TBMM B: 97 28 . 4 . 2010 O: 3 Bu düzenleme, 2009 yılına ait partilerin hesaplarının Anayasa Mahkemesinde denetlenmeye devam edilmesi için yapılan bir düzenlemedir. Biliyorsunuz, daha önce kabul edilen bir maddeyle, bundan böyle Anayasa Mahkemesi yerine partilerin hesaplarının, mali işlemlerinin Sayıştay tarafından denetlenmesi kabul edilmişti. Şimdi, Anayasa Mahkemesi, bu görevi, yani siyasal partilerin mali denetimini hep angarya olarak görmüştür. Sayın Adalet Bakanımıza sormuştum bu maddeyi oluştururken, yani “Siyasal partilerin mali denetimini Anayasa Mahkemesinden alıp Sayıştaya verirken bir değerlendirme yaptınız mı, dünyadaki örneklerle ilgili incelemeler yaptınız mı?” diye sorduğumda, “Anayasa Mahkemesi istemiyordu, biz de aldık Sayıştaya verdik, zaten Sayıştaydan yardım alarak bu denetimi yapıyorlar.” denmiştir. Oysa bu denetimin Anayasa Mahkemesine verilmesinin bir amacı vardır. İstenilmiştir ki bütünüyle tarafsız, bütünüyle bağımsız bir organ siyasal partilerin hesaplarını denetlesin, çünkü siyasal partiler, Anayasa’mızın deyimiyle demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Şimdi Sayıştaya veriyoruz. İlçe belediyesini de Sayıştay denetliyor, siyasal partinin hesaplarını da Sayıştay denetliyor. Herhangi bir kamu kurumunu da Sayıştay denetliyor, siyasal parti hesaplarını da Sayıştay denetliyor. Değerli arkadaşlarım, bu düzenleme gerçekten çok sakıncalı, çok özensiz, önüne arkasına bakılmadan yapılmış bir düzenlemedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde nasıl yapılıyor diye baktığımızda, orada Senatodan ve Temsilciler Meclisinden oluşan bir komite hem partilerin siyasal hesaplarını denetliyor hem de adayların hesaplarını, harcamalarını denetliyor. Fransa’da ise yine benzer şekilde bir komite oluşturulmuştur, bu komite denetliyor. Geçmişte Fransa’da da Anayasa Mahkemesi denetlerken, yetki bu komiteye verilmiştir. Bana göre de Türkiye’de de siyasal partilerin mali denetiminin ayrı bir kuruluş tarafından yapılması lazım. Buraya Yargıtaydan temsilci seçilebilir, Danıştaydan temsilci seçilebilir, Maliye Bakanlığından… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Özyürek, size iki dakika ek süre veriyorum. Lütfen, konuşmanızı tamamlayınız. MUSTAFA ÖZYÜREK (Devamla) – …Sayıştay tarafından temsilci seçilebilir. Siyasi partilerin hesaplarının, mali hesaplarının özellikle TÜRMOB’tan yetki almış bağımsız denetçiler tarafından denetlenmesi, bu resmî komitelerin ise o denetçilerin denetleme sonuçlarını incelemesinde yarar var. Bu, son derece önemlidir. Şu anda, siyasal partilerin mali incelemelerinde büyük haksızlıklar yapılmaktadır. Çünkü, siyasal partiler ne kamu kurumudur ne kamu kuruluşudur ne de vergi mükellefidir. Ama bu denetimi yapan Sayıştay denetçileri… Ne yazık ki, yüce mahkeme denetçilerin hazırladığı raporu hiçbir şekilde değerlendirmeden olduğu gibi kabul etmektedir. Mesela, ben yıllarca Maliye Bakanlığında hesap uzmanlığı yapmış birisi olarak söyleyebilirim ki, bir mükellefin bir harcamasıyla ilgi fotokopi belge varsa, bundan şüphe duyarsanız araştırırsınız. Ama araştırmadan, doğrudan “Hayır, sen fotokopiyle yazmışsın, bunu reddediyorum.” diyerek Hazineye o kadar harcamayı irat kaydetmek son derece yanlıştır. Ayrıca bu denetçiler “yerindelik denetlemesi” yapmaya kalkmaktadırlar. Mesela Cumhuriyet Halk Partisinin hesaplarının incelemesinde, biz sosyal demokrat bir parti olarak, işten ayrılan insanlara da ihbar tazminatı vermişiz, “Hayır, siz ihbar – 705 – tanseldurak-097-(1-639) 136–140