AKŞAM Başbakan Yıldırım'dan önemli açıklamalar Başbakan Binali Yıldırım, Azerbaycan ziyareti öncesi açıklamalarda bulundu. Yıldırım, "Almanya'da kabul edilen karar tarihi bir hatadır" dedi. Yıldırım'ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle: Dün Almanya parlamentosunda kabul edilen karar esasında dost ve müttefikimiz Almanya'nın parlamentonsun tarihi bir hatasıdır. 650 kişilik Alman Parlamentosunda sadece 250 civarında temsilcinin katılmış olması aslında Alman Parlamentosunun çoğunluğunun bu kararı içine sindiremediğini de ortaya koymuştur. Şartlar ne olursa olsun biz dostlarımızla, müttefiklerimizle ilişkilerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Ümit ediyoruz ki yanlış hesap Bağdat'a gitmeden geri döner ve aklıselim galip gelir. "Ermenistan'ın yanlış işler yaptığını dünya alem biliyor" Ermenistan'ın tarih boyunca kışkırtmalarla birtakım yanlış işler yaptığını dünya alem biliyor. Geçmişte ülkemize yönelik terör faaliyetlerinin bizzat içinde yer almış ve birçok diplomatımızın hayatına kastetmiş, Ermeni çetelerini maalesef azmettirmiştir. Bugün örtülü olarak başka yönlerden de terör örgütlerine kucak açtığı artık bir sır değildir. Türkiye olarak gelişmeleri takip ediyoruz koalisyon güçleri ile açık ve net şöyle bir hukukumuz var Türkiye aleyhinde terör faaliyeti içerisinde olan gruplara pirim verilmemesi konusunda hassasiyetimiz ve eylemlerimiz devam ediyor. "Gerekli karşılık verilecek" Karar çok taze metni geldi Dışişleri Bakanlığı'nın ilk cevabı her şeyi ihtiva ediyor. Büyükelçimiz bugün gelecek ve kendisiyle istişarelerde bulunup gerekli karşılık verilecektir. Kararın arka planına bakılacak ve gerekli karşılık verilecek. Almanya ve Türkiye çok önemli iki müttefik. Bu ve buna benzer kararlarla birlikte birdenbire Almanya ile ilişkilerimizin tamamen kötüleşmesini kimse beklememeli ancak bunun da şu anlama gelmesini asla kimse düşünmemeli; yani buna tepkisiz kalacağız, bir şey söylemeyeceğiz. Zaten böyle bir şey yok. Parlamentoda üç partinin beraberce çok net tepkileri ortaya kondu. "Ucuz medya oyunları" Dün il başkanları toplantısında yaptığım konuşmada bir hususu bazı yazılı basın organlarında çarpıtılmış olarak gördüm, bu konuda da bir açıklık getirmek isterim. 'Anayasa ne derse desin fiili olarak cumhurbaşkanının siyasi sorumluluğu doğmuştur.' Orada söylenen şey şudur; her ne kadar Anayasa 'Cumhurbaşkanı sorumsuzdur' dese de yapılan anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesiyle birlikte doğal olarak siyasi sorumluluğu doğmuştur. Çünkü vatandaş oy verdiği insandan hesap sorar. Siyasetin özü ve esası budur. Bu gerçekliği anayasayla düzeltme ihtiyacı vardır. Aksi halde burada sürekli bir tartışma alanı devam edecektir. Söylediğim budur. Bazıları bunu 'anayasayı tanımıyor' filan diye çarpıtmaya çalışmışlar. Artık bu ucuz medya oyunlarından vazgeçmek lazım. Kardeşliği gösteren ziyaret Yıldırım, iki gün sürecek ziyaret kapsamında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Başbakan Artur Rasizade ve Meclis Başkanı Oktay Asadov ile bir araya gelecek. Görüşmelerde, Türkiye-Azerbaycan ikili ilişkiler ile Yukarı Karabağ sorunu başta olmak üzere, bölgesel ve uluslararası gelişmeler ele alınacak. Yıldırım, eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in mezarının bulunduğu Fahri Hıyaban'ı, Şehitler Hıyabanı'nı ve Türk Şehitliği'ni de ziyaret edecek. AKŞAM Almanya'ya Türkiye dışından ilk tepki! Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Almanya'nın 1915 olaylarına ilişkin kararı "kasıtlı ve ön yargılı bir karar" olarak nitelendirdi Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Hikmet Hacıyev, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, tarihin sahteleştirilmesinin ve siyasi amaçlarla kullanılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. HOCALI VURGUSU Bundestag'ın, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgal altında tutmasına kayıtsız kaldığını hatırlatan Hacıyev, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "İşgal altındaki Azerbaycan topraklarında Ermenistan'ın 1 milyondan fazla Azerbaycanlıya karşı uyguladığı kanlı etnik temizliğe, Hocalı Soykırımı'na kayıtsız kalındığı HABERLER 03/06/2016 halde 101 ilde meydana geldiği iddia edilen, sahteleştirilmiş bir konuyla ilgili karar kabul edilmesi çifte standartların açık örneğidir. Bu tarihi sahtekârlık örneğine parlamento düzeyinde görüş bildirilmesi Almanya kamuoyunu ve uluslararası toplumu yanıltmaya hizmet ediyor." Hacıyev açıklamasında Bundestag'ın kararını "kasıtlı ve ön yargılı bir karar" olarak gördüklerini bildirdi. HABERTÜRK TSK Münbiç harekâtını yakın takibe aldı Türkiye’nin güvenliğini ve çıkarlarını zedeleyecek bir durumun ortaya çıkması halinde, asker Münbiç'e müdahale edecek. Ankara, Washington’a yaptığı “Münbiç’e ortak operasyon” teklifine yanıt alamazken, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ABD’nin desteğiyle başlattığı Münbiç harekâtını yakın takibe aldı. Özel Kuvvetler’e bağlı bordo berelilerin küçük gruplar halinde sık sık sınır ötesine geçerek, gelişmeleri yakından takip ettiği öğrenildi. Türkiye’nin güvenliğini ve çıkarlarını zedeleyecek bir durumun ortaya çıkması halinde, TSK’nın süratle müdahil olmasına yönelik tüm harekât planları hazır. Ağırlıklı olarak PKK’nın uzantısı niteliğindeki YPG’lilerden oluşan SDG, Münbiç harekâtını önceki gün başlattı. Operasyon, bölgenin IŞİD’den temizlenmesini hedefliyor. ABD harekâta ve PYD’ye açık destek veriyor. DSG güçlerinin Münbiç’e 10 kilometre kadar yaklaştığı şehre birkaç gün içerisinde ulaşabilecekleri belirtiliyor. KIRMIZI ÇİZGİ TEHLİKEDE Ankara, Washington’a, “90 kilometrelik Mare - Cerablus hattı öncelikli olarak Türkiye’yi ilgilendiriyor. Bu hat, Türkiye’nin ulusal güvenlik hattı. Bu hattın batısında hem PYD’nin hem IŞİD’in bulunması Türkiye’nin güvenliğini tehdit eder. Harekâtı iki ülke özel kuvvetlerinin işbirliğiyle yürütelim” teklifi götürmüştü. Ankara’nın teklifine dair görüşmeler devam ederken, PYD ağırlıklı güçlerin operasyonu başlatması, Ankara’nın endişelerini artırdı. Ortaya çıkan tablonun Türkiye’nin “kırmızı çizgi” olarak belirlediği kriterleri tehlikeye soktuğu değerlendiriliyor. ABD, “Münbiç IŞİD’den temizlendikten sonra YPG bölgede kalmayacak, çıkacak. Suriyeli Araplar, geleneksel olarak Suriyeli Arap olan bölgeyi kontrol etmiş olacak” sözü verdi. Ancak, YPG’nin Suriye’nin kuzeyinde Afrin, Kobani ve Cezire kantonlarını kontrol altında tutması, Mare hattında da kontrolü elde etmesi halinde Irak’tan Akdeniz’e uzanan bir koridorun ortaya çıkma riski Ankara’yı endişeye sevk ediyor. HABERTÜRK PKK karşıtı Suriyeli Kürtler silahlandı Suriye'de kendilerine ‘Kürt Devrimciler Tugayları’ adını veren bir grup, silahlı