Karayolları İşçileri Bülteni Karayolu işçilerinin mücadele kürsüsü... Mart 2014 İşçi Bülteni özel sayı: 1107 Haklarımız ve geleceğimiz için Greif işçilerinin yolundan mücadeleye! Merhaba… Genelde işçi sınıfı özelde karayolu işçileri yıllardır sorunlarına çözüm aramak yerine, dertlerine derman olacağını düşünerek düzen partilerine oy verdiler. Her gelen hükümet taşeronluğa, köleliğe onay verdi. Taşeron işçi sayısı büyüdükçe büyüdü. Bu sayede taşeronlar kasalarını doldururken, taşeron işçilerin sefaleti arttı. Çünkü taşeron işçiler güçlerinin farkında değillerdi. Oysa taşeron işçiler, sözleşmeli ve kadrolu karayolu işçileri olmazsa bu yolları kim yapacak? Yolların bakım ve onarımı için kim ter dökecek? Kışın kar ve tipi, yazın kavurucu sıcakların altında kim çalışacak? Taşeron işçilerin en büyük sorunu, var olan güçlerinin farkında olmamalarıdır. Çünkü hala taşeronları ve onların çıkarlarını kollayan düzen partilerini ve iktidarları, kendilerinden üstün görüyorlar. Sendika ağaları da çözümün yolu olarak sandığı gösteriyorlar. KAŞİP türünden bazı dernekler taşeron işçi sayısını 4’e katlayan AKP’nin dümenine su taşıyorlar. Hesap sormak yerine bakanlarla boy boy fotoğraf çektirmeyi marifet sayıyorlar. Gerçek güç karayollarını yapan taşeronuyla, sözleşmelisiyle, kadrolusuyla karayolu işçileridir. İşçilerinin sırtından ihya olan taşeronlar, taşeron işçiler olmadan bir hiçtirler. Özelde karayolu işçileri genelde işçi sınıfı sömürüyü derinleştirmeyi varlık nedeni sayan düzen partilerine oy vermemelidirler. Çünkü AKP’si, CHP’si, MHP’siyle tüm düzen partileri taşeronların dümenine su taşıdılar ve taşımaya da devam edecekler. Düzen partilerine verilen her oy taşeronluk köleliğine onay vermek demektir. Taşeronluk köleliğine son vermenin yolu düzen partilerine oy vermek değildir. Taşeronluğa savaş açan Greif tekstil fabrikası işçileri yaklaşık bir aydır üretimi durdurdular ve fabrika işgalini sürdürüyorlar. Greif direnişinin önderlerinden Hüseyin Güvenç “Ummak insanlığın en çok kullandığı olgudur. İstemeyeceksin, alacaksın, emeğin gücünü onlar mı bilir, sen mi? Hak verilmez alınır. Ama bir olup şahsi menfaat ve egolardan arındın mı arkadaşını ezmeyi, kandırmayı düşünmezsen, istediğin hayat mücadele ile olur. İkram olmaz. Kendini bil. Emekçiysen, işçiysen ama ne olduğunu bilmezsen kimse seni tanımaz, köle gibi kullanır” diyerek kazanmanın yolunun dişe diş mücadele olduğunu dile getiriyor. Karayolları 6. Bölge işçilerinin de, işçi sınıfının tümünün de yapması gereken hakları ve gelecekleri için, tıpkı Greif işçileri gibi mücadele etmektir. Türk-iş mitinginde karayolu işçileri güçlerini gösterdiler 15 Şubat’ta onbinlerce işçinin katılımıyla TÜRK-İŞ bir miting düzenledi. Taşeronluğa karşı tepkinin ön plana çıktığı ve taşeron karayolları işçilerinin kitlesel olarak katıldığı miting, Türkiye’nin dört bir tarafından gelen işçilerin, saat 09.00’da Ankara Garı önünde toplanmasıyla başladı. Mitinge, direnişte olan Punto Deri işçileri, Zorlu Tekstil işçileri ve Yatağan işçileri de katıldılar, direnişlerinin coşkusunu Ankara’ya