Araştırma Yöntemleri Ders Notları Bilim, Felsefe ve Araştırma Araştırma, sorulara yanıt bulmaya doğru giden yoldur. Bu yol bir bilgi üretim sürecidir. Araştırmaya ilişkin kimi görüşler: Yalnızca olgulara dayanır, kuram ya da yargı içermez. Yalnızca uzmanlar ya da üniversite profesörleri tarafından okunur veya kullanılır. Yalnızca üniversitelerde yürütülür. Kütüphaneye gidip bir konu hakkında makaleler / kitaplar bulmakla ilgilidir. Bu ve benzeri görüşleri biçimlendiren kabuller metodoloji çerçevesinde belirlenir. Metodoloji, araştırmayı yönlendiren ontolojik ve epistemolojik varsayımları ve etik ilkeleri anlamak ve belirlemekle ilgilidir. Yöntem ise vakaları seçmek, veri toplamak ve elemek, verileri incelemek ve sonuçları rapor etmekle ilgili teknik sürece gönderme yapar. Felsefe ve Bilim Tarihi Söz Konusu Olduğunda Araştırmanın Alternatifleri ve Bunların Araştırmayla İlişkisellikleri Otorite: Otorite sahibi biri söylediği ya da otorite sahibi bir yayında yer aldığı için bir şeyin doğru olduğu kabul edilebilmektedir. Felsefe ve Bilim Tarihi araştırması söz konusu olduğunda bu otoriteler genellikle literatür taramasında etkilidir. Diğer taraftan özellikle ikincil kaynaklar seçiminde ve bu kaynaklardan yapılan alıntılarda otorite figürlerinin etkisi içeriğin önüne geçebilmektedir. Araştırma nesnesinin kendisinden çok, onun hakkında söylenenlerin öne çıkmasında ‘arkaya bir otorite’ alma eğiliminin etkisi vardır. Gelenek / Ekol: Gelenek veya ekollerin araştırma üzerindeki etkisi otoriteye benzer. Araştırma nesnesine uygunluk konusunda bir değerlendirme yapılmaksızın belirli bir ekolün yaklaşımını aynen benimsemek ve uygulamak söz konusu olabilmektedir. Geçmişteki koşullar altında bir araştırma nesnesine uygun olan bir yaklaşımın gelenekselleşerek tüm koşullarda, her araştırma nesnesine uygunluğuna dair örtük bir varsayım araştırmanın önüne geçer. Daha Önce Yapılmış Yayınlar ve Tezler: Daha önce ilgili alanda yapılmış yayınlar ve tezler bir yanıyla geleneğin parçalarıdır. Önceki çalışmaların biçimsel olarak ‘taklidi’nin araştırmanın önüne geçmesi söz konusu olabilmektedir. Soru ve Karşılaştırma: Derrida’nın YapıSökümü üzerine bir şeyler yazmakla Derrida’nın YapıSöküme uğratmadığı bir metni yapısöküme uğratmak arasındaki fark nedir? Hangisi neden yapılmalıdır / yapılmaktadır? Kişisel Deneyim Hataları: a) Aşırı Genelleme: Belirli bir probleme, araştırma nesnesine, döneme, kişiye ait ulaşılan bir sonucun pek çok başka problem, nesne, dönem ve / veya kişiye genellenmesidir. Örneğin Descartes’ın belli eserleri üzerinden Modern Felsefe hakkında bir yargıya varmak ya da tek bir bilimsel çalışmadan bir dönemin bilim anlayışı ve bilimsel düzeyi hakkında yorumda bulunmak böylesi aşırı genelleme hatalarıdır. 1 Araştırma Yöntemleri Ders Notları Eldeki veriler ya da empirik gözlemlere dayanarak gerekçelendirilebilecek olanın çok ötesine geçen çalışmalar. b) Seçici Gözlem: Bazı metin, kişi ya da dönemlere özel olarak dikkat edilerek, bunlardan yola çıkarak genelleme yapıldığı durumlardır. Seçim, kuramsal çerçevenin ve araştırma sorusunun gereği olarak zorunludur; fakat gerekçeli olmalı ve seçilen araştırma problemi ve hipotezi doldururken, sınırların ötesine geçildiğinde yorum / aşırı