TÜRKİYE NÜFUSUNUN YAŞ YAPISI Doç. Dr. E .Murat ÖZGÜR Bir ülkenin veya herhangi bir yerin nüfusunun yaş yapısının belirlenm esi ve izlenmesi, p lanlam a açısından büyük d eğer ifade eder. Ç ocuk sayısına bakarak, bu çocuklara sağlıklı büyüm e, iyi beslenm e ve kaliteli eğitim alm a ortam ları hazırlam ak, yetişkin m iktarına göre, onlara m eslek ve m eslekî eğitim kazandırm a, istihdam alanı yaratm a ve evlilikten sonra doğan konut ihtiyacını giderm e çabasında olm ak, fiziksel ve ruhsal gerilem e dönem ini yaşayan yaşlıların nüfustaki hisseleri ve sayıları dikkate alarak, bu insanların sağlık ve bakım sorunlarını çö züm lem ek ilk yapılacak işler arasındadır. Bir nüfusu oluşturan bireylerin hayattan beklentileri, tercihleri, talepleri, değer yargıları yaşlarına göre farklılaşır. Çocukların bakıcı, bakım evi, oyuncak, oyun parkı, öğretm en, okul, kitap ihtiyaçları olduğu gibi, her alandaki modaları bile kendilerine özgüdür. O rta yaş grubunda da ihtiyaçlar yaşla ilişkili biçim de doğal olarak değişir. E ğitim /öğretim kademesi değiştiği için, branş öğretm eni, uzm anlaşm ış öğretim üyesi gereksinim i, boş zamanları değerlendirm edeki farklı isteklere cevap verilm esi, kültürel ve sp o rtif etkinliklere d aha çok iştirak etm e arzu ve eğilim ine uygun m ekân ve donanım ların sağlanm ası da zorunluluklar arasına girer. Kendi çağdaşlarının sayısı azaldığından, zamana, m ekâna ve diğer insanlara uyum güçlüğü çeken yaşlıların, şehir ortam ın da daha da belirginleşen yalnızlığını giderm ek üzere yaşlılar(huzur)evi, rehabilitasyon m erkezi gibi sosyal tesislerin hayata geçirilerek, yeterli sayıya ulaştırılm ası yaş terkibinin iyi bilinm esiyle organize edilebilir. Sosyal güvenlik sistem inin sağlıklı işletilebilmesi, siyasal tercihlerin kanalize edilebilm esi, yatırım ların yerini bulabilmesi, endüstri ve ticarette mal taleplerinin doğru yönlendirilebilm esi ve kısacası düzenli bir toplum yapısı oluşturulm ası konusunda yaş yapısının değeri hiçbir şekilde inkâr edilem ez. H atta ayrıntıya inildiğinde hayatın pek çok evresinin özelliklerinin değişikliğe uğradığı ve bunun her konuda kendini hissettirdiği gerçeğiyle karşılaşılır. 160 M u ra t Ö Z G Ü R Türkiye nüfusunun yaş bileşimi bakım ından kendine has bazı özellikler gösterdiği, yıllara göre bir değişim yaşadığı, çeşitli ülkelerle karşılaştırıldığında konum unda değişiklikler olduğu, ülke içinde de değişik dağılış düzenleri sergilediği söylenebilir. İşte bu m akalede ana hatlarıyla bu k onu lar ele alınacaktır. “N ü fu s kütlesinin belirli yaşlar veya yaş grupları itibariyle gösterdiği dağılım şekli” ( T a n d o ğ a n , 1 9 9 4 ), “ bir nüfus kitlesinin yaş gruplarına göre sergilediği bileşim ”(Z)oğa«a>', 1 9 9 4 ) olarak tanım lanan nüfusun yaş yapısı, değişik yöntem ve bakış açılarıyla ele alınabilecek bir konudur. N üfusun yaş özelliklerini saptayıp, yorum layabilm ek için, nüfus piram itleri, ana yaş g rupları(0-/¥, 15-64, ve 6 5 + y a ş g r u p la r ı) , bağım lılık oranları2, medyan y a ş 3 değerleri bu bakım dan bize yardım cı olacak araçlar olarak düşünülebilir. M edyan yaş değerlerinin nüfusun yaş yapısı hakkında fikir veren en basit göstergeler olduğu b ilin m ek tedir(/>eier5,e«, 19 7 5 ). M edyan yaş arttıkça, yaş bileşimine bakılan yerin nüfusunun yetişkin ve yaşlı nüfusa doğru kaydığını, azaldıkça ise, nüfusun gençleştiğini daha ilk bakışta tesbit etm ek m üm kündür. 