0. Senatosu B : 71 öncelik ele alınıp, çıkarılması kaçınılma bir zorunluluk olmuştur. Hattâ, üniversitelerin yö­ netiminde ve bilimsel çalışmalarındaki özerkliliklerim daha verimli yapabilmeleri için malî özerkliklerinin de şart olduğu gerçeği ortaya çıkmıştır. Çünkü, üniversite yöneticileri elle­ rindeki malî kaynakları kendi kararları ile kullanamaz ve gerekli devir ve madde değiş­ tirme işlerini zaman içinde yapamazlarsa, ne yönetim özerkliği ve ne de bilimsel özerklik verimli şekilde gerçekleşemez, işlerin verimli ve hızlı bir şekilde yürütülmesi, aksamaması ancak ve ancak malî özerkliğin sağlanmasına bağlıdır, öyle ise, üniversitelere malî özerkli­ ğin verilmesi bir zaruret haline gelmiştir. Çün­ kü, malî özerklik bilimsel ve yönetim çalışmalannın verimliliği için önemli bir dayanaktır. Malî özerkliğin Anayasanın gerektirdiği esas­ lara göre bir denetim altında tutulması müm­ kün olduğuna göre üniversitelerimizin çağ değisimirdeki bilimsel, teknolojik, psikolojik ve sosyolojik gelişmelere hızla ayak uydurabilme¬ lerinin sağlanmasında etkili olacağı da bir ger­ çektir. Bntfn üniversite öğretim üyelerinin almak­ ta oldukları tazminatın yetersizliği, şüphesiz M, çatama güçlerini azaltmaktadır. Daha kötüsü; çok değerli bilgi ve kişiliğe sahip ele­ manla™ malî yönden daha cok kazanç sağlıyacak özel kurumlarda görev* alarak üniversiteyi bırakmak zorunda kalmalarına etkili ol­ maktadır. Hattâ öğretim üyeliğinin kaynağı olan a s i l ı k müessesesi bu yüzden üstün yetenekli k i s v e n yoksun bırakılmakta ve öğ­ retim ü y e ü ™ e-eçişleri sağlanamamaktadır. Yalnız üniversite" profezlerinin almakta ol­ dukları 1 000 liraya 1 000 lira daha ilâve edil­ mekle pek fazla birşey kazanılmamıştır. 1 000 lira alırken eline 800 lira kadar <reçen bir para, 2 000 lira, tazminata kavuşturduğunda kesintilerden sonra, 1 450 lira kadar bir para olacaktır. Doçentlere ise, 600 lira alırken, 1 500 lira tazminat' verilmesi istenmektedir. Kesintilerden sonra doçentlerin de eline 1 100 lira kadar bir para geçecektir. Bu para, bugünkü hayat pahalılığını karşılıyacak ve öğretim üye­ lerini refaha kavuşturacak ve bilim adamlarınm huzur içinde çalışmalarını sağlıyacak bir para deMldir. Sonra, üniversite meselelerini çö­ zücü bir çare de değildir. Az miktardaki İm 27 . 10 . 1969 O :1 tazminatla ne üniversitelerdeki öğretim üyele­ rinin şahsi meseleleri çözümlenir ve ne de üniversite meseleleri bu şekilde yetersiz kalacak verilerden yola çıkılmakla halledilmiş olur. Üniversitelerden gelen reformcu kanun tasa­ rısının Millet Meclisi Millî Eğitim Komisyonunda kabul edilen metinde; profesörlere 4 000, doçentlere 3 000 lira ve diğer üyelere de miktarları daha fazla olan paralar veril­ mişti. Bunların hepsi kısılmış ancak ve ancak 2/3 nisbetii.de tazminatları verilebilmiştir. 1965 ten beri yapılan % 35 zamlarla, 1960 dan itibaren profesörlere verilen 600 - 1 000 arasmdalri paranın yekûnu % 55 tir. Bu miktarın, hayat pahalılığım karşılıyacak ve çeşitli bakımdan, onların meselelerini çözecek bir para olmadığı görülmektedir. Üniversite dışındaki asistanların da hakika¬ ten bugünkü acıklı hali dikkate alınmalıdır.. Gerçi, elimizdeki; akademik düzeye, akademik hüviyete sahip asistanlar için bir kanun tasansı olmasına rağmen diğerlerinin de dışarıda bırakılması, kanaatimce, sosyal adalete uygum olmamaktadır. Yine Sayın Millî Eğitim B a b u r a n Hükü­ met adına tasvibettiği ve komisyon üyelerine teşekkürlerini bildirdiği; Um gİin çalışmayı, asistan ve öğrencinin yönetime katıtaalarun, doktor asistanlarm ders vermelerini, doçentlik sürelerinin inmesini birçok arkadaşla™.*söyle­ mler, zamanın azlığı balamından bunları geçe­ c i m . Savın Bakan «Full - time caymaları Hükümet ' t a h u m d a yoktur» dedi. * Hükümet tasarısı gerekçesinin 3 ncü paragrafını aynen okuyorum... * MİLLÎ MWMM BAKANI İLHAMİ ERTEM Edirne Milletvekili) - Maddeyi oku, madde­ yi... HÜSEYİN ÖZTÜRK (Devamla) — «... Di*er taraftan ta tasarı ile 4936 sayılı Kanuna bağlı ünİY^itelerimizde çalışan öğretim üye•eri ve yardımcılar.mn daha ' ziyade tam gün üniversite içinde öğretim ve araştırma görevi­ ne bagianmasını sağlamcı hükürfer de değiş•Mlmiştir.» Nitekim; Savın Millî Eğitim Baka­ nı da tam kabul etmiş." o zaman da. üniversi•« fl^Vrt*,: özetim ü^elerinin fikirlerini sob ^ O T r i i n i söylemiş ve teşekkürlerini w * de bildirmişlerdi. ) 0 -