1 Cumhuriyet Halk Partisi Altay: “Otomasyon ile cinsiyet ayrımcılığı yapanlar, Türkiye’nin çağdaşlaşma mücadelesine böylesine büyük zarar verenler, şaibeli sınavda yapabilir, sınav sorularını istediğine ulaştırabilir.” Tarih : 29.03.2011 Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay YGS’de ortaya çıkan skandala dikkat çekerek, “Otomasyon ile cinsiyet ayrımcılığı yapanlar, Türkiye’nin ç a ğ d a ş l aş m a mücadelesine böylesine büyük zararlar verenler, şaibeli sınavda yapabilir, sınav sorularını istediğine ulaştırabilir, salona göre gözetmen ayarlayabilir, hatta sandık sonuçlarını bile manipule etmeye kalkışabilir” dedi. Yazılı bir açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Altay konuyla ilgili olarak şunları söyledi; “AKP’nin eğitim sistemini kendi siyasal ideolojisine göre şekillendirme hırsı ve isteği milyonlarca gencimizin istikbaliyle oynama noktasına gelmiştir YGS sınavında İstanbul’un Eyüp ilçesinde 7 okulda sadece kız öğrencilerin sınava girmesi ÖSYM’nin salt pozitif ayrımcılık açıklamasıyla geçiştirilemeyecek kadar önemlidir. Aynı ilçenin aynı okullarında, belirlenmiş öğrencilerinin güya elektronik bilgisayar otomasyonu ile aynı cinsiyetteki arkadaşlarıyla sınava girmelerinin arkasında hem ideoloji, hem şaibe, hem de ahlakçılık anlayışı vardır. Eyüp ilçesindeki bu okullarda sınava giren kızlarımızın bu tür şaibeli bir organizasyonun içinde olabileceklerini asla ama asla düşünmüyoruz. Ancak tıpkı 2010 KPSS’ de olduğu gibi bu bölgede Pazar günü yapılan sınav şaibeli hale gelmiştir. Bu kadar olumsuz tesadüfün bir arada olmasını bilgisayar sisteminin işleyişiyle açıklamakta ÖSYM ‘nin teknik alt yapısının ne kadar manüel yönlendirmeye açık olduğunu göstermektedir. Bu tesadüfler acaba sınavda görev alan bina sorumluları, salon başkanları ve gözlemciler içinde geçerli midir? Bu kişilerin içlerine sızmış art niyetli kişiler olabilir mi? Okullarda organizasyonu mükemmel bir şekilde yapılmış, toplu kopya ve yardım sistemi işlemiş midir? Eğer bir pozitif ayrımcılık yapıldı ise bu bölgedeki engelli gençlerimizde bu ayrımcılıktan neden yararlanmamışlardır? ÖSYM’nin bu yaklaşımı YGS sınavına giren tüm öğrencilerin ve ailelerin aklını karıştırmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi -1/2- 26.08.2013 2 ÖSYM kendini YÖK ile birlikte Cumhuriyet kanunlarından bağımsız örgütlenmeler halinde görmekte ve bu yönde uygulamaları alenen yapmaktadırlar. Unutulmamalıdır ki Cumhuriyetimizin eğitim alanındaki en büyük devrimi olan Tevhidi Tedrisat Kanunu halen yürürlüktedir. Türk Eğitim Sistemimizin 35 yıldır şaibeden uzak, objektifliği ve güvenirliği tüm toplum kesimlerince kabul görmüş olan ÖSYM, AKP iktidarıyla bu özelliklerini yitirmiştir. 2010 KPS sınavında yaşanan şaibeler henüz aydınlatılmamışken kurumun yapısı kanunla değiştirilerek kadroları dağıtılmış teknik alt yapısı tamamen değiştirilmiştir. YGS girişinde sözde ayrıntılı aramalarla sınavın güvenirliği sağlanmış görüntüsü kamuoyuna verilmiştir. Ancak zihniyetteki güvenirsizlik bu olayla kendini alenen göstermiştir. ÖSYM’deki bu güven bunalımın ve ideolojik saplantının başka bir izdüşümü YÖK’de de görünmektedir. “Dekolte tahrik eder” diye kendini bilmez bir açıklama yapan sözde bilim adamının ifadelerini YÖK akademik ifade özgürlüğü olarak değerlendirebilmiştir. Kuşkusuz gerek YÖK gerekse ÖSYM’nin tepe yönetimdeki kişilerin sahiplerinin sesi olarak kraldan çok kralcı bir anlayışla bu tutumlar içerisinde olması doğaldır Sekiz yıllık AKP iktidarında neredeyse bütün kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey yöneticilerinin cumhuriyeti içselleştirmediklerine tanıklık ettiğimiz günlerden geçiyoruz. Unutulmamalıdır ki halkımız cumhuriyeti ve devrimleri benimsemiş ve içselleştirmiştir. Bunları sinsi senaryolarla, ucuz planlarla dönüştürmeye çalışmak tam bir aymazlıktır. Karşı devrimcilerin bu yaklaşımları, hükümetin idari tasarruf kullanmayacağı düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Bu olaylar karşısında Cumhuriyetin savcılarının kayıtsız kalmayacağını düşünüyor ve göreve davet ediyorum” Cumhuriyet Halk Partisi -2/2- 26.08.2013