1935 sayım ında 21.2 olan Türkiye m edyan yaş ortalaması 1970'de 2.2 yaş gerileyerek 19’a düşm üştür. Aynı yıllarda m edyan yaşın İsv e ç’te 36.2, T a y v a n ’da 17.7 uç değerlerini gösterm esi ülkenin bu bakım dan yerini belirlem em ize katkı sağlayacaktır. 1970‘den sonraki sayım larda bu değer 3.2 yaş artarak, 1990’da 22.2 seviyesine ulaşmıştır. M edyan yaş ile ülkenin genel durum u hakk ınd a bilgi sahibi olunsa da bu yöntem , yaş yapısı analizi için yeterli değildir. Bu noktada nüfus piramitleri bir boşluğu doldurarak, cinsiyete göre 5 ’er yaşlık gruplarla T ü rk iy e ’nin dem ografik geçmişi ha,kkında bazı bilgileri elde etm em ize yardım cı olmaktadır. A yrıca farklı zam an kesitlerine ait piram itlere bakılarak nüfusum uzun gelişim çizgisini de izlem ek olasıdır. * Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Coğrafya Bölümü, Ankara. 1 Ana yaş grupları için kullanılan eşik değerleri, ülkelere göre; 0-19, 20-59, 60+ ya da 0-14, 15-59, 60+ şeklinde de ifade edilmekteyse de, dünyada en fazla kabul gören ve uluslararası istatistiklerde yer bulan bölümleme budur. 2 Toplam yaş bağımlılık oranı; 0-14 yaş grubundaki nüfusla 65+ yaş grubundakilerin toplamının 15-64 yaşlar arasındaki nüfusa oranlanm asıyla elde edilen değerin 100 ya da 1000 ile çarpılm asıyla bulunmaktadır. 3 Medyan yaş; bir nüfusu oluşturan kişilerin yaş büyüklüğüne göre sıralandığında en ortada kalan kişinin yaşı veya iki kişinin yaşlarının aritm etik ortalaması olarak tanımlanır. T ürkiye N ü fu su n u n Y aş Yapısı 161 1935 nüfus piramiti, C u m h u riy e t’in ilanından kısa süre önceki savaşlar nedeniyle ölüm oranlarındaki artış ve d oğum oranlarındaki durgunluğun izlerini taşım aktadır. 15-19 yaş grubunda, her iki cinsteki eksiklik 1916-1920 arasında doğanlara karşılık gelm ektedir. Bu kuşağın altındaki yeni d önem de piram itin tabanı genişlem ektedir (Ş e k il:!). 1965 sayım ına ait nüfus piramitinde, iki nüfus kuşağın da daralm a tesbit edilm ektedir. B unlardan ilki, biraz önce ifade edilen 1916-1920 kuşağı ki bu kuşak, 45-49 yaşlarına gelm işlerdir, diğeri ise, 2 5 -2 9 (1 9 3 6 1 9 4 0 d o ğ u m lu la r)y a ş grubudur ve bu nesilin eksik kalm asında 1916-1920 kuşağının azlığı yanında, II.D ünya S av aşı’nın olum suzluklarının T ü rk iy e ’ye yansım asının da payı vardır. Sözü edilen 1935 ve 1965’e ait piram itlerdeki daralm aların erkek nüfusta daha bariz olm ası da dikkat çekicidir. Bazı dö nem lerde piram itin şeklinde bozulm alar olsa da her iki yılda da piram itin genişleyen taban yapısı, gençleşen nüfusu, hızlı nüfus artışını ve nüfusun kendini yenilem e tem posunu n yüksekliğini yansıtm aktadır. 1990 yılında, daha önceki iki sayım da ortaya çıkan eksik kuşaklardan bir bölüm ü hayatlarını tam am layarak piram it dışına çıkm ışlar, diğer kısmı da eksikliklerinin fazlaca hissedilm ediği yaşlara erişm işlerdir. Piram itin taban kısm ında öncekilere o ranla önem li bir değişim in işaretleriyle karşılaşılır. D oğum lardan bebek ve çocuk ölüm leri çıkarıldığında her 5 yılda bir nüfus geçm işte olduğu gibi tabana doğru artacağına hem en hem en sabit hale gelmiş, hatta en alt yaş grubundaki nüfusta bir azalm a belirm iştir(0-4 y a ş g ru b u n d a 5 .9 5 4 .7 4 4 k işi , 5 -9 k u şa ğ ın d a 6 .8 9 9 .2 0 9 kişi, 1 0 -1 4 y a ş la r a r a sın d a ise 6 .8 9 1 .3 9 9 k işi). Özetle Türkiye, ana babaların ortalam a olarak kendilerini yenilediği du rum a yaklaşm ıştır. 