilin ifade kabiliyeti farklılık göstermektedir. Türkçe'nin alternatif sözdizimi daha fazladır. Çünkü Türkçe cümledeki unsurların dizilişindeki değişkenlik, Türkçe'nin 41 anlatım imkanlarını arttıran bir özelliğidir. Bu durum, ögelerin işlevini değiştirmez. Yani cümle unsurlarının yer değiştirmesi, işlevlerinde bir değişiklik yapmaz. Sadece devrik cümledekine benzer bir şekilde vurgulama sağlar. 42 Mesela, aynı kelimelerle oluşturulan Türkçe bir cümlenin farklı diziEşlerinden beş tane anlamlı cümle ortaya çıkmaktadır. Arapça'daki eş değeri olan cümleden ise üç tane anlamlı cümle varyasyonu ortaya çıkmaktadır. Bu durumu şu örneklerde görmek mümkündür: 1-Ali topa vurdu. . öfll ~ yy..:::. 2-Topa Ali vurdu. :o fl\ yy..:::. ~ 3-Vurdu, Ali topa. ~öflly~ 4-Topa vurdu, Ali. 5-Ali vurdu, topa. c)Cümle çatılan : Türkçe ve Arapça' da etken ve edilgen çatılı cümleler vardır. Türkçe'deki edilgen çatılı cümleler, -ıl/-il, -ul/ül, ın/in, -un/ün gibi 41 42 Karahan, Türkçede Söz Dizimi, s. 46. Kıran, Zeynel-Kıran, Ayşe, Dilbilime Giriş, 61 s. 138. ekler taşıyan eylemlerin bulunduğu cümlelerdir.(Eve dönülür.)gibi. Arapça'da ise etken çatıya malum (faili belli olan), edilgen çatıya meçhul(faili bilinmeyen) adı verilir. Etken çatılı bir eylemi edilgen çatıya çevirmek için, eylemin harekesi (okunuş biçimi/şekli) değiştirilir. Bu eylemin öznesi yerine naibu'l-fail (veya faili söylenınemiş mef'ult3 denilen bir kelime veya car+mecrur/zarf+mecrur terkibinde kelimeler bulunur. 44 Aynca Arapça'da ismu'1-mef'ul 45 kahbındaki kelimelerle de edilgen/meçhul anlam elde edilebilir. Etken M azi Muzari Mef'ul YY.:::. y~ Edilgen Türkçe J YY.:::. ') vuruldu y~ vurulur YJY..:::.... vurulmuş Örnek cümleler: Dağa çıkıhr. • J,ı.:;...ll ~1 ~ •• .-f .... ') (Naibu'l-fail gizli zamirdir.) .~ Kırıldı. Önünde oturuldu. ...cl..t...l ~ Ondan alınmaz. 46 -~ hj,ı 'i Mektup gönderilir. .A...IL )1 J,..., ji (İsim cümlesi) . y Çocuk vurulmuştur. Jih\1 w < · - - . ..Y-"" Çocuk vuruldu. 43 44 45 Bkz. İbn Hişam, Şezerô.tu şuzuri 'z-zeheb (Tahkik: Hanna el-Fiihiirl), Beyrut 1988, s. 179. Eylemin geçişli/müteaddi ve geçişsiz/lazim olmasına göre farklı naibu'l-failler bulunur. Geçişli olduğu zaman cümlenin nesnesi özne konurona geçer ve naibu'l-fail adını alır. Eylem geçişsiz ise zarf veya car+mecrur terkibi bulunur. Naibu'l-fail açıkça söylenınemiş ise gizli zamir olabilir. Bu kalıp, J_,..i. biçiminde okunan kelimelerin adı olup, edilgen yapılı eylem anlamındadır. 46 JY..:::.... Jih\1 Ena 'm Suresi/6, 70. 62 ı~ ıl\> Not: Arapça metindeki altı çizili kısımlar n~iibu'l-H\il, Türkçe metindeki siyah puntolu kısımlar edilgen çatı ekleridir. Yukandaki Arapça örneklerde, nihbu'l-fail tek isim veya terkip olarak bulunmaktadır. Cümlelerin çeşitlerine baktığımızda fiil cümlesi yanında isim cümlesi de vardır. İsim cümlesindeki edilgen çatılı kelimenin türü ismu'l-mef'ul kalıbındadır. Yukarıdaki örnekler ışığında Türkçe ve Arapça edilgen çatıh cümleleri incelediğimiz zaman aralannda yapısal bakımdan ve kelimelerin birbirini karşılaması açısından önemli bir eş değerlik sorunu gözükmemektedİr. d)Cümlenin zamanı: Türkçe'deki zamanlar genelde, basit ve bileşik olmak üzere iki kategoriye ayrılır. Basit zamanlar bildirme/haber ve istek kiplerinde olmak üzere iki gruptadır. Bileşik zamanlar da, (hikaye bileşik, rivayet bileşik, şart bileşik) olmak üzere üç gruba ayrılır. Ayrıca karmaşık 47 zamanlı yapılar da mevcuttur. Bildirme kipindeki zaman sayısını esas aldığımızda Türkçe'de (di'li geçmiş, miş'li geçmiş, şimdiki zaman, gelecek zaman ve geniş zaman) olmak üzere beş zaman varken; 48 Arapça' da mazi(geçmiş) ve muzari(şimdiki-geniş-gelecek) olarak iki temel kategoride zaman tasnifi vardır. 