HÜCREFİZYOLOJİSİ Dr.ErsinO.Koylu EgeÜniversitesiTıpFakültesi FizyolojiAD • • • • • Hücre:Tümcanlılarınenküçükyapısalvefonksiyonelünitesi. İnsanvücudundatrilyonlarcahücrebulunur. Fare,insanveyafilinhücreleriyaklaşıkaynıbüyüklükte. Vücudunbüyüklüğühücresayısıylailişkili. Ortalama10-20µmçapında[1µm=0,001mm(1000µm=1mm)] SİTOPLAZMA • Hücre = hücre membranı + sitoplazma • Sitoplazma = tüm organeller + sitozol (sıvı kısım) • Sitoplazma kimyasal olarak 6 farklı maddeden oluşur: – Su (%75 - 80) – Elektrolitler (iyonlar) – Proteinler – Lipidler (fosfolipidler ve kolesterol) – Karbonhidratlar – Nükleik asitler HÜCREORGANELLERİ • Hücre içinde bir membranla çevrili olan ve kendine ait bir işleve sahip özelleşmiş yapılar. – – – – – – Nukleus Endoplazmik retikulum Golgi cisimciği Mitokondri Lizozomlar Peroksizomlar • Hücre içinde bir membranla çevrili olmayan ancak kendine ait bir işleve sahip özelleşmiş yapılar da vardır: – Hücre İskeleti Flamanları, Sentrozom, Ribozom • Hücre membranı da organel olarak kabul edilmektedir. NUKLEUS(ÇEKİRDEK) • • • • Tüm ökaryot hücrelerde bulunur Genetik bilgiyi (DNA: deoksiribonükleik asit) içerir Etrafı çift tabakalı bir membran (zarf) ile çevrilidir Membran üzerinde porlar bulunur, proteinler ve RNA ’ lar sitoplazma-çekirdek arasında geçiş yaparken porları kullanırlar DNA DNA-KROMATİN-KROMOZOM KROMOZOMLAR • Somatik hücrelerin çekirdekleri 23 çift kromozom taşır • Kromozom: bir DNA molekülü; ~1.5 cm • 46 kromozomu oluşturan DNA uç uca eklenirse: ~ 2 metre (6 μm ’ lik nukleus içine sığıyor!) Nukleusuntemelgörevleri: 1. Hücre çoğalması sırasında DNA kendisini kopyalar (replikasyon). DNA’lardan biri eski hücrede kalırken diğeri oluşan yeni hücreye geçer; böylece genetik bilgiyi yeni oluşan hücrelere iletir 2. DNA’nın taşıdığı şifreye uygun olarak mRNA’lar sentezlenir (transkripsiyon). mRNA’lar nükleer membran üzerindeki porlardan geçerek sitoplazmaya geçerler. Bu mRNA’ların üzerindeki şifre kullanılarak ribozomlarda protein sentezi (translasyon) gerçekleşir. Proteinler hücrenin tüm işlevlerini düzenler NUKLEOLUS • Nukleus içinde yer alan bir organel • Etrafında bir membran yok • Görevleri: DNA’dan ribozomal RNA (rRNA) transkripsiyonu gerçekleşir ve rRNA’lardan ribozom alt birimleri sentezlenir • Ribozom alt birimleri nukleus membranı üzerindeki porlardan sitoplazmaya geçer. Burada alt birimler bir araya gelerek matür ribozomu oluşturur ENDOPLAZMİKRETİKULUM • Çift tabakalı bir membranla çevrilidir. • İki tipi vardır: 1. Granüler (ribozomlu) endoplazmik retikulum: Endoplazmik retikulumun yüzeyinde ribozom bulunan bölgeleri. • Protein sentezi (translasyon) → Golgi cisimciği ENDOPLAZMİKRETİKULUM 2. Agranüler (düz) endoplazmik retikulum: Endoplazmik retikulumun yüzeyinde ribozom bulunmayan bölgeleri • Lipid (örn. trigliserid, fosfolipid) ve steroid maddeleri [kolesterol, kortizol, aldosteron, progesteron, östrojenik hormonlar, androjenik hormonlar] sentezler • Ca+2 depolar GOLGİCİSİMCİĞİ • Çift tabakalı bir membranla çevrilidir • Endoplazmik retikulumda sentezlenen proteinleri ve lipidleri işler ve kullanıma hazır hale getirir • İşlenen proteinler vezikül adı verilen kesecikler içinde depolanır MİTOKONDRİ • • • • Çift tabakalı bir membranla çevrilidir. Hücrenin enerji (ATP) üretim merkezidir. Oksidatif fosforilasyon adı verilen bir süreç sonunda ATP üretilir. Oksidatif