Atatürk Dönemi`nde Türk Dış Politikasının Temel

advertisement

TÜRKİYE
CUMHURİYETİ
DIŞ POLİTİKASI
Atatürk, dış politikada nasıl
bir yol takip etmiştir?
• Ciddi
• Rasyonel
• Barışçı
• Milli meselelere karşı duyarlı
Atatürk’ün Milli dış siyasetinin unsurları:
1. Milli gücümüze dayanmak.
2. Milli sınırlarımız içinde kalmak
(Barışçı)
3. Amaçlarımızın hayal ürünü
olmaması (Gerçekçi)
4. Milletlerarası ilişkilerde eşitliğe
dayanmak.
5. Dış Bilim ve teknolojinin
rehberliğinde siyaset izlemek.
Atatürk’ün dış politikasının temel hedefleri:
1. Bağımsızlığı korumak.
2. Lozan dengesini korumak.
3. İngiliz ve Sovyet dostluğu arasında
denge kurmak.
4. Barışı korumak.
5. Yurtta sulh, cihanda sulh ilkesi’ni uygulamak.
6. Hukuka bağlılık ilkesini uygulamak.
7. Modernleşme (batılılaşma) ve
demokratikleşme çalışmalarını devam
ettirmek.
DIŞ POLİTİKA
DEVRELERİ
• Kurtuluş Savaşı Dönemi:
• 1923-1930 Dönemi:
• 1930-1935 Dönemi:
• 1935-1938 Dönemi:
Yabancı Okullar
Musul Sorunu
Nüfus Mübadelesi
Milletler Cemiyetine Giriş
Dış Borçlar
Balkan Antantı
Montrö Boğazlar Sözleşmesi
Sadabad Paktı
Hatay Sorunu
II.Dünya Savaşı
Yabancı Okullar:
Osmanlı Devleti 1856 yılında yabancı
okulların açılmasına izin vermişti.
Ülkemizdeki yabancı okullar:
* Yabancı okullar ve Azınlık okulları
olarak iki çeşitti.
- Azınlık okulları, Osmanlı’nın yaşadığı
siyasal ve toplumsal (sosyolojik)
değişimin, Yabancı okulları ise hukuksal
belirsizliğin sonucu oluşmuştur.
Yabancı okullar meselesi, Lozan’da
tam olarak çözülememiştir. 3 Mart
1924’te kabul edilen “Tevhid-i Tedrisat
Yasası” ile yabancı okullar, planlama,
uygulama ve denetim açısından Milli
Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır. Bu
kuralları kabul etmeyen okullar
kapatılmıştır.
!!! Bu uygulama, TAM BAĞIMSIZLIK
yolunda alınan bir karardır.
Türk-Irak Sınırı (MUSUL Sorunu):
Musul ve çevresi Mondros Ateşkesi’nden sonra
İngilizler tarafından işgal edilmişti. Misak-ı Milli
kararlarına göre Musul Türk Devleti’nin sınırları
dahilinde olmalıydı.
Lozan Antlaşmasında bu sorun Türk-İngiliz
ikili görüşmelerine bırakılmıştır.
İkili görüşmeler sonuç vermeyince Türk ordusu
askeri harekat için hazırlıklara başladı.
Her zamanki İngiliz oyunu sergilendi ve
Güney Doğuda İngilizlerin de desteği ile
gerici Şeyh Said isyanı çıkarıldı.
Hakkari
Musul
Şeyh Said İsyanı’ndan dolayı zor durumda kalan
Türkiye, 5 Haziran 1926’da Ankara
Antlaşmasını imzalayarak Musul’u İngiliz
yönetimine bıraktı. Antlaşmaya göre;
* Hakkari Türkiye’de, Musul İngiltere’de kalacak.
* Musul petrollerinden Irak’ın payına düşen
kısmının %10’u 25 yıl süre ile Türkiye’ye
verilecekti.
Türkiye bu alacağından, İngiltere’ye ödeyeceği
borçlar karşılığında vazgeçecekti.
!!! Sömürgeci İngiltere istediği hedefe
ulaşmıştır.
Nüfus Mübadelesi (Değişimi) Sorunu:
Bu sorun Türk-Yunan halkı arasındaki nüfus
değişimi sorunudur.
Lozan Antlaşması’na göre Batı Trakya’daki
Türkler ile İstanbul’daki Rumlar dışında kalan
azınlıklar karşılıklı olarak değiştirilecektir.
30 Ocak 1923’te imzalanan sözleşmeye göre
Rumlar ile Türklerin değişimi öngörülmüştür.
1924’de başlayan sorun, 1926’da
şiddetlenmiş ve 1930’da çözülerek son
bulmuştur.
Milletler Cemiyeti ve Türkiye’nin
Cemiyete Girişi (18 Temmuz 1932):
Milletler Cemiyeti’nin kurulma fikrini
ABD başkanı Wilson ortaya atmıştır.
(8 Ocak 1918)
* Paris Barış Konferansı’nda ise; “Milletler
Cemiyeti Anayasası” kabul edilmiştir. (28
Nisan 1919)
* Milletler Cemiyeti: 10 Haziran 1919’da
Londra’da çalışmalarına başlamıştır.
Türkiye bu cemiyete güvenmiyordu. Çünkü bu
cemiyet Musul meselesinde tarafsız karar
almamıştı. Fakat şartlar değişti;
* 1930’ların başlarında Almanya Versay
Antlaşmasına aykırı olarak silahlanmaya
başladı.
* Türkiye bu döneme kadar Avrupa ile barışçı bir politika
izlediği için, Milletler Cemiyeti’ne davet edilmiştir.
