GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ: UZAY BİLMECESİ EVREN: Dünyanın da içinde bulunduğu bildiğimiz ve bilmediğimiz bütün yapıların içinde yer aldığı boşluğa denir. EVREN NASIL OLUŞTU? En iyi kuram büyük patlama kuramıdır. Bu kurama göre herşey yaklaşık 14 milyar yıl önce çok yoğun ve sıcak bir noktada meydana gelen patlama sonucu ortaya çıkan çok sıcak bir gazla doldu ve sürekli olarak büyüdü. Yaklaşık olarak bir milyon yıl sonra bu gaz büyük oranda yoğunlaşarak gökadalar , nebulalar, yıldızlar meydana geldi. İlk patlamadan bu yana evrenda daha birçok patlama meynada gelmektedir. EVRENİN BELİRLİ BİR HACMİ VARMI? Evrenin sürekli genişlediğini gösterir. Samanyolu gök adasında bulunan Güneş ve gezegenler arasındaki yer çekimi etkisinden dolayı birbirlerinden uzaklaşmamalarına rağmen arasındaki uzaklık sürekli artar. Evrenin ne kadar hızlı genişlediği konusunda herhangi bir sınır yoktur. GÖK ADALAR Evrenin gök adalardan, gezegenlerden, bulutsulardan, gök taşlarından ve trilyonlarca yıldızdan oluştuğunu keşfetti. Evrendeki trilyonlarca yıldız ve yıldızlararası madde bir araya gelerek gök adaları oluşturmuşlardır. Gök adalarındaki yıldız sayıları farklılık gösterir. En büyük gök adadaki yıldız sayısı yaklaşık üç trilyon, en küçük gök adadaki yıldız sayısı ise yüz milyar kadardır. Gök adaların varlığını keşfeden ilk bilim insanı gök bilimci EDWİN HUBBLE’ dir. • Samanyolu okadar büyüktür ki bir ucundan diğer ucuna ışık hızı ile yolculuk yapılırsa yüz bin yıl sürer. Evreni Oluşturan Gök Adalar Şekillerine Göre İsim Alırlar. SARMAL GÖK ADALAR: *Büyük miktarda gaz ve toz içerir. *Genç ve yaşlı yıldızlar bulundurur *Biçimleri rüzgar gülüne benzer. *Merkezinde parlak yıldızlar bulundurur. *Güneş sisteminin yer aldığı saman yolu bu tip gök adalara örnektir. ELİPTİK GÖK ADALAR: *Yuvarlak ya da oval biçimlidir. *Çok az miktarda soğumuş gaz ve toz içerir. *Yapısında yaşlı yıldızlar çoğunluktadır. *Yaşlı yıldız nüfusunun çoğunluğundan dolayı, mavi renkte görünen sarmal gök adalarının aksine sarı-kırmızı renktedir. DÜZENSİZ GÖK ADALAR: *Belirli bir hacmi yoktur. *Yapısında gaz ve toz çoktur. *Hem genç hem de yaşlı yıldızları içerir. YILDIZLAR Işık saçan dev gaz küreleridir. Evrendeki hidrojen yığınlarının bir araya gelip sıkışmasıyla meydana gelirler. *Güneş orta büyüklükte bir yıldızdır. Betelgeuse yıldızı güneşin çapının yaklaşık 800 katı büyüklüğündedir. *Yıldızların parlaklıkları da değişiklik gösterir . Deneb yıldızı güneşten yaklaşık 30.000 kat daha parlaktır. *Yıldızlar canlı değildir ama tıpkı canlılar gibi doğar, yaşlanır ve ölürler. Yıldızların hayatı nebulaların içinde başlar. *NEBULA(BULUTSU): yıldızlar arasında bulunan boşluklarda yer alan ve yıldızların yaydıkları ışık ile görülen yoğun gaz ve toz birikintileridir. Bir yıldızın yaşam öyküsü: • Bulutsu içindeki gaz ve toz bulutu toplanmaya başlayarak yoğun küreyi oluşturur. • Merkezindeki sıcaklık yeterince yükseldiğinde yıldız patlamaya başlar. • Yıldızın kütlesindeki hidrojenin helyuma dönüşmesiyle yüksek enerji ortaya çıkar. Bu enerji yıldızın büyümesine ve daha çok patlamasına neden olur. • Yaklaşık 100 bin yıl içinde genç bir yıldız çok parlak bir cisim durumuna gelir ve en büyük boyutlarına ulaşır. Bu aşamada yıldız kırmızı dev adını alır. • Zaman içerisinde süpernova patlamasıyla kırmızı devin dış