TBMM VE ÇEVRE KARADENİZ'DE ÇEVRENİN KORUNMASINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR KARADENİZ'İN KİRLENMEYE KARŞI KORUNMASI SÖZLEŞMESİ Karadeniz'de kirlenmenin önlenmesi amacıyla bir sözleşme ve teknik eklerinin hazırlanması için, 1988 yılın­ da Türkiye, Bulgaristan, Romanya ve S S C B tarafından başlatılan çalışmalar, SSCB'de meydana gelen değişiklik­ leri takiben, bu ülkenin yerine Rusya Federasyonu, Ukray­ na ve Gürcistan'ın katılımıyla sonuçlanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda, "Karadeniz'in Kirlenme­ ye Karşı korunması Sözleşmesi" -Bükreş Sözleşmesi- ile bu sözleşmeye bağlı olarak; - Karadeniz Deniz Ortamının Kara Kökenli Kirlen­ melere Karşı Korunması Protokolü. - Karadeniz Deniz Ortamının Boşaltmadan Kay­ naklanan Kirlenmeye Karşı Korunması Protokolü. - Karadeniz Ortamının Olağanüstü Durumlarda Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesiyle Mücade­ lede işbirliğine ait protokol adı altında üç adet teknik pro­ tokol hazırlanmış ve Karadeniz'e kıyıdaş ülkelerin t ü m ü ­ nün ratrfiye ettiği sözkonusu sözleşme ve ekleri 15 Ocak 1994 tarihinde uluslararası düzeyde yürürlüğe girmiştir. Sözleşme ve eklerinden başka, bu metinlerin uygu­ lanmasını kolaylaştı rmak amacıyla bir "Nihai Belge" (Final Act) ile 5 adet "Karar" (resolution) kıyı ülkelerinin Bakan­ larınca kabul edilmiştir. Bu kararlardan birisi, Türkiye tarafından çalışmala­ rın başlangıcından bu yana üzerinde önemle durulan ve sözleşme metnine bir madde olarak ilave ettirilen, tehlikeli atıkların legal ve illegal yollardan taşınımı konusunda, ta­ raf ülkelerin en kısa zamanda sözleşmenin dördüncü eki olarak yeni bir protokolü kabul etmelerini içermektedir. Protokol Rusya Federasyonu tarafından hazırlanarak, kıyı ülkelerinin inceleme ve onayına sunulacaktır. Diğer bir karar ise, sözleşme ve eklerinin uygulan­ ması amacıyla ilgili uluslararası kuruluşların da yardımıy­ la, "Karadeniz Eylem Planı"nın hazırlanmasını öngör­ mektedir. Sözkonusu kararlardan birisi, Tuna'ya kıyısı olan ülkelerle yakın bir işbirliği yapılarak, bu ülkelerin Karade­ niz'in Tuna yoluyla kirlenmesininönlenmesiamacını göze­ tecek şekilde, Tuna'nın ekolojik koşullarının iyileştirilmesi çabalarının yakın bir şekilde izlenmesini öngörmektedir. Bir başka karar ise, anılan Sözleşme ve eklerinin uygulanması amacıyla ülkeler arasına yapılacak idari görev dağılımına ilişkindir. Buna göre; depoziter ülke Ro­ manya olmuştur. Sözleşme uyarınca kurulacak Komisyonun rotas­ yon usulüne göre yapılacak olan başkanlık görevi Bulga­ ristan'dan başlayacaktır. TBMM BÜLTENİ O 28 Sözleşme ve ekleriyle ilgili koordinasyon ve sekreterya hizmetlerini yapacak "Koordinasyon Birimi" İstan­ bul'da kurulacaktır. Sekreteryanın Haziran 1995'te res­ men faaliyete geçmesi beklenmektedir. İmzacı ülkeler taraf ülkelerdeki bilimsel enstitüleri kullanabileceklerdir. Sözleşmenin yürürlüğe girmesi ile birlikte, Karade­ niz'in kirlenmeye karşı korunabilmesini amaçlayan bu ulus­ lararası hukuki çerçeve uyarınca, kıyı ülkeleri gerek ulu­ sal düzeyde sürdürecekleri faaliyetlerle, gerekse bölgesel düzeyde ortaklaşa yürütecekleri çalışmalarla, Karadeniz­ 'in karadan, gemilerden ve atmosferden kaynaklanan her türlü kirlenmeye karşı korunabilmesi hedeflenmiştir. Bu ça­ lışmaların, İstanbul'da kurulacak koordinasyon birimi tara­ fından koordine edilmesi ve yönlendirilmesi suretiyle çalış­ malardan kısa sürede somut sonuçlar alınması beklen­ mektedir. G L O B A L ÇEVRE İ M K A N I (GEF) T A R A F I N D A N DES­ T E K L E N E N " K A R A D E N İ Z ' D E ÇEVRENİN KORUNMASI V E YÖNETİMİ PROJESİ" Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi ve Eki Protokolleri çerçevesinde Karadeniz'de çevrenin durumunun belirlenmesine, çevre yönetimi için etkili, de­ nenmiş ve bölgede uygulanabilir bir yöntem geliştirilmesi­ ne, teknik ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesine, m o d e m teknolojik imkanların Karadeniz ülkelerinin hiz­ metine sunulabilmesine, bir acil yatırımlar portfolyosu ha­ zırlanmasına ve bölge dışındaki mali kaynakların Karade­ niz bölgesine kanalize edilmesine ihtiyaç vardır. Bu ihti­ yaçların karşılanabilmesi amacıyla Türk hükümeti diğer ül­ kelerle işbirliği içinde Karadeniz'de bölgesel bir çevre pro­ jesi başlatılması için öncülük yapmış, Global Çevre imkanı'na (GEF) bir öneride bulunmuştur. GEF, global düzeyde önem arzeden çevre projele­ rinde kullanılmak üzere çeşitli ülkeler tarafından tahsis edilen kaynaklarla oluşturulan bir fondur. Fon 1.44 milyar SDR tutarında olup, Dünya Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı /UNDP) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından yönetilmektedir. Bu öneri gerek kıyıdaş ülkelerden, gerek uluslara­ rası kuruluşlardan destek görmüştür. Sözkonusu proje dokümanının hazırlanması için, GEF İcra Komitesi olarak bilinen Dünya Bankası, U N D P ve U N E P temsilcileri ile kıyı ülkelerinin temsilcileri teknik çalışmalarını sürdürmüşler ve proje hazırlanmış ve imzaya açılmıştır. Karadeniz'e kıyıdaş tüm ülkeler projeyi imzalamıştır. Teknik uzmanlar üç yıllık dönemde bölgede yaklaşık 31 milyon dolarlık bir kaynağa ihtiyaç duyulacağını tahmin etmektedirler.