mücadeleye başladı Suriye'de PKK’ya ve Esad rejimine karşı olduğunu söyleyen ve kendilerine ‘Kürt Devrimciler Tugayları’ adını veren bir grup, silahlı mücadeleye başladığını açıkladı. Grup tarafından 30 Mayıs tarihinde sosyal medyada bir video paylaşıldı. Videoda, bir kişi aralarında yüzleri maskeli insanların da olduğu yaklaşık 30 silahlı kişiyi arkasına alarak Arapça ve Kürtçe bir deklarasyon okurken görülüyor. Rejimin ve PKK’nın, Suriye halkına karşı suç işlediğini vurgulayan konuşmacı, Esad rejimine ise “Kürtleri öldüren İran ile işbirliği yaptığı için” karşı çıktığını söylüyor HÜRRİYET Teslim olmadan önce gömmüşler MARDİN Nusaybin’de 26 Mayıs tarihinde teslim olan PKK’lı teröristlerin ifadelerinde gömdüklerini belirttikleri çok sayıda silah ve mühimmat bulundu. PKK’lı teröristlerin teslim olmadan önce kullandıkları silahları tekrar kullanılmak üzere bakımlarını yaptıktan sonra strech filmlere sardıkları ardından gömdükleri tespit edildi. Mardin Nusaybin ilçesinde 26 Mayıs tarihinde teslim olan PKK’lı teröristlerin ifadelerinde gömdüklerini belirttikleri yerde çok sayıda silah ve mühimmat bulundu. Yenişehir Mahallesindeki bir binanın PKK’lı teröristler tarafından cephanelik olarak kullanıldığı AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 2 HABERLER 03/06/2016 değerlendirilen bodrum katında yapılan aramalarda 27 AK-47 Kaleşnikof,1 adet RPG-7, 2 tabanca, 1 kanas, 19 el bombası, 86 AK-47 şarjör, 5 kanas şarjör, 1 RPG-7 anti tank mühimmat, 4 RPG-7 anti personel mühimmat, 6 RPG-7 sevk fişeği, 5 kobra telsiz, 1 yaesu telsiz, 1 Samsung cep telefonu, 1 ampermetre, 16 elektrikli fünye bulundu. Yapılan incelemelerde, PKK’lı teröristlerin bulunan silah ve mühimmatları teslim olmadan önce tekrar kullanılmak üzere bakımı yapıldıktan sonra strech filmlere sararak gömdükleri tespit edildi. MİLLİYET Meclis'ten ortak tepki Ak Parti, CHP ve MHP grupları Alman Meclisi'nde kabul edilen tasarı ile ilgili ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada "Almanya Federal Meclisinin, 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan tehcirle ilgili asılsız iddiaları esas alan haksız kararını, yüce Türk milletinin temsilcisi olan bizler kabul etmiyor, esefle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz. Bugüne kadar bazı ülkelerin parlamentolarında kabul edilen, 1915 olayları hakkındaki asılsız soykırım iddialarını meşrulaştırmayı içeren karar, açıklama ve yasalar ile bundan böyle girişilebilecek benzeri tasarrufları tarihi gerçeklerin ve uluslararası hukukun ihlali olarak gördüğümüzü, tanımadığımızı ve hiçbir zaman tanımayacağımızı güçlü bir şekilde ifade ediyoruz" ifadeleri kullanıldı. TBMM Genel Kurulu'nda, Alman Federal Meclisinin, 1915 olaylarına dair Ermeni iddialarını tanıyan karar tasarısını oy çokluğuyla kabul etmesine ilişkin AK Parti, CHP ve MHP grupları ortak açıklama yaptı. Açıklamada, "Almanya Federal Meclisinin, 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan tehcirle ilgili asılsız iddiaları esas alan haksız kararını, yüce Türk milletinin temsilcisi olan bizler kabul etmiyor, esefle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz." ifadelerine yer verildi. TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Almanya'da kabul edilen tasarıyla ilgili üç siyasi parti grubunun ortak açıklamasının Başkanlığa verildiğini kaydetti. TBMM'de bulunan