1997 nüfus tesbitinde nüfus artış hızının yıllık o rtalam a % 1 .5 ’in altına inecek şekilde gerilemiş olm ası, 1990 sayım ındaki eğilim in devam ettiğini gösterm ektedir. Buna göre, piram itin en altındaki kuşaklardan itibaren nüfus sabit büyüklüklerle yenilenm e aşam asına gelmiş, tab ana doğru yavaş yavaş daralan bir piram it görüntüsü ortaya çıkm aya başlamıştır. 2000 yılına ait tahm inler de bu yöndedir. A n a yaş grupları esas alındığında, T ü rk iy e ’nin 1990 sayım ına göre toplam nüfusunun 20 m ilyona yaklaşan bölüm ü, yani % 3 5 ’i, 15 yaşın altındakilerden oluşm aktadır. Genç nüfus olarak adlandırılan bu nüfus topluluğu, aynı zam anda çocuk bağımlı nüfusu da temsil etm ektedir. Y etişkin(ergin) nüfus şeklinde vasıflandırılan 15-64 yaş grubu, yaklaşık 34.3 m ilyon kişiden m eydana gelm ekte ve toplam 162 M u ra t Ö Z G Ü R nüfusun içerisinde % 6 0 .7 ’lik bir paya sahiptir. 65 ve daha yukarı yaşlardaki 2.4 m ilyon insan ise; ülke nüfusunun % 4 .3 ’üne karşılık gelm ektedir. 1935 sayımı sonuçlarına bakılırsa genç nüfusun % 4 1.2, ergin nüfusun % 54.4 yaşlıların da %3.9 hisseleri oldukları ortaya çıkar(% 0.5 b ilin m e y e n le r). Bu oranlar 1965 yılında da hem en hem en aynı kalacak şekilde karşım ıza çıkarken, 1990’da 1935’e göre genç nüfusun mutlak artışının yanında, oransal olarak 6 puan kadar gerilediği, bu gerilem enin daha çok ergin nüfus lehine olduğu, yaşlı nüfusun o ranında çok az bir ilerlem eden bahsedilebilir. D em ek ki Türkiye nüfusu genel anlam da genç nüfus oranlarının düştüğü bir gelişim çizgisi izlemektedir. Şüphesiz nüfusun kendini daha dengeli yenilem e noktasına gelm esi, aşırı nüfus artışının yarattığı sosyal ve ekonom ik baskıların biraz olsun hafiflem esi bakım ından olum lu karşılanabilir. N üfusunun yaş kom pozisyonu bir takım ülkelerle karşılaştırıldığında T ü rk iy e ’nin yerini tayin etm ek kolaylaşır. Halen 370 m ilyonu biraz aşan nüfuslu ve bu nüfusun artış hızı ya çok yavaş artan ya da hiç artm ayan bir tem po izleyen A vrupa Birliği ülkelerinde, genç nüfusun toplam nüfusa oranının İrlanda(% 25)dışında % 2 0 ’yi aşm am ası, üyesi olm ak istenilen gelişm iş A vrupa ülkelerinin nazarında T ü rk iy e ’nin çok genç karakterli oluşunu açıkça ortaya koyar. Hele A v ru p a B irliğ i’nin güçlü üyelerinden A lm a n y a ’da, 15 yaşın altındakilerin oranının % 16.3 olması, Birlik ile Türkiye arasındaki farkı daha da derinleştirir. A vrupa B irliği’ne üye olma yolunda adaylık elde e t m i ş ( / 2 - / J A r a lık 1997, L ü k sem b u rg Z ir v e s i ) 11 ülkeden, özellikle birinci grupta yeralan M acaristan, Ç ek C um huriyeti ve S lo v e n y a’nın da genç nüfus o ra n la n % 2 0 ’nin altındadır. D iğerleriyse % 2 0 ’nin biraz üzerinde değerlere sahiptirler. Öte yandan 1991’de bağım sızlıklarına kavuşan Orta A sy a (ç o ğ u ) Türk cum huriyetlerinde, genç nüfus oranları bir hayli yük sek tir ve 1935 T ü rk iy e ’sini hatırlatm aktadır. 0-14 yaş grubu nüfus, T a c ik is ta n ’da %43, Ö z b ekista n ’da %41, T ü rk m e n is ta n ’da %40.5, K ırg ız is ta n ’da % 3 8 ’dir. R us kökenlilerin fazlaca olduğu K a z a k is ta n ’da bu hisse % 3 1 ’e gerilemektedir. O rtadoğu ülkelerinin genelinde fakat özellikle T ü rk iy e ’nin kom şusu olan Suriye(% 49), Irak(% 44.5) ve İran ’da (% 4 4 ) nüfusun y arıya yakın kısm ını çocuklar m eydana getirm ektedir. Buna göre ülkem izin doğusundaki Orta Asya ve Ön Asya ülkelerinde nüfusun genç olm a hali, T ü rk iy e’den daha kuvvetli bir nitelik taşım aktadır. K uzey Afrika ülkelerinde de genç nüfus oranları Türkiye ortalam asının üzerinde olacak, hatta L ib y a ’da olduğu gibi % 