İnsan etkinlikleriyle doğal kaynakların tüketilmesi ve kirletilmesi sonucu ekolojik denge bozulmuş ve su sorunu dünya konjonktüründe güncel konulardan biri haline gelmiştir. İçme suyu ihtiyacı dışında endüstri, tarım, hidroelektrik enerji üretimi, taşımacılık, balıkçılık ve rekreasyon ihtiyaçları için de gerekli olan suyun miktar ve kalitesinin yeterli ve erişilebilir düzeyde olması önem arz etmektedir. Bunun için ulusal, bölgesel ve yerel ölçeklerde su arz ve talebi arasında denge kurmayı, su tüketimini azaltmayı, su döngüsünü korumayı ve sürekliliğini sağlanmayı amaçlayan entegre, disiplinler arası ve katılımcı bir su yönetimine ihtiyaç vardır. Bildiride, suyun “kıt ekonomik bir mal” olduğunu savunan iktisadi bakışlı görüşlerin aksine, suyun “kısıtlı doğal bir öğe” olduğu bilgisine dayanılarak, su yönetiminin önemli bir bileşeni olan su tüketiminin arazi kullanım kararlarıyla ilişkisi ele alınacaktır. Bu çerçevede, kent planlama disiplininin su kullanım talebi oluşturmadaki rolü ortaya konulacak, su döngüsünü tehdit eden mevcut politikalar ve uygulamalar incelenecek ve ardından “yerel ölçeğe” odaklanılarak su döngüsünün korunmasına ve sürdürülebilirliğine ilişkin öneriler geliştirilecektir.