Kur'an mektebinin gereği olarak, İmam Humeynî önce; Velayet-i Fakih konusunu (sadece) gündeme getirip, tartışmaya açıyor.6;.. sonra, mevcut tağutî rejimin zulüm ve fesadının önlenmesi amacıyla, geçici bir süre için müçtehidlerin velayeti altında olacak (kısmen de olsa) adil bir sultanın (şahın) ta'yin edilebileceğini öne sürüyor.7;.. Ondan sonra da, şahlığın olmayacağı, tamamen İslamî ve adil bir hükümetin gerekliliğini savunuyor.8; Bilâhare ise; devletin ve hükümetin, doğrudan doğruya Velayet-i Fakih'in elinde ve idaresinde olmasının gerekliliğini -müdellel bir şekilde- isbatlıyor.9 (Ki; bu İslamî ve Kur'anî tezini, daha sonraları sürgünde bulunduğu Necef-i Eşref’te, periyodik dersler halinde çok güçlü ve yıkılmaz İslamî-Kur'anî çerçeveye ve temellere -kesinkes- oturtuyor.10) İşte;., planladığı ve programa aldığı müstakbel İslam Devleti'nin ilmînazarî ve içtimaî altyapısını hazırlayıp, tağutî rejimin yıkılmasından sonra, yönetimin boşlukta kalmaması, yahut başka batıl akımların ellerine geçmemesi hususunda mümkün olan tedbirleri ikmâl ile birlikte, tağutî-şahlığa karşı kıyamî programlarını aşama aşama ve tedricen uygulamaya koyan İmam Humeynî (ra), bu hususta yalnız kalmamaya, en azından öyle bir imaj ve intiba bırakmamaya dikkat etmiş, hep ulema adına ve o ünvanla, hem de halkla beraber olarak hareket etmeye çalışmıştır. Onun için de Şah'a yönelik ilk tepkisini, "...Ulemadan pek çok şahsiyetin şahlık ilkesine karşı olduklarını..." bildirmek suretiyle dile getirmiş11; daha sonra ise, açık ve sert tavırlarla Şah'in ve rejiminin kaba-zalim-yağmacı ve şehvetperest. olduğunu gündeme getirmiştir...12... 6 Bakınız; Keşf ül-Esrar: 185;.... Keşf ül-Esrar: 185;... 8 Keşf ül-Esrar: 186;... 9 Keşf ül-Esrar: 187-188;... 7 10 11 İslam Fıkhında Devlet (Hükümet-i İslamî): 51-153;... Keşfül- Esrar: 186;... 12 Keşfül-Esrar: 221-225;...