4 0 ’ı aşacak T ürkiye N ü fu su n u n Y aş Yapısı 163 tarzda bir dağılış gösterir. Bütün bunların ışığında T ü rk iy e ’den batıya ve kuzeye gidildikçe çocuk nüfus nisbetlerinin düştüğü, ülkem izin doğu ve güneyine doğru da bu oranların genelde arttığını söylem ek yanlış olm asa gerektir ve Türkiye bu bakım dan da geçiş özelliği gösteren bir ülke konum undadır. N ü fu su n yaş yapısı ile ilgili karşılaştırm aları genç veya çocuk nüfus oranlarıyla sınırlı tutm ak doğru olmaz. O laya ergin ve yaşlı nüfus yönleriyle yaklaşıldığında da doğal olarak değişik sonuçlar elde edilir. T ü rk iy e ’de % 5 ’e bile varm ayan ve 2000 yılında % 5 .5 ’e varacağı tahm in edilen 65+ yaş grubundakilerin oranı, A vru pa B irliğ i’nde ortalam a % 1 5 ’e, birlik üyesi ve doğum dan itibaren hayat beklentisi yü ksek İsveç gibi ülkelerde % 1 7 .6 ’ya kadar ulaşır. G elişm iş ve aralarında birlik oluşturacak sosyal ve ek on om ik göstergeleri yakalam ış A vrupa ülkelerinde, o rtalam a öm rün de uzunluğuna paralel şekilde, neredeyse çocuk nüfus miktarı kadar yaşlı nüfusun varlığıyla yüz yüze gelinir. Bir bakım a refah toplum u olm a kendini yaş bileşim inde anlatm a imkânı bulm uştur. Bu ülkelerde yaşlılık sorunları ve sosyal güvenlik harcam alarının nasıl karşılanacağı tartışılırken, Türkiye, henüz çocuklarına beslenm e, sağlık, eğitim hizm etleri sunm a ve hızla artan ço cuk nüfusa gelecek için istihdam alanları yaratm a çabalarıyla meşgul olm aktadır. A v rupa Biri iği ’ne aday ülkelerin tam am ında 65 ve d aha fazla yaşa sahip nüfusun oranı % 1 0 ’u aşm akta, hatta B ulgaristan(% 74.6) ve M a c a ristan (% 7 3 .S j’da % 1 5 ’e çok yaklaşm aktadır. K uzey Afrika, O rta ve Ön A sya ülkelerinde ise yaşlıların payları %3-5 arasında değişir ki; bu oranlar ülkem iz değerlerine benzerlik gösterir. 15 üyeli A vru pa B irliği’nin 15-64 yaş grubu nüfusun ortalam a oranı % 6 7 ’dir. İtalya, Lüksem burg, A lm an ya ve H o lla n d a ’da sözüedilen oran % 6 9 ’a yaklaşırken, İsveç, İngiltere ve İrla n d a’da % 64 seviyesindedir. En basit orantıyla bu ülkelerde her 3 kişiden 2 ’si yetişkin nüfus grub un da yeralm aktadır. Birliğe aday ülkelerden Kıbrıs dışında hepsi % 6 5 ’in üzerinde ergin nüfusa sahiptirler. Irak, İran, Ürdün, Suriye gibi ülkelerde bu yaş grubundakilerin toplam nüfustaki payları % 50-55 arasında değişm ektedir. Bütün bunların sonucunda, T ü rk iy e ’nin A v ru p a ’ya göre nü fusunda gençlerin payının yüksek olduğu, buna m ukabil, yetişkin ve özellikle yaşlıların oranının oldukça düşük düzeyde kaldığı belirlenir. Diğer taraftan ülkem ize doğu ve güneydoğudan kom şu Ortadoğu ülkelerine nazaran genç nüfus oranım ızın düşük, yetişkin nüfus 164 M urat ÖZGÜ R oranım ızın y üksek, yaşlı nüfusun ise neredeyse aynı değerleri gösterdiği söylenebilir. Orta Asya ülkelerinin nüfusları ise; bize göre genç ve yaşlı nüfus oranları daha yüksek bir m anzara sunmaktadır. Genel durum u yukarıdaki satırlardaki gibi olan T ü rk iy e'd e, bölgelere, illere, hatta iller içerisinde yerleşm elere göre bile yaş yapısının farklılaştığı saptanır (Ç ize lg e : 1). Ç ocuk nüfus oranlarının dağılışını gösteren bir haritaya göz attığım ızda, birbirinden farklı bölgeler gözlenir. T ü rk iy e ’nin güneydoğu köşesindeki D oğu ve G üneydoğu A nadolu illerinde 15 yaşın altındakilerin il nüfuslarındaki hisseleri % 4 5 ’i aşar. Bu alanda V an gölü çevresindeki idari birim lerde sözü edilen oranlar % 5 0 ’yi de aşm aktadır. Bu doğurganlığın yüksek olduğu alandan