taşıdılar. Yolun çift tarafının da tamamen kapatıldığı yürüyüşte kitlesel katılımdan kaynaklı düzenli kortej oluşturulamadı. Ses araçlarından Türk-İş bürokratlarının önde yürümesi gerektiğine yönelik anonslara rağmen Yol-İş üyesi işçiler ısrarla buna izin vermediler. Oluşturulamayan kortejlerle, saat 10.00’da mitingin gerçekleştirileceği Sıhhiye Meydanı’na doğru yürüyüşe geçildi. En önde Türk-İş pankartı arkasında ise sendika bürokratlarının yürüdüğü kortejde, iki koldan Türkiye Yol-İş Sendikası yerini aldı. Yaklaşık 20 bin kişilik katılımlarıyla alana rengini veren yol işçileri, coşkulu yürüyüşlerinde taşeronluğa karşı kadro taleplerini haykırdılar. Türkiye’nin birçok yerinden Ankara’ya gelen Yol-İş üyesi işçiler şube ve temsilcilik pankartlarının yanı sıra “İl Özel İdaresi işçileri” ve “Karayolları taşeron işçileri” pankartları açtılar. Yol-İş Sendikası kortejinde Ankara, Van, Kastamonu, Erzurum, Antalya, Bursa, Bandırma, Elazığ, Kayseri, Mersin, Sivas, Trabzon, Malatya, Diyarbakır, Eskişehir, Konya, Adana, İzmir, İstanbul şubeleri pankartları sıralandı. Elbette ki bu miting işçilerin yükselen öfkesini dindirmeye yönelikti. Asıl yapılması gereken ise Greif işçilerinin yolundan giderek saldırılara karşı güvenceli çalışma ve işçilerin hakları ve geleceği için genel grev, genel direnişe hazırlanmaktır. 15 Şubat eylemi… Türk-İş’in öncülüğünde Yol-iş üyesi biz işçilerin yoğun katılım gösterdiği 15 Şubat, gerçek bir eylem değildir. Eylem yapıyor görüntüsü altında biz işçilerin birikmiş öfkesinin, baskısının azaltılmasını hedefleyen bir eylemdir. Çünkü sendika ağaları, taşeron işçilerin mahkeme kararlarını uygulamayan, kendilerini açlık ücretine mahkum eden hükümet aleyhinde tek bir slogan bile atmamışlar, biz işçilerin hükümet karşıtı slogan atmaması için çaba göstermişlerdir. Bursa Balıkesir’de çıplak yürüyüşe başlayarak Ankara’da eyleme geldik. Çıplak yürümek isteyen taşeron işçilerinin üzerlerini giymeleri için çaba gösterenler de sendika ağalarıydı. Sendika ağaları taşeronluk köleliğini bitirmek için göstermedikleri çabaları, biz işçileri frenlemek için gösterdiler. Konuşma yapan işçi arkadaşımızın konuşmasında “çocuklarımıza et alamıyoruz” dışında eleştirici tek laf ne yazık ki yoktu. Öncü işçilere düşen görev, böyle geniş bir eylemde işçileri gerektiği gibi yönlendirmek olmalıydı. Bize düşen de tıpkı Greif işçileri gibi “direniş, grev, işgal” silahını kuşanarak mücadele etmek olmalıdır. Bir taşeron işçisi Kayseri’de Greif işçileriyle dayanışma eylemi! Kayseri Greif İşçileriyle Dayanışma Platformu 2 Şubat’ta Kayseri Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Almer önünde bir araya gelen yaklaşık 50 işçi ve emekçi Greif işçilerinin yalnız olmadığını haykırdı. Basın açıklamasını Greif İşçileriyle Dayanışma Platformu adına Uğur Candar okudu. Uğur Candar Greif işçilerinin işgalini selamlayarak, “Greif işçilerinin hakları ve gelecekleri için, sendikal hak ve özgürlükleri için başlattıkları fabrika işgali sürüyor” dedi. Greif işçilerinin daha fazla dayanışma çağrısı yaptığını belirten Candar; “Kayseri Greif