C.Ü. ilahiyat Fakültesi Dergisi 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Sayfa: 587-613 YİRMİNCİ YÜZYIL MÜFESSİRLERİNİN GARANİK OLAYlNA BAKIŞI Sevgi TÜTÜN* ÖZET İslam Tarihi ve Tefsir alanında Garanik olayı üzerinde çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Biz bu makalede son dönem müfessir- lerinin Garanik meselesine bakışını ortaya koymaya Böylece, Garanik mevzusuna Yirminci yaklaşımını Yüzyıl çalıştık. müfessirlerinin belirlemeye gayret ettik. Anahtar Kelimeler: Garanik olayı, Yirminci Yüzyıl Müfes- sirleri, Necm Suresi. THE VIEWPOINT OF TWENTIETH CENTURY COMMENTATORS TO THE GAAANIQ MATTER ABSTRACT In science of İslam History and Exegesis, lt is studied different researchs about to the Garaniq matter. In this article, we tried to put forward viewpoint the commentators of last periot to the Garaniq matter. Thus, we fixed approach of Twentieth Century commentators to the Garaniq matter. *Dr., İzmir Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı. Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 588 1 S e v g i T ü t ü n Key Words: Garaniq matter, Twentieth Century Commentators, Sura al- Necm. Giriş Hz. Peygamberin İslam'ı tebliğ etmeye başlamasıyla birlikte inkarcılar, lardır. dir. onun davetini etkisiz Fakat gerçekler Asıl onların itibariyle Tarih kılmak bu çabalarının boşa çıktığını kaynaklarında başvurmuş­ için birçok yönteme göstermekte- ve Tefsir eserlerinde karşımıza çıkan Garanik olayı ile ilgili rivayetler, yine inanmayanların İslam dave- tini başarısız gösterme girişimlerinin başka bir boyutunu oluşturmakta­ dır. İslam Tarihçileril söz konusu hadise üzerinde durmuşlardır. Ancak açısından mevzunun Tefsir bilimi mamızda Garanik konunun tarihi olayına bakışını da yanını ayrı bir önemi değil, ortaya koymaya vardır. Biz araştır­ son dönem müfessirlerinin çalışacağız. çalışma, Bu günü- müz itibarıyla söz konusu hadisenin nasıl değedendirilip benimsendiğini ortaya çıkaracağı meleri ile bir gibi, önceki müfessirlerin karşılaştırma ve değerlendir­ yapmaya da imkan verecektir. Böylece tarihi süreçte Garanik konusunun Tefsir ye bakış açıları açısından geldiği noktayı tespit etme- çalışacağız. 1- Garanik Olayı Garanik tabiri, Hz. Peygamber'in müşrikleri İslam' a yakınlaştır­ mayı ve ısındırmayı istemesi üzerine, gelen vahiylere sonucu vahye ait olmayan birtakım sözler karıştırması şeytanın telkini ile ilgili olarak kullanılmaya başlanmıştır. 2 Ayrıca konu tefsirlerde, " (::iı.>}Jij .;;-Juı ~:1)\ ı İslam tarihi açısından bkz. Hizmetli Sabri, İslami Araştırmalar, "Garilnik Meselesi Üzeri- ne", Nisan 1989, cilt:3, sayı:2, 40-58. ı Cerrahoğlu İsmail, D.İ.A. "Garilnik" mad. İstanbul1996, XIII, 361. Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 589 .s;;:.~i ~\!li ~_,loj- Lfit ve Uzza'ya ve diğer üçüncüsü Menat'a ne dersiniz?" 3, "Lôj "'/ ~ .~~ u-ı 1 1 \)r...; ~ lllij \)~~i llli ~ ~-Senden önce hiçbir rasUl ve nebf göndennedik 1 J ki, bir şey temennf ettiği zaman, olmasın. Ama Allah, şeytanın şeytan onun bu temennfsine dair vesvese vermiş vesvesesini giderir. Sonra Allah, ayetlerini sağ- lamlaştırır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." "~ Lô ~ şeytanın verdiği bu vesveseyi, kalplerinde hastalık bulunanlar ile kalpleri olanlara bir imtihan vesilesi kılmak için böyle yapar. Hiç .J c "' derin bir ayrılık içindedirler." ')~ ~~ .U::,J 1:.a~· ! ~'rf verilmiş ı J1 ı ııı "" 1 ııı (..\o'! ;y .JJ "' ~ şüphesiz ııı o o o .J katı ki o zalimler, J (:i / ~i :Ol ~i iJıJi "~.Ui ~;1j ,.. ı;.oi ~.Ui ~~ illi ıJ!j \:>~.fo Al ~ - Bir de kendilerine ilim olduğunu bilsinler, böylece ona olanlar onun, Rabbinden gelen hak iman etsinler ve sonuçta da kalpleri ona saygı duysun diye Allah böyle yapar. Hiç şüphe yok ki Allah, iman edenleri doğru yola iletir."4 Ayetlerinin nüzulüyle alakah olarak açıklandığı gibi bazen de;" ~jl ~.Ui ~"' " ........ ııı--.:;:: ~ .:.J_,..~;o:.J~ i~!j .:!!.) "' C<c9 " bize karşı uydurman için az bilselerdi) işte " ~ (.f~ kalsın .:j- .!.l3J:a~ ı,~l.S" b\j "' .ll;!!- Onlar, sana vahyettiğimizden başkasını seni ondan şaşırtacaklardı. (Eğer o zaman seni dost edinirlerdi. "s ayetinin inişiyle irtibatlandı­ rılmaktadır. 53 Necm 19-20. 22 Hac 52-54. s 17 İsra 73. 3 4 Cumhuriyet böyle yapa- Fakültesi Dergisi, 2012, Ci lt: XVI, Sayı: 1 590 1S e v g i T üt ü n II-Yirminci Yüzyıl Öncesi Müfessirlerinin Garanik Olayına Yaklaşımları Tefsir kitaplarında söz konusu ayetler günümüzden önce de müfessirler tarafından yorumlanmış ve her biri konuya belli bakış açıları getirmişlerdir. Bunlardan biri olan ilk dönem müfessirlerinden Taberi (310), eserinde olayın dır. meydana Taberi'nin konuyla ilgili gelişine verdiği Kurazi ve Muhammed b. Kays "Hz. Peygamber Kureyş mini kendisinden dair bazı ilk rivayet, Muhammed b. Ka'b el- isnadı ile şu şekilde meclislerinden birinde uzaklaştıracak rivayetler aktarmakta- nakledilmektedir; oturduğu bir gün, kav- bir vahyin gelmemesini temenni etmiş­ tir. Bu esnada Necm suresinazil olmuş ve o, sureyi okumaya başlamıştır. Surenin 19. ve 20. ayetlerine geldiğinde şeytan araya; u+lJi.liA~I.i.!ı u!.J ~ı J:ı.iı_;.ıı cll:i Bunlar yüce ku ğu kuşlarıdır ve elbette onların şefaatleri u mu lur" kelimelerini sureyi sokmuştur. tamamlamıştır. Hz. Peygamber de bu iki kelimeyi söyleyerek Daha sonra surenin sonunda Hz. Peygamber ile kavmi hep birlikte secde "Biz Allah'ı yaşatan, Fakat ilahlarımiZ ninle beraberiz." etmişlerdir. Bundan memnun olan öldüren, yaratan ve O'nun katında bize demişlerdir. Akşam rızık şefaat Kureyşliler; veren olarak biliyoruz. ederler. Böyle ise biz de se- ise Cebrail peygamberimize gelerek söz konusu iki kelimeyi kendisinin Allah'tan getirmediğini söylemiş ve Hz. Peygamber buna üzülmüştür. Bunun üzerine önce İsra suresi 73-75. ayetler daha sonra da Hac suresi 52. ayet nazil Garanik olayı 6 hakkında olmuştur." 