T.B.M.M. B : 40 daki reel artış eğilimi 1988 yılında da sür­ müş, kamu kesimi sabit sermaye yatırım­ ları reel olarak gerilemeye devam etmiş­ tir. 1987 yılında sabit fiyatlarla yüzde 3,6 gerileyen kamu kesimi sabit sermaye ya­ tırımlarının, 1988 yılında yüzde 8 azala­ cağı tahmin edilmektedir'' ifadesi yer alı­ yor. Halbuki Komisyon raporunda, "artmıştır" deniyor. Kamu sektörünün sabit sermaye yatırımları reel olarak azal­ mıştır, ama özel sektörün yatırımlarında­ ki artıştan dolayı toplam sabit sermaye ya­ tırımları yüzde 3,7 oranında artmıştır ki; bu da, 1987'deki yüzde 5,5'lik artışın yi­ ne gerisindedir. Tabiî, Türkiye'de sabit sermaye ya­ tırımları 1988 yılında yüzde 3,7 artmış, ama büyüme yüzde 7 olmuş. Bu nasıl ol­ muş? Bu, ancak şöyle mümkün olabilir : Yapılan yatırımlar fevkalade verimlidir, yani yapılan yatırımların sermaye hâsıla katsayısı düşüktür; o takdirde böyle bir so­ nuca varabilirsiniz. O itibarla, planın makro çatısı tutarsız olduğu gibi, hemen hemen bütün hedeflerde çok ciddî sapma­ lar vardır. Bir başka maddî hataya daha değin­ mek istiyorum : Yine bu Komisyon rapo­ runun 21 inci sayfasında, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı bütçesi 1 trilyon 335 milyar 595 milyon olarak görünüyor, hal­ buki 11 trilyon; yani oradaki, öndeki 1 düşmüş. Değerli üyeler, bunun yanında, Sa­ yın Maliye Bakanının, Bütçe Kanun Ta­ sarısını Genel Kurula sunuş konuşması­ nın 21 inci sayfasında deniyor ki : "Top­ lam dış borcun ihracata oranı 1978 yılın­ da yüzde 6 iken, 1983 yılında 3,2; 1986 yı­ lında 4,2; 1987 yılında yüzde 3,8 olmuştur" Bunlar, yüzde olmayacak, kat olacak. Yani dış borcun ihracata oranı 6 kat iken, 3,8 kat olmuştur; bu da önemli bir hatadır. Tabii doğrusu da böyle değil­ 12 . 12 . 1988 O : 2 dir. 1983 yılında 3,2 kat iken, 1987 yılın­ da 4,5 kat olmuştur. Yani oran bozulmuş­ tur. 45 milyar dolar dış borç, 10 milyar do­ lar ihracat, 4,5 kattır. Biraz sonra bu ko­ nuya yeniden döneceğim. Bu bütçe raporunda enflasyondan söz edilmiyor. O da dikkat çeken bir hu­ sustur. Bir başka hususa daha dikkat çe­ kip konuya girmek istiyorum : Sayın Başkan, değerli üyeler; Türki­ ye'de akaryakıt kıtlığı yaşanmıştır. Akar­ yakıtta karne dönemi yaşanmıştır; ama o dönemde Avrupada da benzeri uygulama­ lara gidilmiştir. Avrupada, 1973 şokundan sonra 1973 sonbaharında, 1974 kışında pa­ zar günleri özel otomobillerin trafiğe çı­ karılması yasaklanmıştır. Ahali atlarla gez­ miştir. Avrupanın başşehirlerinde atlarla dolaşılmıştır. Trafiğe bir gün tek numaralı plakalar çıkmıştır, ertesi gün çift numaralı plakalar çıkmıştır. Yani, Türkiye'deki bu uygulamalar, sadece Türkiye'de yapılmış değildir. Meseleleri çarpıtmadan anlat­ mak, değerlendirmek ve yorumlamak zo­ rundayız. Buraya çıkan arkadaşların, bu kürsüyü kullanan arkadaşların, bu nokta­ lara özen göstermeleri gerekir. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Bütçesine gelince : 11,5 trilyonluk bir bütçe ayrıca müsteşarlığa bağlı 3 trilyona yakın da fon var; yani 14-15 trilyon. Bunun bütçe içindeki payı yüzde 35. Müsteşarlığın transfer harcamaları içindeki payı yüzde 70 civarında. Transfer harcamalarının bütçeye oranı yüzde 50. İç ve dış borç fa­ iz ödemelerinin, bütçe harcamalarına ora­ nı yüzde 30'lara yaklaşıyor. Bu oran 1986'da yüzde 16 idi. İç ve dış borç faiz ödemelerinin transfer harcamalarına ora­ nı yüzde 60'lara yaklaşıyor. İç ve dış borç faiz ödemelerinin, müsteşarlık bütçesine oranı yüzde 80'i aşmış. Değerli üyeler, 1987 yılı konsolide bütçe büyüklüğü yaklaşık 12 trilyon.