49 Ancak son dönemlerdeki karşılaştırmalı dilbilim çalışmaları çerçevesinde, Arapça'yla ilgili bu zaman tasnifindeki problem, diğer dillerdeki zaman kategorileri örnek alınarak çözümlenıneye çalışılmıştır. 50 Türkçe' de özel bir çekimi olup da Arapça' da olmayan yapılar ve zamanlar ıçın bazı özel fiiller veya yardımcı/ek fiiller kullanılmaktadır. 51 Bunlardan bazılar şu fiillerdir: ~ -J~ı...l:ı§ -~j ufi:ı 1 uı.s- ~ 1 ~3 - ı.s 3_;.; 1 '-? _J_)- ~ 1~t lhi.....ıl 47 48 49 50 51 Banguoğlu, Türkçenin Grameri, s. 441-444; işler, Emrullah-Yıldız, Musa, Arapça Çeviri Kılavuzu, Ankara 2000, s. 63-95. Banguoğlu, Türkçenin Grameri, s. 442 ve fiil çekim cetveli. Ancak bazı eski gramer kitaplarında, mazi, hazır ve müstakbel olmak üzere üç kategori vardır. (Bkz. es-Suyuti, Celaluddin, el-Eşbilh ve 'n-nezdir, Beyrut 1993, II, 15. Arapça zamanların Türkçe zamanlarla karşılaştırmalı örnekleri ve geniş bilgi için bkz. Özbalıkçı, M. Reşit, Arap Dilinde Zaman Açısından Fiiller, İzmir 1996; işler, Emrullah-Yıldız, Musa, Arapça Çeviri Kılavuzu, s. 63-95. işler, Errırullah-Yıldız, Musa, Arapça Çeviri Kılavuzu, s. 64-95 63 Bu fiillerle yapılmış Arapça ve Türkçe cümle ömekleri 52 iki dil arasındaki benzerlik ve farklılıklan daha açık olarak gösterebilir. Sormuş um. .c::ı.ıL r.,r.·ı J;; - Sormalıyım. .JL1J~ Sorduydum c::ı.ıL~ Sormuş tum. wL~~ Sorabildim. .JUül~l Görüldüğü Arapça' da ayrı gibi Türkçe tek kelimeyle ifade edilen anlamlar, ek fiili er ve harflerle ifade edilebilmektedir. yazılan Bağlaçlar Bakımından Söz içinde iki kelimeyi, aynı derecede iki cümle unsurunu, iki ve bazen de iki paragrafı bağlamaya yarayan kelimelere bağlam (conjunction), bağlaç veya Arapça ifadeyle atıf edatı denilmektedir. Bağlamlar, eğer iki yargıyı aynı hizada tutan, birini ötekine tabi kılmayan bir ilişkiyi gerçekleştiriyorsa, bu tür bağlantıya yan yana bağlantı (coordination) denilir. Eğer yargılardan birini ötekine tabi kılıyorsa, buna da alt alta bağlantı (subordination) denilir. 53 Türkçe' deki bağlamlar yaklaşık on iki tipte tasnif edilmiş olup; altısı yan yana, altısı alt alta bağlamadır. Türkçe bağlam dağarcığının çoğu zarf fiillerden ve bir kısmı başka dillerden gelmiştir. Örneğin Farsça ve Arapça' dan, "lakin, fakat, hatta, zira, ta ki, filhakika, maamafih ve binaenaleyh" gibi birçok bağlam girmiştir. Ancak özellikle konuşmada çeşitli bağlamların işleyişi farklı tonlarla, bağlaçsız sağlanır. Ayrıca Türkçe'de yan yana ilintili bağlamlar az yargıyı kullanılır. 52 53 54 54 Daha çok örnek için bkz. işler, Ernrullah- Yıl d ız, Musa, a.g.e. , s. 63-95. Örneğin: "Borcumu ödeyemedim, çünkü aylığım gecikti."Bkz. Banguoğlu, Türkçenin Grameri, s. 390-393. Diğer bağlam örnekleri için, bkz. Banguoğlu, a.g.e., s. 393, 395. 64 Arapça'daki cümle bağlama (coordination) işlevini ise edatları denilen bağlaçlar sağlamaktadır. Bunlar dokuz tanedir. atıf 55 Öte yandan sözdizimsel açıdan birbirine eşit olmayan temel cümle ile yan cümleyi bağlamak için kullanılan Arapça bağlaçlar ve bağladıkları cümleler şunlardır: a-el-İsmu'l-mevsul+sılalbağlaç cümle, b-Hal vav'ı +hal cümlesi, 56 Ayrıca zamir yoluyla ana cümleye bağlanan cümleler ıse şunlardır: 57 a-Zamir+hal cümlesi b-Zamir+ sıfat cümlesi, c- Zamir+ haber cümlesi. 58 Ancak hal vav'ı konusunda; onun bir yan cümle bağiacı mı? veya cümle bağlacı mı? olduğu konusu tartışmalıdır. Yine bu vav'ın bağladığı cümlenin(hal cümlesi) bir alt ifade olmaktan ziyade ana cümleye yardırncı bir ara ifade (paratactically) olarak birleşmiş olduğu 59 görüşü de vardır. 