tüm grupların imzasını taşımayan bildirilerin Başkanlık Divanı'nda okutulamadığını belirten Hamzaçebi, açıklamada imzası bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay'a söz verdi. Üç grup başkanvekili tarafından ayrı ayrı kürsüde okunan açıklamada, şunlar kaydelidi: "Almanya Federal Meclisi’nin 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan tehcirle ilgili asılsız iddiaları esas alan haksız kararını Yüce Türk milletinin temsilcisi olan bizler kabul etmiyor, esefle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz. Bu adaletsiz ve mesnetsiz kararın kabulü, milletimizde derin bir infiale yol açmıştır. Almanya Federal Meclisinin 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan tehcirle ilgili tek taraflı, seçici ve asılsız Ermeni iddialarını esas alan kararının tarihi ve hukuki geçerliliği yoktur. Almanya Federal Meclisi bu kararıyla kendini tarihçilerin ve uluslararası mahkemelerin yerine koyarak tarih yazmak ve soykırım gibi ciddi bir suç hakkında hüküm vermekle, hem insan haklarını hem adaleti hem de tarih ve hukuku hiçe saymıştır. Bu tarihe, geleceğe karşı hata olan karar, Türkiye ve Almanya ilişkilerini mutlaka etkileyecek, aradaki dostluk köprülerine zarar verecektir. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni gerekli tedbir ve kararları almaya davet ederken, kadim menfaatlerimizi haleldar edecek girişimler karşısında TBMM'de her türlü desteğe hazır olduğumuzu ifade ederiz. Bizler bugüne kadar bazı ülkelerin parlamentolarında kabul edilen, 1915 olayları hakkındaki asılsız soykırım iddialarını meşrulaştırmayı içeren karar, açıklama ve yasalar ile bundan böyle girişilebilecek benzeri tasarrufları tarihi gerçeklerin ve uluslararası hukukun ihlali olarak gördüğümüzü, tanımadığımızı ve hiçbir zaman tanımayacağımızı güçlü bir şekilde ifade ediyoruz." Üç grup başkanvekili de partilerinin milletvekilleri tarafından ayakta alkışlandı. AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 3 HABERLER 03/06/2016 Açıklamanın okunması esnasında HDP Grubu sıralarında milletvekili olmadığı görüldü. TBMM Başkanvekili Hamzaçebi de Başkanlık Divanı olarak kararı şiddetle kınadıklarını bildirdi. SABAH Cem Özdemir HDP ile kol kola! Alman Federal Meclisi'nde sözde Ermeni Soykırımı'nı kabul eden oylamaya destek veren Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir'in PKK flamaları altında HDP'ye oy istediği ortaya çıktı. Alman Federal Meclisi'nde oylanarak kabul edilen 1915 olaylarına ilişkin tasarıya destek veren Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, dostluğa hançer tasarısının bu yıl mimarlığını yaptı. Cem Özdemir PKK flamaları altında HDP'ye oy istemiş! Şubatta konuyu tekrar ısıtan Yeşiller bu kez amacına ulaştı. Oylamaya katılan Türk kökenli milletvekillerinin hiç birisinin tasarıya "hayır" dememesi, oylamaya katılmayanların da tasarının çıkmasına dolaylı destek olmaları kendilerini inkar ve milletine ihanet olarak tanımlandı. PKK FLAMALARI ALTINDA HDP'YE OY İSTEMİŞ! Türkiye'ye her geldiğinde HDP'lilerle buluşup gezilere katılan Cem Özdemir, HDP'nin Almanya etkinliğine katılıp PKK flamalarının sallandığı salonda HDP'ye oy istemişti. HDP'Lİ VEKİLLERLE KOL KOLA GÖRÜNTÜLENDİ Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Hükümeti'ni sürekli olarak aşağılayıcı bir dil takınan, kendi ülkesini zedeleyecek hiçbir eylemden geri durmayan