"GÖREV TAMAMLANDI" Bu sene en çok yazdığımız konulardan birisi Türkiye devlet tahvilleri verim eğrisiydi. Sene başında TCMB'nin verim eğrisinin bir politika aracı ve hedefi haline getirmesiyle verim eğrisinin; 1. Eğimi, 2. Seviyesi Türkiye'deki ekonomik gelişmeler için yol gösterdi. Henüz tam anlaşılamadılarsa ve tartışma sürse de teorik olarak verim eğrilerinin eğime sahip olmaları beklenir. Bunun sebebini paranın zaman değeri nedeniyle daha uzun süre borç verildiğinde daha çok faiz istenmesi. Aslında, bankaların kar elde edebilmelerinin sebebi de kısa vade borçlanıp uzun vadede borç vererek verim eğrisinin eğiminden faydalanmaları. Sene başında bankacılık sektörüne yönelik beklentiler karamsardı. Senin sonuna geldiğimizde ise %15 kredi disiplini ve yatay verim eğrisi politikasına rağmen bankacılık sektörü geçen seneki performansını yakalamak üzere. Aynı zamanda verim eğrisinin yataylığı teorik olarak ekonominin yavaşlamasıyla da açıklanabilir. Ekonominin hız kestiği dönemlerde likidite kaygısıyla şirket ve bireyler birikimlerini nakitte tutmayı tercih edebilirler. Bunun sonucu olarak da kısa vade faizlerde sıçrama gözlenebilir. Bu sene bankacılık sektörünün bir benzeri Türkiye ekonomik performansı için de geçerli. Yatay verim eğrisine rağmen ekonomi büyüme eğilimini sürdürmekte. Bunların basit bir sebebi var. Türkiye'de tüketici kredilerinin vadesi ticari kredilerin vadesinden daha uzun. Bu nedenle TCMB, merkez bankası fonlamasının vadesini kısarak ticari kredileri destekledi. Böylece imalat sektöründe de hizmet sektöründe de üretim devam edebildi. Kısa vadeli faizler olması gerekenden bir miktar daha yukarıda kaldığı için de örneğin yılın ikinci çeyreğinde ekonomide geçici bir yavaşlama belirdi. Ancak daha sonra yüksek faizlere alışık olan iş çevreleri TCMB'nin ölçülü faiz indirimleriyle rahatlayabildiler. Ekonomide yapılan her işin bir maliyeti var. Örneğin 2012 yılında da %15 kredi disiplini gözetilmiş ve cari açık çift hanelerden %6 oranına iyileştirilmişti. Fakat, büyüme yalnızca %2,2 oranında gerçekeleşmişti. Bugün karar metninde TCMB'nin "yatay verim eğrisi" yaklaşımından vazgeçebileceğine yönelik sinyaller görebiliriz. Çünkü; TCMB'nin verim eğrisini politika aracı haline getirmesindeki bir faktör de veri eğrisi ile kur arasındaki ilişki. Verim eğrisi yatay kaldığı sürece kur üzerindeki değer kaybetme baskısı azalmakta. Kur da enflasyonun en önemli değişkeni olduğu için yatay verim eğrisi aynı zamanda fiyat istikrarı anlamına geliyor. Nitekim önümüzdeki yıl kur geçirgenliğinin tamamlanmasıyla yılın ilk yarısında %6 oranına doğru keskin bir dez-enflasyon beklenmekte. Verim eğrisinin daha fazla yatay kalması kur üzerinde değerlenme baskısına neden olabilir. 1. Ekonominin %4 büyüme trendini koruyabilmesi, 2. Türk Lirası'nın aşırı değer kazanmaması için bugün artık TCMB'nin "yatay verim eğrisi" yaklaşımını sonlandırabileceğini düşünüyoruz. Böylece rahatlayan likidite politikasıyla önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde faiz indiriminin önü açılabilir. Karar metni "güvercin" okunmalı. Piyasa da "güvercin" karar metnini fiyatlıyor. Kısa vadeli faizler politika faizinin altına doğru hareket ederken verim eğrisi ekonomik büyümeyle uyumlu şekilde dik hale gelmekte. Aynı zamanda kur üzerindeki değer kazanma baskısının da azaldığını gözlemliyoruz. Japonya Merkez Bankası hamlesi sonrasında 2,50 seviyesinin TCMB tarafından gözetmeye başlayabileceğini belirtmiştik. Gerçekten de sepet kur (1 EUR + 1 USD ortalaması) 2,50'den dönerek bu sabah 2,52 seviyesinde. 10 yıl vadeli faizin bu sene sonunda %8,25 civarında fiyatlanıp önümüzdeki sene %8'in altına gelmesi beklenebilir. %7,50 oranı ise sene içerisindeki beklentimiz. Küresel Ekonomi Gündemi İçin Birazdan "Sabah Stratejisi"nde Buluşmak Üzere... "Veri Dürbünü"ne Ulaşabilirsiniz.