kuzeye ve batıya doğru, 0-14 yaş grubundaki nüfusun kademeli bir azalm ayla o ra n la n önce O rta Anadolu, O rta K aradeniz ve Doğu, A n a d o lu ’nun batı kesim lerinde % 4 0 ’ın, daha sonra, İçbatı Anadolu, Yukarı Sakarya ve Batı K aradeniz bölüm lerinde ülke ortalaması olan % 3 5 ’in altına iner. Ülkenin M arm ara Bölgesi, Asıl Ege ve A ntalya bölüm lerine karşılık gelen batı ve kıyı bölgeleri, genç nüfus oranlarının % 3 0 ’dan daha az olduğu yönetim birim lerine sahiptir. F akat bu son anılan alanların genelinde, Ç a n a k k a l e ( % 2 - 0 ) hariç tutulursa, 0-14 yaş nüfusunun oranı % 2 5 ’den aşağı düşm ez. B u na göre T ü rk iy e ’de, %24.3 ile % 5 1.8 arasında değişen bir aralıkta, batıdan doğuya doğru nüfusun daha da gençleştiği sonucuna varılabilir( H a rita : 1). Yetişkin nüfus dağılışında ana çizgileriyle, T ü rk iy e ’nin iki bölüm den oluştuğu ve S inop-A dana doğrultusunun batısında ekonom ik olarak hayata katılm a yaşına erişm iş 15-64 yaşlardakilerin nisbetinin ülke ortalamasını aştığı yerler, doğusundaysa; bu ortalam aya erişem eyen alanların birlik teşkil ettiği belirlenm ektedir. Yetişkin nüfus o ra n la n % 4 6 (M u ş) ile % 6 S .l(E d ir n e ) arasında oynar ki; uç değerler arası, genç nüfus oranları kadar sia göstermez. Doğu Karadeniz illeri ve Erzincan, ülke d oğusunda bir alt bölge oluşturarak % 60-65 oranlarında yetişkin nüfusu fazla alanlar kategorisine girm ektedir. Yetişkin nüfusun dağılış düzeninde, endüstrileşm e oranı yüksek, ek onom ik donanım ları doğuya göre çok ileri seviyedeki batı illerinin çalışm a çağındaki nüfusu topladığı söylenebilir. M arm ara ve Ege bölgeleri(Aryz ile iç E ge fa r k e tm e k ü zere) illerinde ergin nüfus % 65'i aşm aktadır. G öçlerle daha fazla m iktarda bu nüfus grubunun bu illere gelişi, çekirdek aileye geçiş ve kadının çalışm a hayatında daha çok görülm eye başlanm ası, eğitim seviyesindeki nisbi yükselm e gibi şehirleşm e bağlantılı olaylarla doğum oranlarındaki düşm e ve T ra k y a ’da 165 T ü rk iy e N ü fu s u n u n Y aş Yapısı önemli ölçüde askerî birliğin bulunuşu, yetişkinlerin bu bölgelerde oransal fazlalığını açıklar. Orta A nadolu ve O rta K a ra d e n iz ’de genelde % 55-60 olan 15 ile 64 arası yaşa sahipler grubu, Doğu ve G üneydoğu A nadolu illerinde % 5 0 ’nin altına geriler (H a rita :2 ). Bölgeler 0-14 Ana Yaş Gruplan (%>) 15-64 G ü neydo ğu A nadolu Bölgesi D oğu A nadolu Bölgesi A kde n iz Bölgesi Karadeniz Bölgesi O rta A nadolu Bölgesi Ege Bölgesi M arm a ra Bölgesi 47.0 50.3 2.7 44.1 36.3 35.1 34.1 30.0 29.3 52.5 60.0 59.7 61.7 64.5 66.0 3.4 3.7 5.2 4.2 5.5 4.7 65+ Ç izelge:! T ü rk iy e ’de Coğrafi B ölgelere Göre N üfusun Yaş Y apısı(1990) Yaşlı nüfus bağlam ında, daha parçalı bir Türkiye m anzarasıyla karşılaşılırsa da, K aradeniz ve Ege, kısmen de M arm ara bölgesinde bu nüfus grubundakilerin oranlarının ülke ortalam asının üzerine çıktığı, G ü neydo ğu ve bu bölge insanının fazlaca göç ettiği A kdeniz bölgesi ile D oğu A n a d o lu ’da ortalam anın altında kaldığı g ö r ü l ü r ( // a n ia :5 ) . K astam onu ve Sinop illeri % 8 ’i aşan yaşlı nüfus payları ile kendilerini belli ederler. Göçlerle gençlerini dışarıya kaptırm ış bu illerde, geride önem li m iktarda yaşlı kalmıştır. D oğum oranlarının hâlâ yüksek dü zeyde seyrettiği Doğu ve G üneydoğu A n a d o lu ’nun göç y oluyla nüfus kaybeden illerinden farklı olarak, ortalam a öm rün yü k sek oluşu, K astam onu ve S in o p ’ta yaşlı nüfusun oransal fazlalığına