Cem Özdemir, doğu ve güneydoğu illerimizde de HDP milletvekilleriyle kol ola vererek kışkırtma amaçlı gezilerde bulunmuştu. SOYKIRIM İDDİALARINA 2001'DE KARŞI ÇIKMIŞ Soykırım iddialarına 2001 yılında karşı çıkan Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, bu yıl ise tasarının çıkmasında öncü rol aldı. Özdemir 2001'de kaleme aldığı "Boğaziçi'nde uzun yol-Bir Ermeni tasarısına karşı sebepler" başlıklı makalesinde "1915'te ve daha öncesinde 1895'te yaşanan korkunç olayların ele alınma yeri ne Washington, ne Paris, ne de Berlin'dir" demişti. KÜRSÜYE ERMENİ ROZETİ İLE ÇIKTI Yeşiller Partisi adına konuşan tasarının mimarlarından Cem Özdemir, yakasında Ermeni rozeti ile kürsüye çıktı. Özdemir, Türkiye'de 'Ermeni' kelimesinin hâlâ hakaret sözcüğü olarak kullanıldığını ileri sürdü. SABAH Alman'ı, Diasporası, FETÖ'cüsü PKK'lısı aynı noktada buluştu 1915 olaylarını "soykırım" olarak değerlendiren yasa tasarısı Federal Alman Meclisi'nde onaylandı. Görüşmeler sırasında Alman Meclisi Bundestag'ın önünde bir araya gelen ve ellerinde Ermenistan, Yunanistan, YPG ve HDP bayrakları bulunan gruplar da sözde "soykırım" tasarısının kabulü için destek eylemi yaptı. "Soykırım" tasarısına destek bununla da sınırlı kalmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti sırasında PKK'lılar ve Ermeni Diasporası ile beraber saf tutan FETÖ'cüler de Almanya'daki "soykırım" tasarısına destek verdi. Paralel Yapı'nın önemli isimlerinden Tuncay Opçin ve Bülent Keneş, "Türkler Ermenilere soykırım yaptı" tezini destekleyen mesajlar paylaşarak Almanya'da alınan karara destek verdi. FETHULLAH GÜLEN DE "BÜYÜK SOYKIRIM" DİYORDU Yeni Şafak gazetesi de geçtiğimiz günlerde Fethullah Gülen'in 1965 yılında Ermeni Patriği'ne yazdığı bir mektuba ulamıştı. Gülen kendi imzasını taşıyan mektupta şu ifadeleri kullanmıştı: "1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yadetmekten geçemeyeceğim. Katledilen insanları derin bir hassasiyetle/saygı ile anıyorum." AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 4 HABERLER 03/06/2016 SABAH Almanya’dan ihanet gibi evet Alman Federal Meclisi, 1915 olaylarını ‘soykırım’ diye niteleyen karar tasarısını dün kabul etti. Kararda Alman İmparatorluğu’nun yaşananlarda ‘yüz kızartıcı’ bir rol oynadığı da belirtildi Alman Federal Meclisi (Bundestag), 1915 olaylarına ilişkin Ermeniler'in soykırım iddialarını tanıyan karar tasarısını dün kabul etti. Türkiye'den Almanya'nın tutumuna ve çıkan karara sert tepki geldi. Almanya'da uzun tartışmaların ardından meclise getirilen "19151916 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermenilere ve diğer Hıristiyan azınlıklara uygulanan soykırımın hatırlanması ve anılması" başlıklı karar tasarısı oy çoğunluğu ile kabul edildi. 11'i Türk kökenli 631 milletvekilinin bulunduğu parlamentodaki oylamada 1 çekimser, 1 hayır oyu çıktı. Türkiye'nin ve Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarının tepkilerini dikkate almayan meclis üyelerinin bu tutumu, ülke içinde de yoğun protestolara neden oldu. SÖZDE 'SOYKIRIM' TASARISINI KABUL EDEN ÜLKELER 'JÖN TÜRK' VURGUSU 1915-1916 yıllarındaki Ermeni tehcirini "soykırım" olarak nitelendiren karar tasarısı, iktidardaki Hıristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile muhalefetteki Yeşiller'in ortak girişimi ile meclise geldi. Mecliste okunan metinde iki ayrı yerde