Kuasar Nedir, Ne Değildir II,Kuasar Nedir, Ne Değildir

advertisement
Kuasar Nedir, Ne Değildir II
Uçsuz bucaksız evrende keşfedilmeyi bekleyen sayısız gök cismi
bulunur. Sırlarla dolu bir evrende yaşamaktayız. Evrenin en
uzak ve karanlık köşelerinde ulaşamayacağımız galaksiler,
gezegenler, yıldızlar, kara delikler, kuasarlar ve henüz
keşfedemediğimiz birçok göz cismi bulunur. Bunlardan biri olan
kuasar muazzam parlaklığıyla dikkatini çekmektedir.
Kuasarların evrenin genç zamanlarında oluştuğu tahmin
edilmektedir. İlk olarak merkezlerindeki devasa kara
deliklerin çekim gücüne kapılan çok fazla maddenin ısınıp ışık
yaymasıyla muazzam bir parlama kazandıkları düşünülmekteydi.
Bu nedenle Kuasarların dev gökadalarda ya da başkasıyla
çarpışıp hareketlenen gökadaların merkezinde olduğu
düşünülmekteydi.
Dünyadan 8 – 10 milyar ışık yılı uzakta olan Kuasarların
kızılötesi teleskoplarla yapılan incelemeler sonucunda
bunların küçük gökadalar olduğu tespit edildi. Kuasarlar çok
uzakta olup bir radyo kaynağı ve içinde bir çok yıldızı
barındıran bir gökadadır. Kuasarlar çok parlak ve enerjiktir.
Bilimsel olarak açıklamak gerekirse, Kuasarlar galaksinin
merkezinde sıkıştırılmış alanlardır. Merkez büyük kütleli kara
delikler ile çevrelenmektedir. Kuasarlarda kırmızıya kayma çok
hızlıdır. Kırmızıya kayma bir cisimden yayılan ışığın dalga
boyunun artmasıdır. Bunun nedeni evrenin genişleme hızıdır.
Evrenin genişleme hızı ışığın hısından daha fazladır ve
gittikçe artmaktadır. Buna bağlı olarak Kuasar ile Dünya
arasındaki mesafe artmaktadır. Kırmızıya kayma miktarı
arttıkça mesafede artıyor demektir. Yani Kuasarlarda kırmızıya
kayma çok fazlaysa Dünyadan o kadar uzaktırlar.
Kuasarların yaydıkları enerji Samanyolu galaksisinin yaydığı
enerjinin yaklaşık 200 ila 400 katıdır. Yayılan radyasyon
spektrum X ışınların ve kızılötesine yakın ultraviyole
ışınları yayarken, bazı kuasarlar güçlü radyo dalgaları ve
gama dalgaları da yayabilmektedir. Kuasara özgü spektrumlar
incelenmediği için ve fotoğraflarda nokta olarak görüldüğünden
yıldız oldukları düşünülmüştür. En parlak Kuasar olarak
bilinen Virgo takımyıldızında bulunan C 273’tür. Yaklaşık 30
milyar ışık yılı uzakta olan bu kadar neredeyse güneş kadar
parlaktır. Mutlak kadir derecesi -26.7 görünür kadir derecesi
12.8’dir. Aslında bu kuasar güneşin trilyon katı, galaksimizin
onlarca katı büyük bir parlaklığa sahiptir. Evrende bilinen
kuasar sayısı yaklaşık 200000 kadardır. Kuasarların dünyadan
en az 3 milyar ışık yılı uzakta olduğu sanılıyordu. Ancak bir
kaç yüz milyon uzaklıkta da kuasarlar keşfedildi. Kırmızıya
kayma metodu ile yapılan hesapların yanlış yapıldığı
düşünülüyor. Ancak yine de uzaklığı 30 milyar ışık yılına
varan bu gök cisimlerinin şimdiki halini görmemiz mümkün
değildir. Evrenin ilk zamanlarındaki halini görebilmekteyiz.
Kuasarların hala pek çok sırları olabilir.
