]ft. Meclisi B : 74 Millet Meclisi Başkanlığına 10 ncu maddeye aşağıdaki fıkranın ilâvesini arz ve teklif ederiz. «Takım sözleşmesi, bu kanunla işçiye tanınan hakları ortadan kaldıramaz. Takım sözleşmeleri­ nin süresi aynı iş için 30 günü aşamaz.» Ankara Hatay R. Kuas Y. Kanbolat Tekirdağ Malatya K. Nebioğlu Ş. Erik BAŞKAN — Madde üzerinde söz istiyen ar­ kadaşlar: Sayın Enver Turgut, Sayın Talât Köseoğlu, Sayın ~Rıza Kuas, Sayın Reşat uzarda, Sayın Sadi Binay, Sayın Abdülbâri Akdoğan. Maddenin lehinde Sayın Enver Turgut Ada­ let Partisi Grupu adına. ENVER TURGUT (izmir) — Aleyhinde konuşsunlar da, ben sonra lehinde konuşayım. BAŞKAN — Sayın Reşat özarda. Buyurun maddenin lehinde. REŞAT ÖZARDA (Aydın) — Vazgeçtim. TALÂT KÖSEOÖLU (Hatay) — Efendim benim konuşmam maddenin üzerindedir. BAŞKAN — Madde üzerinde. Buna göre kay­ dedeyim. Sayın Akdoğan sizinki? ABDÜLBÂRİ AKDOĞAN (Ağrı) — Üze­ rinde. BAŞKAN — T. I. P. Grupu adına Sayın Rı­ za Kuas. Maddenin aleyhinde. Buyurun. T. î. P. GRUPU ADINA RIZA KUAS (An­ kara) — Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Takım sözleşmesinin ancak süreksiz işler­ de uygulanması gerekir. Halbuki kanun tasa­ rısı, toplu sözleşmeler düzeninin tasavvur edilmediği şartları içinde, toplu sözleşme­ lerden umulan faydayı kısmen olsun pra­ tikle sağlamak amacının düşünüldüğü 30 yıl öncesinin ölçülerine göre hazırlanmış olan ve 300>8 sayılı Kanunun 11 nci maddesinin bu gün aynen (Takım sözleşmesi) adiyle tekrar kanunlaştırmak istenmektedir. 30 yıl öncesine nazaran büyük değişiklik­ ler arz eden ve grevin söz konusu edildiği işçi, işveren münaseibetlcrinde artık takım sözleş­ mesinin uygulanmasına imkân kalmamıştır. Bugün işçiler arasından birinin takım kıla­ vuzu. namiyle ortaya çıkıp, işçi topluluğu adı­ 16 . 3 . 1967 Ö :İ na işverenle kollek'tif mahiyette akit yapması kolay kolay düşünülemez, işçi sendikaları çok daha gelişmiş ve takım sözleşmesine nazaran işçi menfaatlerinin çok daha kesin şekilde ele alabilen ve grev müeyyidesi taşıyan toplu sözleşme usulünü uyguladıklarına ve 274 ve 275 sayılı kanunlar toplu iş sözleşmesi uy­ gulamalarının gelişmesini ve işçi sendikaları­ nın kuvvetlenmesini hiç değilse gerekçelerin­ de nazari de olsa belirtmiş birer kanun ol­ malarına göre, bu ortamda takım sözlesin esi müessesesine işçiler iltifat etmeyeceklerdir. O halde 30 yıldan beri uygulanan bu maddeyi muhafaza etmenin iki amacı ve anlamı ola­ bilir : 1. işçilerin sendikalardan çözülmesi ve takım kılavuzu namı altında kendilerini kan­ dırması mümkün ve işverene bağlı kimsele­ rin peşi sıra takım sözleşmesi yapılabilme­ sini ve böylelikle sendikaya ihtiyaç duyulrmyan ilkel şartlar içinde işverenle işçi toplu­ luklarının başbaşa kalması imkânını açık tut­ mak. 2. Grevden hoşlanmıyan işverenlerin işçi topluluklariyle grev tehlikesiyle karşılaşmaksızm bağlanmalarını sağlıyabilmek ve bu im­ kânı elde tutmak. Sayın milletvekilleri; Grev ve lokavt hükümleri ile toplu sözleş­ me hükümleri taşıyan özel bir kanun var­ ken ve ne gibi hallerde işçilerin greve baş­ vurarak, kendi yararlarına bir toplu sözleş­ me yapabilecekleri bu kanunda gösterilmiş iken, grev yolundan geçmelerine izin ver­ meksizin işçileri toplu sözleşmeye götüren Borçlar Kanunu maddelerinin ayakta durma­ ması ica'beder. «Takım Sözleşmesi» sürekli iş­ lerde uygulanamaz. Esasen Anayasanın 47 nci maddesi, grev hakkını işçi kuruluşlarına de­ ğil, bizzat işçiye tanımaktadır. Anayasanın kasdcttiğiı anlamda toplu sözleşme nedir? Onu 275 sayılı Kanuna sıra gelince arz ede­ ceğiz. Fakat şu anda îş Kanunu kabul edi­ lirken takım sözleşmesi ve umumi mukavele meselesi halledilmelidir. Değişiklik önergemi­ zin kalbulü halinde sürekli işlerde, yani Türk çalışma hayatının asıl bölümünde takım kıla­ vuzu adı ve patronların koltuğu altında ça­ lışarak, işçilerimizi grev hakkından mahrum