Kasım-1997 DÜŞKÜNLERE YARDIM Dr. Ekrem KELEŞ Din İsleri Yüksek Kurulu Uzmanı َو َما تُ ْنفِقُوا ِم ْن َخي ٍْر فَ ِِلَ ْنفُ ِس ُك ْۜ ْم ْۜ ّ ٰ ون اِ اَّل ا ْبتِ ََٓغا َء َوجْ ِه للاِ َو َما َ َُو َما تُ ْنفِق تُ ْنفِقُوا ِم ْن َخي ٍْر يُ َو ا ف اِلَ ْي ُك ْم َواَ ْنتُ ْم ََّل ْ ُت ون َ ظلَ ُم Muhterem Müslümanlar! Toplumu oluşturan bütün fertler aynı durumda değildirler. Kimi genç kimi yaslı; kimi zengin, kimi yoksul; kimi sağlıklı, kimi hasta; kimi bir takım kabiliyetlere sahip, kimi de bu yeteneklerden mahrumdur. Bu farklılığın tabii bir sonucu olarak toplumda korunmaya, desteğe ve özel ilgiye muhtaç kimseler ortaya çıkmaktadır. Büyük geçim sıkıntısı çeken, yoksulluk sebebiyle mutluluk ve refahı yitirmiş, yahutta yaşlılık ve özürlülük gibi nedenlerle çalışma gücü bukunmayan düşkünler de, toplumda yardım edilmesi ve ilgi gösterilmesi gereken kimselerdendir. Müslümanlar, birbirlerine saygı ve sevgiyle bağlı, herbirinde diğergamlık duygusunun hakim olduğu bir cemaat oluştururlar Bu cemaatı oluşturan fertler, sıradan bir topluluğun üyeleri değil, birisinin acısı hepsini etkileyen bir bedenin uzuvları gibidirler. (1) Bu cemaatın oluşturduğu cemiyette tüm Müminler kardeştirler. Hadisi şerifin ifadesiyle, İslam camiasında Müminin Mümine bağlılığı, tastan birbirine kenetli yalçın duvar gibi metin olmasıdır. (3) Gerçek bir İslam toplumunda, hiçbir kimse aç ve açıkta bırakılmaz, ilgisiz de kalmaz. Bu meyanda düşkünler de İslam: toplumun güvencesi altındadır, Düşkünlere yardım etmek, İslam kardeşliğinin bir gereği ve gerçek Müminin özelliklerindendir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadisi sentlerinde şöyle buyurmaktadırlar: "Müslüman müslümanın kardeşidir. O'na zulmetmez ve (başına gelen musibette) onu yalnız bırakmaz, terketmez, Bir kimse müslüman kardeşinin ihtiyacını yerine getirirse, Allah da ona yardım eder. Bir kimse bir müslümanın sıkıntısını giderirse, Allah da ona yardım eder. Bir kimse bir müslümanın sıkıntısını giderirse, Allah da onun Kıyamet günü sıkıntılarından birini giderir. Bir kimse din kardeşinin ayıbını örterse, Allah da Kıyamet gününde onun ayıbını örter"? Bir diğer hadisi şerifte Rasülüllah (s.a.s) Efendimiz: "Fukarayı arayın, görüp gözetin. Siz ancak fakirlerinize yardım sayesinde (düşmanlarınıza karşı) yardım görür ve rızıklanırsınız". (2) Allah yolunda harcamada, yardımda bulunmak Müminin en önemli özelliklerinden biridir. Sevdiğimiz şeylerden infak etmedikçe, arzulanan hayra kavuşamayacağımızı ifade buyuran (6) Cenabı Hak, yapılan hayırların karşılıksız kalmayacağını da mealen şöyle belirtir. "Hayırdan ne infak ederseniz (sevabı) kendinize aittir. İnfakınız, yalnız, Allah rızası için olsun. Hayırdan ne infak ederseniz, mükafatı tamamiyle verilir, haksızlığa uğramazsınız". (7) Mali ve nakdi yardımların yanında, ihtiyaç halinde düşkünlere fiili olarak da yardım etmek gerekebilir. Bu şekilde yapılacak fiili yardımları da sadaka olarak nitelendiren, Peygnmber Efendimiz, bu tür yardımların mükafatını bir hadisi şeriflerinde şöyle açıklamaktadır: "Dul kadınlarla miskinlerin yani fakirlerin işlerine koşanlar, onlara yardımda bulunanlar Allah yolunda cihad etmiş gibi ecir alırlar". (9) Fakirleri ve düşkünleri sevmek ve onlara yaklaşmak, Sevgili Peygamberimizin çokça tavsiyeleri arasında yeralır. (10) Sözlerimi bir hadisi şerif mealiyie bitiriyorum. "Zenginlerin davet edilipte fakirlerin çağrılmadığı bir ziyafet, ne kötü ziyafettir". (11) *** 1-Buhari, Edep: 27. 2-Hucurat: 10. 3-Tecrid-i Sarih, 12/134. 4-Tecrid-i Sarih, 7/360; Riyazüs-Salihin, 1/284. 5-Riyazüs-Salihin, 1/314. 6-(B) Al-i Imran: 92. 7-Bakara: 272. 8-Tecrid: 5/194. 0-Riyazüs-Salihin, 1/310 10-Et-Tergib ve't Terhib 3/337. 11-Riyazüs Salihin, 1/310.