6 • Taberi, bu merkezde başka rivayetlere de yer vermekte- et-Taberi Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Camiu'l-Beyan fi Te'vil-i Ayi'l-Kur'an, Beyrut, 1992, IX, 174-175. Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 dir7. Taberi rivayetler nimsemiş bir eleştiride bulunmaksızın görüntüsü ortaya koymakta, tilavetinde berinin hakkında şeytanın aslı lisanıyla edildiğini dile ettiğini, bunların fakat Zemahşeri (1075) de konuyu aynı Allah ifade etmektedir. olduğunu Zemahşeri ve mü'minlerin imanını, iptal lafzını Mü- açıklayarak şeytanın vesvesesiyle Hz. Peygamber'in bu sözleri sehven veya diğini tarafından okumuş olmaktadır.9 eksende ve bu sözlerin peygam- belirtmektedir8 . Buna göre Hz. Muhammed Garanik ifade eden sözleri vahiy mahsulü zannederek fessir bu fikri be- Allah'ın kitabının kıraatinde olmayan sözler ilka getirildiğini 591 yanlışlıkla söyle- bu konunun bir imtihan meselesi münafıkların ise şekavet ve zulmeHe- rini arttırdığı düşüncesindedirıo. Bazı müfessirler, eserlerinde Garanik Hz. Peygamber'in olayına işaret değil şeytanın söylediğini eden sözleri kabul etmektedirler. Bu müfessirlerden olan Cessas; İbni Abbas, Sa'd b. Cübeyr, Dahhak, Muhammed b. Ka'b ve Muhammed b. Kays kanallarından gelen bir rivayet naklederek Garanik olayının Hac suresi 52. ayetin nüzul sebebi olduğunu bildirmektedir. O, Hz. Peygamber'in Garanik söylemiş olamayacağını, de sehven maktadır. başka bir Kur' an okuma lafzı olayına işaret sırasında söylemesinin mümkün Cessas' a göre, böyle bir hadise ne eden sözleri şeytanın sözünü ne olmadığını yaşanınakla beraber da açıkla­ olayın faili insan şeytanlarından bir şeytandırn. 7 et-Taberi, Camiu'l-Beyıin, IX, 175-176. s et-Taber'i, a.g.e., IX, 178. 9 Cerrahoğlu İsmail, A.Ü.İ.F.D,"Garıinik Meselesinin İstismarcıları", XXIV, Ankara, 1981,71. 10 11 ez-Zemahşer'i Ebu'I-Kasım Carullah Mahmud b. Ömer, el-Keşşıif an Hakıiiki't-Tenzil ve Uyuni'l-Ekavil fi Vücuhi't-Te'vil, 2.Basım, Beyrut, 2005, 699. Cessas Ebu Bekir Ahmed b. Ali, Ahkıimü'l-Kur'an, I-III, Beyrut, 1338, III, 246. Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 592 1 S e v g i T üt ü n Müfessirlerden bir durma ile ise konunun tamamen olduğu görüşünü savunmaktadır. alakalı rivayetleri vererek kritiğini bu rivayetlerin uydurma rerek kısmı onları açıklama olduğuna Mesela Razi (606), Kur' an' dan ve sünnetten deliller getitabi tutrnaktadır 12 • aktarmaktadırl3. O, burada olayla ilgili ortaya konulan birçok görüşü de ele almakta ve bunları tek tek tedir. Razi, Garanik hadisesinin hiçbir lemeyeceğini bazılarının şünde olanların düşüncelerinin Hz. Peygambere mal edi- şey olsaydı şüpheyi da öncelikle nunda Razi, tüm bu fasılalarda durduğu, bu sözleri araya ortadan kaldırmak bu görüeğer ve bu sözleri söyleyen- açıklama yapmış olması nakledilmiş olması gerektiğini izahları kattığı de zayıf olduğunu söylemektedir. O, leri susturmak için Hz. Peygamberin lamanın değerlendirrnek­ ve böyle bir şeyin dinen caiz olmadığını da anlatrnaktadır14 • esnada orada bulunanlardan şuna şekilde Razi, Hz. Peygamberin ayetleri okurken böyle bir Razi konuyu sadedinde, müfessirlerin Hac suresi 52. ayetin sebebi nüzulü olarak gördükleri rivayeti Ayrıca ve uy- Bu alirnler, eserlerinde Garanik yapmaktadırlar. eleştiriye akli yönden de asılsız ve bu açık­ eklemektedir. So- Garanik hadisesinin yalan ve uydurma olu- delil göstermektedir1s. Müfessir Kurtubi (671) de, Hac suresinin nüzulüne dair hadislerin arasında hadislerin sıhhatiyle sahih hiçbir rivayet ilgili görüşlerini olmadığı aktarılan kanaatindedir. Kurtubi ortaya koymakta ve bu Buhari ile Müslim'in söz konusu rivayetleri eserlerine doğrultuda almadıkları gibi er-Razi Fahreddin, Mefatihu'l-Gayb, 2.baskı, Darü'l-Kütübi'l-İlrniyye, Tahran, ts, VI, 245-246 .. 13 er-Razi a.g.e., VI, 245. 14 er-Razi, a.g.e., VI, 248. 1s er-Razi, a.g.e., VI, 246-248. 1z Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 593 meşhur bir musannifin de Kurtubi bunları ğunu kitabında zikretmediğini ifade ederken rivayetlerin nakil da ispat etmektedir17 • Kurtubi haber vermektedir16 . açısından gevşek oldu- olayı şöyle yorumlamaktadır; Hz. Peygamber Necm suresinin ilgili ayetlerini okuyunca şeytan, Gara.nik ile ilgili sözleri müşriklere duyuracak gamberin sesine benzetmeye "Muhammed okudu" şekilde sesini yükseltmiş çalışmıştır. Müşrikler demişlerdir 18 . Kurtubi, de ayrıca ve Hz. Pey- karıştırarak bunu Hz. Peygamberin Garanik lafızlarını söylediğini ihtiva eden hadisin zayıf, senedinin gevşek olduğunu ortaya koyan ayetlerden birisinin İsra suresinin 73. ayeti olduğunu belirtmektedir19. Garanik hadisesine değinen müfessirlerden biri de İbn Kesir'(774) dir. İbn Kesir, en başta müfessirlerin çoğunun, Garanik olayı­ nı aniattıklarından olduklarından ve bu olaydan dolayı Kureyş müşriklerinin müslüman söz ettiklerini dile getirmektedir. O, söz konusu rivayetle- rin mürsel kanallar yoluyla geldiğini ve sahih kanaldan gelen müsned hiç bir rivayete rastlamadığını söylemektedir20 • İbn Kesir tefsirinde konuyla ilgili birkaç rivayete de yer vermektedir. Bu rivayetlerden bazıları, şeytanın karıştırmasıyla olduğu­ Garanik sözlerinin Hz. Peygambere ait na, bir kısmı da onları şeytanın söylediğine dairdir21 . İbn Kesir bu hususta Begavi (1122)'nin 16 görüşünü tasvip etmekte ve şeytanın bu sözleri, el-Kurtubi, Ebu Abdullah b. Muhammed b. Ahmed, el-Cii.mi li Ahkii.mi'l-Kur'ani'l- Kerim, Kahire, 1952, XII, 81. 17 el-Kurtubi, a.g.e., XII, 80-86. 1s el-Kurtubi, a.g.e., XII,81. 19 el-Kurtubi, a.g.e., XII, 84. 20 İbn Kesir, İmadüddin Ebu'l-Fida İsmail İbn Ömer el-Kureşi ed-Dirneşki, Tefsiru'lKur'ani'l-Azim, I-VIII, (Thk. Muhammed İbrahim el-Benna), Kahraman Yayınları, İstan­ 21 İbn Kesir, Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim, V, 439. bul, 1984, V, 438. Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 594 1 S e v g i T ü t ü n müşriklerin kulağına düşürdüğünü onların da hadisenin Hz. Peygam- ber' den sadır olduğunu sandıklarını naklehnektedir. Daha sonra İbni Kesir, Hac suresi 52. ayetin Hz. Peygamberi teselli ehnek üzere nazil olduğunu da bildirmektedir. Çünkü ona göre bu sözü Hz. Peygamber söylemese de böyle bir konudan bahsedilmiş olması Hz. Peygamberi üzmüştür22 • III-Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Yaklaşımları Genel olarak olaya ve rivayetlere yaklaşım Yirminci Yüzyıl müfessirlerinin yaklaşımı da Araştırmamız ayrı böyle olmakla birlikte bir önem taşımaktadır. neticesinde son dönem tefsircilerinin de kendi üç farklı düşüneeye de sınıflandırabiliriz; sahip oldukları görülmüştür. aralarında Bu üç kanaati şu şekil­ 1-Garanik olayına eserlerinde yer vermeyenler, olayına 2- Garanik eserlerinde yer vermekle beraber hadiseyi reddedenler, 3- Garanik olayını kabul edenler. Bu grupta da iki sahip olan müfessirler vardır. aokuduğunu Putların kanaate Bunları, şefaatinden bahseden cümleleri şeytanın söyleyenler ile b-Garanik ile ilgili sözleri ğunu ayrı Kureyşli bir müşrikin ileri sürenler oluşturmaktadır. n İbn Kesir, a.g.e., V, 440-441. Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 okudu- Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 595 1-Garanik Olayına Eserlerinde Yer Vermeyenler Yaptığımız çalışmada son dönem müfessirlerinden Ömer Nasuhi Bilmen(l971), Said Havva(1989) ve Muhammed Esed(1992) gibi müfessirler, tefsirlerinde Garanikle ilgili hiçbir rivayete yer vermemekte, hatta olaydan ismen dahi bahsetmemektedirler. Mesela Bilmen, Hac suresi 52. ayetin tefsirinde genel manada bir yoruma giderek, peygamberlerin ümmetieri hakkında bir rın yanlış anlaşılması def takım temennileri verdiğini için vesvese ettiğini açıklamakta dır. Ayrıca larından dolayı çalıştıklarını yanlış reketlerinin ortaya müşriklerin konduğunu Allah'ın bu vesveseleri telkin etmediklerini ancak kişilerin onların da söylemektedir. 23 Yine mezkfu ayetlerinde fakat ise bunla- o, bütün peygamberler masum olduk- hiçbir dini hükmü tan veya bu karakterdeki olduğunu, şeytanın sözlerini aynı yanlış şey­ göstermeye müellif, Necm suresinin inanç ve ibadet hususundaki çirkin ha- anlatmakta ve onların taptığı putlar hak- kında bilgi vermektedir24 • Ayrıca o, İsra suresinde de Ehl-i Küfrün hain arzularına işaret edilerek, Allah lara asla temayül etmediğini belirtmektedir. 25 Said Havva da memiş aynı şekilde için Hz. Peygamberin inkarcı­ Garanik meselesine eserinde ve ilgili ayetlerin tefsirinde Mekkeli açıklamada ti koruduğu değin­ müşriklerin putları hakkında bulunarak26, Hz. Peygamberin arzusunun ümmetinin hidaye- doğrultusunda gerçekleştiğini ifade etmektedir .27 Bilmen Ömer Nasuhi, Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri, İstanbul, 1964, V,2238. 24 Bilmen, a.g.e., VII, 3528. 2s Bilmen, a.g.e., IV, 1900. 26 Havva Said, el-Esas fi't-Tefsir, 2. basım, Kahire, 1989, X, 5588-5590. 27 Havva Said, a.g.e., VII, 3581. 23 Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 596 1S e v g i T Qt ü n Bu hadiseden bahsetmeyen bir diğer müfessir olan Muhammed Esed ise, Hac suresi yorumunda Hz. Peygamberin gerçek arzusunun toplumun manen yükselmesi sanlara, peygamberin kişisel olduğunu, nüfuz ve iktidar gücü amacının ve şeytanın in- ancak güttüğü vesvesesini vermeye çalıştığını söylemektedir. 2s Görüldüğü açıklamasında deyişle gibi her üç müfessir de tefsirini şekilde belirtmiş olmaktadırlar. olayın gerçekliğini Kanaatimizce onların Garanik konusuna vukuunu reddetmeleri de mümkün idi. Bunu tercih değer bulmama- ve batıl-asılsız gördükleri mevzularla zaman kaybetmemek düşünce­ si olabilir. Aynı zamanda okuyucuların gereksiz yere doldurmamak ve bunun dışı başka kabul etmediklerini bu etmemelerinin nedeni, hadise ile ilgili rivayetleri kayda ları ayetlerin Garanik meselesinden söz etmemektedirler. Bir onlar adeta bahsedilen olayın yer vererek yaptıkları ifadeleri ortaya atanlara da taşımaları zihnini, yanı sıra vurgulayıcı aslı şeylerle konu ile ilgili bu gerçek bir cevap vermek da muhtemeldir. Ancak bizim net olarak şey, onların olmayan amacını söyleyebileceğimiz bu hadiseyi gerçek olara kabul etmedikleridir. Zaten kabul etmiş olsaydılar bu görüşlerini açıkça ortaya koyarak olayın değerlen­ dirmesini yaparlardı. 2- Garfulik Olayını Reddedenler incelediğimiz Yirminci Yüzyıl eser ve müelliflerden bazıları da Garanik olayını temelden reddetmektedirler. Bu grup içerisinde yer alan Elmalılı Harndi Yazır ıs Esed Muhammed, (1942), Mevdudi (1979), Seyyid Kutub (1966) ve Kur'an Mesajı Meal-Tefsir, (çev. Cahit Koytak, Ahmet Ertürk), İstan­ bul, 1999, 681. Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Ci lt: XVI, Sayı: 1 Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 597 Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan bir heyet tarafından yazılan tefsirlerde Garanik olayının kabul edilmediği Elmalılı tefsirinde ve diğer Harndi Yazır, anlaşılmaktadır. konuyla alakah fikirlerine Necm Suresinin değinmektedir. Yazır, Ya'kut Hamevi'nin eserinden; "Lat, Uzza üçüncüsü Menat hürmetine, bu üçü ulu umulur" diyerek müşriklerin Müfessir, Garanik sözünün Ka'be'yi tavaf ettiklerini kaynağını, müşriklerin rennüm ettikleri ifadeleri içeren bu rivayete Yazır'a göre, ayetinakışı ve şefaatleri aktarmaktadır. 29 tavaf esnasında dayandırmaktadır. 30 te- Harndi Garanik olayının batıllığını hatırlatmaktadır. Bu noktada müellifin problem olarak gördüğü ri Hz. Peygamberin söyleyip söylemediği gamberin kesinlikle bu sözleri ğular kuğulardır asıl husus, putları öven sözle- çerçevesindedir. 