M. Meclisi B : 60 1976 yılı Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı Bütçesi üzerinde görüşlerimi arz etmek üzere huzu­ runuzda bulunuyorum. Anayasamızın 37 nci maddesine göre: «Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini gerçekleştirmek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlamak amaçlarıyle gereken tedbir­ leri alır. Devlet, çiftçinin işletme araçlarına sahip ol­ masını kolaylaştırır. Toprak dağıtımı, ormanların küçülmesi veya di­ ğer toprak servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.» Anayasanın bu hükmüne göre, 1757 sayılı Top­ rak ve Tarım Reformu Kanunu çıkarılmış bulunmak­ tadır. Bu kanuna uygun olarak tatbikata Urfa ilinden başlanmış olup, bu tatbikat halen devam etmekte­ dir. Toprak ve tarım reformunun temel hizmetleri olan tapulama, kamulaştırma, dağıtım, tarımsal yerleşim kooperatifler, yeter gelirli tarımsal aile işletmeleri, yol, su, elektrik, ziraî sulama gibi altyapı yatırımlarıyle, reform bölgelerinde sağlık, eğitim, kültür, ha­ berleşme gibi hizmetler gittikçe artan bir hızla ge­ liştir ilme'kted ir. Toprak ve tarım reformu, toprak ve mülkiyet dağılımının tasarruf ve işletme şeklinin ve işletmelerle ilgili yapının verimlilik ve sosyal adalet ilkelerine uygun olarak düzenlenmesini öngörmekte­ dir. Milliyetçi Partiler Hükümetince, bu hizmet, kanun ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde, eskisi ile kı­ yaslanamayacak derecede yoğun bir şekilde yürütül­ mektedir. Birkaç başlıkla bunlara göz atmak gerekir­ se, diyebiliriz ki; reform uygulamasının devam ettiği Urfa ilinin tamamında tapu ve kadastro işlemleri bi­ tirilmiştir. Geçmişin hataları da tashih edilerek kar­ şılıklı anlayış havası yaratılarak vatandaş - devlet ilişkisi kurulmuştur. Kamulaştırma işlemleri, prob­ lemler çözülerek hızla devam ettirilmektedir. Hazine arazilerinin durumu ilk defa bu dönemde son 8 ay içinde ele alınmıştır ve tespit edilmiştir. Bu Hazine arazileri teker teker paftalarına işlenmekte. Hisseli olanların ifrazı için gerekli işlemler yapılmaktadır. Kamulaştırılan toprakların bedelleri de kanun ve yö­ netmeliklere göre sahiplerine zamanında ödenmekte­ dir. Urfa'da kamulaştırılan toprakların bedelleri sahip­ lerine zamanında ödenmek suretiyle mülkiyet ha'kkına karşı Hükümetin ne öderece saygıh olduğu açıkça anlaşılmaktadır. 19 . 1 . 1976 O:3 Toprak ve tarım reformunun başarıya ulaşmasın­ da kullanılan önemli etkenlerden biri de altyapı yatırımlariyle, bölgenin sosyo - ekonomik kalkınması­ nı sağlayacak üstyapı yatırımlarıdır. Uygulama böl­ gesi Urfa'da, kamulaştırma bedellerinin sanayi yatı­ rımlarına transferi, yeni iş sahalarının açılması ihti­ yaçlarının karşılanması için çeşitli kuruluşlarla işbir­ liği halinde yatırım projeleri geliştirilmiş, bu konu ile ilgili gerekli Bakanlar Kurulu kararı da çıkarılmıştır. Kamulaştırma çalışmalarının yanı sıra toprak dağı­ tılmasına başlanmıştır. Reformun ekonomik amacını gerçekleştirmek için kooperatifler en etkili araçlardır. Eski iktidar zama­ nında bir tek kooperatif kurulmamışken, son altı ay­ da 6 adet kooperatif kurulmuş, kooperatif müdürle­ ri tayin edilerek faaliyete geçirilmiştir. Kooperatif­ ler, kanun ve yönetmelikte yer aldığı şekilde kurula­ rak, politik ve ideolojik gelişmeye fırsat verilmeye­ cek şekilde teşkilatlandırılmıştır. Tespit ettiğimiz bu güzel icraatından dolayı Hü­ kümeti, ilgili Bakanlığı ve müsteşarlığı tebrik ediyo­ ruz. Sayın milletvekilleri, gerçekten toprak ve tarım reformu, topraksız, az topraklı fukara Türk çiftçisi­ nin kalkındırılması için çok önemli bir hizmettir. Adalet Partisi bugüne kadar bu işin edebiyatını de­ ğil, fikriyatını, fiiliyatını, tatbikatını yapmıştır. Top­ rak ve Tarım Reformu Kanununun Yüce Meclisten çıkması Adalet Partili milletvekillerinin çoğunlukta­ ki oylarıyle mümkün olmuştur. Sonra da, bu Kanu­ nu uygulamak yine Adalet Partisinin başında bulun­ duğu Hükümete nasip oldu. tik toprak dağıtımını da bizim Hükümetimiz yaptı ve bu dağıtma devam etmenin hazzı, gayreti içindedir. Cumhuriyet Halk Partisi ise bu işin daima edebiyatını yapmıştır. Elin­ de bizim çıkardığımız kanun olmasına rağmen, 10 aylık iktidarları döneminde topraksız köylüye 10 san­ tim toprak dağıtmadan iktidardan kaçıp gitmişler­ dir. Ülkemizde topraksız, kendilerine ve ailelerine ye­ terli olmayacak kadar az topraklı çiftçiler vardır. 41 milyonu bulan nüfusumuz içinde bunların büyük bir yekûn tuttuğu gerçektir; fakat bu durumdaki bütün vatandaşlarımızı toprak dağıtımı suretiyle yeterli toprağa kavuşturmanın mümkün olmadığı da bir ger­ çektir. O halde bir yandan ülkemizin verimli toprak kaynaklarını tarım ve toprak reformu ile değerlendi­ rirken, ülke kalkınmasını sadece ziraî politikaya, dolayısıyle bu reforma dayandırma imkânının bulun-