55 56 57 58 59 Bunlar, vav, fii, sümme, lakin, bel, ev, em, la, hatta edatlarıdır. Ancak bunlara "leyse" fiili ile "imma" edatı da ilave edilmektedir. Bkz. ez-Zemahşerl, elMufassalfi 'ilmi'l-lüğa, Beyrut 1990, s. 363; İbn Hişam, Muğni'l-lebfb, I, 127, 296; Mustafa el-Öalayini, Camiu 'd-durusi'l-arabiyye, III, 245. Michael Asi-İrnil Bedi Yakub, el-Mu'cemu'l-mufassal jl'l-luğa ve'l-edeb, Beyrut 1987, I, 553-559; Mohamed AH- ümer MR, "Syntax AsA Marker Of Rhetorical Organization In Written Text: Arabic And English", İRAL­ INTERNATIONAL REViEW OF APPLİED LİNGUİSTİCS İN LANGUAGE TEACHİNG, 37(4): 291-305, NOV 1999.(EBSCO HOST,Academic Search Elite, Full Text No: 4791), s. 3. İbn Hişam, Muğni'l-lebfb, II, 428; Michael Asl-İmil Bedi Yakub, elMu'cemu'l-mufassalfi'l-luğa ve'l-edeb, I, 553,559. Arapça'da bir haberin cümle olarak bir başka cümle içinde bulunduğu cümle tipine büyük cümle denilir. Bkz. İbn Hişam, Muğni'l-lebfb, II, 380. Mohamed AH- ümer MR, "Syntax AsA Marker Of Rhetorical Organization In Written Text: Arabic And English", s. 3. 65 Cümle ve Yan Cümle Bağlama Cümle bağlama (coordination) sözdizimsel açıdan eşit konuma sahip olan unsurlar arasındaki bağmtıdır. Bağlama, ya kesin olarak bir bağlaçla işaretli (syndetical) 60 veya unsurlar arası ilişkinin açıkça işaretlenmediği (asyndetical) biçimde olabilir. 61 Türk dilleri ifadede kısalığını esas aldığından, bağlamsızlığı (asyndetical) tercih edegelnıiştir. Bugün de özellikle konuşmada bağlamlar yerine çeşitli tonlar kullanılır. Ayrıca daha önce değindiğimiz gibi, Türkçe zengin bir zarffiiler sistemine sahip olduğu için Hintili bağlam (a+b+c) cümleleri yerine daha çok karmaşık zarffiil cümleleri kullanır. Örneğin, "Yemeğini yedi ve gitti." yerine "Yemeğini yiyip gitti."cümlesi tercih edilir. Görüldüğü gibi bu cümlede yan yana bağlantıya ihtiyaç duyulmamıştır. Bu durumu, "Fi'lKıtar" adlı Arapça hikayenin Türkçe tercümelerinde gözlemlemek mümkündür. Arapça metinde, bağlaç olarak; 79 tane (vav), 8 tane (sümme) ve 32(fa) olmak üzere toplam 119 bağlaç kullanılmıştır. Buna karşılık Yazıcı'nın Türkçe tercümesinde; 24 tane (ve) bağlacı, 14 tane (de/da), 4 tane (ise), 3 tane (fakat), 4 tane (sanki), 1 tane (çünkü), 1 tane (yoksa/aksi halde) ve 1 tane (kah ... kah) olmak üzere 52 tane bağlaç vardır. 62 Yıldız'ın tercümesinde de toplam 51 tane bağlaç vardır. 63 Görüldüğü gibi Türkçe cümle bağlaçlarının sayısı Arapça' dakinin yarısı civarındadır. Bu da Türkçe'nin yan yana Hintili bağlamları az kullandığının bir işareti kabul edilebilir. Bu açıdan bakıldığında, Başka cümle ve cümleciklere ihtiyacı olmayan, kendi içinde parçalara ayrılamayan basit cümlelere bağımsız cümle denir. 64 Ve bu cümle bir tek yargıdan ibaret olup; bir yüklemi vardır. Öte yandan anlam ve şekil ilişkileri olup; birden fazla yargının bir araya gelmesiyle kurulmuş cümleye birleşik cümle denilir. 65 Birleşik cümle, 60 İngilizcedeki "and" ve Arapçadaki "vav"gibi bir bağlaçla Hintilenmiş bağıntıdır. 61 Malıamed 62 63 64 65 AH- ümer MR, "Syntax AsA Marker Of Rhetorical Organization In Written Text: Arabic And English", s. 2. Karşılaştırma için bkz: et-Tahir Ahmed Mekki, el-Kıssatü '1-kasfra, s. 108 vd. ; Yazıcı, Çağdaş Arap Öyküleri (Tercüme), İst. 1999, s. 163 vd. Bu bağlaçlar şunlardır: ve, ancak, ama, çünkü, de/da, ki, ise ve sanki. Bkz. Yıldız, Musa, "Arap Edebiyatında İlk Modem Kısa Öykü", Nüsha, Yıl II, Sayı 4 (Kış 2002), s. 43 vd. Aksan, Her Yönüyle Dil, II, 123. Banguoğlu, Türkçenin Grameri, s. 523, 546. 