Danışma Meclisi B : 33 'Sanayileşmiş ülkelerin, kendilerini' bir ölçüde (ko­ ruyabilmek için dış ticarette uygulama yoluna gittik­ leri himayeci önlemler, gelişmekte olan ülkelerin İh­ racat 'hacimlerini daraltmış bulunmaktadır. Ticaret (hadleri de, esas petrol ihracatçısı ülkeler hariç, diğer gelişmekte 'olan ülkelerin aleyhine gelişmişItir. Sanayileşmiş ve gelişmekte 'Olan ülkelerde dur­ gunluğun birbirine sebep - sonuç ilişiklisi ile zin­ cirleme bağlı olanak diddi boyutlara ulaşmış olması, (iktisadi iıstiikraır politikalarının seçilmesini ve uygulanmasını tüm ülkelerde güçleştirmiştir. Hem sanayileşmiş, hem de gelişmekte olan ülke­ lerde, 1978 somlarından İtibaren yüksek oranlara ula­ şan fiyat arltış hızları, 198ü'de de, bazı ülkelerde bir miktar azalış kaydetmekle birlikte, yüksek düzeyini konulmuştur. Lâtin Amerika ülkelerinin hemen hepsinde enf­ lasyon hızı '% 20'nkı üstlünde olup, grup ortalaması 1981 'in ilik 9 ayında ı% 63'ftiür. 1978 iSorması enlfllaısyonıist sürecin en belirgin özel­ liği, ülkelerin yunt içi fiyat artışlarıyla dış kaynaklı fiyat artıışiları arasındaki karşılıklı etkileşimdir. Samayuleşsmiş ülkelerde fiyat artışlarına geçici talep baskı­ ları ve uluslararası ticarete konu olan kilit mallar­ daki fiyat artışları sebep olmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde, buna, ımamul mallardaki fiyat artış­ ları da dklenımektedir. iBnflasyon hızındaki değişiklikler ülkeler ara­ sında giderek aynı zamanlarda görülmeye başlanmalfetadıır. Ülkelerdeki enflasyon oranını etkileyen dış kay­ naklı unsurlar; uluslararası döviz kuru hareketleri, ülkemin petrol ve diğer hammaddelere bağımlılığı ol­ muştur. iSanayüleşmiış ülkelerde fiyat artışlarına işgücü ırnalliyetleni açısından bakıldığında, ,1979-1980 yılların­ da reel ücretlerdeki aritış ya çok azdır veya azalış göstermektedir. Sanayileşmiş ülkelerde 1976 - 11979 yıllarında % 4 civanında 'Oİan üreUim artışı, 1980 yılımda ortala­ ma olarak '% 1,5 1981 yılı için ise !% 1,6 olması beklenmektedir.: Sanayileşmiş ülkeler ortalamasının 'daima üstün­ de kalan reel bir gayri safi milli hâsıla artış hızı gösteren tek ülke Japonya'dır. Bunu da, ihracatın­ daki büyük artışa borçlu bulunmaktadır. Sanayileşmiş ülkelerin istihdam artış hızları da yavaşlamış, 1978 - 1979 yıllarındaki ortalama % 2 14 . 1 . 1982 O : 1 dolayındaki artış, 1980 - 1981'de yaklaşık % 0,5'e inmiştir. IBu ülkelerde toplam talebin yaklaşık 1 /6'sıını teş­ kil eden kamu tüketim harcamalarındaki artış, 1980 ve 1981'de çok yavaşlamıştır. Tüketim harcamaları özellikle 1981 yılında uygulamaya konulan vergi politikalarından eHkİlenerek daralmıştır. Toplam iç talepteki yavaşlama, sanayileşmiş ülke­ lerin lithal taleplerini de azaltmış; mal' ve hizmet it­ halatında 1979'da '% 10 olan gerçek büyüme 1980' de, •% 1,5'a inmi'şltir. Bütün bunlar sanayileşmiş ülkelerdeki istihdam artışlarını da yavaşlatmış; işsizlik oranları 1980 ve 19811in ilk dokuz ayında süratle yükselmiştir (işsiz­ liği % 13'© kadar ulaşan ülkeler vardır). Petrol ihraç etmeyen gelişmekte olan ülkeler, ih­ raç malları için önemli bir pazar olan sanayileşmiş ülkelerdeki durgunluktan geniş ölçüde etkilenmekıtedirler. Bu ülkeler gittikçe artan duş borçlanmaya rağmen kaynak sıkıntısı İçindedirler. Bu sıkıntı ise hem kalkınmayı hem de 'tüketim harcamalarını sınır­ lamakta, zincirleme olarak beslenen uluslararası reısesyon dolayısıyla da bu ülkelerin yurt içi hâsıla^ larmda talep azalmaktadır. Sanayileşmiş ülkelerin 1980 ve 1981 yılında karşı karşıya bulunduğu ilki büyük sorun, iktisadi büyü­ menin <ve fiyat lis/tükrarmın —'sağlanamaması ve öde­ meler dengesindeki açıklar ile bunların finansmanı­ dır IBu ülkeler genellikle kısıtlayıcı bütçe politikaları ve para politikalarının yardımıyla enflasyonla mü­ cadeleye girmişlerdir. Para anzındaki artış genellikle sınırlanmakta; ancak durgunluğu aritıracağı endişe­ siyle bu sınırlamalar büyük oranlara vardırılanıamakItadır. Petrol ihracatçısı olmayan gelişme yolundaki ül­ kelerin çoğunluğu 1979'da ve 1980'in önemli bir bö­ lümünde uyguladıkları genişletici politikalar sonucu yüksek enflasyonla karşılaşmışlardır. 1980 sonunda gerçekleştirmeye başladıkları arz-talep dengesini ve dış dengeyi makul sınırlar içinde tuitmaya yönelik politika değişiMiklerinin sonuçlarının 1981 ve daha sonraki yıllarda alınması beklenmektedir. Bu ülkeler, enflasyonla mücadele eltmek ve cari ödemeler dengesi açıklarını azaltabilmek için sıkı para politikası ve talebi kısmaya yönelik vergi poli­ tikaları uygulamaya yönelmişlerdir. Ancalk, talebi frenleyici ive enflasyonu yavaşlatıcı politikaların uy­ gulanmasında fgecifcildiği için 1980 yılında enflasyo­ nun ağırlaşması önlenememiştir. — 69 —