de soykırım kelimesine yer veriliyor. Jön Türk hükümetinin talimatıyla 101 yıl önce Ermenilere sürgün ve sözde katliamın gerçekleştirildiğine dikkat çekilerek, aynı dönemde "Asuriler, Süryaniler, Pontuslular ve Keldaniler gibi diğer Hıristiyan azınlıkların da sürgün ve katliamlardan etkilendiğine" yer verildi. ALMANYA'NIN SÖZDE SOYKIRIM KARARINA ORTAK BİLDİRİYLE TEPKİ Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri müttefiki konumundaki Alman İmparatorluğu'nun, "Alman diplomat ve misyonerlerin organize sürgün ve imha uygulamalarıyla ilgili verdikleri bilgilere rağmen, insanlığa karşı işlenen bu suçu durdurmaya çalışmayarak 'yüz kızartıcı' bir rol oynadığı" da kaydedildi. İktidardaki koalisyon ortakları Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile muhalefetteki Yeşiller Partisi tarafından hazırlanan karar tasarısına Sol Parti de destek verdi. Oylamaya CDU milletvekillerinin çoğu katılmadı. 'TÜRKİYE SORUMLU DEĞİL' Meclis Başkanı Norbert Lammert, meclisin bir mahkeme olmadığını ancak sorumluklarından da kaçınamayacağını ifade ederek, "Türk hükümeti 100 yıl önce yaşanan olaylardan sorumlu değil ancak gelecekte ne olacağından sorumlu" dedi. O VEKİL: BİZE DÜŞMEZ Başbakan Angela Merkel, Başbakan Yardımcısı ve SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel ve Dışişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier'in katılmadığı oturumda, karar tasarısı için yapılan oylamada CDU'lu bir milletvekili ret oyu kullanırken bir milletvekili de çekimser kaldı. Ret oyunu veren tek vekil olan Bettina Kudla, Almanya dışında ülkelerle ilişkili tarihi değerlendirmelerde bulunmanın Alman meclisinin işi olmadığını kaydetti Karardan önce söz alan milletvekilleri, amaçlarının Türkiye'yi suçlamak olmadığını, kurbanları anarak Türkiye ve Ermenistan arasındaki barışma sürecini teşvik etmek istediklerini belirtti. Katliamlara müdahale etmeyen eski Alman İmparatorluğu'nun da olaylarda sorumluluğu olduğunu ifade eden konuşmacılar, bugün Türk halkının ve Türkiye'nin suçlanamayacağını, tam aksine Türkiye'ye sığınmacılara yaptığı ev sahipliğinden dolayı müteşekkir olunması gerektiğini dile getirdiler. KARARIN YAPTIRIM GÜCÜ YOK Hıristiyan Birlik partileri (CDU/ CSU) adına konuşan Christoph Begner de bir asır önce sistematik bir şekilde Ermenilerin ve diğer Hristiyan unsurların soykırıma uğradıklarını ileri sürdü. SPD milletvekili Dietmar Nietan ise, "Ancak yapılanın bir soykırım olduğunu söylüyoruz" dedi. 'TÜRKİYE İLE GÜÇLÜ İLİŞKİLERİMİZ VAR' Almanya Başbakanı Angela Merkel yaptığı açıklamada, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkinin kapsamlı ve güçlü olduğunu söyledi. Merkel, NATO Genel Sekreteri AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 5 HABERLER 03/06/2016 Jens Stoltenberg ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, "Almanya'yı Türkiye'ye bağlayan çok şey var ve bir konuda görüş farklılığımız olsa da bağımızın, dostluğumuzun ve stratejik bağlarımızın boyutu büyük" dedi. Merkel, Almanya'nın Türkiye ile Ermenistan arasında diyalog yanlısı olduğunu ve Ankara ile iyi ilişkiler istediğini de söyledi. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir ise amacın Türkiye'ye ahlak dersi vermek olmadığını ancak eskiden yapılan hatalara kayıtsız kalınamaycağını söyledi. STAR Diyarbakır'da askeri araca bombalı saldırı Diyarbakır'da askeri aracın geçişi sırasında teröristlerce yola yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu biri ağır 7 asker yaralandı. Alınan bilgiye göre, Diyarbakır-Silvan karayolunun Oğuzlar mevkisinde askeri aracın geçişi sırasında PKK'lı teröristlerce yola tuzaklanan el yapımı patlayıcı infilak ettirildi. Patlamada biri ağır 7 asker yaralandı. Patlamanın ardından bölgeye ambulanslar sevk edildi. STAR Merkel: Almanya ile Türkiye'yi birbirine bağlayan birçok şey var Alman Parlamentosu, 1915 olaylarıyla ilgili gündeme getirdiği sözde Ermeni soykırımını tanıyan karara evet oyu verdi. Oylamaya katılmayan Merkel'e rağmen, parlamento bir skandala imza atarak, tasarıyı oy çokluğu ile kabul etti. 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını tanıyan karara ilişkin, "Almanya ile Türkiye'yi birbirine bağlayan birçok şey var. Dostane ve stratejik ilişkilerimizin yelpazesi çok geniş" dedi Merkel Almanya ile Türkiye'yi birbirine bağlayan birçok şey var Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya Federal Meclisi'nin (Bundestag) 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını tanıyan kararının ardından herhangi bir konuda farklı görüşlerde olunsa da Türkiye ile dostane ve stratejik ilişkilerin yelpazesinin çok geniş olduğunu söyledi. Merkel, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile başbakanlıkta yaptığı görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, söz konusu kararın ikili ilişkilere zarar verip vermeyeceği şeklindeki soruya karşılık, ''Almanya ile Türkiye'yi birbirine bağlayan birçok şey var. Herhangi bir konuda farklı görüşlerde de olsak ilişkilerimizin, dostane ve stratejik ilişkilerimizin yelpazesi çok geniş. Savunma konularından diğer birçok konuya kadar." dedi. Almanya'da yaşayan 3 milyon Türk asıllı insanın da önemli ortak konulardan biri olduğunu dile getiren Merkel, "Bu nedenle ben ve tüm Alman hükümeti de 101 yıl önce yaşanan olaylar sebebi ile Türkiye ile Ermenistan arasındaki diyaloğu teşvik etmek ve bu ülkelerin olayları birlikte değerlendirmesi için her türlü çabayı harcamak istiyoruz. Diğer yandan Alman-Türk ilişkilerini tüm yelpazesi ile korumak ve Almanya'da yaşayan Türk asıllı insanlara da ülkemizin bir parçası olduklarını ve böyle de kalacaklarını söylemek istiyoruz. Ayrıca, bazı tartışmalı konular hakkında konuşulmasının da demokratik kültürün bir parçası olduğunu da söylemek istiyoruz." ifadelerini kullandı. "KARAR NATO'NUN MÜDAHİL OLDUĞU BİR HUSUS DEĞİL" NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de Federal Meclis'te kabul edilen karar tasarısına ilişkin, "Türkiye bir NATO üyesi, Ermenistan da NATO'nun takdir ettiği bir ortak. Parlamentoda alınan karar, NATO'nun herhangi bir şekilde müdahil olduğu bir husus değildir. Umarım en kısa zamanda Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinde normalleşme sağlanır." diye konuştu. YENİ ŞAFAK Rehabilitasyon görevi Türkeş’te Güneydoğu’da teröre karşı operasyonlar büyük bir kararlılıkla sürüyor. Bölge terörden arındırıldıktan sonra uygulanacak olan toplumsal ve sosyal rehabilitasyonun sorumluluğu da Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’e verildi. Bölgeden tepki alıp almayacağı AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 6 HABERLER 03/06/2016 sorusuna Türkeş, "Hayır, niye olsun ki? Türkeş ismi o bölgede ancak barışın teminatı olur" cevabını verdi. Operasyonların ardından uygulanacak olan toplumsal ve sosyal rehabilitasyonun sorumluluğu Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’e verildi. Operasyonların ardından uygulanacak olan toplumsal ve sosyal rehabilitasyonun sorumluluğu Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’e verildi. Güvenlik güçlerinin eşgüdüm içinde yürüttükleri operasyonlar bölgede kararlılıkla sürüyor. Devlet sahada. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın kararlılık açıklamalarına, Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar'ın sıcak operasyonların sürdüğü ilçelere yaptığı inceleme ve moral gezileri eşlik ediyor. Terörle mücadele bütün hızıyla sürerken, işin diğer boyutunda da sıcak gelişmeler yaşanıyor. Hatırlanacağı gibi, “sadece teröristle değil terörle mücadele” konsepti çerçevesinde, 5 Şubat'ta, 64. hükümetin başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından Mardin Artuklu Üniversitesi'nde bir eylem planı açıklanmıştı. 10 maddelik Terörle Mücadele Eylem Planı; psikolojik boyut, kamu düzeninin inşası, kapsamlı demokratik reform süreci, sosyal seferberlik, ekonomik destek, mekanın ihyası, iletişim sistemi, yasal ve idari düzenlemeler, istişare meclisleri ve komşu ülkelerle ortak ruh olarak sıralanmıştı. "Biz diyeceğiz ki nasılsın?" Güneydoğu'da operasyonların tamamlanmasından sonra uygulanacak olan toplumsal ve sosyal rehabilitasyonun sorumluluğu Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'e verildi. Görevi aldıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Türkeş'e bölgeden tepki alıp almayacağı soruldu. Tuğrul Türkeş, "Hayır, niye olsun ki? Türkeş ismi o bölgede ancak barışın teminatı olur" dedi. Al sana ev verdim, buzdolabını da valilik getiriyor” değil. Biz diyeceğiz ki nasılsın, gece uyuyabiliyor musun, çocukların okula rahat gidip gelebiliyor mu, beslenme bozukluğu olan var mı? Bütün bunlarla ilgili gerekli STK'ları onlara yönlendirmek, oradaki kanaat önderlerine bunun bir süreç olduğunu, kalıcı olmadığını anlatmak. Aslında o bölgenin insanı yapacak. Tuğrul gidip kuş kondurmayacak. YENİ ŞAFAK CHP'den başkanlık raporu Başkanlık sistemine şiddetle karşı çıkan CHP'nin hazırladığı 119 sayfalık bir raporda “Türk tipi başkanlık” önerisinin, “patronlu bir hiper başkanlık” sistemine yol açacağı öne sürüldü. CHP, başkanlık sistemiyle ilgili 119 sayfalık bir rapor hazırlattı. CHP, başkanlık sistemiyle ilgili 119 sayfalık bir rapor hazırlattı. Başkanlık sistemine şiddetle karşı çıkan CHP, 119 sayfalık bir rapor hazırlattı. Başkanlık sisteminin tarihsel gelişimi, ABD ile diğer ülkelerdeki uygulamaları ve AK Parti'nin önerdiği başkanlık sisteminin ayrıntılı bir şekilde irdelendiği raporda, “Türk tipi başkanlık” önerisinin, “patronlu bir hiper başkanlık” sistemine yol açacağı öne sürüldü. Habertürk'te yer alan raporun çözüm önerileri kısmında, Türkiye'nin temel ihtiyaçları göz önüne alındığında özgürlükler, yargı bağımsızlığı, etkin bir hukuk devleti ve parlamenter demokrasi oluşturulması ihtiyacı olduğuna dikkat çekildi. "Bakanlar Kurulu bir karar oluşturdu. Buradaki mesele tamamıyla evi, yeri yıkılan, dükkanı yanan, zarar gören insanların sosyal, manevi, kültürel boyutta rehabilitasyonu için bölgede yapılanma sağlamak" diye konuşan Yıldırım'ın Milliyet'te yer açıklaması şöyle: AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 7