31 O, Hz. Pey- söylemediğini belirtmektedir. Çünkü ku- benzetmesi, Hz. Peygamberden önce söylene gelen bir söz olup, esas olarak müşriklere şeytan tarafından atılan bir cümledir. Harndi Ya- zır, Necm suresi okunurken Hz. Peygamberin vahyi da şeytanın müdahalesini de imkansız hammed'in dilinden heva ile bir söz putların aşağılık ve bir hiç hadisesini kabul eden olduğunu ulaştırması esnasın­ görmektedir. Çünkü Hz. Mu- çıkması ihtimal dışıdır ve ayetler, ilan etmektedir.32 Ayrıca o, Garanik yaklaşımlarından dolayı Taberi ve Zemahşeri'yi eleştirmektedir. 33 el-Hamevi Ya'kut, Şehabeddin Ebu Abdullah, Mu'cemü'l-Buldan, Beyrut, 1957, IV, 116; İbnü'l-Kelbi, Kitabü'l-Esniim (thk. Ahmed Zeki Paşa), Ankara, 1969, 13. 30 Elmalılı Harndi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Ankara, 1995, VII, 39-41. 31 Elmalılı, a.g.e., VII, 44. 32 Elmalılı, a.g.e., VII,44. 33 Elmalılı, Hak Dini Kur' an Dili, Vll, 43. 29 Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: ı 598 1 S e v g i T li t Olayı ü n reddedenler grubundaki suresi34 tefsirinde konuya bir hadis açıklama yapmaktadır. Konuya diğer müfessir Mevdudi de Hac bağlamında değinmekte girişinde ve geniş bir Mevdudi ayette geçen 'te- menna' kelimesine alternatif iki mana vermektedir. O, temenna kelimesinin hem 'arzu' hem de 'bir belirterek, arzu getirir ve şey okumak' anlamında alınırsa; şeytana rağmen anlamlarına sahip "Allah, Nebisinin arzusunu yerine onu görevinde başarılı kılar", kabul edilirse; "Peygamber ayetleri eğer insanların kafasında yarattığı şüpheleri gereği şeytana ikinci anlam okuduğu sırada şeytan insanların kafasında onların doğruluğu hakkında şüpheler yaratır. han olduğunu Allah, şeytanın siler, demektir. Yani Allah, imti- tuzak kurma izni verir. Fakat doğru düşünenler şey­ tanın vesvesesine inanmazlar." 35 İşte ona göre ayette anlatılan budur. Mevdudi burada eleştirisini yanlış anlarnalara yol açan hadise yer vererek onun de yapmakta ve Garanik kendi ifadeleriyle hadisi olayını açıklamaktadır. şöyle aktarmaktadır:" Mevdudi, Bu hadise göre, Peygam- ber (s.a), Müşrik Kureyşlilerin İslam'a karşı nefretlerini yumuşatacak ve onları İslam'a yaklaştıracak veya en azından onların düşmanlıklarını kışkırtmayacak şekilde onların inançlarını daha az eleştiren vahiyler na- zil olmasını arzu ediyordu. Hz. Peygamber böyle bir arzu içindeyken, bir gün Kureyşten bir topluluğun arasında oturduğu nazil oldu ve o, bu sureyi okumaya başladı. bir sırada 19-20. ayetler olan: "Gördü- nüz mü haber verin, UH ve Uzza'yı ve üçüncü (put) olan tine geldiğinde Necm suresi Menat'ı?" birdenbire; Bunlar yüce putlardır ve onlardan şefaat ayebek- lenilebilir, dedi. Bundan sonra Necm Suresi'ni sonuna kadar okudu ve 34 35 22 Hac52. Mevdudi Ebu'l-Ala, Tefhimü'l-Kur'an, İstanbul, 1988, III, 343. Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 599 sonunda secde yaptı. kapandılar, cleye aramızda duğunu Bütün müslümanlar ve müşrikler diyorlardı çünkü kalmadı; hiç bir fark taptığımız putların kabul ediyoruz ve bu yaptın? Şimdi ki: Allah'ın yaratıcı biz de mızda şefaatçi olduğuna inanıyoruz. "Ne Kureyşli müşrikler Ben bu iki cümleyi de see- Muhammed'le rızık ve veren ol- sadece O'nunla araakşam Cebrail gelip: getirmemiştim" dediğinde, Hz. Peygam- Bundan sonra ber çok üzüldü ve Allah, İsra suresi 73-75. ayetleri indirdi. Fakat buna rağmen o üzülmeye devam etti. Ta ki Allah gamberlerin başına geldiğini belirterek aynı şeyin, daha önceki pey- ettiği Hac suresinin 52. onu teselli ayetini indirdi. "36 Mevdfıdi, olayı hakkındaki eleştirilerini lılığı ve ortaya çelişkili oluşu, putları hikayenin yalan nin yalan şekilde koymaktadır. naklettikten sonra, konu o, raviler, rivayetlerin fark- öven sözlerin her rivayette çeşitli açılardan larda verilmesi gibi kendi ve hadisi bu hadisin ilgili deyişiyle olayın ber, Necm Suresi'ni ayrıntılı Garanik hadisesi- şöyle anlatmaktadır: ve sonunda secde tüm dinleyenler, müslüman veya sonra, tespitlerde3B bulunduktan sonra yine gerçek yüzünü okumuş versiyon- kritiğini yaptıktan olduğunu açıklamaktadır. 37 Mevdfıdi, oluşuyla farklı müşrik etmiştir. olsun, secdeye "Hz. Peygam- Bunun üzerine kapanmışlardır. Olay budur ve bunda bir gariplik de yoktur." 39 Ona göre Garanik, Kureyşliler tarafından uydurulmuş bir olaydır. Mevdıldi:, Tefhimü'l-Kur'an, III, 344--345. a.g.e., III, 346-348. 38 Daha geniş açıklama için bkz. Mevdıldi:, a.g.e., III, 343-348. 39 Mevdudi:, Tefhimü'l -Kur'an III, 347-348. 36 37 Mevdıldi:, Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Ci lt: XVI, Sayı: 1 600 Garfuıik hadisesini reddeden bir diğer müfessir olan Seyyid Ku- tub, ilgili ayeti 40 bütün Peygamberleri alakadar eden genel bir durum olarak değerlendirmekte çekleşmesini kabul ve bizzat ayetin metninin böyle bir etmediğini şeyin ger- belirtmektedir. Müellif, Garanik hadisesi- nin ayetin nüzul sebebi olarak gösterildiğinden söz ederek, İslam'ın karşısında olanların bu olay üzerinde fazlasıyla durduklarını, adeta yaygınlaştırmaya çalıştıklarını ayetin anlamıyla şüpheler vermediğini de ifade etmektedir. 41 Seyyid Kutub, ilgili olarak Peygamberlerin insan olma özellikleri dola- yısıyla davalarının başarılı olması da bazı böylece onu için ümitlendiklerini, şeytanın bu sıra­ ortaya atmaya gayret ettiğini fakat Allah' ın buna imkan yorumlarına eklemektedir.42 Dolayısıyla yazar son derece net bir şekilde Garanik olayının gerçek dışı olduğunu söylemektedir. Peygamber bir insandır ve bundan celer geçirebilir. Kur'an Yolu tefsirinde bu yakışmayacak dolayı zihninden bazı düşüncelerin düşün­ bir Peygambere temenniler olamayacağına işaret edilmekte, ancak şeytanın ilahi mesaja bir şeyler karıştırma gayretinde olduğundan bahsedilmekte- dir. Kur'an Yolu tefsiri, Hac suresinde Hz. Peygamberin beşer olma özelliğinden yararlanmak isteyen korunmuşluğuna dikkat şeytanın faaliyeti ile Peygamberin ilahi çekildiği değerlendirmesinde bulunmaktadır ..43 Yani burada tüm peygamberler ile ilgili genel bir hususa vurgu maktadır. Adı maktadır. yapıl­ geçen tefsirde Garanik hadisesi, Necm suresinde ele Eserde, Garanik olayının tedir. Burada rivayetin daha çok yer aldığı alın­ bir rivayete yer verilmek- şarkiyatçılar tarafından Kur' an' ı eleştiri 22Hac52. Kutub Seyyid, Ff ZiUili'l-Kur'an, 4. basım, Beyrut, 1968, XVII, 105-107. 