yardım etmiştir. N itekim K astam onu ilinde 65 yaşını aşan nüfus içinde 75 yaşın üzerine çıkanların oranı % 4 1.5 iken, Hakkâri ilinde bu oran % 25, V a n ’da % 2 2 ’d ir (bu k o n u d a T ürkiye o r ta la m a sı % 3 6 ’d ır ). T ü rk iy e ’de 3 ana yaş grubunun oranları esas alınm ak suretiyle nüfusun yaş yapısı hak kın da genel bir sınıflandırm a oluşturulm ak istense, 3 farklı bölge ile k a rşı\a ş\\ır(H a rita :4 ). Bazı ayrıntılar bir kenara bırakıldığında, Kars, Erzurum , Bingöl, Diyarbakır, A dıyam an, K.M araş ve Hatay illerinin dış kenarını oluşturduğu bir grup hem en dikkatleri üzerine toplar. Bu, l.grup illerde 15 yaşın altındakilerin % 40 oranını M u ra t Ö Z G Ü R 166 aştığı, buna karşılık 15-64 yaşlar arasındakilerin % 5 5 ’in, 65+ yaş kuşağının da % 4, hatta % 3 ’ün altında kaldığı gözlenir. Geri kalmışlık, kötü sosyal ve ekonomik unsurlar ya ş yapısına egemendir. Türkiye’nin nüfus açısından en sorunlu alanı burasıdır. Yüksek doğurganlıkla fazla çocuk, kısa ömür süresiyle az oranda yaşlı, normların altında kalan çalışma çağındaki ergin nüfus, bu grubun tipik özellikleridir. Bütün bunların bir bileşkesi olarak M u ş ’ta binde 117 4 ’e varan bağım lılık oranı {b in d e 1 1 2 6 ’sı ç o c u k b a ğ ım lı n ü fu s ) sosyal ve eko nom ik zorlukların sayısal göstergelerindendir. Ülkem izin güneydoğu köşesindeki bu görüntü sınırlarım ız ötesinde İran, Irak ve S u riy e’de de devam etm ek suretiyle ilginç bir özellik sergiler. Faal olm a çağındaki 1000 kişi, bir o kadar daha nüfusa bakm ak durum undadır. O ysa gelişm iş ülkelerde bağım lılık oranları, genelde binde 5 0 0 ’ün altındadır ve bunun da ancak yarısı çocuk bağımlılardır. Bunun anlamı ise; her 1000 kişinin 1/4’ü kadar çocuğa bakm ak zorunda olduğudur. O luşturulan II.grup illere A nadolu y arım adasının b üyük bir bölüm ü girer ve birkaç alt birim e ayrılabilirse de bu grup, çoğunlukla % 3 0-40 arasında değişen genç nüfusu bulunan, % 55-60 arasında yetişkin nüfusun varolduğu ve %4-8 kadar yaşlı nüfusa sahip illerin topluluğudur. Burası gelişmekte olan bölgeler manzarası vermektedir ve Azerbaycan, Kazakistan, Ermenistan gibi ülkelerin aynı zamanda da Türkiye’nin genelini hatırlatmaktadır. Bu grup nüfus bakımından değişimi yaşamaya başlamış alanlardır ki, sorunları olmakla birlikte, iyileşme belirtileri taşımaktadırlar. Ç oğu eskiden beri göçlerle nüfus kaybeden illerden oluşan bu gruba, İstanbul, Kocaeli, Ankara, Sakarya, İçel gibi göç olaylarından kazançlı çıkan iller de katılırsa da, buralar 15-64 yaştaki nüfus oranlarının % 6 0 ’ı bir hayli aşm asiyla diğer grup üyelerinden ayrılırlar. Hele A nkara ili, % 6 6 ’lık yetişkin nisbetiyle çok farklı bir yapı ortaya k o y a r{sın ıfla n d ır m a d a C İ d şe k lin d e fo r m ü le e d ilm iştir). Eskişehir ve Bilecik dışında, tam am ıyla denizlere kıyısı bulunan ülkenin batı ve güneybatısındaki iller, üçüncü bir grubu teşkil ederler. Bu illerin ortak özelliği, % 3 0 ’un altına inmiş çocuk, (A y d ın d ışın d a ) % 6 5 ’in üzerine çıkm ış ergin ve {A n ta ly a d ışın d a ) % 5 ’i aşmış yaşlı nüfus oranlarıdır. Askerî, turistik ve kültürel öğeleri kuvvetli olan bu grup mensubu İdarî üniteler, gelişmiş ülkelerin yaş yapısı göstergelerine en çok yaklaşan yerlerdir ve kısa bir süre sonra, daha dengeli bir büyüme ve gelişme çizgisine ulaşacakları anlaşılmaktadır. Bu halleriyle ancak Hırvatistan, benzerler. Slovakya, Y ugoslavya gibi ülkelerin genel yapılarına 167 T ürkiye N ü fu su n u n Y aş Yapısı