İşcileri ile Dayanışma Platformu olarak bu çağrıya kulak verdik. Greif işçilerinin grev, direniş ve işgaline destek vermek için buradayız. Zira Greif işçilerinin direnişine destek vermek emekten yana olan bütün kurumların, işçi sınıfının her neferinin görevi ve sorumluluğudur” dedi. Greif işçilerinin en temel talebinin taşeronluk köleliğinin son bulması olduğunu belirten Candar; “Greif işçilerinin en temel talebi taşeronluk köleliğinin son bulmasıdır. Aynı zamanda Greif işçisi 12 Eylül’de ezilen işçi sınıfının mücadele ruhunu temsil etmektedir. Bu ruhu kuşanan Greif işçileri, mücadelede çığır açmıştır” dedi. Kayseri’de organize sanayi cehenneminde ömür tüketen işçilere seslenen Candar; “Greif işçileri sigortasız çalıştırılan, organize sanayi bölgelerinde ömür tüketen işçi sınıfı için direniyorlar. Greif işçileri, her gün sendikal ihaneti yaşayan, sendikal ihaneti iliklerinde hisseden işçiler için direniyorlar. Greif işçileri, taşeron köleliğinin kıskacındaki işçiler için direniyorlar. Greif işçileri ödünç işçi olarak kölelik koşullarında çalıştırılan işçi sınıfı için direniyorlar” dedi. Karayolu İşçileri Bülteni Taşeronluk köleliğine son vermek için ileri! Yol-İş ağaları taşeron işçilik karşıtı mücadeleyi zayıflatmak için işbirlikçi bir tutum içinde olmayı sürdürüyorlar. Çünkü şimdiye kadar taşeronluk köleliğine son vermek için mücadele yolunu seçmediler. Sorunun çözümü için her gün AKP’nin kapısı önünde beklediler. Taşeron işçilerinin sorunlarının çözümünü mahkeme kararlarına bağladılar. İşçilerin tepkisi artınca da protesto eylemleri yapıp, işçilerin öfkesini boşaltmak için çabaladılar. Bu nedenle sendika ağaları taşeronluk sorununun çözümü için kıllarını bile kıpırdatmazlar. Son günlerde yaşanan eylemlerde de görüldüğü gibi karayollarında çalışan taşeron işçileri mücadele isteklerini ortaya koymuşlardır. Bu eylemler karayolu işçilerinin taşeronluk köleliği saldırısına karşıtlığının göstergesidir. Eksik olan, karayolu işçilerinin mücadele isteği değil, karayolu işçilerinin yeterli bilinç ve örgütlülükten yoksun olmalarıdır. Yapılması gereken, karayollarında çalışan taşeron işçiler şube şefliklerinden başlanarak, ülkenin dört bir yanında bulunan karayolları bölge müdürlüklerinde örgütlenmeye hız verilmesidir. Gerekli olan, yakalanan olanakları en iyi şekilde değerlendirmek, karayolu işçileri arasında taşeron köleliği karşıtı tam bir bilinç ve örgütlenme seferberliği başlatmaktır. Karayolu işçilerinin öncü rolü oynayacak dinamikleri kendi etrafında toplayacak ve daha geniş ölçekte harekete geçirecek bir birlik ve örgütlülüğü zorlamaları, taşeron işçilik yandaşı sermaye cephesine verilecek en önemli ve etkili yanıttır. Karayolu işçileri sendika ağalarının etkinliğini kırmak için de gerekli olan mekanizmaları oluşturarak bir an önce harekete geçirmelidirler. Her yere yayılan bir genel direniş için gerekli olan, tıpkı Greif işçilerinin yaptığı gibi topyekûn mücadele ateşini tabana yaymaktır. Taban örgütleri karayollarında taşeron işçilik saldırısının kapsam ve niteliği konusunda işçileri aydınlatmanın etkin