Sağ olun Bekir Bey!

advertisement
Selçuk Erez
Sağ olun Bekir Bey!
Önce Başbakan, Bekir Çoskun’un kaleminden pislik aktığını
söyledi. Ardından yardımcısı Salih Kapusuz da bu yazarımıza,
ağza alınamayacak sözler yöneltti .
Başbakan’a, yardımcı ve eklentilerine, tutumlarının yanlış
olduğunu anlatmamız gerekiyor.
Son zamanlarda gülmenin sağlığa yararlarını ortaya koyan
önemli bilimsel araştırma sonuçları yayınlanmaktadır:
Maryland Üniversitesinden Dr Michael Miller ve Stanford
Üniversitesinden Dr William Fry, gülmenin, damarların
genişlemesine yol açtığını saptamışlardır.
Bu araştırıcılar, gülen, kahkaha atan insanların beyinlerinin
hipotalamus bölgesinden salınan bazı maddelerin, damarlara
ulaşarak, buralarda nitrik oksit salgılattıklarını, bu maddenin de
damarları
genişlettiğini
düşünmektedirler.
Damarlar
genişleyince dokulara daha fazla kan gitmekte, tansiyon da
düşmektedir.
Dr. Michael Miller, gülmenin tıbbi yararı konusunda yaptiği
başka bir araştırmada, kalp damarı cerrahisi geçirmiş ya da kalp
damarı tıkanıklığı nedeniyle tedavisi gerekmiş150 insanla, bu tür
sorunları olmayan 150 kişiyi incelemiş, kalp hastalıkları ve
ameliyatları geçirenlerin, günlük olaylara normal kimselerden
daha az oranlarda güldüklerini, ortada fol ve yumurta olmadığı
zaman bile, sağlıklı kimselerden daha fazla kızgınlık ve gerginlik
sergilediklerini saptamışlardır.
Dr. Miller, bu sonuçlara bakarak, kalp hastalıklarının önlenmesi
için önerilmekte olan egzersiz yapmak, sigara içmemek, az yağlı
gıdalarla beslenmek yanında sık sık gülmenin de yer almasının
gerektiğine inandığını söylemiştir.
Şimdi biz, bu bilgilerin ışığında, güçlü mizahı ile kaleme aldığı
makalelerinde bizi güldüren, ufuğumuzu -Tevfik Fikret’in Abdül
Hamid zamanında tanımladığı gibi-bir “dud-u muannit ” yani
inatçı bir duman yine gelip sardığında bile neşelenmemize yol
açan yazılar yazdığı için Bekir Çoşkun’a teşekkür mü etmeliyiz
yoksa ona kızıp tüm paşaların ondan davacı olmalarını mı
istemeliyiz?
Başbakan’a ve Kapusuz’a ve onlar ne derlerse alkışlamaya
yatkınlara tavsiyemiz, bundan böyle Bekir Çoşkun’u sıkça
okumaları, yazdıklarının zevkine bizim gibi varıp kahkahalarla
gülmeleridir. Paşalara da dava açmalarını değil, Çoşkun’un
makalelerini
biriktirmelerini, bunları çocuklarına da
okumalarını önermelilerdir.
http://www.mgkmedya.com
Pazar, Haziran 3, 2012 - Sayfa 1 / 1
Download