Kuasar Nedir, Ne Değildir
Evrenin geri kalanında yer alan gözlemlenebilir objelerle
kıyaslandığında çevresine muazzam güçte enerji yayan gök
cisimlerine kuasar deniyor. İngilizcede Quasar ismi “Yıldız
benzeri radyo kaynağı” anlamına gelen “Quasi-stellar radio
source” ifadesinden gelmekte. Standart bir galaksiye nazaran
milyonlarca kat küçük boyutlarda olmalarına rağmen bu gök
cisimleri bir galaksiden çok daha parlak ve yüksek enerjiye
sahip olarak gözlemleniyor. Radyo dalgaları dahi yayabilen bu
cisimler
ilk
keşfedildiklerinde
bunların
dünyanın
gözlemlenebilir evreninde yalnızca en uzak köşelerde, en yaşlı
gök cisimleri oldukları düşünülüyordu. Bundan dolayı
galaksilerin en ilkel biçimleri olarak görülmüşlerdi. Bunun
nedeni o zamanlarda keşfedilen bireylerinin yüksek kırmızıya
kayma oranlarıydı. Kırmızıya kayma en basitinden bir nesnenin
ne kadar hızlı uzaklaştığını gösteren bir hesaplama metodu.
Işık dalgalarının uzaklaştıkça dalgaboyunun artmasına bağlı
olarak renginin kırmızıya yaklaşmasından kaynaklanıyor.
Kuasarların akdelik olabileceğini düşünenler de vardı.
Akdelikler evrende var olması mümkün olmamasına rağmen
matematiksel hesaplara göre olabilecek gökcisimleri.
Karadeliklerin tam tersi nitelik sergiliyor. Karadelikler
çevresindeki bütün maddeyi emerken teorik bir akdelik ise
etrafına sürekli olarak madde püskürtüyor. Solucan deliği
fikri de buradan çıkıyor. Bir akdelik ve bir karadelik
birbirine kısa bir yoldan bağlandığı zaman uzayzaman üzerinde
bir geçit açılıyor. Bu geçit farklı iki zaman veya farklı iki
mekan arasında olabilecek bir yol izliyor. Fakat karadelikler
maddeyi yok etmez, yalnızca merkezindeki tekillikte
biriktirirler. Akdeliklerin gerçek olabilmesi için
karadeliklerin bu maddeyi fiziksel olarak varken yok
edebilmesi gerekir ki bir akdelik de madde yaratabilsin.
Bilinen fizik kurallarına göre madde ve enerji yoktan var,
vardan yok edilemez; daima birbirlerine dönüşerek evrende
sabit kalır. Bu hipotezler ancak bu evrenin fiziksel
kurallarının geçerliliğini
gerçekleşebilir.
yitirdiği
bir
başka
evrende
Bugün son yapılan gözlemlerin etkisiyle biliniyor ki, dünyadan
birkaç yüz milyon ışıkyılı uzaklıkta kuasarlar da bulunmakta.
Kuasarların mesafesindeki bu hesaplama yanlışı geçmişte
kırmızıya kayma metodunun yanlış kullanımından kaynaklanıyor.
Başka değişkenler hesaba katılmaksızın bir kuasarın uzaklığı
direkt olarak kırmızıya kayma oranından ölçülemez. Geçmişte bu
şekilde düşünüldüğünden dolayı böyle bir algı oluşmasına neden
olundu. Galaksiler ve kuasarların birbirine uzak olmayarak
birbiri ile madde alışverişi yaptığı gözlemlendiğinde bu algı
artık yıkıldı. Fakat halen kuasarların yüksek kırmızıya kayma
sergileme nedenleri hakkında bir teori mevcut değil.
Kuasarların bu yüksek enerjilerinin içlerinde bulunan dev
kütleli karadelikten kaynaklandığı düşünülüyor. Karadelikler
etrafındaki gazları yutarken etrafında tur attırarak emer.
Böylece gazlar çok yüksek sıcaklığa ve enerjiye sahip olarak
bu muazzam parlaklığa ulaşır.
Yazının videosu:
Download