t : 77 18.5 İ955 rinde kontratı bulunanın vefatı halinde aynı yer­ de icrayı ticaret eden diğer ortaklarına zarar iras etmemek için oraya (ortaklık) tâbirinin konma­ sında fayda olduğunu arz etmek isterim. ENCÜMEN MAZBATA MUHARRİRİ PER­ TEV ARAT (İzmir)— Bundan evvelki maddede ortaklık tâbiri bir muvazaayı önlemek, kirayı de­ vam ettirmeyi önlemek için idi. Fakat burada bu kaydın konulmasına lüzum vardır, arkadaşımızın izah ettiği gibi, uzun müddet devam ettirdikleri işin devamını temin etmektir. Bu müessese bozul­ masın, dağılmasın, eskiden beri devam ettiği ki­ racı ile devam etmesini temin etsin. Bu fıkra ye­ rindedir, kalması lâzımdır efendim. MAHMUT GOLOĞLU (Trabzon) — Nasıl ki, yukardaki maddede muvazaa korkusu varsa, burada da aynıdır. Adam öldükten sonra ortak diye oraya girmeye kalkar. Şimdi mirasçısının ay­ nı iş ve sanatı devam ettirmesi gibi bir şart ol­ duktan sonra mesele yok. Ancak muhterem arkadaşımız bir noktaya te­ mas ettiler, dediler ki, esasen orada birlikte çalış­ makta ise... Yalnız akla bir şey geliyor, ortak ola­ rak çalışıyor idi iseler, onlar ortak olarak kiracı sıfatiyle alınmış olmak iktiza ederdi. Bununla be­ raber şu mahzurları bertaraf etmek için komis­ yonun «aynı yerde birlikte ortak olarak çalışan» demesi lâzımdır. ' R E İ S — Takririni düzelt Goloğlu, komisyon buyurun. PERTEV ARAT (İzmir) — Efendim, bu hu­ sus esbabı mucibede açık olarak yazılmıştır. Bir iş yerinde eskiden beri müştereken çalışmışsa bu­ nun tahliyesi mevzuubahis değildir, kiracının çı­ karken sonradan suni olarak koyduğu kiracı or­ tak değildir. REİS — Efendim, 13 ncü maddeyi bu izah­ lardan sonra aynen reylerinize arz ediyorum : Kabul edenler... Etmiyenler... Kabul edilmiştir. MADDE 14. — 2490 sayılı Artırma, Eksilt­ me ve İhale Kanununa tâbi olarak kiraya ve­ rilen gayrimenkuller hakkında da bu kanun hü­ kümleri tatbik olunur. R E İ S — Madde hakkında söz istiyen yok. Maddeyi reylerinize arz ediyorum : Kabul eden­ ler... Etmiy enler... Kabul edilmiştir. MADDE 15. — Kiralıyan 7 nci maddenin b, c, ç Ve d bentlerinde yazılı sebeplerden dolayı tahliye ettirdiği gayrimenkulu mücbir sebep C:2 olmaksızın üç sene müddetle başkasına kiralıyamaz. eski kiracısından REİS — Goloğlu. MAHMUT GOLOĞLU (Trabzon) — Efen­ dim, bu madde de, eski kanunun 30 ncu madde­ sinin, V nci bendinin (C) fıkrasına mütenazır­ dır. Eski hükme göre mülkü ihtiyaç sebebiyle tahliye ettirenler bir sene müddetle başka bir kimseye veremezler. Bu yeni maddeye göre bir sene, 3 seneye çıkarılmıştır, olabilir. Yeniden inşa, esaslı tamir veya ıslah sebebiyle tahliye 'olunan gayrimenkullerin de 3 sene boş bırakıl­ ması istenmektedir. Bu doğru değildir. Yeni­ den inşa, esaslı tamir ve ıslah sebebiyle yapılan bir binayı bu mesken buhranında 3 sene boş bırakmak caiz olamıyacağmdan oradaki fıkra­ nın B, C, I) şeklinde kalması için bir takrir ve­ riyorum. REİS — Kemal Biberoğlu. KEMAL BİBEROĞLU (Çorum) — Vazgeç­ tim. REİS — Server So'müncuoğlu. SERVER SOMUNCUOĞLU (Sinob) — Ar­ kadaşlar, bu Ç bendi bir binada imar veya esaslı değişiklik yapılması halinde imar ha­ reketlerine mâni olmamak için bırakılmış bir açık kapıdır ve yerindedir .Ama bunun hüsliüniyetle yapılması ve hakikaten bu hakkın yerinde kullanılması iktiza eder. Fakat eski bina malikleri bu kanun çıktıktan sonra müstecirlerini çıkaramıyacakları için esaslı deği­ şiklik veya imar bahanesiyle binanın tahliye­ sini isteyeceklerdir. Bunun karşısında mukabil bir hak. vaz 'edilmediği, onun hüsnüniyetine kar­ şı başka bir hüsnüniyeti karine olarak koy­ madan bu maddeyi kabul etmek mahzurlu olur. Esaslı bir değişiklik mi yapacak, imar mı edecek malik yapsın hakları dahilindedir. Ama bu sa­ dece kiracılarını çıkarmak maksadına matuf olmasın. Bunu temin etmek maksadiyle değişik­ likten sonra malikin gayrimenkulu eskiden ora­ da oturan kiracılarına tahsis etmek mecburiyeti­ nin vaz'ıdır. Bu itibarla tatbikatta malik teklif eder, yeni şartlara göre kirası tebeyyün eder. Mal sahibinin bu teklifini kiracı kabul etmediği takdirde mal sahibi evini başkasına kiraya verir. Bu gibi hukuki bir mecburiyeti kabul etmekte büyük fayda vardır. Başka memleketler de bu misali aynen kabul etmişlerdir. Ö9A