yorum tehlikesinin başladığı unutulmamalıdır. Dengeli bir araştırma yerine, önceden var olan düşünceleri destekleyecek biçimde sınırlı seçim yapılması. c) Erken Bitirme: Çok sınırlı sayıda “veri”yle tüm yanıtları bulduğunu düşünüp, daha fazla araştırma yapma gereği duymayanların düştüğü bir hatadır. Özellikle bir fikri olumlamak için, sınırlandırılmış olmakla birlikte mümkün olduğunca çok veriye ihtiyaç vardır. Yanlışlamak içinse anlamlı bir sayı olmak koşuluyla daha az veri gerekir. Bu asimetri gözden kaçırılmamalıdır. Standartların gerektirdiği kanıt / tanıt miktarı ya da derinliğine ulaşmadan bir yargıya varmak ya da karar almak ve soruşturmayı bitirmektir. d) Hale Etkisi: Belirli bir kişiye ya da yönelime (yaklaşıma) büyük önem atfetme ve onu bir haleyle çevirme tutumudur. Araştırma nesnesi bir problem ya da bir problemle ilintili bir şey olduğunda haleyle çevrilmiş ‘filozofun’, metnin ya da ‘tarihçinin’ bunu çözdüğünün tekrar ifade edilmesinin ötesine geçmez. Eşit bir değerlendirme yapmak yerine, kişi, yer ya da nesnelerin önceden var olan saygınlığının değerlendirme sınırlarını ve içeriğini belirlemesine izin vermektir. BİLİM ‘Bilim’ kelimesi duyulduğunda pek çok insanın aklına doğa bilimleri, pek azının aklına ise sosyal bilimler gelmektedir. En azından 19. yüzyıl sonrası için konuşmak gerekirse, hemen hemen hiç kimsenin aklına felsefe gelmemektedir. Kaba bir kategorisyon ile doğa bilimleri “katı bilimler” (hard science), sosyal bilimler ise “yumuşak bilimler” (soft science) olarak anılmaktadır. Yumuşak bilimler adlandırması, bu disiplinlerdeki çalışmaların özensiz ya da titiz olmamasından dolayı değil, bu disiplinlerin inceleme konuları olan insan ve onun toplumsal yaşamının akıcı, gözlemlenmesi güç ve laboratuvar (ölçüm) araçlarıyla kesin olarak ölçülmesinin zor oluşudur. Pozitivist modellemeden bu yana kabul edilmiş bir ilke olarak, bir bilimin konusu, kullanılacak teknik ve araçları belirler. O halde, Nietzscheci bir metaforla, elinde çekiç olan bütün problemleri çivi olarak görür yaklaşımı, bağlamsal olarak tersine çevrilmektedir. Çivi, çekici gerektirir. Diğer şeyler olarak problemler, başka diğer araçları gerektirir. SORU: Öncelikle felsefe düşünüldüğünde ‘hard science’, ‘soft science’ kategorisi bağlamında bu disiplin nereye oturmaktadır? Özelde Sistematik Felsefe ve Mantık / Felsefe Tarihi / Bilim Tarihi düşünüldüğünde hangi problemler hangi araçları gerektirmektedir? Bu üç alt-alanın problemleri ve araçları düşünüldüğünde aralarındaki fark nedir? 2 Araştırma Yöntemleri Ders Notları Bilimsel Makale Şeması ve Bilgi Kuramsal Modellemeler AMAÇ: Bilimsel makale, yazarının bildiğine inandığı ve başkalarının bilmediğini sandığı bilimsel bir haberi bilim dünyasına iletmek için yazılır. Bu nedenle Giriş bölümünde derhal o haberi veriniz! ANCAK!!!!!! Genel alan teoremini keşfetmediğiniz veya tüm kanserlere mucizevi bir çare bulmadığınız takdirde, vereceğiniz haberin öneminin genellikle en çok siz ve en çok sizin alanınızda çalışan küçük bir araştırmacı grubu farkındadır. Haberinizin önemine önce hakemlerinizi, sonra editörü ve nihayet okuyucularınızı inandırmak sizin görevinizdir. Yani haberiniz hakkında Giriş kısmında ciddî bir REKLÂM yapmak zorunda olduğunuzu