TBMM B : 92 25 . 5 . 2004 O : 1 8.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt

advertisement
T.B.M.M.
B : 92
25 . 5 . 2004
O :1
8.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Kanunu ile 78 ve
190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin
(2/205) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/185)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
(2/205) esas numaralı kanun teklifim 45 gün içerisinde komisyonda görüşülmediğinden, İç­
tüzüğün 37 nci maddesi gereğince doğrudan gündeme alınması konusunda gereğinin yapılmasını
saygılarımla arz ederim.
23.1.2004
Ensar Öğüt
Ardahan
BAŞKAN - Sayın Öğüt, buyurun.
Süreniz 5 dakika.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Ardahan İlimize "Ardahan"
isimli bir üniversite kurulması için vermiş olduğum kanun teklifi üzerinde söz almış bulunuyorum.
Değerli arkadaşlar, hükümet, kalkınmamış bölgelerin kalkındınlmasıyla ilgili olarak dört ay
önce bir kanun çıkardı kişi başına millî geliri 1 500 doların altındaki illere teşvik anlamında bir­
takım kolaylıklar getirildi; ama, Ardahan gibi kış şartlan ağır geçen illere yatırım yapan yok. Ser­
best piyasa ekonomisi modeli nedeniyle, devlet yatırım yapmıyor, özel sektör de gitmiyor; ama,
sınırda olan - stratejik alanda çok önemli olan- Ardahan'ın ve o bölgenin kalkınması için o bölgelere
üniversitelerin kurulması gerekir.
Şunu diyebilirsiniz: Kars'ta Kafkas Üniversitesi var, Ardahan'da kurulsa da olur kurulmasa da...
Öyle değil değerli arkadaşlar. Yaklaşık 8 000 talebesi olacak, 2 000 civarında öğretim üyesi olacak,
nüfus 10 000 artmış olacak; Ardahan ve Ardahan'a bağlı ilçelerdeki esnaf için büyük bir gelişme
olacak; çünkü, 10 000 kişinin oraya ekonomik katkı sunması, o bölgeyi kalkındıracaktır.
Bir zamanlar kahramanlıklanyla destan yazan Ardahan, tarım ve hayvancılıkta en önde giden
illerimizden biriydi; ancak, başta İran olmak üzere, komşu illerden gelen kaçak hayvan, Ar­
dahan'daki ve Doğu Anadoludaki hayvancılığı öldürmüş durumdadır. İklim şartlan tanmı daha da
beter etmiştir. Sınır ticaretinden yararlanamayan Ardahan ve Ardahanlı insanlanmız şu anda yok­
sulluk ve açlık sınınnda yaşamaktadırlar. Ardahan'da işsizlik oranı yüzde 70. Yani, sınırda bekçilik
yapacaksın, bu devlete askerlik yapacaksın, vergi vereceksin, şehit olacaksın... Bu insanlan göçe
zorlayarak bölgeyi yoksullaştırmak hangi akla, mantığa dayanıyor; onu ben halen, bir türlü, aklıma,
mantığıma sığdıramıyorum.
Değerli arkadaşlar, Ardahan'ın köylerinin yüzde 70'inde su yok. Ardahanlı bu devlete vergi
verirken, şehit olurken, askerlik yaparken, seksendört yıldır bu devlet Ardahanlıya bir tas içecek su
vermemiş. Bunu ve bu konuyu gözönünde tuttuğunuz zaman... Sekiz ay karlar altında kalan Ar­
dahan halkı, suyu olmayan köyleri ne yapıyor biliyor musunuz; kan eriterek su içiyor, kan eriterek
onun suyuyla banyo yapmaya çalışıyor. Hangi çağda yaşıyoruz, hangi Avrupa Birliğinden bah­
sediyoruz?!
Şimdi, böyle bir ortamda ne var... Geçen seneden bu yana, ben, baktım ki işin içinden
çıkamıyorum, kendi adıma, milletvekili olarak, bir kepçe aldım köylere su getirmek için; ama, Köy
Hizmetlerinden iki yıldır Ardahan'a bir mühendis gönderemiyorum. Evet, Ardahan'da mühendis
yok. Proje yapsalar, kepçesi benden, borusunun parasını da vatandaşlardan alarak suyu getireceğim.
Ben bunu resmî yazıyla valiye bildirmişim; vali "efendim, kepçemiz yok, borumuz yok, mühen­
disimiz yok, proje yapamıyoruz" diyor, Ardahan İl Müdürü bana aynısını söylüyor; Sayın Bakana
anlatıyorum, Sayın Bakan "tamam, hallederiz" diyor. Geçen sene Genel Müdürü aldım, götür­
düm; halen mühendis gitmemiş; bu çok ayıptır. Ben köylere gidemiyorum, siz de gidemeyeceksiniz,
-29-
Download