tabakaları ayrılır ve uzaya doğru yayılır. • Yaşlanan yıldızdan geriye, büzülen küçülen çekirdeğinden veya merkezinden başka bir şey kalmaz. Buna beyaz cüce denir. • Yanıp bitmiş yıldız parlamak için çok soğumuştur. Bu öl*gök cismine siyah cüce denir. Yıldızlar mavi, sarı ve kırmızı renklerdedir. Mavi yıldızlar genç, Sarı yıldızlar yetişkin, Kırmızı yıldızlar ise yaşlı yıldızlar olarak sınıflandırılır. Yıldızlar konumlarına göre farklı şekillere benzetilerek ortaya takımyıldızları ortaya çıkıyor bilinen takımyıldızlarından bazıları; Küçükayı, boğa, akrep, avcı, kuğu… GÜNEŞ SİSTEMİ Güneşi ve güneşin çekim alanındaki gök cisimlerini kapsayan sistemdir. Gezegenler, asteroitler, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve doğal uydular bulunmaktadır. Gaz bulutu içindeki süpernovalar sayesinde güneş ile güneşin oluşumu sırasında gaz ve tozlardan ibaret güneş bulutsusundan çeşitli gezegenler oluşmuştur. GÜNEŞ • Güneş parlaklık ve büyüklük bakımından cüce yıldızlar grubuna girer. • Çapı yaklaşık olarak 1.5 milyon kilometredir. • Kendi etrafında saatte 7000 kilometre hızla döner. • Yüzey sıcaklığı yaklaşık 5500 c0 dir. • Gök cisimleri ve gezegenler güneş etrafında eliptik bir yörüngeyle dolanır. GEZEGENLER Gezegenler güneş etrafında dolanan gök cisimleridir. Güneş etrafında dolanan sekiz tane gezegen gezegenlerin 200’e yakın uydusu, üç gezegen (ceres, Plüton, eris) ve milyonlarca gök cisimleri bulunur. Gezegenlerin güneşe yakınlıklarına göre sıralaması: Merkür-Venüs-Dünya-Mars-Jüpiter-Satürn-Uranüs-Neptün İlk dört gezegen iç, son dört gezegen ise dış gezegen olarak adlandırılır. iç gezegenler karasal yapıda, dış gezegenler birer dev gaz küreleridir. MERKÜR • Gezegenler içindeki en küçük, güneşe yakınlık bakımından en yakın gezegendir. • Güneş etrafında çok hızlı dolanır. • Güneş etrafında dolanımını 88 günde tamamlar. Bu nedenle Merkür de iki gündoğumu arası yaklaşık 176 dünya gün*uzunluğundadır. • Yüzeyi kraterlerle kaplıdır. • Yüzey sıcaklıkları çok farklıdır. Güneş’i gören yüzeyinde sıcaklık 430 C0 yi, karanlık yüzeyinde ise -175C0 yi bulur. • Doğal uydusu yoktur. VENÜS • Kayalık bir gezegen olup, güneşe yakınlık bakımından ikinci sırada yer alır. • Kendi etrafındaki dönüşü yaklaşık olarak 230 günde tamamlar. • Atmosferin yoğunluğu gezegenin çevresinde sera etkisi yaratır. Bu nedenle yüzey sıcaklığı 450C’yi bulur. • Güneş sistemindeki en sıcak gezegendir. • Diğer gezegenlerin tersine, saat yönünde yapar. Bu yüzden Venüs te güneş batıdan doğarken, doğudan batar. • Doğal uydusu yoktur. DÜNYA • İnsanoğlunun yaşamını sürdürdüğü ve yaşamın olduğu tek gezegendir. • Güneşe yakınlık bakımından üçüncü sırada yer alır. • Güneş etrafında tam bir dolanımını 365 gün 6 saatte tamamlar. • Uzaydan bakıldığında masmavi görünür bunun nedeni de üzerinde nehirlerin, göllerin, denizlerin ve akarsuların bulunmasından kaynaklanıyor. • Dünya atmosfer denen hava küreyle kaplıdır. Dünyayı aşırı sıcak ve aşırı soğuktan korur. • Dünyanın tek uydusu aydır. MARS • Güneşe yakınlık bakımından dördüncü sırada yer alır. • Güneş etrafındaki dolanımını 687 günde tamamlar. • Dünyanın yarısı büyüklüğünde olan, soğuk bir gezegendir. • Yüzeyinde bol miktarda demir bulunduğu için kırmızı renkte görünür. • Çevresini saran ve karbondioksitten oluşmuş atmosferi vardır. • Güneş sisteminde bilinen en büyük yanar