T ü rk iy e ’de bölgelere ve illere göre yaş yapısında k arşım ıza çıkan farklılıkların yanında, yerleşm eler itibariyle de değişikliklerden bahsedilebilir. Köy ve köyden küçük yerleşm elerin m eydana getirdiği kırsal yerleşm elerin çoğun luğ un da hem çocuk hem de yaşlı nüfus oranları ülke ortalam asının üzerindedir. Bu yerleşm elerden bir bölüm ünde, doğum oranlarının yü k sek oluşu çocuk nüfusun, bir kısm ında da göç olaylarıyla yetişkin nüfusun başka yerlere gönderilm esi, yaşlı nüfusun oransal yüksekliğini açıklar. Ülke genelinde kırsal y erleşm eler bağım lılık oranlarının en yüksek seviyelere çıktığı (o r ta la m a b in d e 7S0)yerleşme kategorisini teşkil ederler. Yerleşme Tipi K öy K a sa b a Ş e h ir T Ü R K İY E 0-14 % 6.35 2 .6 2 1 3 .8 0 0 .2 6 0 9.592.471 1 9 .7 4 5 .3 5 2 3 8.0 3 5 .4 33.1 35 .0 Ana Yaş Gruplan 15-64 (%) % 65+ % TOPLAM 9 .4 1 9 .3 0 4 5 6.2 9 6 3 .6 1 7 5.8 1 6 .7 4 7 .1 9 5 6 .4 7 8 .7 1 9 18.3 9 1 .3 8 6 3 4 .3 1 0 .3 2 0 60.3 6 3 .4 6 0 .7 453.781 9 9 9 .9 6 5 2.417.363 4.3 3.5 4.3 1 0 .7 4 2 .0 1 8 2 8 .9 8 3 .8 2 2 5 6 .4 7 3 .0 3 5 Çizelge:2 T ü rk i y e ’de Y erle şm e T iplerine G öre N ü fu su n Y aş Y ap ısı(1 9 9 0 ) Kır yerleşm eleriyle şehir yerleşm eleri arasında geçiş tipi oluşturan kasabaların yaş yapısı küçük farklar dışında Türkiye o rtalam asına benzem ektedir. Bu tip yerleşm elerden özellikle nüfusları 2.000 ile 10.000 arasında değişenler tipiktir. Şehirler ise; işgücü oluşturacak çağdaki 15-64 yaş grubunun yani yetişkinlerin oransal fazlalığıyla temsil edilm ektedirler. Öte yandan şehirlerde çocuk ve yaşlı nüfus oranlarının nisbî azlığı da bir başka dikkat gerektiren husustur(Çi'ze/ge.'2). İller itibariyle şehir, kasaba ve köylerdeki yaş yapısında da bazı değişikliklerle karşılaşılır. I.Gruba giren illerin köylerinde genç nüfus oranlarının il genelinden çok daha yüksek değerler sergilediği, buna karşılık şehirlerde yaşlı nüfus oranlarının çok düştüğü belirlenmektedir. Ş ehirlerde çocuk nüfusunda il to plam ın a göre önemli bir gerilem e sözkonusu olm akla birlikte, yine de Türkiye ortalam asının o ld uk ça üzerinde oranlara tesad üf edilir (Ç ize lg e :3 ). Bu grubun üyelerinden Ağrı ilinde yetişkin nüfusun köylerde % 44 seviyelerinde o lm asına rağm en, 15 yaşın altındakilerin % 54 dolaylarında bulunm ası bu yerleşim birim lerindeki nüfusun yapısal bozukluğunun boyutlarını ortaya k oym ak bakım ından önem lidir. Bu ilin kasabalarında genç ve ergin yaş grubu oranları birbirine yaklaşırken, az sayıdaki şehir yerleşm esinde, ergin nüfus oranı çocukları bir m iktar geçm eyi başarır. M u ra t Ö Z G Ü R 168 II. Grup illerde köy, kasaba ve şehir yerleşmeleri arasında derin uçurumlara rastlanmadığı gibi, nüfusun ana yaş gruplarına dağılımının iilke ortalamasına benzerlik ifade ettiği gözlenmektedir. Bu gruptaki illerden K o n y a ’da genç nüfusun nisbeti üç yerleşm e tipinde de % 35-37, ergin nüfus %58-61 gibi değerlere sahip o lm ak suretiyle birbirine yakın seyreder. Köylerdeki yaşlı nüfusun ülke ortalamasını aştığı bu grupta yeralan illerden bazılarında, yaşlı nüfus oranları % 1 0 ’u bulur (K a sta m o n u g ib i). Dışarıya göçün özellikle köylerde yaşlı nüfusun artm asına neden olduğu sık rastlanılan bir durum dur. D oğum ların, giden erişkinlerin boşalttığı yeri doldurm aktan uzak oluşu, bu tabloyu ortaya çıkarır ki, bazı yerlerdeki göç sürekliliği, yaş yapısının olması gereken dengesini kurm asını geciktirir. III.Grubu meydana getiren illerde, kasaba