HÜCRENİN BÖLÜMLERİ HÜCRE ZARI SİTOPLAZMA ÇEKİRDEK HÜCRE ZARI Hücreyi dışardan çevreleyen, hücreye belli bir şekil kazandıran canlı, esnek, seçici ve geçirgen özellikteki kısımdır. Protein, karbonhidrat, yağ moleküllerinin bir araya gelip, özel bir şekilde dizilmesi ile oluşmuştur. günümüzde en geçerli zar modeli akıcımozaik zar modelidir. Bu modele göre yağ tabakaları hareketli iki sıra halinde dizilmiştir. Protein molekülleri yağların arasına gömülmüştür. HÜCRE ZARI GÖREVİ • Hücreyi dış etkenlerden korur, hücreye şekil verir. • Hücrenin madde alış verişini sağlar. Seçici geçirgen özelliğinden dolayı geçişler kontrol altındadır. • Hücrelerin birbirlerini tanımalarını sağlar. • Hücrelerin birbirlerine tutunmalarını sağlar. • Hücreye gelen elektriksel, kimyasal uyarılar zar aracılığı ile yapılır. SİTOPLAZMA Çekirdek ile hücre zarı arasındaki %70-90’ı sudan oluşmuş yumurta akı kıvamında sıvıya sitoplazma denir. Sitoplazmada suyun yanında; enzimler, hormonlar, nükleotitler, RNA, ATP, iyonlar, aminoasit, glikoz, yağ asitleri, mineraller ve sindirilmemiş besin molekülleri bulunur. Organeller sitoplazma içerisine gömülü olarak bulunurlar. Organeller hücre içerisindeki hayatsal faaliyetleri (beslenme, boşaltım, sindirim, solunum,… vb.) yapmak üzere özelleşmiş yapılardır. MİTOKONDRİ • Fonksiyonu: • İçteki zarın kıvrımları üzerinde solunum enzimleri bulunur. Oksijenli solunum reaksiyonlarının büyük bir kısmı burada geçer. Bu sayede, bazı besinlerden oksijen yardımıyla ATP denilen enerji deposu moleküllerin üretilmesi sağlanmaktadır. MİTOKONDRİ E.RETİKULUM • Yapısı: • Hücre zarından çekirdeklere kadar uzanabilen zar yapılı kanallardan oluşur. Hayvan hücrelerinde bitki hücrelerine oranla daha gelişmiş olan bu yapıların sitoplazmaya bakan yüzlerinde ribozom bulunuyorsa granüllü (tanecikli) ER; ribozom bulunmuyorsa granülsüz (taneciksiz) ER denir • Fonksiyonu: • Hücre içi madde iletimi görevini üstlenir. Granülsüz ERlar ayrıca yağ asidi ve diğer lipitleri sentezlerler. ENDOPLAZMİK RETİKULUM Golgi aygıtı • Üstüste yığılı yassı kesecikler halindedir. Maddelerin küçük kofullar halinde paketlenmesiyle görevlidirler. GOLGİ AYGITI RİBOZOM • Yapısı protein ve RNA dan oluşur. Her hücre kendine özgü proteinlerini ribozomlarda sentezler. Zarla çevrili değildir ve iki alt birimden oluşur. Yoğun protein sentezi sırasında sitoplazmada yan yana gelerek zincir şeklindeki “polizom”ları oluştururlar. RİBOZOM LİZOZOM – Golgiden meydana gelir. Tek katlı zarla çevrili olup, içerisindeki sindirim enzimleri ile hücre içi sindirimini sağlar. Zarlı yapısı yırtılacak olursa hücre kendini sindirip yok eder. Bu olaya “otoliz” denir. SENTROZOM • Sadece insan ve hayvan hücrelerinde bulunur. Birbirine dik iki sentriolden oluşur. Hücre bölünmesi sırasında kendini eşleyerek zıt kutuplara çekilir. Kromozomların kutuplara çekilmesini sağlayan iğ ipliklerininin tutunma yeridir. Plastitler: • Sadece bitkisel hücrelerde bulunurlar. Üç çeşidi bulunmakta olup, birbirlerine dönüşebilirler. • 1-Kloroplast • 2-Kromoplast: • 3-Lökoplast Kloroplast: • Fotosentezinyapıldığı organellerdir. Kendine ait DNA, RNA, ETS ve ribozomları vardır. Çift katlı zardan oluşur. Mitokondri gibi bölünerek çoğalabilir. İç zarın uzantıları olan kıvrımlara grana, içerisini dolduran sıvıya ise stroma denir. Granalar içinde bitkiye yeşil rengini veren ve fotosentez için gerekli ışığı soğuran (emen) “klorofil” pigmentleri bulunur. KLOROPLAST KROMOPLAST • Bitkilerde meyve ve çiçeklere özel renklerini verirler. Likopin (kırmızı), ksantofil (sarı) ve karoten (turuncu) olmak üzere üç çeşittirler. LÖKOPLAST • Renksizdirler. Genelde kök, gövde ve tohumda yoğun olarak bulunurlar. Nişasta ve diğer maddelerin depolanmasını sağlarlar. KOFUL • Endoplazmik retikulumdan, golgiden, hücre zarından ve çekirdek zarından meydana gelebilirler. Kofullar bazı artıkların ve suyun depolanmasını ve bitkilerde turgor basıncının ayarlanmasını sağlarlar.