66 bir cümlenin her hangi bir görevle başka bir cümle içinde yer aldığı cümle tipidir. Tahsin Banguoğlu, Türkçe' deki birleşik cümleyi, yan yana birleşik cümle(yan cümle), alt alta birleşik cümle, dış cümle ve iç cümle olmak üzere dört çeşit halinde tasnif etmektedir. 66 Ayrıca çeşitli bağlantılada oluşturulan cümlelerde; asıl anlamı ve yargıyı taşıyan cümleye temel cümle, birtakım bağlayıcı ve belirtme ögeleriyle eklenen ya da Türkçe'de olduğu gibi ulaç veya ortaç ile bağlanan cümleye de yan cümle denilmektedir. Ancak bazı bağlaçlarla oluşturulan cümle tipleri daha ziyade Hint-Avrupa dilleri ile Arapça vb. dillerde bulunmaktadır. 67 Türkçe'deki bağlama cümleleri, bağlam çeşitlerine paralel olarak; yan yana bağlama(coordinate), alt alta bağlama (subordinate) olmak üzere iki çeşittir. 68 Yine Türkçe' de tek başına yargı bildiren cümlelerin bir anlam bütünlüğü içinde sıralamasıyla meydana gelen sıralı cümleler bulunur. Bunlar birbirinden virgül veya noktalı virgül ile ayrılır. Örneğin "San çiçeğin saçları yolunmuş, kana 69 bulanmıştı."cümlesinde olduğu gibi. Ayrıca Türkçe'de iç içe birleşik cümle tipi de vardır. Bu cümle tipi, bir cümlenin herhangi bir görevle başka bir cümlenin içinde yer aldığı türdür. Bu yapıda, ana cümlenin yükleınİ genellikle, "de-, zannet-, san-, bil-, gör-, görün-, farzet-, düşün-" fiillerinin çekimli şeklidir. Ana cümle sonda bulunur. "Yaşamak zevki nedir?bilmez, ölümden korkan."örneğinde olduğu gibi. Bu cümle yapısının Arapça'daki karşılığı, "Ef'alü'l-kulı1b" ile oluşturulan cümlelerdir. " .ılı\ lll .UJ ll 4...il rk-1.! = Bil ki, Allah'tan başka tanrı yoktur." örneğinde olduğu gibi. 70 Birleşik cümlelerde, yan cümle ana cümlenin bir unsuru veya o unsurun bir parçasıdır. Bu şekilde ana cümlenin bir unsuru olarak bulunan Arapça cümleler ise şunlardır: sıla!bağlaç cümlesi, mef'ul!nesne cümlesi, hal cümlesi, sıfat cümlesi, haber cümlesi ve muzaf ileyh(isim tamlamasında tamlayan fonksiyonu olan). Bu 66 67 68 69 70 Banguoğlu, a.g.e., s. 547,548. Aksan, Her Yönüyle Dil, II, 123, 124. Yan yana bağlama cümleleri: Ulama, ayırtlama, karşıtlama, almaşma, üsteleme ve açıklamadır. Alt alta bağlama cümleleri: Salt bağlam, yer verme, sebep, sonuç, amaç, şart bağlamdır. ( Geniş bilgi için bkz. Banguoğlu, Türkçenin Grameri, s. 390-393, 554-556.) Karahan, Türkçede Söz Dizimi, s. 66. Bu fiiller şunlardır: .~ ,Jl:. ,01= ,~ ,LSI_; ,c.,.ıA> ,~ j ,:.C ,~ ,J...;.. ,LSf' ,~, ~3 Bkz. es-Sabban, Muhammed b. All, Haşiyetü's-Sabban, İran 1912, II, 24. 67 konunun daha iyi anlaşılması için sırasıyla bunlara ait birer ~rnek verrnek istiyoruz. Arapça örneklerdeki altı çizili kısırnlar yan cürnlelerdir. Türkçe ömeklerdeki altı çizili kısırnlar ise bu cürnlelerin karşılığı olan unsurlardır. Türkçe: Ağlayan çocuk sustu. Arapça: ~l?:ı.ll Jihll c.::..&..ı Türkçe: "Ben Allah'ın elçisiyim"dedi. Arapça: ..Jıl J>'"") y.J) : J\Ji Türkçe: Çocuk ağlayarak geldi. Arapça: .~Jihll y.:=.. Türkçe: Ağlayan çocuk sustu. Arapça: .~Jihc.::..&..ı Türkçe: Çocuk ağlıyor. Arapça: .~ Jihll Türkçe: Anne çocuğun ağladığı odaya girdi. Arapça: ~ Jih\1 ~:U yJI /'il <.::.ı.b..:ı Yukandaki tasnifler içinde yer alan ve Arapça' da temel cümleye herhangi bir yolla(bağlaç, zarnir) bağlanmış olan yan cümleleri şöyle sıralayabiliriz: a-Sıla/bağlaç cümlesi, b-Hal cümlesi, c- Sıfat cümlesi. d- Haber cümlesi. Ancak rnef'ul ve muzaf ileyh cümleleri ana cümlenin bir unsuru olmakla beraber; herhangi bir yolla bu cümleye bağlı değillerdir. Bu kısımda, yan cümlelerin özellikleri ve mukayeseli olarak incelernek istiyoruz. a-Sda/bağlaç fonksiyonlarını cümlesi: Temel cümleyi yan cümleye bağlama biçimi Türkçe ile diğer bir çok dil grubu arasında sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlama iki biçimde olur: 1- Yan cümle temel cümleye birtakım bağlayıcı ve belirtme ögeleriyle eklenir. Bunlara ilgi adılı (relative pronoun) denilir. Hint- 68 Avrupa dil grubu ve Arapça'nın içinde bulunduğu Hami-Sami dil grubundaki dillerde; Türkçe'deki " Babamın verdiği kitabı okudum" ifadesinin karşılığı olarak, "Ben kitabı okudum, ki onu babam bana verdi."cümle biçimini kullanmak gerekli olmaktadır. 