fosforilasyon sırasında O2 tüketilir ve CO2 ortaya çıkar. LİZOZOMLAR • Çift tabakalı bir membranla çevrilidir • Hücrenin sindirim sistemi gibi görev yapar • Hücrenin içinde oluşan kalıntı maddeleri ve artık fonksiyon göremeyecek duruma gelen hücre organellerini parçalar • Lizozomun içindeki sıvı çok asidiktir; çeşitli hidrolitik (sindirim) enzimleri içerir: Nükleaz, glikozidaz, proteaz, lipaz vs. PEROKSİZOMLAR • Bulunduğuhücretipinegöre değişiklikgösterenfarklı metabolik süreçlerdegörevlidir – Ör:safraasid sentezi,yağasidiβoksidasyonu,nitrojenliatıkların parçalanmasıvs. – Çokmiktardafarklıenzimiçerir • Peroksizom içindeki reaksiyonlardanbolmiktarda “hidrojenperoksid”ortayaçıkar – Hidrojenperoksid peroksizom içindebazızehirli(toksik) maddeleriyoketmektekullanılır ancakfazlasıhücreiçinzararlıdır HÜCREİSKELETİFİLAMANLARI • Hücre iskeletini oluştururlar: mikrotübüller (tübülin), mikrofilamanlar (aktin), miyozin proteinleri vs. HÜCREİSKELETİFİLAMANLARI 1. Hücreye şekil veriri; şeklini korumasını sağlar 2. Ayrıca, hücrenin hareket etmesini sağlar – – – – – – – Her hücre az da olsa şeklini değiştirebilir veya hareket edebilir. Ameboid hareket: (pseudopod) lökositler Fagositoz: lökositler (nötrofil, makrofaj) Flagella hareketi: spermlerde. Silier yapıların hareketi: bazı epitel hücrelerinde (solunum, organlarının iç yüzeyinde) Mikrovillus hareketi: bazı epitel hücrelerinde (sindirim organlarının iç yüzeyinde) İskelet kasının kasılması 3. Organeller ve proteinler hücre iskeleti filamanlarına tutunarak hücre içinde bir yerden diğerine hareket eder SENTROZOM • Mikrotübül olarak adlandırılan hücre iskeleti proteinlerinin yapımından sorumlu • Hücre bölünmesi sırasında oluşan iğcik liflerinin (mikrotübül) oluşumundan ve kromozomların yeni oluşan iki hücreye eşit dağılımından sorumlu HÜCREMEMBRANI (PLAZMAMEMBRANI) • Çifttabakalıdır • Lipidveproteinmoleküllerindenoluşur • Lipidler:sayıcaençokfosfolipid;dahaazmiktardakolesterol • MembranınTemelGörevleri: 1. Hücreye madde giriş-çıkışını düzenler; hücre içi ve dışında maddelerin farklı miktarlarda kalmasını sağlar 2. Hücre yüzeyine ulaşan kimyasal habercileri tanır; bu habercilerin hücre aktivitesinde oluşturacağı değişiklikleri başlatır. 3. Komşu hücreleri birbirine bağlar MembranProteinleri MEMBRANPROTEİNLERİNİNTEMEL GÖREVLERİ: 1. Membranın yapısına katkıda bulunmak. 2. Hücre içi ve dışı arasında maddelerin düzenlemek (iyon kanalları ve taşıyıcılar). geçişini 3. Hücrenin dışında bulunan kimyasal habercilerin (örn: hormonlar, nörotransmitterler vs) hücre üzerinde bağlanabileceği “reseptör (almaç)” yapılarını oluşturmak. RESEPTÖRLER • Kimyasal haberci, hücre üzerindeki reseptörlere bağlanınca reseptör hücre içinde bazı moleküler süreçleri tetikler. Bu moleküler süreçler sonucunda o hücrenin bir işlev gerçekleştirmesi veya bir işlevini sonlandırması sağlanır. Örnekler: • İnsülin hormonu yağ, kalp kası ve iskelet kası hücrelerinin membranı üzerindeki reseptörlerine bağlandıktan sonra bu hücrelerin içine glikoz taşınması artar. Sonuç: kanda glikoz azalır. • Sinir hücresinden salgılanan asetilkolin, çizgili iskelet kasının membranı üzerindeki reseptörlerine bağlandıktan sonra kasılmayı başlatır. HÜCRELERDERESEPTÖRLERİNYERLEŞİMİ 1. 