C. Senatosu B : S6 21 . 2 .1967 O :1 Yani çalışma ataşelikleri ve müşavirliklerinin. I müş ve bunun daima ıstırabını çekmişimdir. Bu özlük işleri de konsolosluklar ve büyükelçilikler vazifelerde yanımda birtakım müşavir arkadaş­ tarafından mı tedvir edilecek veya edilmiyeeek? lar da çalışmışlardır. Asker ataşeler, kültür ata­ Lütfen, bu sorum, sayın komisyon tarafından şesi, ticaret ataşesi... Şimdi ataşeler mütemadi­ cevaplandırılsın, ondan sonra bu'madde üzerin­ yen değişiyor ve artıyor. Almanya'da bulunan deki hakiki düşünce ve fikirlerimi arz etmek üze­ ataşelerimden sadece kültür ataşemden bir ta­ re şimdilik huzurunuzu işgal ediyorum, özür nesi orta derecede Almanca biliyordu, diğerleri dilerim. bir kelime Almanca bilmezdi. İngiltere aynı va­ ziyette, Amerika hemen hemen aynı vaziyette BAŞKAN —• Sayın Ürgüplü. idi. SUAD HAYEİ ÜEGÜPLÜ (Cumhurbaşka­ • Bunlar ne yapacaklar çalışma bakımından? nınca S. Ü.) — Sayın Başkan, muhterem arka­ Yani burada kanunda gayet haklı olarak kasdetdaşlarım, ihdas edilmek istenen vazife hakkında tiğimiz işçimizin dâvası ile alâkadar olacaklar. tam bir kanaat sahibi olmak için, ben 10 sene Arkadaşlarım şunu bilin ki, bunlar mahallî dışarıda ve tahsisan bu' müfettişliklerin, ataşelik­ bir kâtip tutacak ve işi ona gördüreceklerdir. O lerin ihdasının zaruret kesbettiği Almanya'da mahallî kâtip büyük bir para ile tutulur, mahallî uzun yıllar kaklığım, için, arkadaşlarımı, konuş­ lisanı bilir ama tabiî Türkçe bilmez, işler bir malara muttali olduktan sonra, tenvir etmeli is­ iki lisan bilen bu şahıs tarafından görülecektir. tiyorum. Sonra bu ataşeler o Hükümet organizasyonu Evvelâ, bu kanunun tedvinine âmil olan sebep, ile temas da edemezler, arkadaşlar. Ecnebi menıAlmanya'da kesafet gösteren işeilerimizdir. Al­ leektlerde mahallî hükümet teşkilâtı ancak se­ ma nya'daki işçilerimizin adedi bugün, diğer mem­ faretle temas eder. Bu gibi ataşeler temasa gön­ leketlere nazaran daha fazladır. Fakat son bilgi­ derildiği zaman ancak küçük seviyede bürolarla lerimize göre de muayyen bir müddet sonra görüşebilirler. Yüksek dereceye çıkamazlar, çı­ azalacak ve Almanya'nın yeni şansölyesinin kamamışlardır ve çıkılmıyor. ilân ettiği programa göre de, belki birkaç sene sonra yabancı işçi kullanmak vaziyetinden Al­ Şimdi bunun yanında acaba hangi memle­ manya uzaklaşacaktır. Bu son şansölyenin Bunkette ne kadar işçi vardır? Bu işçinin dâvasını destad'da okuduğu hükümet programında açık­ takip için ne kadar ataşeye, ne kadar müşavire ça görülmektedir. Binaenaleyh, kadro tesbit ihtiyaç vardır? Bu bir hesap işidir. Böyle bir­ ederken işçilerimizin ihtiyaçlarına göre, onların den toplu olarak, Hükümet teklifinden daha dâvaları ile meşgul olması gereken insanlara ih­ fazla bir kadro vermektense memleketler ola­ tiyaç olabilir, haklıdır. Yalnız, bu ihtiyaçları te­ rak bir tablo yapmak lâzımdır. Arkadaşlarım da min etmek bakımından muayyen ölçülere itina konuşmalarında bunu yapmaya çalışmışlardır. göstermek mecburiyetindeyiz. Evvelâ, işçileri­ Şimdi vaziyet şu : Almanya'da 10 eyalet var, miz nerede vardır? İşçilerimiz en çok Alman­ her eyalete bir müşavir verirsek 10 müşavir ve­ ya'da, Belçika'da, ondan sonra gayet mahdut ya ataşe tâyin edilecek demektir. Her eyalette miktarda İsviçre'de, işçi adedi çok sıkı bir kon­ aynı miktarda işçi yok. Kolonya'da, Köln'deki trol altında olan İsveç'te. Avrupa'nın bütün Ford otomobil fabrikasında 4 000 e yakın işçi­ memleketlerine sâri bir şekilde işçilerimiz gitmiş miz var. Fakat, ona mukabil Köln civarındaki yerleşmiş değildir. Bunu bir tarafa bırakalım şehirlerde muayyen fabrikalarda da 40 - 50 iş­ arkadaşlar, size daha başka hâdiseleri tebarüz çimiz vardır, dağınıktır. Halbuki Amerika'da ettirmek isterim. yok, İspanya'da yok; İtalya'da gayet mahdut, Norveç'te yok. Holânda'da gayet azdır; Dani­ Bugün köklü ve asırlardan beri devam eden marka'da yok. Bütün bunlara karşı 129 kişilik Dışişleri Bakanlığı teşkilâtımızda; bulundukları bir kadro... Gelelim, delegasyonlara; katiyen iza­ memleketlerin lisanını kifayetle bilen kuvvetli hı mümkün değildir, hariciyemizin, gerek kuru­ bir kadrodan mahrum bulunmaktayız. Ben, va­ luşu, gerek bu delegelerin, daimî misyonların zife gördüğüm en büyük memleketlerde, Ame­ çalışması bakımından... Birleşmiş Milletler dai­ rika'da, Almanya'da, İngiltere'de kadromuzun mî delegelerini, NATO Daimî Delegeliğini ele lisan bakımından ne kadar zayıf olduğumu gör- 46 —