71 Bu örneği Arapça' ya uyarladığımız zaman ise, ana cümleyi yan cümleye bağlama görevını el-ismü'l-mevsul denilen bağlaçlar sağlamaktadır. Bu bağlaçlann bağladığı cümleye de sıla cümlesi denilir. Bu cümle ana cümlede (isim veya fiil) bulunan bir ögenin durumunu niteler. Yukandaki örneğin Arapça karşılığı şöyle ifade edilmektedir. .ı..Zı .y.ıll:.c ı <,? ~\ ytıS.ll d_) 2-Temel cümleyle yan cümle sıralanarak, aralarmdaki bağlantıyı ulaç (gerundium) ve ortaç (participium) adı verilen sözcük türleri sağlar. Türkçe' de bu anlatıma kısa yoldan ulaşmak mümkündür. Örneğin, "Acıma duygusu olmayan insandan korkulur." ifadesindeki, "olmayan" kelimesi ortaç görevi görerek, ayrı bir bağlaca (relative pronoun vb.) gerek bırakmamıştır. Ancak bu cümlenin Arapça karşılığı sıla cümlesi vasıtasıyla ifade edilebilir. O da şöyledir: .eJ;l :ı s?~ı,. _yı.~ı Görüldüğü gibi Arapça' da bağlaç ve gereksinim Türkçe'ye göre daha fazladır. sıla u--.....;~ cümlesine olan Ayrıca burada belirtilmesi gereken bir husus ise Türkçe'de "ki" ilgi adıimm aslında Türkçe'nin dil yapısında olan bir unsur olmayıp, Farsça' dan alınmış olduğudur. 72 Dolayısıyla bu adıila yapllan Türkçe cümleler görünüş olarak Hint-Avrupa dillerine benzemektedir. kullanılan b-Hal cümlesi: Hal cümlesi anlam olarak önceki ana cümlede bulunan bir ve durumunu tanımlar. Özne veya nesne konumunda olabilen bu zat/kişinin genelde belirlilik vasfı taşıması gerekir. Sözdizimi bakımından ana cümlenin başında veya sonunda olabildiği gibi, özne veya nesneden sonra da yer alabilir. 73 İçinde ana cümledeki bahsi geçen zata giden bir zamir veya hem zamir, hem de hal vav'ı zatın şart 71 72 73 Aksan, Her Yönüyle Dil, II, 124. Aksan, a.g.e., II, 124; Karahan, Türkçede Söz Dizimi, s. 64. İbn Hişam, Muğni'l-lebfb, II, 462. 69 denilen bir harf veya sadece hal vav'ı ile ana cümleye yerde de vav' sız bağlantısı gereklidir. 74 bağlamr. Dört Türkçe'de de hal cümlesi, alt alta zarffiil cümle (proposition adverbial subordinate) grubuna girer. Bunlar Türkçe'de oldukça çeşitli olan hal zarffiilleriyle yapılır. Ana cümledeki yapının ne gibi bir hal ve durum içinde olduğunu belirtirler. 75 Türkçe ve Arapça' daki hal cümlesini bir örnekle karşılaştırahm. Ahmet gülerek anlatıyordu. Ahmet gülerek anlatıyordu. Bu cümlede, "-erek" hal zarffüldir. "gül" fiili ile birleşik olarak yazılır ve tek bir kelirnedir(gülerek). Bu ifadenin Arapça karşılığı açık bağlantılı veya bağlantısı gizli olarale iki şekilde gerçekleşir. Birinci tipte bağlantıyı hal vav'ı ile bir zamir sağlar. İkinci tipte ise sadece fiildeki gizli zamir (hüve) ile bağlantı sağlanır. c-Sıfat cümlesi: Arapça' da belirsiz bir isimden sonra bağlaç olmadan, sadece bir zamir vasıtasıyla önceki cümlenin bir ögesine bağlanan cümleye sıfat cümlesi denilir. 76 Türkçe' de ise aynı adı taşıyan bir cümle çeşidi yoktur. Ancak, sıfatfiil (partisip ), sıfat grubu, sı fat tamlaması, sözcük öbeği ve ortaçlar/sıfat eylemler gibi başlıklar altmda yer alan yapılar vardır. 