42 Kutub, a.g.e., XVII, 108. 43 Kur'an Yolu, Komisyon (Hayrettin Karaman ve diğerleri), Ankara, 2006, III, 743-744. 4o 41 Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı vasıtası 1 601 kullanıldığı açıklanmaktadır. Ancak tefsirin müellifleri Garanik ile ilgili rivayetin bilimsel manada sağlam olmadığının altını olarak Ayrıca çizmektedirler. tebliğ gamberin runmuşluğuna içerik olarak kritiği yapılan olayını ve vahyin ko- kabul etmeyerek reddeden müfessirler konuyu bilimsel olarak ele almakta, rivayetleri eleştiriye da böyle bir hadisenin gerçekleşemeyeceği konusu müfessirlerin birleştiği bazı olayının muşluğuna titizliğine çizgisine, tevhid konusundaki tezat teşkil ettiği de ortaya konulmaktadır.44 Garanik Garanik rivayetin Hz. Pey- Hz. Peygamberin tezat oluşturmasıdır. şüphe düşürmeye neden ardından sonucuna varmaktadırlar. Söz noktalar tebliğ tabi tutmakta, vardır. Bunlardan biri; görevinin önemine ve korun- Yani böyle bir olayın vukuu, vahye olacağından gerçekleşmesi imkansızdır. Diğer bir nokta ise İslam ve Kur' an' da çelişki arama gayretinde bulunan oryantalistlerin bu olaydan medet ummalarıdır. 3- Garanik a- Garanik ten yaşandığını olduğunu sözlerin Olayını olayı Kabul Edenler konusunda bir başka kanaat de bunun gerçek- kabul eden müfessirlere aittir. Ancak hadisenin gerçek kabul edenlerden bir kısmı rivayette yer alan ve şeytan tarafından söylendiği görüşündedirler. de Garanik olayı hakkında bu doğrultuda değil Müfessir Hicazi ama yanılarak sağlam aktanlmadığını ve batıl rivayetler olduğunu söylemektedir. 45 veya bazı hataları olabileceği düşüncesinde olanları eleştirmektedir. O, bu tür rivayetlerin mesnetsiz olup sahih olmadığını, 44 öven kanaat bildirmektedir. Hicaz!, Hac suresi tefsirinde, Hz. Peygamberin kasten unutarak putları 45 bir senetle Ancak mü- Kur'an Yolu, V, 169. ilidizi Muhammed Mahmud, et-Tefsiru'l-Vfidıh, 7. basım, Kahire, 1979, XVII, 67-68. Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 fessir, burada bir başka seçeneğe yetlerin asılsız olduğunu munda olayı okuduğu de değinmektedir. O, söz konusu riva- ifade etmekle birlikte, hadisi kabul etme duru- tevile gitmektedir. Hicazi, Hz. Peygamberin Kur' an' ı ve duraklama anında şeytanın, söyleyebileceği taklit ederek ağır Garanik ile ilgili sözleri onu ihtimali üzerinde durmaktadır. Ayrıca Hicazi bu sözlerle müminlerin imtihan edildiğini de belirtmektedir. 46 Hicazi bir yandan bu rivayetlerin sahih kabul dirde her hükümde eksiklik, şeytan tarafından edilebileceğinden bahsetmekte, ihtimalini de göz ardı edilemeyeceğini, 47 aksi tak- ilave ve çalmalardan söz ama diğer taraftan rivayeti kabul etme etmemekte ve bir yorum getirmektedir. Bu bağ­ lamda Hicazi, rivayetin bizzat Hz. Peygamberle ilgili olan yönünü kabul etmemekte ancak eğer böyle bir olay dile getiriliyorsa bunun şeytan tara- fından gerçekleştirildiğinden söz etmektedir. Fakat bize göre Hicazi bu- rada sadece bir yönüyle konuya diğer açıklık yönü hakkında net bir fikre sahip Vehbe Zühayli de Garanik görüşünde tefsirin yette, olayının uydurma ve yalan manaya muhalif olarak farklı bir kanaatindedir. Ona göre Garanik olayı putları olduğu şekilde yorumlanması hakkında anlatılan öven sözleri kesinlikle Hz. Peygamber telaffuz Bu sözleri söyleyen bizzat çıkmıştır. değildir. olan müfessirlerdendir. Bu yüzden o, ilgili ayetlerin birçok verdiği gerektiği getirmekle birlikte hadisenin şeytandır. Dolayısıyla etmemiştir. fitne buradan ortaya Fakat en önemli ve kesin olan husus Hz. Peygamberin uymamasıdır. 4 B O, konuyla ilgili olarak Kurtubi'nin görüşünü 46Hidizi, a.g.e., XVII, 68-69. 47 Hidizi, a.g.e., XVII, 67. 4 8 Zühayli Vehbe, et-Tefsiru'l-Münir, Beyrut, 1991, XVII, 249. Cumhuriyet riva- Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 şeytana tercih et- Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 603 şöyle aktarmaktadır; 49 mekte ve onu da üzere okuyordu ve bu esnada da ayetlerin şeytan bu aralarda taklit ederek araya fırsat buluyor, cılar, duydukları şeyi Bu Hz. Peygamberin sözü tertil Böylece kelimeleri Hz. Peygamberi şekilde hakkında düşüncesini Garanik meselesi arasını ayırıyordu. uydurduğu sokuşturuyordu. Kur'an'ı "Hz. Peygamber yakın ona bulunan inkar- zannediyorlardı." 50 dile getirmesinin Zühayli, yanında hadi- senin uydurma oluşuna yönelik deliller de sıralamaktadır. Önce Kur' an' dan deliller serdederek bazı ayetleri örnek göstermekte51 , ardın­ dan sünnetten deliller sunmaktas2 ve Buhari'nin Sahih'inde geçen rivayette Garanik hadisesinin lif konunun lah'ın batıllığı putlara tazim zarurat-ı duğunu olmadığını ile ilgili akli deliller ileri sürmektedir. O, Rasulul- ettiğini caiz gören bir kimsenin katir diniyyeden birinin de Hz. Peygamberin 49 putları çünkü reddetmesi ol- manasında değerlendirmektedir. Şeytanın Zühayli, a.g.e., XVII, 249. el-Kurtubi, el-Cami li Ahkiimi'l-Kur'an, XII, 82-83. " o J. ,- ıJ\ ıJ~ı ' ~ Necm 3-4 _.. 1 ı " .J o / " _.. "" ~ o_.. _..o ~ ıJI'" • 'll.rl..al '" '~1 .y. ~ .lll J'i l.l.ııı -F -~ ~ ~ ' ıJ'y.'j/. 5110 Yunus 15 53 olacağını söylemektedir. 54 Zühayli Hac suresinde geçen temenna kelime- sini de okumak-tilavet etmek 5o bildirmektedir.53 Daha sonra müel- _, [_ c::ı.?Y., 69 Hakka44-46 -" (IJ ıı;_, o [ _.. / .J ı ..-.,.; o_.. . . "' J§.:ı.J ' '~ ~~' 'i'' i.?J-1. 'tr·ı ı:ıı' c::ı ~··~!..alı·. ' '~ :u.:uı. ı:ıı '..Fı ı:ı ·ı ı:::::ı•ıı ı_~, 'J \ Ji.i c::ı..::.ıı..:i!:i ~~ .s1~'1 1~1' - •. 8ul • l""'f"'JJ J ,• ~ w·ı• c~ ~~ yi~ g) U"" " "'11- c::ı:U..u . Jj ,'· :,oC. (j-j ~1 ~ ı:ll , o~jlı ~ ıili ~ Zühayli, a.g.e., XVII, 248. 53 el-Buhari Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail, el-Ciimius's-Sahih, İstanbul, 198l,Tefsir 53/4. 