T. B. M. M. B : 13 Fındıkta, tabiat şartlarına bağlı olarak bir yıl faz­ la, ertesi yıl daha az ürün alınmaktadır. Fazla ürün alındığı yıllarda rekoltemiz 400 bin tonu aşabilmek­ tedir; az ürün alınan yıllarda rekoltenin 200 bin tona kadar inebildiği görülmektedir. Ekstrem noktalar ara­ sındaki fark daha az olmakla beraber, bu özellik di­ ğer üretici ülkelerde de görülmektedir. Bu sebepledir ki, hükümetlerin fındık konusunda alacağı kararlar, kalabalık bir halik topluluğunu ya­ kından ilgilendirdiği için büyîük önem taşımaktadır. Fındık konusunda alınacak kararların önemi, yalnız­ ca çok sayıda üreticiyi ilgilendirmesinden değildir. Tarım ürünlerimiz arasında ihraç imkânı en fazla olan bir tarımsal üründür. Fındık ihracaıtından elde edilen döviz, küçümsenmeyecek ölçülere varmakta­ dır. İhracatımız her yıl, 100 - 150 bin ton arasında iç fındık olarak gerçekleşmektedir. Döviz gelirlerimiz de, her y*l 250 milyon dolar ile 400 milyon dolar arasındadır. Türkiye, dünya fındık üretiminde yüz­ de 70'lik bir paya sahiptir. Dünya ihracatının yüzde 78'i ülkemize aittir. Bu özellikleri taşıyan fındığın üretim ve ihracat politikastnın, çok ciddi ve ülke menfaatine en uygun şekilde 'tespiti gerekir. Fiskobirlik, fındığın yurt içinde ve yurt dışın­ da daha iyi d eğerdendi rillm esi ve böylece üretici ve ülke menfaatlarının korunması amaçlarıyla kurulmuş bir itarım isaftış kooperatifleri birliğidir. Birlikçe ilıan edilen alım fiyatları ile üıretici korunduğu gibi, bir­ lik, en büyük fındık ihracatçısı olarak, dış piyasa fiyatlarının da tanziminde etkili roil oynamaktadır. Komşumuz Sovyetler Biriliğinde, Kiev şehrinin 130 kilometre kuzeyindeki Çernobil yerleşim merke­ zinde bulunan nükleer santralde 26 Nisan 1986 gü­ nü meydana gelen kazanın yarattığı radyasyonun Doğu Karadeniz Bölgesindeki fındık ürününü etkile­ diği görülmüştür. Bu etki, bölgedeki mahsulün tüke­ tilmesine mani teşkil edecek seviyede olmamasına rağmen, başlıca altıcımız olan AET ülkelerinin koy­ duğu radyasyon limitinin bazı yörelerimizde aşılması sebebiyle, ihracaitımızı önemli ölçüde ve olumsuz yön­ de eJtlkiiteyeÖİÎecek bu gelişme üzerine, bazı tedbirleirin alınmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu tedbirler, önerge sahibinin mensup olduğu partinin grubu adı­ na konuşan Sayın Sadıklar'ın belirttiği gibi, o sayın üyelerin önerileriyle değil, hükümet tarafından alın­ mıştır; bunu da burada belirtmek istiyorum. (ANAP sıralarından alkışlar) Dünya Sağlık Teşkilatı kilogramda 2 bin bekerel (becquerel) radyasyonu normal karşılarken, AET ül­ 14 . 10 . 1986 O: 1 kelerinim kilogramda 600 bekerell (becquarel) in üze­ rinde radyasyon ihtiva eden fındıkları ithal etme­ yeceğini billdirmesi, hangi sebepten kaynaklanırsa kay­ naklansın, bazı tedbirlerin acilen alınmasını da ge­ rekil! kılmıştır. Esasen, Çernöbü'de meydana gelen kazayı takiben, 16 Mayıs 1986 tarihinde kazanın radyoakltif tespitlerini muntazam ölçümlerle yakından izlemek, ölçüm sonuçlarını iç ve dış kamuoyuna du­ yurmak ve özellikle ihracatımız ve ülkemize yönelik dış turizm üzerinde olumsuz sonuçlara yol açabilecek tesir ve [izlenimleri bertaraf etmek amacıyla çalışmak üzere, Sayın Başbakanımızın direktifleriyle, Türkiye Radyasyon Güvenlik Komitesi kurulmuştur ve bu ko­ mitenin başkanlığına da Sanayi ve Ticaret Bakanı Sa­ yın Cahit Arall getirilmişlerdir. HÜSEYİN AVNİ SAĞESEN (Ordu) — Kurul­ muş da ne yapmış? NAZMİ ÖNDER (Devamla) — Bu sebeple, ko­ nuyla ilgili tedbirlerin zamanında alınmadığı şeklin­ de bir iddiayı fealbul etmek mümkün olmadığı gibi, gerekli tedbir fındtlk ürününü de içerisine alacağı öl­ çüde ve topyekûn insan ve mal varlığımıza yönelik olarak ortaya konulmuştur. Doğu Karadeniz Bölge­ mizde, Ünye dahili, doğusundaki kesimde fındıktaki radyasyon limitinin Dünya Sağlık Teşkilatınca tespit olunan limitin altında olmasına rağmen, AET ülke­ leri tarafından tespit olunan limitin üzerine çıkılabildiğînin görülmesi, bu bölge için bir kısım tedbirlerin acilen alınmasını gerektirmiştir, tik tedbir olarak, her üretim yerinden numuneler alınarak ölçümlemeler yaptırılmış; bu ölçümlemeflerin kesin sonucu alınana kadar, fındığın nakli önlenmiş ve üreticinin mağdu­ riyetine yol açmamak amacıyla, radyasyon limiti­ ne bakılmaksızın, bölgedeki ürünün tamamının Fiskobirlik tarafından satın alınacağt duyurulmuştur. Ayrıca, ihracatın, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından verilecek «radyasyondan ad» 'belgesine da­ yandırılması şartı getirilmiştir; bu suretle de, dış pi­ yasalarda ülkemize ve fındığımıza olan ticarî güve­ nin devamlılığı sağlanmıştır. Buna rağmen, kesin öl­ çümlemeler sonucu, bölgedeki bazı yerlerde radyas­ yon limitinin, AET ülkelerinin tespit ettiği limitin de altında olduğu, dolayısıyla, bu bölgelerden de AET ülkelerine ihracat yapılabileceği tespit edilmiştir. Kesin ölçümlemeler ve değerlendirmeler sonucun­ da, ihracatın, Hazine ve Dışticaret Müsteşarlığı gö­ revlileri tarafından alınacak numuneler üzerinde Tür­ kiye A[Ço!m Enerjisi Kurumu taıraifındian 'yapıliaraik kontroller ve onlara dayalı olarak kilogramda 600 589 —