77 Türkçe' deki bu yapılarm Arapça' daki karşılığı olarak iki çeşit cümle bulunmaktadır. Bunlar 1-sıfat cümlesi, 2-sıla/bağlaç cürnlesidir. Zira daha önce belirttiğimiz gibi, Arapça'da belirsiz isimden sonra gelen cümle sıfat cürnlesidir. taşıdığı -~~~~.JY. 74 75 76 77 Michael Asl-İmil Bedi Yakub, el-Mu'cemu'l-mufassal fi'l-luğa ve'l-edeb, I, 553-559. Banguoğlu, Türkçenin Grameri, s. 575. İbn Hişam, Muğni'l-lebfb, II, 428; Michael Asi'-İmil Bedi Yakub, elM u' cemü' l-mufassal, I, 5 31. Kükey, Mazhar, Türkçenin Sözdizimi, Ankara 1975, s. 24, 68, 100, 196; Karaörs, M. Metin, Türkçenin Söz Dizimi ve Cümle Tahlilleri, Kayseri 1993, s. 7, 32; Banguoğlu, Türkçenin Grameri, s. 566. 70 Bu Arapça cümlenin Türkçe'si olan, "0, dostunu seven bir kimsedir."cümlesindeki "dostunu seven" sözcük öbeği sıfat olarak nitelenmektedir. "Seven"kelimesi de ortaçtır. 78 Arapça cümlede ise sıfat cümlesi konumundadır. Daha önce belirttiğimiz gibi, Arapça'daki sıla/bağlaç cümlesinin eşdeğeri olarak, eylemler gibi kendisine bağlı ögelerle cümlecik oluşturan 79 ortaç/sıfat eylemler karşımıza çıkmaktadır. "Duyduğumuz haber beni sevindirdi."cümlesindeki "duyduğumuz" ortacının Arapça' daki karşılığı sı la cümlesi olmaktadır. .o1 :ı,.""' ı.;~l _r.;jl ~_;., Yine şu Türkçe cümledeki, "Senin için satın aldığım kitap üzerindedir." Altı çizili olan sıfatm Arapça karşılığı sıla/bağlaç cümlesiyle ifade edilebilmektedir. 80 masanın .ô~l ._.1:.. .:ı-"""JA cill:;..l 0-"' <Lı:ı..J??I ı.;~l '-:-1\.::ıSll Arapça' daki sıla cümlesi ile sıfat cümlesinin görev bakımından bazen örtüşmesi de mümkündür. Sıla cümlesi de sıfat görevi üstlenebilmektedir. Ancak, sıfat cümlesi belirsiz bir ismi nitelerken; sıla cümlesi bağlacı vasıtasıyla belirli bir ismi nitelemektedir. Sıfat cümlesinin Türkçe' ye tercümesi nde; " ..... bir şey/kimse" ifadesi kullanılırken; sıla cümlesinin tercümesinde " ... bir"kelimesine ihtiyaç yoktur. d-Haber cümlesi: Arapça' da isimle başlayan büyük cümle içinde yer alan bir alt cümledir. Bu alt cümle isim cümlesi veya fiil cümlesi formunda teşkil edilebilir. 81 Haber( cümle) Mübteda(isim) Fiil .• Y.i İsim 78 79 80 81 l"l!· .i>t.S oY.l Kükey, Türkçenin Sözdizimi, s. 69,196. Kükey, a.g.e., s. 197. Hüseyin Şems, et-Tiirkiyye min gayri muallim, Beyrut 1985, s. 3, 4. İbn Hi şam, Muğni 'l-lehfb, II, 380. 71 .J,ıj .:ı.ı· ,.) Türkçe' de ise böyle bir cümle çeşidi yoktur. Tablodaki cümlelerin Türkçe'si, "Zeyd'in babası kalktı."şeklinde, tek yükleruh basit bir Türkçe cümledir. Oysa Arapça cümle büyük cümle adıyla tasnif ve tarif edilmiştir. Bir başka deyişle Arapça cümle, biri alt(haber cümlesi) ve biri temel olmak üzere iki cümleden müteşekkildir. gibi; yan cümle bağlamada da iki dil adlı Arapça metin ve Türkçe tercümesinde açıkça görmek mümkündür. Karşılaştırmaya esas aldığımız yan cümleler bağlamında, Arapça metinde, 13'ü "vav" ile bağlı 30 tane hal cümlesi ve zamirle bağlı 8 tane sıfat cümlesi, 38 tane de haber olmak üzere 76 tane yan cümle vardır. Sıla cümlesi yoktur. Türkçe tercümelerinde ise, benzer cümleleri bağlayan herhangi bir bağlaç yoktur. Ancak Türkçe' de yan cümle bağlacı kabul edilen, "ki, yoksa, bu nedenle, çünkü, şimdi ve eğer" gibi karşılaştırmaya almadığımız çok az sayıda bağlaç vardır. Bağlaçlı cümle bakımından iki dil arasındaki fark açıktır. Arapça metinde haber cümlesi olarak bulunan ifadelerin Türkçe karşılığı yüklem formunda olup, Arapça' daki gibi ayrı bir cümle fonksiyonu görrnemektedir. Cümle arasındaki bağlamada olduğu farkı "Fi'l-Kıtar" Haber (cümle) Özne Eylemlfiil İnsanlar (yolda) yürüyor. - _):.ll .0! . c,.r~ Mübteda U" \.lll Cümle Uzunluğu Bakımmdan Bu kısımda; Türkçe'si "Trende" anlarnma gelen