54 Zühayli, et-Tefsiru'l-Münir, XVII, 248. 52 Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 604 1S e v vesvese g i T üt ü n atmasındaki hikmetin ise münafık ve müşriklerin imtihan edil- mesi olduğunu sözlerine eklemektedir.ss Garanik meselesinde putlarla ilgili sözleri telaffuz edenin olduğu fikrinde olan bir O, bu rivayetin tefsir müfessirlerin olayı ağzından putları sunda ulemanın açıklamaktadır. diğer son dönem müellifi de Mahmut Toptaş'tır. kitaplarında olduğunu ama sağlam ve güvenilir reddettiklerini ifade etmektedir. Hz. Peygamberin öven sözler ittifak çıksa ettiğini bile Allah'ın onu düzelteceği söylemekle beraber kendisi Gerekçe olarak da ilgili hadisin sağlam memesini göstermektedir. Son olarak da Peygamberlerin ja veya arzusuna şeytan şeytanın vesvese attığını bildirerek konu- reddettiğini rivayetlerle gelokuduğu mesa- görüşünü açıkla­ maktadır.56 Garanik diğini olayını belirtenierin ağzından böyle asıl kabul edip putlarla ilgili sözleri üzerinde durdukları sözlerin asla çıkmayacağıdır. Onların sağlam olmamasını aykırı olmasıdır. Aynı söyle- nokta, Hz. Peygamberin önem verdiği husus budur ve bunu kabul etmeme sebepleri öncelikle bu sünnetin muhtevasına şeytanın olayın Kur' an ve zamanda onlar, rivayetlerin da ikincil bir sebep olarak görmektedirler. b- Garanik olayını kabul edenlerden bir kısmı, putlar hakkındaki sözleri şeytanın değil de müşriklerin söylediğini düşünmektedir. Konuya bu şekilde yaklaşan müfessirlerden birisi İbn Aşfu (1973)' dur. Müfessir, ayette geçen "temenni" kelimesinin bir anlamına geldiğini mamının 55 56 şeyin meydana gelmesini isternek belirterek ayeti, peygamberlerin, hidayet üzere ve salih kimseler olmalarını toplumlarının temenni ettikleri Zühayli, a.g.e., XVII, 253. Toptaş Mahmut, Kur'an-ı Kerim Şifa Tefsiri, İstanbul, 1998, V, 261. Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, ta- Sayı: 1 Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 şeklinde yorumlamaktadır. Bu 605 bağlamda şeytan da peygamberlerin onların irşadını ifsat etmeye çalışırs7 • kavmine dalalet ve fesat ilka ederek, İbn Aşfu, Garanik olayı hakkında rivayet edilen hususların geçerli olmadığını belirtmekte ve isnadlardan bazılarında adı geçen İbn Abbas'ın indiği Necm suresinin gün Hz. Peygamberin meclisinde olmadığı açık­ lamasını yapmaktadır. İbn Aşur, müfessirlerden bir kısmını, Hac suresi- nin 52. ayetinin Necm suresindeki garip rivayetleri düşünmeden kıssaya bağlı olarakindirildiğine naklettiklerini söyleyerek dair eleştirmektedir. O, bu tür haberlerin Peygamberlerin isınet sıfatına aykırı olduğuna işaret ederek Necm suresi 3. ayetin bunu anlatmaya kafi olduğunu da ilave ederss. İbn Aşfu'a göre olayın aslı, bazı müşriklerin Lat ve Uzza'nın adını duyunca bunu fırsat bildikleri ve müdahalede bulundukları şeklinde­ dir59. Ayrıca İbn Aşur, Garanik ile alakah sözlerin İslam' dan önce müşrik­ ler arasında yayılan sefih ve bir alaycı kişilerin yaptıklarını şayia olduğunu da ekleyerek, Mekke' deki bunu Necm suresinin ilgili ayetlerine dayanak bildirmektedir. O, ayette geçen ümniyye kelimesinin oku- mak anlamına gelmediğine de görüşlerinde yer vermektedir60 . Benzer fikri savunanlardan biri de Süleyman suresi 52. ayetin tefsirinde temenniyi; bir gönlün çok istediği diğini bazı şey şeyi Ateş'tir. Ateş, Hac arzu etmek, ümniyyeyi ise; olarak tanımlamakta ve buna felsefede ideal den- belirtmektedir. O, buradan yola nin, kavminin kendisine inanması çıkarak Hz. Peygamberin ideali- ve inananlardan oluşan bir dünya 57İbn Aşur, Muhammed Tahir, Tefsiru't-Tahrir ve't-Tenvir, Daru Sühnıln, Tunus, 1997, VIII, 297-298. 5s İbn Aşur, a.g.e., VIII, 304. 59 İbn Aşfu, a.g.e., VIII, 305. 60 İbn Aşfu, a.g.e., VIII, 306. Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 606 1 S e V g i T ü t ü rı toplumu kurmak olduğunu söylemektedir. İşte ona göre bu noktada şeytan Hz. Peygamberin idealine maktadır.61 Ateş, surenin yaparak Garanik iniş sebebi olarak müfessirlerin eserlerine olayını anlatmaktadır. Ateş, olmadığını, sağlam senedi yanlış düşünceler karıştrrmaya çalış­ hadis atıf bu hadisin kopuksuz bir mecmularında yer almadığı bilgisini de vermektedir. 62 Daha sonra İsra suresi 73. ve 75. ayetlerle bağlantı kurarak rivayetteki olaya benzer bir koymaktadır. ortaya şeyin gerçekleştiği Fakat onun kanaatine göre olayda geçen ilave cüm- leyi Hz. Peygamberin kendisi prensibine aykırı olduğunu Peygamberin Ka'be kasten ilave cümleyi okuduğu iki ağırlığı dığını 61 aralarında okuduklarını, ile kendinden Ateş geçtiği ve bizzat Kureyşli olayını durmaları bir birinin bu şiiri kişinin Hz. Ateş, Hz. Yine sırada Kureyş şey­ da dile getirmektedir.64 Garanik gerçekleştiğini, ettiği o gün de içle- ya da o bir bu şekilde değerlendirirken, ve tevillerde bulunmalarının hadise- aslı olduğuna işaret ettiği düşüncesindedir. kesin olarak Kureyşlilerin O, mısrayı mırıldandığını attığını alirolerin olayın üzerinde nin bir Kureyş şeytanlarından söylediğini yaydığım anlatmaktadır. sözleri ortaya Süleyman esnada söylediğini aktarmaktadır. aklındaki Peygamberin vahyin tanının bu O, bu cümlenin tevhid kendisine inen Necm suresini tilavet daha önce bildiklerini ve kendi Peygamberin böyle söylememiştir. ifade etmektedir. 63 Bundan sonra müellif, Hz. civarında esnada, ilgili ayetleri rinden birinin düşüncesini yönünde sadece şeytanın müşrikin Yani Ateş, hadisenin vesvesesinden ibaret olma- müdahalesi olduğunu Ateş Süleyman, Yüce Kur'an'ın Çağdaş Tefsiri, İstanbul, 1989, VI, 38. a.g.e., VI, 39. a.g.e., VI, 39. 64 Ateş, a.g.e., VI, 40. 62 Ateş, 63 Ateş, Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 savunmak- Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 tadır. 