araçlarından biridir. Ayrıca kendi arasında güçlü bağları olan taban örgütlülükleri, taşeron işçilik karşıtı mücadele ateşini ülke geneline yaymanın, işçi ve emekçileri bu yolda taraflaştırmanın da imkanlarını içinde taşımaktadır. Karayolu işçiler, Greif işçilerinin taşeron işçilik karşıtı mücadelede gösterdikleri fedakarlık ve kararlığı örnek almalı, “Grev, direniş, işgal!” bayrağını onurla yükseltmelidirler. Böylesi bir mücadele kararlılığı, yağlı bir lokma olan karayollarını yutmak isteyen, özelleştirme hesabı yapan sermaye cephesinin korkulu rüyasıdır. Karayolu işçileri, birinci, ikinci, üçüncü skaladan ücret alma ayrımını reddetmeli, eşit işe eşit ücret, taşeron işçiliğin yasaklanması talepleri ile topyekûn mücadeleye omuz vermelidirler. Greif işçilerine mesajlar... Greif işçisi yalnız değildir! Merhaba her koşulda nasıl direnileceğini, birleşen işçilerin yenilmezliğini gösteren Greif işçileri! Merhaba hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için inancını kuşanan, işçiler arasındaki yapay bölünmeleri reddeden, taşeronluk köleliğine son vermek için ilmek ilmek işçilerin birliğini ören Greif işçileri… Merhaba, direnişi işgalle taçlandıran Greif işçileri… Merhaba, sadece kendimiz için değil, işçi sınıfının hakları ve geleceği için direniyoruz diyen Greif işçileri… Aldığınız baş eğmez tutum ve kararlılıkla, biz işçilere örnek oldunuz. Kayseri’de bulunan sınıf kardeşleriniz olarak, işgal eyleminizi, direnişinizi selamlıyoruz. Birleşen işçiler yenilmezdir! İşçilerin birliği sermayeyi yenecek! Kayseri İşçi Birliği Kayseri BDSP Greif işçilerinin mücadelesini selamladı Merhaba, taşeronlaşmaya, sendikasızlığa, düşük ücret dayatmasına, ağır çalışma koşullarına karşı mücadeleyi yükselten Greif işçileri! Merhaba, baskılara, saldırılara direnen Greif işçileri… Merhaba, sendika bürokrasinin yüzündeki maskeyi yırtan Greif işçileri! Merhaba, işçilerin birliğinin harcı olan taban örgütlerini yaratan Greif işçileri! Merhaba, mücadele içinde işçi sınıfının tarihsel mücadele geleneğini öğrenen, sendika, grev, TİS hakkının nasıl kazanılacağı konusunda bilinç açıklığına ulaşıp ‘İşgal, grev ve direniş!’ diyerek Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihine adını yazdıran Greif işçileri! Merhaba, “Artık yeter!” diyerek sendikaları gerçek işçi örgütleri haline getirmek için çaba gösteren Greif işçileri! Daha şimdiden işçi sınıfına güven aşıladınız. Ülkenin dört bir yanında ve Kayseri’de, organize sanayi bölgelerinde cehennem koşullarında, sefaletin kör kuyusunda ömür tüketen işçilere örnek oldunuz, umut aşıladınız. Kayseri Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu İşçi Bülteni Özel Sayı: 1107 * Fiyatı: 25 Kr * Mart 2014 * Sahibi ve S. Yazı İşleri Md.: Tayfun Altıntaş * Yayın Türü: Yerel, süreli, siyasi, ayda bir, Türkçe * EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Millet Caddesi Sultan Cami Sk. No:2/9 Fatih/İstanbul Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 * Baskı: Özdemir Mat. Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 242 Topkapı / İstanbul Tel: (212) 577 54 92