asla unutmayınız! Bu reklamın iki bileşeni vardır: o 1. Bilimsel o 2. Duygusal o 1.Bilimsel reklam: o Bilimsel reklamın da kendi içinde iki bileşeni vardır: a) Bilimsel bir sorun çözdüğünüzü bildirmek b) Bu bilimsel sorunun tüm bilim âlemini ilgilendirecek kadar önemli olduğunu anlatmak. o Dolayısıyla Giriş kısmında açıkça hangi problemi çözdüğünüzü anlatın. Bunu yapabilmek için bilim dünyasında böyle bir problemin olduğunu anlatmanız gerekir. Bunun için uğraştığınız alanın bilim dünyasında makaleyi yazdığınız zamandaki durumunu bilmeniz gereklidir. o Bu durumu ilgili literatüre atıf yaparak özetleyiniz. Bu özet çok, ama çok önemlidir. Editör bu özete göre sizin probleminizin önemini tartacaktır. Özetinizin güvenilirliği önemli ölçüde uygun literatüre atıf yapıp yapmadığınızla ölçülür. Bu nedenle konunuzun uluslar arası literatürüne hakim olmanız çok ehemmiyetlidir. o İlgilendiğiniz problemi bu şekilde bilimsel bir çerçeve içine oturtarak tüm bilim âlemini niçin ilgilendirmesi gerektiği açıklaması için ortamı hazırladıktan sonra, probleminizi vaz ederek derhal önemini vurgulayınız. o «Şu veya şu metinler incelenmiştir» veya «şu ve şu filozofların düşünceleri karşılaştırılmıştır» veya «şu metinlerdeki şu kavramlar tanıtılacaktır» diye başlayan hiçbir makalenin uluslararası ciddi bir dergide kabul edileceğini beklemeyiniz. Zira bu cümleleri okuyan editörün ilk reaksiyonu «ee, n’apalım yani?» olacaktır! o Bir makaleyi akademik bir dergiye sunuyorsanız önce o makaleyi ve o makalenin konusu olan kavram(lar), filozoflar vb. niçin ele aldığınızı ve bunun uluslar arası ve / veya akademik okuyucuyu niçin ilgilendirmesi gerektiğini anlatmanız gerekir. Aynı şey bulduğunuz bilim tarihsel metin için de geçerlidir. 3 Araştırma Yöntemleri Ders Notları o Kendinizi okuyucunun yerine koyunuz: Herhangi bir filozofun metnini okumak yerine o metin hakkında bir metni neden okusun? Ya da 19. Yüzyıldan kalma bir bilim tarihi metnini ve / veya felsefe metninin çevirisini / transkripsiyonunu neden okusun? Ama birisi size bunların mevcut bir felsefi / bilimsel problemin teşhisi, çözümü yolunda önemini anlatırsa o zaman ilgilenebilirsiniz! Giriş bölümünde olabildiğince kısa, çarpıcı cümleler kurunuz ve Giriş’i olabildiğince kısa tutunuz. Giriş’in kısalığı doğal olarak makalenizin türü ve uzunluğu ile orantılı olacaktır. Ama gereksiz uzunluktaki girişler okuyucunun makalenizi okumaktan vaz geçmesine neden olabilir. Unutmayınız: Giriş’in iki amacı vardır: 1) Probleminizin önemini anlatmak 2) Probleminizi tanıtmak GİRİŞ MAKALENİZİN EN ÖNEMLİ VE YAZILMASI EN ZOR KISMIDIR. Makalenin editör, hakemler ve okuyucular üzerinde yaratacağı psikolojik etkiyi önemli ölçüde öz (abstract) ve Giriş tayin eder. SORU: En az iki felsefe / bilim tarihi makalesinin Giriş bölümlerini (sadece Giriş bölümlerini!) değerlendirerek ele aldıkları problemi / problemleri tespit ediniz. Bu problemlerin neden önemli, ciddi ve ele alınması ivedi olduğuna dair bir değerlendirme yapınız. Not: Sonraki derslerde üzerinde durulacaktır; fakat eğer felsefe ve / veya bilim tarihi makalelerinin bu şemaya uygun olmadığını / olmaması gerektiğini düşünüyorsanız neden böyle olmadığını ya da olmaması gerektiğini gerekçeli olarak tartışınız. 4