* Türkiye bu teklifi kabul etmiştir.
!!! Türkiye, bu cemiyete girerek, barış yanlısı
olduğunu dünyaya ispatlamıştır. Ayrıca yayılmacı
totaliter devletlerden korunmak, bu kararı almada
önemli bir etkendir. (Almanya ve İtalya)
Dış Borçlar:
Osmanlı, tarihte ilk dış borcunu 1854’te
Kırım Savaşı sırasında İngiltere’den
almıştır.
Borçların tamamen bitmesi ise Demokrat
Parti Döneminde 1954 yılında olmuştur.
Fakat yine borç alınmaya başlanmıştır.
Osmanlı’dan kalan borçlar, Lozan Antlaşmasına
göre, Osmanlı’dan ayrılan devletlere
bölünmüştür. Türkiye Cumhuriyeti’ne düşen
pay ise taksitlendirilmiş ve ödenmiştir.
Balkan Antantı (9 Şubat 1934):
Güçlenen Almanya ve İtalya’nın dünya
barışını tehdit eden yayılmacı emelleri ve
silahlanmaları Antant’ın kurulmasının en
önemli nedenidir.
* Türkiye’nin öncülüğünde kurulmuştur.
Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve
Romanya arasında oldu.
Türkiye bu antant ile batı sınırının
güvenliğini sağlamaya çalışmıştır.
Balkan
Antantı
YUNANİSTAN
Montrö Boğazlar Sözleşmesi
(20 Temmuz 1936):
Sebep: İtalya’nın Habeşistan’a
saldırması, Japonya’nın Milletler
Cemiyeti’nden ayrılması, Almanya’da
Nazilerin iktidara gelmesi.
Bu tehlikeli gelişmeler ve savaş
sinyalleri Türkiye’ye boğazlar
konusunda bir fırsat vermiştir.
Lozan Antlaşması’nda, Boğazlarda Türk
egemenliği tam olarak gerçekleşmemişti.
Boğazlar bir komisyon tarafından
yönetilecek ve askersiz bölge olacaktı.
*** Avrupa’da gerginleşen ortamdan
yararlanan Türkiye, Avrupa devletlerine bir
nota (uyarı) verdi.
***Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalanarak
Türkiye boğazlar üzerinde tam egemen bir
duruma gelmiştir ve bağımsız karar alma
yetkisine sahip olmuştur.
Sadabad Paktı (8 Temmuz 1937):
*** İtalya’nın (Mussolini), Asya ve Afrika’ya
saldırma politikası Türkiye’yi İslam devletleri ile
yakınlaştırmıştır.
*** Türkiye, İran, Afganistan ve Irak arasında
imzalanmıştır.
!!! Ortadoğu’da siyasal dayanışmayı
amaçlayan çok taraflı ilk antlaşmadır.
!!! Sadabat Paktı ve Balkan Antantı,
bulunduğu bölgede barışı sağlama, dünya
barışına katkıda bulunma ve savunma amacı
gibi sebepler ile yapılmıştır. Türkiye’nin
bölgedeki gücünü de kanıtlar.
Sadabad Paktı
Hatay Sorunu:
1918 Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan
kısa bir süre sonra, önce İngiliz sonra
Fransız işgaline uğrayan Hatay, 1921
Ankara Antlaşması ile özerk bir yönetime
kavuşmuş, Lozan Antlaşması ile Türkiye
sınırları dışında kalmıştı.
*** 1936’da Fransa, Suriye’den çekilmeye
başlayıp Hatay’ın yönetimini de Suriye’ye
bırakmak isteyince Hatay sorunu tekrar
gündeme gelmiştir.
HATAY
Türk-Fransız görüşmeleri bir sonuç vermeyince,
sorun Milletler Cemiyeti’ne götürülmüştür.
*** 2 Eylül 1938’de Hatay Cumhuriyeti
kurulmuştur. Hatay meclisi Türkiye
Cumhuriyeti’ne katılma kararı almıştır.
*** 23 Haziran 1939’da imzalanan Ankara
Antlaşması (Türk-Fransız) ile Fransa Hatay’ın
Türkiye’ye katılmasını kabul etmiştir.
!!! Hatay sorununun çözülme tekniği,
Atatürk’ün başlattığı barışçı politikaya
güzel bir örnek olmuştur. Aynı zamanda
büyük bir siyasal başarıdır.
II.DÜNYA SAVAŞI (1939-1945):
Nedenleri:
** I.Dünya Savaşı sonucu Almanya ile
imzalanan Versay Antlaşması.
** İtalya’nın ve Japonya’nın
sömürgecilik faaliyetleri.
Almanya, İtalya, Japonya (Mihver
Devletler) X Fransa, İngiltere, Rusya,
ABD (Müttefik Devletler)
Sonuçları:
– Almanya, doğu ve batı olarak ikiye ayrılmıştır.
– Savaşı, demokrasiyi savunan ülkeler
kazanmıştır. (SSCB hariç)
– ABD ve Rusya dünyanın iki süper gücü
olmuştur.
– Sömürgecilik yavaş yavaş sona ermeye
başlamış ve bu devletler bağımsız olmuştur.
– Milletler Cemiyeti yerine Birleşmiş Milletler
(UN) kurulmuştur.
– Filistin topraklarında İsrail devleti
kurulmuştur. (1948)
Türkiye’nin II.Dünya Savaşı’ndaki
Tutumu:
*** Savaşta tarafsız kalmıştır.
*** Türkiye baskılar sonucu ve
savaş sonrasındaki görüşmelere
katılmak için Almanya ve
Japonya’ya 23 Şubat 1945’te
savaş ilan etmiştir.
Download