Question Bakara suresinin 222. ayeti şöyle buyurmaktadır: Ve

advertisement
Question
Bakara suresinin 222. ayeti şöyle buyurmaktadır: Ve senden kadınların aylık adet görmesi
hakkında soruyorlar, bunun kadınlar için bir meşakkat olduğunu söyle. Aylık adet görme,
kadınların cinsel organının işleyişi ve özel hormonların işlevinin tabii neticesini göstermekten
başka bir şey midir? Bu kan akışının hedefi kadınlar için bir meşakkat midir? Eğer böyleyse
bizim kötü niyetli bir tanrımız yok mudur?
Answer:
Adet kanının kaynağı, rahim damarlarının sıkışması ve kanla dolması, ardından onun salgısının
pıhtılaşması ve mevcut kanların akışıdır. Kadının adet görme kanı, sağlıklı bir kadının beden
sisteminin yapısı ve işleyişinin gereğidir ve onda kadın için bulunan acı, rahatsızlık ve
zahmetlere rağmen, kanın çıkması şefkatli olan yüce Allah’ın kadınlara olan lütuflarından
biridir. Ama kadınlar için şiddetli acı ve diğer sorunlarla birlikte olan bu çıkış, maddi dünya ve
tabiatın gereğidir. Zira her zaman geceyi gündüz, faydayı zarar, huzuru zorluk, mutluluğu
mutsuzluk ve sevinci hüzün ile birlikte kılan şey tabiat ve madde âleminin bu kanunudur.
Bunların maddi dünya ve tabiatta birbirinden ayrılması mümkün değildir. Dikkat edilirse ayet
sadece bu kan akmasının meşakkate neden olduğunu buyurmaktadır; Allah’ın kadınların acı
çekmesi için böyle bir sistemi planlamış olması ise söz konusu değildir.
Detaylı cevaplar:
Bu sorunun sorulmasının nedeni, ilgili ayetin manasının doğru anlaşılmamasıdır. Meselenin
hakikatinin aydınlanması için ayeti, manasını ve tefsirini beraberce gözden geçireceğiz. Yüce
Allah bu ayette şöyle buyurmaktadır: “Sana kadınların ay hâlini sorarlar. De ki: “O bir ezadır
(rahatsızlıktır). Ay hâlinde kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın.
Temizlendikleri vakit, Allah’ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şüphesiz Allah çok tövbe
edenleri sever, çok temizlenenleri sever.”[1] Bu ayet adet halindeyken kadınlar ile cinsel
ilişkiye girmekten sakınma hükmünün felsefesini beyan etmektedir; zira böyle bir durumda
cinsel ilişkiye girmek, nefrete sebep olmakla birlikte, bugün tıbbın da ispat ettiği üzere birçok
zararlara neden olmaktadır. Erkek ve kadının akim olması, cinsel hastalıklar mikrobunun
gelişmesi için ortam oluşması, kadının cinsel organının iltihap tutması, erkeğin cinsel organı
içine kirli kanın girmesi ve tıp kitaplarında belirtilmiş olan hususlar bu kabildendir. Bundan
dolayı doktorlar bu durumda olan kadınlar ile cinsel ilişkiye girmeyi yasaklamıştırlar. Öte
taraftan bu kanın akması ve çıkması kadınları için şiddetli bir meşakkat ve acıyı beraberinde
getirir. Adet görme kanının ortaya çıkmasının sebebi, rahim damarlarının daralması ve kanla
dolması, ardından salgısının pıhtılaşması ve mevcut kanların akışıdır. Aylık adet görme
esnasında dışarıya atılan kan, her ay muhtemel bir ceninin beslenmesi için rahmin içindeki
damarlarda toplanan kandır; zira kadın rahmi her ay bir tohum üretir ve onunla eş zamanlı
olarak rahmin içindeki damarlar hazır hale gelerek embriyoyu beslemek için kanla dolar. Eğer
tohumun rahme girdiği bu esnada erkeğin embriyosu olan sperma orada bulunursa, embriyo
ve cenin şekillenir ve rahmin damarlarındaki mevcut kanlar onu beslemek için kullanılır. Aksi
takdirde rahim salgısının pıhtılaşması neticesinde ve damar duvarlarının yarılması neticesinde,
mevcut kan dışarıya çıkar ve bu adet görme kanıdır. Burada bu haldeyken cinsel ilişkinin
yasak olmasına dair başka bir delil elde edilmektedir; zira kadın rahmi bu kanları dışarıya
atarken embriyoyu kabul etmek için hiçbir tabii hazırlık taşımaz ve bu yüzden ondan zarar
görür.[2] Bundan dolayı kadınsal adet görme kanı, sağlıklı bir kadının beden sisteminin yapı
ve işleyişinin gereğidir ve ondan kanın çıkması kadın için acı, rahatsızlık ve zahmetler taşısa
da şefkatli Allah’ın kadınlara yönelik lütuflarındandır. Bu kanın çıkması kadın sağlığında çok
etkilidir; öyle ki erginlik yaşından sonra ve yaşlanmadan önce kadınsal âdetin olmayışı kadın
sağlığının negatif oluşuna ve onun tedavi edilmesi gerektiğine delalet eder; zira bu kan
bedenden çıkmazsa ve kadın cenini beslemeyi gerektiren hamile halde de olmazsa, kadın
damarlarında kanın varlığı onun sağlığı için çok tehlikeli olacaktır. Ama kadınlar için şiddetli
acılar ve diğer sorunlar ile birlikte olan bu faydalı ve hayat bahşeden çıkış, madde dünyası ve
tabiatın bir gereğidir; zira her zaman geceyi gündüz, faydayı zarar, huzuru zorluk, mutluluğu
mutsuzluk ve sevinci hüzün ile birlikte kılan şey, tabiat ve madde âleminin bu kanunudur ve
madde dünyası ve tabiatta bunların birbirinden ayrılması mümkün değildir. Madde dünyasında
salt menfaat ve salt zevk (zorluk, meşakkat ve acı olmaksızın) beklentisi içinde olmamalıyız;
zira böyle bir beklenti ne rasyonel ve ne de pratiktir.Refrence:
[1] Bakara, 222.
[2] Tefsir-i Numune, c. 2, s. 138-139.
-----------------------------Kaynak:www. islamquest.net
Sunulan cevaplar zorunlu olarak Ehl-i Beyt (a.s) Kurultayı’nın görüşünü yansıtmamaktadır
Download