Arapça hikaye ve onun Türkçe'ye çevirilerindeki cümle uzunlukları, metinlerin ilk beş paragrafı esas alınarak karşılaştırması yapılmıştır. Bu çalışma sonucuna göre, aynı anlamlan taşıyan Arapça cümle ile Türkçe sayısı bakımından birbirinden farklılık tercümesi cümle göstermektedir. Ayrıca çevirilerin cümle sayıları da birbirinden farklıdır. Buna göre, Yazı cı çevirisinde; birinci paragrafta nokta ile biten bir Arapça cümleye karşılık; beş tane nokta ile sona ermiş Türkçe çeviri cümle bulunmaktadır. İkinci paragrafta; ikiye iki, üçüncü paragrafta; bire karşılık altı, dördüncü paragrafta; beşe karşılık dokuz ve beşinci paragrafta; dörde karşılık sekiz Türkçe cümle 72 bulunmaktadır. Yıldız çevirisinde farklı olarak ise; ikinci paragrafta ikiye üç, dördüncü paragrafta dörde karşı on iki Türkçe cümle bulunmaktadır. 83 Arapça ve Türkçe'sinin karşılaştırmasını üçüncü 84 paragrafın şematik biçiminde daha açık olarak görmek mümkündür. 82 Paragraf 3 Arapça : _ . Paragraf 3 Türkçe : _ . _ . _ . _ . _ . _ . Bu da gösteriyor ki Arapça cümle Türkçe cümleden daha uzundur. Benzer bir veri, Arapça ve İngilizce arasında yapılan bir karşılaştırmada da bulunmaktadır. 85 Arapça cümlenin uzun olmasının bir göstergesi, sık sık cümle sonlanna işaret etmek için virgül kullanılmış olmasıdır. Öte yandan Türkçe tercümelerinde aynı yerlere nokta konulmuştur. Örneğin "Trende" adlı Arapça metnin birinci paragrafında arada hiç nokta kullanmadan, yedi tane virgül kullanılırken; Yazıcı'nın çevirisinde bu virgüllerin yerine beş tane nokta, bir tane virgül ve iki tane "ve" bağlacı kullamlmıştır. 86 Yıldız çevirisinin farkı ise, beş virgül, bir noktah virgül kullanılması ile "ve" bağlaemın olmamasıdır. 87 82 Karşılaştırma 83 Yazıcı, Çağdaş Arap Öyküleri, s. 163, 164. Yıldız, Musa, "Arap Edebiyatında İlk Modern 84 85 86 87 için bkz: et-Tahir Ahmed Mekki, el-Kıssatü'l-kasfra, s. 108, 109; Kısa Öykü: Muhammed Teymur'un Ff'l-Kitfir'ı", Nüsha, s. 49, 50. Üçüncü paragraf Arapça ve Türkçe(Yıldız Çevirisi) metinler şöyledir: 0 ts... '-:? 1u-ll rJcl y u\ 3 ...::.ı y-ı ..ı ~ y.. W_)~\.6 3 lS L...:.c wl..ıl:ü 3 , ını 3 ~ fı fol li;.:>. ..::1&.) ' ~ b.;_ıji _ft..Jl ı.::ı,ı.ı.ı.ı.ı fı \fo ı.::.ı9.9_ı ccllli, _ı ..ı,ıh.l\ y\.e ~ u-l! ..::.ıl....a_ı r.:.ıl ~! lŞL...ı§ ,_.;,~J93 ( ..U..S4L:? _)4-i 4:;! ~';; ~ _)~\ w;S _) .J , ô_;;:ı:. ~\ _ı " Bir müddet düşünür halde kaldım. Sonra ayağa kalktım, hastonumu aldım ve evden ayrıldım. Ayaklarımın beni nereye götürdüğünü bilmeden Babu'l-Hadid istasyonuna varıncaya dek yürüdüm. Orada bir süre düşüneeye daldım. Sonra kendimi rahatlatmak için yolculuk yapmayı düşündüm. Bir bilet aldım ve bütün günümü orada geçirmek üzere kasahaya giden trene bindim." Malıamed AH- ümer MR, "Syntax AsA Marker Of Rhetorical Organization In Written Text: Arabic And English", s. 4. Karşılaştırma için bkz: et-Tahir Ahmed Mekki, el-Kıssatü'l-kasfra, s. 108; Yazıcı, Çağdaş Arap Öyküleri (Tercüme), s. 163. Karşılaştırma için bkz. Yıldız, Musa, "Arap Edebiyatmda İlk Modern Kısa Öykü", Nüsha, s. 49. 73 Sonuç Türkçe ve Arapça cümle kuruluşlan ve bağlaçlarm kullanımlan ve cümle uzunluğu ile ilgili olarak yapılan karşılaştırmada ortaya çıkan sonuçlan şöyle özetleyebiliriz: Cümle çeşitleri esasına göre yapılan tasnifleri birbirinden farklı olan her iki dilde yer alan cümleler, cümlelerin hedeflediği anlam bakımından büyük oranda benzerlik gösterir. Yine iki dildeki isim türncesinin sözdizimi birbirine benzeşmektedir. Fiil cümleleri ise farklıdır. Türkçe' deki fiil cümlesinin yüklemi sonda; buna karşılık Arapça fiil cümlesinin yüklemi/fiil