TBMM B:38 21.12.2005 0:4 Kamuoyunda 2/B olarak bilinen alanlar, 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini tam olarak kaybettiği gerekçesiyle, 6831 sayılı Orman Yasasının 2 nci maddesi (B) bendi gereği, orman sınırları dışına çıkarılan yerlerdir. AKP, bu arazilerin metrekaresini 5 Amerikan Dolarından fiyatla satacağını ve 25 milyar Amerikan Doları gibi gelir sağlayabileceğini düşünmekte ve söyleyebil­ mektedir. Böylece, AKP 2/B arazilerini borç ödemek için, borçların faizlerini ödemek için bir kay­ nak paketi olarak görmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi, orman niteliğini kaybetmiş bu arazilerin değerlendirilmesine taraftar­ dır. Cumhuriyet Halk Partisi, Anayasanın 170 inci maddesi için, AKP tarafından getirilen ve orman köylüsünün toprağına göz diken, köylünün işlediği toprağı yağmacılara ve rantçılara vermeyi ön­ gören düzenlemenin değiştirilmesi için bir önerge vermiştir. Cumhuriyet Halk Partisi, orman köy­ lülerine tarımsal amaçlı kullanılmak kaydıyla bedelsiz olarak verilmesini istemiştir. FİKRET BADAZLI (Antalya) - Niye bedelsiz?! MEHMET SEMERCİ (Devamla) - Diğer alanların satışından elde edilecek gelirin ise, borç faizlerini ödemesi yerine, orman köylülerinin kalkındırılmasına, orman kadastrosunun yapılmasına, yeni orman alanlarının oluşturulmasına, eski orman alanlarında çarpık yapılaşma biçiminde gelişen beldelerin planlaması, teknik ve sosyal altyapı çalışmalarına harcanmasını istemektedir. Bu önerge, maalesef, AK Parti milletvekilleri tarafından reddedilmiştir. Cumhuriyet Halk Par­ tisi iktidara geldiği zaman, üzerinde tarım yaptığı 2/B alanlannı orman köylüsüne mutlaka bedelsiz olarak verecektir. (CHP sıralarından alkışlar) ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) - Ne zaman?! FİKRET BADAZLI (Antalya) - Peşkeş çekecek... MEHMET SEMERCİ (Devamla) - Sayın milletvekilleri, son yıllarda orman yangınlarım önleme kapsamında yapılan çalışmaları daha geliştirerek gerek eğitimli orman personeli artırılmalı gerekse yangın söndürme araç ve uçakları çoğaltılmalıdır. Özellikle yangına hassas Ege ve Akdeniz orman bölgeleri devamlı gözetim altına alınmalıdır. Ormancılık faaliyetleri içinde yer alan çalışmaları -yani, bizim de destek verdiğimiz kent ormanı, orman yangılarının önlenmesiyle ilgili alınan tedbirler, or­ man kadastrosu ve eğitim gibi- ilgiyle izlemekte ve bunların geliştirilmesini beklemekteyiz. Değerli milletvekilleri, hükümetin üç yılı aşkın süredir çevre konularında toplumu etkileyen bir çalışma gösterdiğini söylemek isterdik buradan; maalesef, bu konuda gözle görülür bir çalışmanın olduğunu göremiyoruz, zaten biliyoruz yatırımcı bir bakanlık değil. Örneğin, Türkiye'nin en verim­ li ovası, Aydın Ovası, burada da Büyük Menderes Nehri var. Bu havzada bugüne kadar çevre kir­ liliğini önleyecek hiçbir tedbir alınmadığı gibi, çevre kirliliği durmadan artmaktadır. Son, Men­ deres'in ulaştığı noktada Türkiye'nin ikinci büyük alüvyal ovası Söke Ovasıdır. Türkiye'de şehirlerin büyümesiyle birlikte kanalizasyon, katı atık ve atık su sorunları, sanayileşmenin getirdiği büyük çevre kirliliği, önemli bir sorun haline gelmiştir. Denizlerin kirlen­ mesi, su havzalarının korunması, yeraltı sularının kirlenmeden korunması gibi konular ivedi çözüm beklemektedir. Çevre Kirliliği Önleme Fonu Yönetmeliği çerçevesinde ayrılan kaynakların çok yetersiz olduğunu biliyoruz. Bu kaynağın da tarafgirlik doğrultusunda kullanıldığını görmekteyiz. Bu konuda zaman zaman... Araya bir saptama yapmak istiyorum; sayın bakanlarımız ve AKP'nin bazı milletvekilleri çıkıyor "hayır, biz tarafsız davranıyoruz" diyor. Ya sizin dediğiniz doğru yahut da bakın, benim elimde belge var; bu doğru. Bu da, bakanlığınızın belgesi, tarafgirlik belgesi. Nasıl proje karşılığın­ da hangi belediyelere ne destek verdiniz; sizin imzanızla bana verilmiş belgedir. Ya bu doğru yahut da sizin dediğiniz. Şimdi, burada mertçe söylemek gerekiyor... Ben de belediye başkanlığı yaptım uzun süre, ola ki insanlar örgütsel yapı içinde gelirken böyle ufak argümanların içine girebilir; ama, mertçe bunu söyleyin; bunu böyle yaptık derseniz, biz hiç olmazsa mutlu oluruz bundan. -323-