65 607 O, Son olarak Necm suresinde tekrar Garanik konusuna dönerek, kitabında anlattığı Yakut Hamevi'nin söz konusu olayın hususa dikkat çekmekte ve bunun olduğunu temeli ancak Hz. Peygamberin diline söylemektedir. şeytanın putları Ateş, olayın değil öven sözler atmasının uydurma olduğunu beyan etmektedir.66 Son dönem müfessirlerinden ve Garanik bildirenlerden biri de Celal Yıldırım' dır. olmadığını, olayı ile alakah O da klasik tefsirlerin görüş çoğunda anlatılan kıssanın sahih fından okunduğu haberinin tamamen asılsız ve dayanaksız olduğunu ilave sözlerin Hz. Peygamber tara- belirtmektedir. Zira Peygamberler vahyi hata yapmazlar. eleştirilerine küçük de Yıldırım, işaret adı bir uydurma fessir, Necm suresinde de aynı olduğunu ve alıp, putları ederken de ifade etmektedir.67 Mü- Garanik olayının maksatlı öven sözleri riklerden birinin söylediğini bildirerek konuyu olayına, tebliğ geçen meselenin Hz. Peygamberi hususu ele kişiler tarafından uydurulduğunu Garanik de tefsirinde hadis tenkitçilerinin konuyla ilgili etmekte ve düşürmek amaçlı alırken Kureyşli müş­ açıklamaktadır. 68 sure ve ayetlerde bahsedilmesi açısından bakıl­ dığında Mevdudi, İbn Aşur, Hicazi, Seyyid Kutub, Zühayli ve Mahmut Toptaş tarafından Konu, Elmalılı sadece Hac suresi 52. ayette Harndi Yazır suresi 19 ve 20. ayetlerde ile Celal Yıldırım, açıklandığı yalnızca ile Kur' an Yolu tefsirinde ise değerlendirilmektedir. Ayrıca Garanik görülmektedir. olayını Necm suresi 19 ve 20. ayetlerde ele Süleyman Ateş hem Hac suresi 52. ayette hem de almaktadırlar. Bunun 65 Ateş, yanı sıra Tefsir, VI, 41. a.g.e., IX, 122-123. 67 Yıldırım Celal, İl min Işığında Asrın Kur'an Tefsiri, İstanbul, 1991, VIII, 4042-4043. 68 Yıldırım, a.g.e., XI, 5875. 66 Ateş, Cumhuriyet Necm Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Sü- 608 1S e v g i T Qt ü n leyman Ateş, İsra suresi 73. ayetin inişiyle ilgili dört rivayetin bulunduğunu bildirmektedir. Ateş, bu rivayetleri madde madde vermekte ve olayı hakkındaki bunlardan birinin de Garanik rivayet olduğunu belirt- mektedir. 69 III- Görüşlerin Değerlendirilmesi Garanik farklı olayı, aslında olmuş yorumlara muhatap alimlerden bir kısmı, olayı söylediği sözleri Cessas'ın lediğini ilk dönemden bu güne kadar üzerinde bir konudur. Taberi ve kabul ederek Hz. Peygamberin gibi kabul edilmesi da içinde Zemahşeri bulunduğu bazı imkansız putları gibi öven bir kanaat içindedirler. müfessirler ise sözleri şeytanın söy- kabul etmektedirler.7° Razi ve Kurtubi de olayla ilgili rivayetlerin sahih olmadığına kanaat getirmişlerdir. Öyle görünüyor ki, bu alimlerden bazıları, mişler rivayetlerin değerine bakmaksızın ve böylece rivayetler diklerini düşünrnüşlerdir. 71 karşısındaki sorumluluklarını şekilde incelemeye tabi bulunmuşlardır. Bazıları tutmamış, ise rivayetleri meye tabi tutarak görüşlerini son derece tutarlı bir tarzda Biz çalışmamız salt bir değerlendir­ açıklamışlardır. vesilesiyle son dönem müfessirlerinin hadiseye, Razi ve Kurtubi gibi bazı ilk dönem müfessirlerinin ölçütlerine benzer bir yerine getir- Bunlar sadece yüzeysel manada hareket ettiklerinden konuyu derin bir aktarma görevinde senedi vermekle yetin- şekilde yaklaştıklarını beyan sadedinde yine daha önce eleştirel ve bilimsel tespit ettik. Onlar fikirlerini açıkladığımız bir kısım önceki müfessir- ler gibi genellikle nakli (Kur' an ve sünnet) ya da akli delillerle hareket Tefsir, V, 237-238. 7üet-Taberi, Ciimiu'l-Beyiin, IX, 178; ez-Zemahşeri, el-Keşşfif,699; Cessas, Ahkiimü'l-Kur'an, III, 246. 71 Şimşek M. Said, Günümüz Tefsir Problemleri, İstanbul, 1997, 498. 69 Ateş, Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 609 etmeyi tercih etmektedirler. Böyle bir sebepler bulunmaktadır. tavır takınmalarında Bu sebeplerden birisi, Garanik Kur' an' ın bütünlüğü ve temel prensipleri sela gelen vahiylerin tümünde fından kınanmaktadır. 72 lerin, kıssanın olayını uydurma puta tapmaları olduğuna olayın menşeine de söyledikleri bir terennüm derinlikleri göstermektedir. Yani bir bakıma putlarının adının geçtiğini şın yayılmasına Me- Kur' an tara- kanaat getirdikleri görülmektedir.73 inmişlerdir. Garanik olayında dillendirilen mısraların kaynak itibariyle sırasında özellikle açısından düşünrneleridir. müşriklerin bazı Bu açıdan bakıldığında meseleyi iyice inceleyen- Söz konusu bu müfessirler, riklerin tavaf elbette Bilhassa Kureyşli müş­ oluşu, olayın ulaştığı Kureyşliler, Necm suresinde duyunca sonunu beklemeden böyle bir neden olmuşlardır. Halbuki hakikatte olayın yanlı­ Kur' an veya Hz. Peygamber ile uzaktan ya da yakından bir ilişkisi yoktur ve tamamen müşriklerin hayal ürünüdür. 74 Onların önceki müfessirlerin birçoğundan farklı oldukları konuyla alakah olarak ileri sürülen hadisi araştırmaları ve hadisin kaynaklardan rin lafız kabule ulaşmadığı sonucuna varmalarıdır. işitmekten sağlam Bu konudaki haberle- ve senetlerindeki ihtilaflar, kopukluklar ve şayan olmadığını nokta, zayıflıklar onların şeytan vahyi bile uzak tutuluyorsa76, vahye müdahalesi de mümkün değil- ortaya koymaktadır. 75 Kaldı ki Şimşek M. Said, Günümüz Tefsir Problemleri, 500. Hak Dini Kur' an Dili, VII, 44; Mevdudi, Tefhimü'l-Kur'an, III, 346-348; Kutub, Fi Ziliili'l-Kur'an, XVII, 105-108. 74 Cerrahoğlu, Gariinik Meselesinin İstismarcıları, 72/73. 75 el-Buhari Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail, el-Ciimius's-Sahih, İstanbul, 1981,Tefsir 53/4; Mevdudi, Tefhimü'l-Kur'an, III, 346-348; Zühayli, et-Tefsiru'l-Münir, XVII, 248; Kur'an Yolu, V, 169. 76 23 Şuara 210/212. n 73 Elmalılı, Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Ci lt: XVI, Sayı: 1 dir?7 Dolayısıyla ilk dönem müfessirlerinde kısmen ve az olan eleştirel tutumun, günümüz müfessirlerinde genelleştiğini görmekteyiz. Hadisenin bir de oryantalistlerle vardır. Bilindiği Peygamberdir. gibi dinin en önemli Eğer bağlantılı kaynaklarından birileri bir dini hedef alacaksa olan istismar yönü biri kitap diğeri maksatlarını de bu iki unsur üzerinden gerçekleştirmeye çalışırlar. Dolayısıyla İslfun'a muhalif olanlar da kendi uydurmalarını Garanik olayında kullanmışlardır.7 8 On- lar bu vesileyle İslam hakkında şüphe ve tereddüt uyandırmak istemiş­ lerdir?9 Bu konuda oryantalistler daima Garanik tutum içerisinde olmuşlardır. 