baştadır. Cümledeki ögeler bakımından her iki dilde özne/fail, yüklem/fiil ve tümleç/mef'uller bulunmaktadır. Ancak bu ögelerin diziminde bazı farklar mevcuttur. Yine iki dildeki cümle ögelerinin bir diğerini sayıca karşılaması bakımından da farklar vardır. Zira Türkçe'nin ulaçlı olması onun daha kısa ifadeye sahip olmasını sağlamıştır. Buna bağlı olarak Arapça' da ayrı bir kelimeyle ifade edilen bir anlam, Türkçe'de kısa ve bitişik bir ekle elde edilmektedir. Ayrıca Türkçe'nin sözdizim alternatifi daha fazladır. Yine her iki dilin cümlelerindeki zaman kategorileri farklı olduğundan birbirini karşılamada bazı sıkıntılar söz konusudur. Bağlaçlar açısından ise, iki dil de bağlaçlara sahiptir. Ancak Türkçe'de özellikle konuşma dilinde, bağlamlar yerine ton ve vurgu ile bağlantı sağlanır ve yan yana ilintili bağlaç az kullanılır. Bir başka ifadeyle, Türkçe' de kısa söz ve bağlantısızlık tercih edilmektedir. Dolayısıyla bu fonksiyonu, zarffiil denilen kelimeler sağlamaktadır. Aynı şekilde bağlaca(relative yan cümle bağlamada da, Türkçe için pronoun) gerek yoktur. ayrı bir Cümle uzunluğu açısından ise, Arapça cümle Türkçe cümleden daha uzun kurulmaktadır. Bu uzunluk virgül kullanınakla mümkün olmaktadır. Zira Arapça'da Türkçe'deki nokta yerine çoğu zaman virgül kullanılmaktadır. Ayrıca öğretiminde elde edilen bu benzerlik ve farkların Arapça dikkate alınmasının zamretini de burada ifade etmek istiyoruz. 74 Kaynaklar Kur' an' ı Kerl'm Aksan, Doğan, Her Yönüyle (Ana Çizgileriyle Dilbilim), I-II, Ankara 2000. Aliel-Carim-Mustafa Emin, el-Belô.gatü'l-vadıha, İstanbul, t. y. Banguoğlu, Tahsin, Türkçe'nin Grameri, Ankara 1988. Ergin, Muharrem, Türk Bilgisi, İstanbul 1981. Hengirmen, Mehmet, Türkçe Dilbilgisi, Ankara 1997(2. baskı). Hüseyin Şems, et-Türkiyye min gayri muallim, Beyrut 1985. İbn 'Akil, Bahauddin Abdullah(ö.769/1367), Şerhu İbni 'Akfl, I-IV, Kahire 1980. İbn Hişam, Cemaluddin el-Ensari(ö.76111360), Evdahu'l-mesalik ila Elfiyeti İbni Malik, Daru'l-fikr, t.y. Muğni'l-lebfb, I- II, Kahiret y. Şezeratu şuzuri'z-zeheb (Tahkik: Hanna el-Fahur1), Beyrut 1988. İbn Manzur, Muhammed b. el-Mükerrem(ö.711/1311), Lisanu'l-Arab, I-XV, Beyrut 1994. İş ler, Ernmllah- Yıldız, Musa, Arapça Çeviri Kılavuzu, Ankara 2000. Karahan, Leyla, Türkçede Söz Dizimi, Ankara 1999. Karaörs, M. Metin, Türkçenin Söz Dizimi ve Cümle Tahlilleri, Kayseri 1993. Kıran, Zeynel-Kıran, Ayşe, Dilbilime Giriş, Ankara 2001. Kükey, Mazhar, Türkçenin Sözdizimi, Ankara 1975. Michael Asi-İrnil Bedi Yakub, el-Mu'cenıu'l-nıufassal fi'l-luğa ve'ledeb, I-IT, Beyrut 1987. A Marker Of Rhetorical Mohamed AH- ümer MR, "Syntax Organization In Text: Arabic And English", İral­ Intematıonal Review of Apphed Linguistics in Language Teaching, 37(4): 291-305, Nov 1999.(Ebsco Host, Acadernic Search Elite, Full Text No: 4791.) Özbalıkçı, M. Reşit, Arap Dilinde Zaman Açısından Fiiller, İzmir 1996. es-Sabban, Muhammed b. Ali(ö.l206/1791), Haşiyetü's-Sabban,I-IV, İran 1912. 75 es-Suyuti, Celaluddin(ö.911/1505), el-Eşbah ve'n-nezair, I- II, Beyrut 1993. Şemseddin Sami, Kamus-u Türkf, Dersaadet 1317. Şeyh Mustafa Galayini, Camiu'd-durusi'l- 'arabiyye, I-III, Beyrut 1983. et-Tahir Ahmed Mekld, el-Kıssatii'l-kasfra (Dirasat ve muhtarat), Mısır 1985. Tahir-ül Mevlevi', Edebiyat Lügatı, İstanbul 1994. Yazıcı, Hüseyin, Çağdaş Arap Öyküleri (Seçkiler), İstanbul 1999. Yıldız, Musa, "Arap Edebiyatında İlk Modem Kısa Öykü: Muhammed Teymur'un Ff'l-Kitar'ı", Nüsha, Yıl ll, Sayı 4 (Kış 2002), s. 43-55. ez-Zemahşen, Ebu'l-Kasım(ö.538/1143), el-Mufassal fi 'ilmi'l-liiğa, Beyrut 1990. 76