2. Reseptörler: Çoğunlukla hücre membranı üzerinde yerleşir. Bazen hücre içinde (sitoplazma veya nukleus içinde) yerleşir. Örn: steroid hormonlar (östrojen, progesteron, testosteron, kortizol, aldosteron) ve tiroid hormonunun reseptörleri HücrelerArasıHaberleşme PARAKRİNİLETİŞİM • Haberci sentezlendiği hücreden hücre dışına (ekstrasellüler sıvıya) salınır; haberci ekstrasellüler sıvıyı “difüzyon” ile geçerek “komşu hücrelere” ulaşır • Bu kimyasalların etki alanları kısa mesafelidir, “lokaldir” • Örn: CO (karbonmonoksit), NO (nitrik oksit), prostaglandinler, prostasiklinler, lökotrienler, tromboksanlar, büyüme faktörleri, pıhtılaşma faktörleri, histamin vs. OTOKRİNİLETİŞİM • Bir hücreden ekstrasellüler sıvıya salgılanan birinci haberci kendisini salgılayan hücre üzerinde etki gösterir ve onun aktivitesini düzenler. Örn: insülinin pankreas B adacık hücrelerine etkisi. • Etki lokaldir. HÜCRETEMASINABAĞIMLIİLETİŞİM (Juxtakriniletişim) • Bu iletişim tipinde kimyasal haberci ekstrasellüler sıvıya salgılanmak yerine sentezlendiği hücrenin membranına bağlı kalır. Başka bir hücrenin membranında bulunan reseptör bu haberciye bağlanır. • Özellikle “ canlıların rahim içi gelişim süreçleri ” “bağışıklık” süreçlerinde önem taşıyan iletişim türüdür. sırasında ve “GEVŞEKBAĞLANTILAR” İLEİLETİŞİM • Bazı hücrelerin membranları üzerinde bulunan gevşek bağlantı adı verilen kanallar iki komşu hücrenin sitoplazmasını birbirine bağlayarak direkt iletişim kurmalarını sağlar • Kimyasal habercinin hücre dışına salgılanmasına gerek yok. • Gevşek bağlantılardan pek çok madde geçebilir: iyonlar, monosakkaridler, nükleotidler, vitaminler • Geçiş yapan bu maddeler iki hücre içinde aynı süreçlerin (metabolik veya elektriksel) eş-zamanlı olarak tetiklenmesini sağlar NÖRAL(SİNAPTİK)İLETİŞİM • Kimyasalhaberci;nörondan salgılanan “nörotransmitterlerdir” (örn:asetilkolin,noradrenalin, dopamin,serotonin,GABA,glisin,glutamatvs) • Nörotransmitter “sinaptik aralığa” salınır → sinaptik aralıkta difüze olur → postsinaptik nöron membranında reseptöre bağlanır → postsinaptik nöron membranında elektrik potansiyel değişiklikleri gelişir → postsinaptik hücre içinde bazı moleküler olaylar tetiklenir → postsinaptik hücrenin aksonundan nörotransmitter salgılanır veya salgı durdurulur. Kısaca sinir hücreleri arası haber iletimi sağlanır veya durur. • Nöronlar başka nöronlarla “sinaptik” bağlantı kurabildikleri gibi kas hücreleri ve bez hücreleri ile de bağlantı kurabilirler. ENDOKRİNİLETİŞİM • • • • • Kimyasal haberci “hormondur”. Örn: insülin, glukagon, kortizol, aldosteron, tiroksin, östradiol vs “Endokrin bez (iç salgı bezi) hücreleri” hormonu “kana” salgılar. Hormon kan yoluyla hedef hücrelerine ulaşır. Hedef hücreler endokrin bezden farklı uzaklıklarda olabilir. NÖROENDOKRİNİLETİŞİM • Özel bir iletişim tipi. Sadece hipotalamus (sinir sisteminin dokusu) ile hipofiz (endokrin sistemin dokusu) arasında gerçekleşir. • Santral sinir sistemine ait bir bölge olan hipotalamustaki “nöronların” bir kısmı nörotransmitter yerine “nörohormon (nöropeptid)” sentezler. • Nörohormonlar hipotalamus ile hipofiz (ön) arasında bulunan özel bir kan dolaşımına salgılanır → ön hipofize ulaşır → nörohormonlar ön hipofiz hormonlarının yapımını ve salgılanmasını düzenler. • Hipotalamusun bazı nöroendokrin hücrelerinin aksonları hipofize (arka) dek uzanır. • Nörohormon aksonların ucundan arka hipofizdeki damarlara (tüm vücudu dolaşan kan var) → nörohormon tüm vücuda dağılır.