1 Teşvik ve yönlendirme araçları, yalfcııriımıın konu şuma

advertisement
T. B. M. M.
B : 86
Teşvik ve yönlendirme araçları, yalfcııriımıın konu­
şuma, kapasitesine, tekonoJlojisine, isfcithdıaım ve öde­
meler dengesine katkısı ille yer seçimine göre etkiilü
ölçülerde faırklıkştırıılmış olarak ve selekti! biçimde
kutonrJlaoaktıır.
Bu çerçevede yaürıımılaırıın yurt düzeyinde dengeli
dağıtanını yönlendirmek amacı ille teşvik tedbirleri­
ndin yörelere göre uyguiandırılmaısıında farklılaştırma­
ya devam edüiiiecekltiır.
Yurt. dışında çalışan vatandaşlarımızın yapacak­
ları yatırımlar ile kalkınmada öncelikli yörelerde ve
organize sanayi bölgelerinde yapılacak yatırımlara ve
ihracata dönük yatırımlara ilave teşvikler sağlana­
caktır.
Beşinci Plan hedeflerini gerçekleştirebilmek için
1984 yılında 2 trilyon 373 milyar lira olan toplam
yatırımların, yılda ortalama yüzde 8,5 civarında ar­
tarak, 1989 yılında 3 trilyon 575 milyar lira seviye­
sine çıkması gerekmektedir. Beşinci Plan döneminde
gerçekleştirilmesi öngörülen 14 trilyon 412,9 milyar
liralık sabit sermaye yatırımının, 6 trilyon 135 mil­
yar lirası özel kes^m, 8 trilyon 278 milyar lirası ise
kamu kesimi tarafından gerçekleştirilecektir. Özel sa­
bit sermaye yatırımları artış hızı yüzde 10,9, kamu
sabit sermaye yatırımları artış hızı yüzde 6,8 civa­
rında olacaktır. 1984 yılında sabit sermaye yatırım­
ları içinde özel kesjnin payı yüzde 39,9 iken, 1989
yılında bu pay .yüzde 44,5 seviyesine yükseltilecektir.
Sabit sermaye yatırımlarının gayri safi millî hâsıla
içindeki payı ise, 1984 yılında yüzde 18,9 iken, 1989
yılında yüzde 20,9 seviyesine yükselecektir.
Beşinci Plan Dönemi toplam sabit sermaye yatı­
rımlarının sek^örel paylarına gelince: İmalat sanayi
yüzde 20,9, ulaştırma yüzde 18,6, konut yüzde 15,2,
enerji yüzde 14,9 ve tarım yüzde 11,4. Bu sektörle­
rin en yüksek paya sahip olmaları öngörülmüştür.
Beşinci Beş Yıllık Plan Döneminde hedef olarak
verilen yatırımların gerçekleştirilebilmesi için iç ta­
sarrufların yılda ortalama yüzde 9,9 civarında art­
ması gerekmektedir, iç tasarrufların gayri safi millî
hâsıla içindeki payı 1984 yılında yüzde 17,4 iken,
1989 yılında yüzde 20,5'a yükselecektir.
Tasarruf eğiliminin arttırılması ve yatırımların iç
Jcaynaklardan temini için gerekli tedbirler alınacak­
tır. Tasarruflar, bankalar yanında, hisse senedi, tah­
vil ve kâr ortaklığı senedi, gelir senedi gibi menkul
değerlere kaydırılarak sermaye piyasasının gelişmesi
ve sınai mülkiyetinin yaygınlaşması temin edilecektir.
Bu çerçevede Kamu İktisadî Teşebbüslerine bağlı
9,7.1984
0:1
bazı işletmelerin hisse senetleri satışı yoluyla da hal­
ka açılması sağlanacaktır.
Merkez Bankası kaynakları esnek bir para politi­
kasının izlenebilmesine imkân verecek şekilde tahsis
edilecek, ekonomide reel büyümenin ve konjonktürel değişmelerin gerektirdiği likidite ihtiyaçlarını kar­
şılayacak enflasyonist talep baskısına neden olmaya­
cak yeterli para arzı politikası uygulanacaktır.
Reeskont faiz oranları banka sistemi kaynakları­
nı plan öncelikleri doğrultusunda yönlendirme ve eko­
nomide likiditeyi kontrol etme ilkeleri çerçevesinde
belirlenecektir.
Gerçekçi faiz oranlarının
faaliyetlerinin etkinleştirilmesi,
vik sisteminin reorganizasyonu
kredi faizi arasındaki farkın
caktır.
uygulanması, aracılık
vergilendirme ve teş­
yoluyla mevduat ve
azaltılmasına çalışıla­
Beşinci Beş Yıllık Plan Döneminde özel kesim 2
trilyon 557,6 milyar liralık tasarruf fazlası, kamu ke­
simi ise 3 trilyon 791,8 milyar liralık tasarruf açığı
verecektir. Aradaki 1 trilyon 234 milyar liralık fark
dış tasarrutıana karşılanacaktır. Dış tasarrurıarın top­
lam tasarruflar içındöki payı 1984 yılında yüzde 11,8
iken, 1989 yılında bu nispet yüzde 6,3'e inecektir. İç
kaynakların sınırlılığı sebebiyle dış kaynak temini,
kalkınmayı hızlandırma ve istihdam problemini ha­
fifletme açısından önem taşımaktadır. Bundan dola­
yı, bir taraftan dış ödeme gücü, ihracat ve diğer dö­
viz kazandırıcı işlemlerin teşviki yoluyla artırılırken,
diğer yandan da dış para piyasalarından ödeme gü­
cümüzü zorlamayacak miktar ve şartlarda kredi te­
mini öngörülmektedir. Aynı politikanın devamı ola­
rak, liberal bir yabancı sermaye politikası da izlene­
cektir.
Avrupa Ekonomik Topluluğu ile olan ilişkiler,
ekonominin dışa açılma politikasına uygun olarak
yeni baştan düzenlenecek, AET ile ekonomik bütün­
leşme konusunda gerekli adımlar Plan dönemi için­
de atılacaktır. Plan döneminde dış ticaret açığının ve
cari işlemler açığının tamamen kapatılması öngörül­
memektedir. Gelişen bir ekonomi olarak, bu hedefin
daha sonraki plan dönemlerine ertelenmesi zorunlu­
dur. Ancak Beşinci Plan Döneminin sonunda dış ti­
caret açığının artış hızında bir yavaşlama olacaktır.
Sabit dolar fiyatlarıyla cari işlemler dengesi açığında
tedrici bir azalma beklenmektedir.
Ödemeler dengesinin durumu dikkate alınarak,
ithalatta koruma oranları kademeli olarak azaltıla­
rak, ihracatın teşviki ve tüketicinin korunması sağla-
— (»40 —
Download