ve şehirlerdeki yüksek yetişkin oranlarına köylerde de yaklaşılır. Fakat esas bu grubun köylerinde yaşlı nüfusun % 7’lere çıkması , tıpkı köyler ile şehirlerde birbirine yakın oranlarda çocuk nüfus bulunması kadar ilginçtir( Ç ize lg e : 3). İller AĞRI KONYA İZM İR Y erleşm e Tipi Köy Kasaba Şehir Köy Kasaba Şehir Köy Kasaba Şehir Çizelge:3 Bazı Yapısı( 1990) İllerde Ana 0-14 53.9 48.0 46.3 36.7 37.3 35.1 28.4 27.3 28.2 Yerleşm e Yaş 15-64 Grupları(%) 65+ 43.6 49.4 51.6 57-8 58.7 61.4 64.8 67.0 67.0 Tiplerine G öre 2.5 2.5 1.7 5.5 4.0 3.5 6.8 5.7 4.8 N üfusun Yaş S onuç olarak, Türkiye nüfusunun henüz genç karakterli olduğundan, ancak ülke sathında farklı özellikler sergileyen bölgelerin varlığından bahsedilebilir. B ununla birlikte son yıllarda, ülke genelinde 15 yaşın altındakilerin oransal olarak gerilediği, öbür tarafta yetişkin nüfus grubunun, bu grubun da bilhassa 15-39 yaşlar arasında kalan ilk dilim inin arttığı belirlenebilir. O ysa yaşlı nüfusun oranında önem li bir kıpırdanm a yoktur. T ü rk iy e N ü fu s u n u n Y aş Yapısı 169 Türkiye nüfusu yaş yapısı bakım ından A v ru p a ’ya, hele A vrupa B iri iği ’ne bugünkü haliyle hiç benzem em ektedir. Ü lkem iz daha çok Balkan, K afkas ve Ön A sya ülkelerinin bir karışımı olacak tarzda, geçiş tipi m ey dan a getirm ektedir. Türkiye, çocuk nüfus bakım ından belli bir n oktaya gelerek, duraklam a, kısm en gerilem e aşam asına girmiştir. Yakın gelecekte gitgide artan bir tem pod a (ge/if)yetişkin sorunlarıyla uğraşm ak d urum unda olacaktır. Hiç şüphesiz bu sorunların başında da m eslek edindirm e, iş alanı y aratm a ve konut ihtiyacı gelmektedir. Bunların halledilem em esi halinde sosyal yapının bozulm ası, huzursuzluklar sürecektir. Türkiye şehirleri, fakat özellikle büyük şehirleri bugün sözü edilen sorunları fazlasıyla yaşam aktadır. T ü rk iy e ’nin nüfusun yaş özellikleri açısından en sorunlu bölgeleri Doğu ve G üneydoğu A nadolu gibi gözükm ektedir. Bu bölgelerin öncelikli sorunu çocuk nüfus fazlalığıdır. Bu fazlalık bir şekilde norm lara uygun hale getirlem ediğinde. G üneydoğu ve Doğu A nadolu bölgelerine yapılacak sosyal ve ek onom ik yatırım lar yeteri kadar verimli olam ayacak, batıya göç devam edecektir. F A Y D A L A N IL A N E S E R L E R : B E A U JE U -G A R N İE R ,J. 1969 La Population Française. A rm and-C olin, Paris. DİE, 1996 Türkiye Niifusu 1923-1994. Demografı Yapısı ve Gelişimi. Devlet İstatistik Enstitüsü Y ay.N o:1839, Ankara. D O Ğ A N A Y ,H . 1994 Türkiye Beşerî Coğrafyası. Ankara. E M İR O Ğ L U .M . 1988 “Türkiye’de Yaşlı Nüfusun Artışı ve Coğrafi Dağılım Ö ze/liklerr A .Ü .D T C F C oğrafya A raştırm aları Dergisi S. 11, s.25-49, Ankara. P E K E R ,M . 1978 “ Türkiye’de İşgücünün Bazı Özellikleri” . T ü rk iy e ’de N ü fus Yapısı ve N üfus Sorunları 1973 A rş.,H Ü .Y ay.D -25,s. 1347, Ankara. P E T E R S E N ,W . 1975 Population. Collier M acm illan Publishers, London. T A N D O Ğ A N ,A . 1994 Türkiye Nüfusu. Trabzon. 170 Şekil : 1 T ü rk iy e ’ye Ait N ü fus Piramitleri. (T) 2000 yılının piramiti DİE tahm inlerine göre çizilmiştir. M u ra t Ö Z G Ü R Ila rita : 1 T ü r k i y e N üfusunun Yaş Y ap ısı : Genç (Ç o c u k ) N üfus T ürkiye N ü fu s u n u n Yaş Yapısı 171 172 M u rat Ö Z G Ü R H arita: 3 T ü r k i y e N üfusunun Yaş Y ap ısı : Y aşlı N üfus T ürkiye N ü fusu nun Yaş Yapısı 173 174 O ü CN OÛ ■o1 o T“ CÛ Y a p ısı TJ Yaş ■D O 04 O N üfusunun ■O 1 o co o T ü rk iy e *D co O H arita: 4 D 4 d M u rat Ö Z G Ü R