80 Açıkçası olayını Garanik olayı günümüz itibariy- le ne olduğu apaçık diğer alanlarda çaba sarf eden alimierin inceleme ve yönden eleştiriye mamıştır. ortada olan bir konudur. Zira gerek tefsir gerekse tabi tutmaları Yani Garanik suni ve uydurma kabul eden bir olduğu olay hakkında araştırmaları, karanlık olayının halledilmemiş her hiçbir yön bırak­ bir yönü kalmadığı gibi kesinlik kazanmıştır. 81 Sonuç Makalemizde genel olarak Garanik hadisesine dair bazı görüşlere yer verilmekle birlikte, özellikle günümüz müfessirlerinin yaklaşımını ele alarak onların lışmamızın lıklı konuya nasıl yaklaştıklarını açıklamaya neticesinde son dönem tefsir yazarlarının, gayret ettik. Ça- çoğunlukla Böyle bir takım rivayetlerin varlığı ağır­ etmiş bulun- ise bu müfessirler tarafın- olarak Garanik hadisesini kabul etmediklerini tespit maktayız. ve Günümüz Tefsir Problemleri, 529. a.g.e., 497-498. 79 Cerrahoğlu, Gariinik Meselesinin İstismarcıları, 70. so Bkz. Cerrahoğlu, a.g.e.; Balbay Muhammed, Gariinik Kıssası ve Oryantalist Yaklaşımlar, 77 Şimşek, 78 Şimşek, 81 Yüksek Lisans Tezi, Şanlıurfa, 2007. Aksekili, Bir Zındık Uydurınası, 42. Cumhuriyet Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 611 dan mesnetsiz olarak ifade edilmektedir. den çeşitli dığı da müfessirlerin ortaya bu eserlerde çalışmada aktarılan olayın, Aslı olmayan rivayetlere istina- Hz. Peygamber ile bir koyduğu olayı her yönüyle tespit gayretlerinin son derece ilkeli ve ön yargıdan uzak olarak şeytanın ya da ğu zehabında dolaylı ya da bulunuyoruz. Her ne kadar Kureyşlilerin olmadığını bir ilgisi olayının onların bir boyutu oldu- O yüzden Dinin bizzat tebliğeisi ve yaptığı değil akla gelebilecek her ler bu noktada oldukça haklı onların getirdikleri konu uygulayıcısı mühirndir. Bu nedenle Garanik hakkında tutarlı ve doğrudan söylemektedirler. Zaten burada önemli varlığı kaçınıl­ konuda, istismar ve müdahalede bulunacak kimselerin rin ne kısmı olayın, Hz. Peygamber ile olan da budur. Çünkü sadece böyle bir hususta mazdır. etıne gerçekleştiğini bir gerçekleşen müdahalesiyle olsalar da, Garanik olma- hususlar içinde görülmektedir. Biz son dönem müfessirlerinin müşahede etıniş irtibatı bir olayını düşünce eleştiriler olan Peygambe- reddeden müfessiriçindedirler. Çünkü ve ortaya koydukları açık­ lamalar birbirini tamamlar niteliktedir. Kanaatimizce Garanik olayı ile bağlantı kurulan Hac suresinde yer alan; ".Ayetlerimizi geçersiz kılmak için işte çaba gösterenler var ya, ların niyetini ortaya hedefine ulaşmadığı Tevhid ilkesinden vunduğu değildir. onlar cehennemliklerdir. 82 " ayeti konuyu yayan- koymaktadır. Aynı da ayetin ayrılmayan ilkelere ters düşen onların amaçlarının verdiği mesajlardandır. Baştan bir Peygamberin, kendi itibaren getirdiği ve sa- böyle bir hareket içine girmesi mümkün Sadece bu husus dahi, Cumhuriyet zamanda olayın tamamen uydurma Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 olduğunu ortaya koymaya yetmektedir. Bu da konunun artık istismara açık her- hangi bir yönünün bulunmadığını bir kez daha ispatlaınış olmaktadır. KAYNAKÇA Aksekili Ahmed Haındi, Bir Zındık Uydurması Garanik Safsatası, Kur'an'a ve Peygambere Çirkin İftira, İstanbul, 2003. Ateş Süleyman, Yüce Kur'an'ın Çağdaş Tefsiri, İstanbul, 1989. Balbay Muhammed, Garanik sek Lisans Tezi, Kıssası Şanlıurfa, ve Oryantalist Yaklaşımlar, Yük- 2007. Bilmen Ömer Nasuhi, Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri, İstanbul, 1964. el-Buhari, Ebu Abdullah Muhammed b. İsınail el-Camius's-Sahih, İstan­ but 1981. Cerrahoğlu İsınait D.İ.A. "Garanik" ınad. İstanbul 1996, XIIC _ _ _ _ _ __ J A.Ü.İ.F.D.,"Garanik Meselesinin İstismarcıları", XXIV, Ankara, 1981. el-Cessas Ebu Bekir Ahmed b. Ali, Ahkamü'l-Kur'an, I-III, Beyrut, 1338. Elınalılı Harndi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Ankara, 1995. Esed Muhammed, Kur'an Mesajı Meal-Tefsir, (çev. Cahit Koytak, Ahmet Ertürk), İstanbut 1999. el-Hamevi Yakut, Şehabeddin Ebu Abdullah, Mu'cemü'l-Buldan, Beyrut 1957. Havva Said, el-Esas fi't- Tefsir, 2. basım, Kahire, 1989. Hicazi Muhammed Mahmud, et-Tefsiru'l- Vadıh, 7. basım, Kahire, 1979. Hizınetli Sabri, İslami Araştırmalar, "Garanik Meselesi Üzerine", Nisan 1989, cilt:3, sayı:2, 40-58. Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 613 İbn Aşur, Muhammed Tahir, Tefsiru't-Tahrir ve't-Tenvir, Daru Sühniln, Tunus, 1997. İbnü'l-Kelbi, Kitabü'l-Esnam (thk. Ahmed Zeki Paşa), Ankara, 1969. İbn Kesir, İmadüddin Ebu'l-Fida İsmail İbn Ömer el-Kureşi ed-Dimeşki, Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim, I-, VIII (Thk. Muhammed İbrahim el-Benna), Kahraman Yayınları, İstanbul, 1984. Kur'an Yolu, Komisyon(Hayrettin Karaman ve diğerleri), Ankara, 2006. Kurtubi, Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed, el-Cami li Ahkami'l- Kur'an, I-XX, Kahire, 1958. Kutub Seyyid, Fi Zilali'l-Kur'an, 4. basım, Beyrut, 1968. Mevdudi Ebu'l-Ala, Tefhimü'l-Kur'an, İstanbul, 1988. er-Razi, Fahreddin Ebu Abdullah Muhammed b. Ömer, Mefatihu'l-Gayb, 1-VIII, İstanbull307. Şimşek M. Said, Günümüz Tefsir Problemleri, İstanbul, 1997. et-Taberi, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Camiu'l-Beyan fi Te'vil-i Ayi'l-Kur'an, Beyrut, 1992. Toptaş Mahmut, Kur' an-ı Kerim Şifa Tefsiri, İstanbul, 1998. Yıldırım CelaL İl min Işığında Asrın Kur' an Tefsiri, İstanbul; 1991. ez-Zemahşeri, Ebu'I-Kasım Carullah Mahmud b. Ömer, el-Keşşaf Hakaiki't-Tenzil ve Uyuni'l-Ekavil 2.Basım, fi an Vücuhi't-Te'vil, Beyrut, 2005. Zühayli Vehbe, et-Tefsiru'l-Münir, Beyrut, 1991. Fakültesi Dergisi, 2012, Ci lt: XVI, Sayı: 1