TBMM B: 63 15 . 2 . 2006 0:1 Gündemdışı ikinci söz, Türkçemiz hakkında söz isteyen İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek'e aittir. Buyurun Sayın Şimşek. (CHP sıralarından alkışlar) 2.- İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek'in, insanlar arasında iletişim ve düşünme aracı olan dilin önemine ve Türk Dilini kullanırken gösterilmesi gereken özene ilişkin gündemdışı konuşması BERHAN ŞİMŞEK (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Ruşen Eşrefin "atalarımızın dili, anadil, diller güzeli; bize hayatı anlatan, hayatı kendisiyle anladığımız Türkçe" diye tanımladığı dilimiz üzerine gündemdışı söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlarım. Dil, insanı insan yapan özelliklerin en başta gelenidir. Dil, insanlar arasında iletişimin ve düşünmenin aracıdır. Dil olmadan, kültür, sanat, tarih, bilim, siyaset, yönetim olmaz. Çin filozofu Konfüçyüs'e "bir ülkeyi yönetmeye çağnlsaydın, yapacağın ilk ne iş olurdu" diye sormuşlar. Filozof "hiç kuşkusuz, dili gözden geçirmekle işe başlardım" diye yanıtlamış soruyu. Dil kusurlu olursa, sözcükler, düşünceleri iyi anlatamaz. Düşünceler iyi anlatılmazsa, yapılması gereken şeyler doğru yapılmaz. Ödevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur. Töre ve kültür bozulursa, adalet yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez. İşte, bunun içindir ki, hiçbir şey dil kadar önemli değildir. Konfüçyüs'ün de ifade ettiği gibi, dil, bir ulusun sağlıklı iletişim kurabilmesinin ve ulus olabil­ menin en temel aracıdır. Türk Milleti demek, Türk dili demektir. "Türk dili, Türk Milletinin kal­ bidir, zihnidir" diyen Mustafa Kemal Atatürk de, harf devrimiyle birlikte, dil devrimini ve modern cumhuriyetin en önemli kilometretaşlarından biri olarak görmüş ve dil devriminin gerçekleşmesi için Türk Dil Kurumunun kurulmasına öncülük etmiştir. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türk Dil Kurumu Başkanı, Millî Eğitim Bakanlığı tarafın­ dan yayımlanan ve editörlüğünü Sayın Hüseyin Çelik'in yaptığı Eğitim Dergisinde, Türkçe'nin 600 000'e yakın söz varlığına sahip olduğunu, yalnız 100 000 söz varlığıyla sınırlı kaldığımızı söy­ lüyor. Türk Dil Kurumu Başkanımız, aynı mülakatta, argo konuşmanın marifet gibi algılanmasının sebeplerinin neler olduğu sorusuna verdiği yanıtta "bizde örnek kişi, sanki, hep böyle konuşur, kaba dil kullanır, küfürlü konuşur, hakaret eder, kelimeleri bozar ve değişik şekillerde söyleyerek konuşur. Bu tür kişiler, başka ülkelerde ancak karikatürleştirilebilinir" demektedir. Türk Dil Kurumu Başkanının argoya ilişkin yaptığı bu tespitleri, sanırım, ülkemizi yönetenler de bilmek durumundadır. Bu değerlendirmeleri "milletimiz argoyu kullanıyorsa, ben de kullanırım" diyen Sayın Başbakan da okumalıdır. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; dil, düşüncenin yansımasıdır. Bu, bilimsel bir tanımdır. Bu tanımın ışığında kullanılan dil, bireylerin de toplumun da aynasıdır. Dilbilimciler, kullandığı dili değerlendirerek, bireylerin dünya görüşünü, eğitim ve kültür düzeyini, edebiyatla, sanatla yakın­ lığını ve bu alanlarda bilgili ya da uzman olup olmadığını, korkularını, tutkularını, öfkelerini ve mutluluklarını da saptayabilmekteler. Bu bilgiler ışığında, politikacı ve sanatçı gibi, her an toplumun gözü önünde olan kişiler, kul­ landığı dili...Örneğin, dilini, konuşmalarını, kullandığı kelimeleri irdelediğimizde, Sayın Baş­ bakanın, öncelikle, uzun zamandır öfkeli, gergin, endişeli, mutsuz olduğunu bilimsel olarak an­ layabiliriz. Yine, Sayın Maliye Bakanının "ulan benimle uğraşmayın" konuşmalarından; Enerji Bakanının bu kürsüde dile getirdiği, ama, benim dilimin varmayacağı anlayışlarla; Sayın Meclis Başkanının yine dilimin burada dile getiremeyeceği anlayışlardaki konuşmaları ve kelime seç­ meleri, sanıyorum ki, onların da ruh halindeki yorgunlukları dile getirmektedir. Sayın Baş­ bakanımızın, bakanlarımızın, Meclis Başkanımızın kullandığı bazı sözlerin, maalesef, düzeysizliği nedeniyle, Anadolu Ajansı bu sözleri haberlerinde geçemiyor değerli arkadaşlarım. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ; Sayın Başbakanımızın geçtiğimiz hafta Mersin'de bir çiftçimizle arasında yaşanan tartışmada olduğu gibi... -281-