dağına ve daha birçok yanardağa sahiptir. Bu yanardağ OLYMPUS MONS . • İki doğal uydusu vardır. Bunlar phobos ve deimos tur. JÜPİTER • Güneşe yakınlık bakımından beşinci sırada yer alan Jüpiter ile gaz devi kürelere geçiş yapıyoruz. • Güneş sisteminin en büyük kütleli gezegenidir. diğer bütün gezegenlerin toplamından da büyüktür ve içine yaklaşık 1000 tane dünya sığabilir. • Jüpiter’in bilinen 63 tane uydusu bulunur. Bunların en önemlileri; Europa, Callisto, Ganymede ve Io ‘dur. • Kendi etrafında çok hozlı döndüğün*için atmosferdeki bulutlar, ekvatora paralel kuşaklar oluşturur. • Hızından dolayı Jüpiter ’ de yaklaşık 10 saatte bir güneş doğar. • Jüpiter ‘in hareketli atmosferinde fırtınaların oluştuğu büyük kırmızı lekesi kolaylıkla gözlemlenebilir. SATÜRN • Güneşe yakınlık bakımından altıncı sırada yer alır. • İnce ve geniş halka sistemine sahiptir. • Buz ve kayalardan oluşmuş halkanın kalınlığı 1 kilometreden azdır. • Tümüyle gazdan oluşmuştur. • Halkalı tek gezegen Satürn ‘dür. • Satürn ‘ün yörüngesinde 60’ tan fazla uydusu dolanır. Bunlardan biri olan titan, Merkür ‘den bile büyüktür. • Uydularının yedi tanesi eş yörüngelidir yani aynı yörüngede dolanırlar. URANÜS • Büyüklük bakımından üçüncü olan Uranüs, güneşe yakınlıkta yedinci sıradadır. • Atmosferinde metan bulunduğu için mavi-yeşil renkte görünür. • Dönme ekseni yörünge düzlemine çok yakındır. • Güneş etrafındaki yörüngesinde yuvarlanıyormuş gibi görünür. Bu dolanımını 84 yılda tamamlar. • Toz şeritleriyle kaya parçalarından oluşan 11 halkası vardır. • Bilinen 27 tane uydusu bulunur. Bunlardan bazıları Miranda, Titania, Ariel, Umriel ve Oberon ‘dur. NEPTÜN • Güneşe yakınlık bakımından sekizinci sırada yer alır. • Güneşe çok uzak olduğu için Neptün ‘deki öğle vakti dünyadaki akşamüstü gibidir. • Diğer gaz devlerinde olduğu gibi Neptün ‘de de şiddetli rüzgarlar ve fırtınalar vardır. • Atmosferinde belirgin birkaç bulut görünür. Bunların en büyükleri çapı dünya kadar büyük olan Kara Leke ‘dir. • Büyük ve küçük kara lekeler saatte 2000 km ye ulaşan fırtınalardır. CÜCE GEZEGEN PLÜTON 24 ağustos 2006 tarihinde yapılan yeni tanımlamada Plüton cüce gezegen olarak tanımlanmıştır. Alınan karara göre cüce gezegen ; • Güneş çevresindeki yörüngede dolanır. • Yörüngesinin civarı temizlenmemiş olmalıdır. • Bir gezegenin uydusu olmamalıdır. Plüton ‘un yörüngesi civarında Kuiper kuşağı bulunduğu için çevresi temizlenmemiştir. Kendisine ait uydusu bulunur (Charon). Belirlenen diğer cüce gezegenler Ceres ve Eris ‘tir. AY • Latince adı LUNA olan ay dünyanın tek uydusudur. • Dünya etrafındaki dolanımını 27.5 günde tamamlar. • Güneşten aldığı ışığı dünyamıza yansıtır. • Atmosferi ve suyu yoktur bu nedenle kuru ve çoraktır. • Yüzeyinde gök cisimlerinin çarpması sonucu oluşan birçok krater bulunur. • Ayın kendi ekseni etrafında 27 günde tamamlar. Kendi etrafında ki dolanımıyla dünya etrafındaki dolanımını yaklaşık aynı saatlerde tamamladığı için ayın hep aynı yüzeyi bize dönüktür. • Ayın dolanımından dolayı güneşten aldığı ışınlara farklı yansıtır ve ayın evreleri oluşur. • Ayın dört tane evresi bulunur bunlar sırasıyla: YENİAY, İLK DÖRDÜN, DOLUNAY ve SONDÖRDÜN olarak isimlendirilir. KUYRUKLU YILDIZLAR Güneş sisteminin en istikrarsız üyeleridir. Güneş etrafında basık, eliptik yörüngelerde dönerler. Örneğin; HALLEY kuyruklu yıldızı 76 yıllık yörünge dönemine sahiptir. Kuyruklu yıldızlar “kirli kartopları “ olarak adlandırılırlar. Çekirdeği kaya ve toz ve buzlardan oluşur. Güneşe yaklaşan kuyruklu yıldızlar ısınır, buzları buharlaşmaya başlar. Kuyrukları güneşin aksi yönüne doğru uzanır. İyice uzaklaştıklarında ise kuyrukları küçülüp yok olur. En parlak kutup yıldızı çok uzakta bulunan Oort bulutunda oluşur. ASTEROİT KUŞAĞI Güneş sistemi Mars’ tan sonra gelen asteroit kuşağıyla ikiye ayrılmış gibidir. Asteroit kuşağında; küçük gezegenler, gezegenimsiler ve asteroitler olarak bilinen on binlerce cüce dünyalar bulunmaktadır. Asteroitler incelenirken birbirlerinden çok farklı fiziksel ve yüzey özellikleri bulunmuştur. METEORİTLER METEORİT: Yeryüzüne düşen gök taşları METEOROİD: Uzaydaki küçük gök taşları METEOR: Bir meteoroid atmosfere girdiğinde gözlenen parlak ışımadır. Güneş çevresinde çeşitli yörüngelerde dolanan boyutlara 10 km-1 mm arasında değişebilen kuyruklu yıldız veya astroitlerin kalıntılarıdır. Atmosferde ilerleyen gök taşı sürtünme ile ısınır yanar ve ışık saçmaya başlar. Halk arasında bu olaya yıldız kayması denir. Bu ışıklı olay meteor veya akan yıldızdır. Meteorit denilen bu parçalar çok büyük olursa yeryüzünde krater (çukurlar) oluşur. Yılın belirli gecelerinde meteor sayısı artar gökyüzünde meteorlar adeta yağmur gibi gözlenir. Meteorların izlediği yollar çizilirse tüm yolların aynı noktada kesiştiği görülür. Saçılma noktasının bulunduğu takımyıldızının adını alır. Bunlardan bazıları Perseit, Leonit ve Orionit’ tir. Perseit meteor yağmurunun en yoğun olduğu zaman 12 ağustosu 13 ağustosa bağlayan gecedir. GÖK BİLİMİ Gök bilimi yeryüzündeki en eski bilimlerdendir. Önceleri evrenin yapısı Dünyanın merkezde olduğu, diğer gezegenlerin onun çevresinde döndüğü modelle açıklanıyordu. Daha sonra Samos’ lu Aristarchus evrenin merkezinde güneşin olduğu görüşün*savunmuş. Güneş’ in ve Ay’ ın boyutlarını ve uzaklıklarını hesaplamaya çalışmıştır. Nicolaus Copernicus modern zamanın ilk güneş merkezcil açıklamasını yapmıştır. Johannes Kepler ise Mars’ ı inceleme görevinde Mars’ın, odaklarından birinde Güneş bulunan eliptik yörünge izlediğini bulmuştur. Galileo Galilei ise gökyüzünü incelemek üzere teleskop kullanan ilk kişidir. Güneş’ in karanlık lekelerinin hareket ettiğini, ayın kraterlerle dolu olduğunu, Jüpiter ‘in 4 büyük uydusunu keşfetmiştir. UZAY TEKNOLOJİSİ 17. yüzyılda teleskobun icadından sonra uzaya olan ilgi daha da artmıştır. Dünya yörüngesine yerleştirilmiş Hubble uzay teleskobu ve daha birçok uzay teleskobundan çekilen fotoğrafların yanında, insanlı ya da insansız uzay keşifleri yapılmakta, uzaya yapay uydular gönderilmektedir. 1971 yılında Mars’ a Mars 3 adında, gezegenin fotoğraflarını çekecek sonda gönderilmiştir. Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’ *inceleyen Voyoger 2 sondası güneş sistemini incelemeye devam etmektedir. 12 Nisan 1961’ de YURİ GAGARİN isimli kozmonot ilk defa uzaya çıkan insan olmuştur ve uzay aracıyla Dünya’nın çevresinde bir kez dönmüştür. Uzaydaki her çeşit değişikliği gözlemek, incelemek ve veri toplamak için gözlemevleri de kurulmuştur. Ülkemizde TÜBİTAK, ODTÜ, EGE, ERCİYES, İSTANBUL, BOĞAZİÇİ VE ÇANAKKALE 18 MART üniversitelerinin gözlemevleri bulunmaktadır. NOT: insanlı uzay yolculuğundan sonra 20 Temmuz 1969 tarihinde Apollo-11 uzay aracıyla